salyangoz beslemek istiyorum!
Gönderim Zamanı: 07 Nisan 2009 01:53
Herkese selamlar!
Bu akşam yağmur yürüyüşüne çıkmış bir salyangozu arkadaşımın çantasına tırmanmış vaziyette bulduk. Kendisini alıp bir kenara koyarken uzun süredir uzaktan sevdiğim bu canlılarla daha yakın bir münasebete girmeye karar verdim. Aramızda salyangoz besleyen arkadaşlar var mı?
Öncelikle kara salyangozu beslemek istediğimi söyleyeyim. Ne kadar büyüklükte bir akvaryumda rahat ederler, göz kulak olabileceğim zamanlarda akvaryumun kapağını açık bıraksam olur mu? Sanırım yeşillik yemekten ve nemden hoşlanıyorlarmış. Çiçekçilerde satılan topraklar akvaryumun tabanı için uygun mudur?
Şimdiden teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Nisan 2009 12:16
Buarada hemen hemen ihtiyacınız olan tüm bilgiler mevcut.
BİYOLOJİSİ
Vücut;deri, kabuk, tül ve balık kulağı denilen ince bir zarla korunur. Hayvanın üzerinde kayarak dolaştığı ayak, kas dalgalanmalarıyla ileriye itilir. Ayağın ön kesiminin yakınındaki bir salgı bezi, sümüksü bir sıvı salar. Bu sıvı salyangozun yolunu yağlar, hareketini kolaylaştırır. Kafa ayaktan belirli bir biçimde ayrılmamıştır. Kara salyangozunda kafada iki çift, diğer türlerde bir çift dokunaç vardır. Kara salyangozunda büyük dokunaçların üstünde gözler bulunur.
Kanı renksiz yapışkan olup, pH’sı 7-8 arasındadır. Havayla temas ettiği zaman oksidasyonla mavi renk alır. Kanı pıhtılaşmaz, yoğunluğu sudan biraz ağırdır. Ve vücut ağırlığının 1/5-1/6 sı kadardır.
Görme, koku alma, dokunma duyuları antenlerinde olup, tad ve koku alma duyusu ile kombine haldedir. İşitme duyusu körelmiştir. Salyangozun yaşamının büyük bir kısmı kabuğunun içinde uyku halinde geçer. Altı aylık kış süresince ve yazın kurak günlerinde kabuğundan dışarı çıkmaz. Ancak yağmurlu ve çiğli gecelerde beslenmek üzere kabuğundan çıkıp gezer.
2.Yaz Uykusu : Salyangoz kurak havalarda kabuğuna çekilir ve uyur. Bu uyku kısa sürelidir. Yağış ve çiğ bekler.
3.Kış Uykusu : İklime göre Eylül sonları ve Ekim başlangıcında uykuya girerler. Mart- Nisan sonuna kadar devam eder. Ülkemizde bazı yıllar Aralık’ta başlar, Mart başına kadar devam eder.
Yaz uykusunu fundalık ve çalılıklarda geçirir. Kış uykusunu ise ağaç kökleri, fundalık ve çalılık dibindeki yumuşak toprağı oyarak içine girip (ağzı yukarı olarak), ağzını epiphrohme zarıyla kapatarak tamamlar. Kışın uygun zamanlarında zarı açarak havayı temizler, İkinci ve kağıt gibi kalınca bir zar daha yaparak iki zar arsında kalan havayı kullanır. Hava kirlendikçe zarları yeniler. Uyanınca derhal taze ve körpe bitkileri yemeye başlar. Bu arada soğuklar olursa ağzını kapatıp bir kenara veya ağaca yapışarak bekler.
ÇEVRE KOŞULLARI
Isı :
Kışı sert geçen yerlerde killi-sert topraklarda gizlenemediği için ölürler. Isı derecesi -15 C0 ve toprak 25 cem. karla örtülü iken toprak hareketi -1C0 dir. Toprağa giren salyangozlar ölmezler. Kışı açıkta ağaclara yapışarak geçirmek zorunda kalanlar (-4,-5C0 lik) soğukta ölürler. Genellikle yumuşak toprağı tercih ederler. Mayıs ayında yumurtladıktan sonra zayıf düşer. Kuraklık nedeniyle kaybettiği nemi kazanamazsa ölürler
Nem:
Nemli yerleri sevmekle beraber, devamlı rutubetli yerlere dayanıklı olmayıp, ıslak bir yerde sürekli kalması halinde kurbağa veremi denilen bir hastalığa tutulurlar. Burgonya cinsinin açlığa dayanma gücü 6-7 aydır.ki bu süre uyku süresinin tamamıdır. Bazı bölgelerde 2-3 sene yaşadığı görülür. En uygun depolama ısısı 0C0 ile -2C0 ler arasındadır.
ÜREMESİ
Salyangozlar hermafrodit (Çift eşeyli) canlılardır. Yani hem dişi ve hemde erkeklik organı aynı hayvanda bulunur. Fakat yine de çiftleşmeleri gerekmektedir. Kıştan çıkan salyangozlar ilkbaharda gece gündüz sürekli körpe filizleri yerler. Çok çabuk gelişirler İki salyangoz yüzyüze gelerek uzuvları sayesinde birbirlerini döller. Her yıl çiftleşmeyebilirler ve Mayıs ayında çiftleşirler. Bir defa çiftleşme ile birkaç yıl yumurtlamaya devam ederler. Çiftleşme Mayıs ve Ağustos aylarında iki defadır. Yumurtlama ise bir defadır. Burgonya cinsi salyangoz çiftleşmeden 12-15 gün sonra, bir başka tür ise 5-8 gün sonra yumurtlar..
Yumurtalarını; koyu- gölgeli çalılıklara ve ağaç köklerine bırakırlar. Kuyunun ağzını ıslak toprakla sıvarlar .Yumurtadan çıkan yavruların yiyeceklerini kolay temin etmeleri için yumurtalarını daima bitkilerin taze ve bol olduğu yerlere bırakırlar. Burgonya cinsi yaklaşık 6 mm çapında 60-90 adet, küçük gri cinsi de 4 mm.çapında 100-110 adet yumurta yapar. Salyangoz yumurtası beyaz renklidir. Yumurtadan yavruların çıkış süresi, Burgonya cinsinde 20-30 gün, küçük gri cinsinde ise 15-20 gündür. Yumurtlayan salyangozlar ağırlıklarını 10-12 gr kaybetmektedirler.
Yumurtadan çıkan yavrular, çıktıkları yumurtaların kabuklarını yerler. Böylelikle hem ilk gıdalarını almış olurlar, hem de kendi kabukları için gerekli olan kalkeri sağmış olurlar. Brogonyalar , iki kış geçirip 2 yaşına geldiğinde yumurtlamaya ve satışa uygun hale gelmeye başlar. Küçük gri cinsi ise sıcak iklimi sevdiğinden Akdeniz Bölgesinde 6 ay sonra yaumurtlamaya başlar. Daha yüksek yerlerde yaşayanları ise 1 yıl sonra ancak yumurtlar ve pazarlamaya uygun hale gelirler.
BESLENMESİ
Salyangoz ot yiyen bir hayvan olup ilkbaharda, hele de havaların fazla yağışlı gittiği günlerde durmadan yer, fazla gelen besini depo eder. Çiçekli bitkiler, filizlenmeye başlayan otları, sebze çimlerini, bağların filizlerini de çok severler. Güneşin etkisiyle sertleşen otları yemezler. Zehirli, zehirsiz mantarları, yosun, marul, kıvırcık, salata havuç, şalgam,maydonoz patates,ıslatılmış ekmek ıslatılmış kepek sevdiği besinler arasındadır.
Salyangozlar dilleri üzerinde bulunan törpüye benzeyen birçok küçük sağlam dişleri vardır. Şekil-3 radula yani dişli dil denen bu törpü biçimindeki uzuvlarıyla yaprakları kemirirler. Bir yörede salyongoz olup olmadığını anlamak için, çalı diplerindeki yaprakların kenarlarının içlere doğru kemirilmiş olması onları ele verir. Salyangozun sindirim süresi uzun olmakla beraber bir öğünde kendi ağırlığının %15 oranında yiyecek yiyebilir.
Salyangoz Kültürü
Doğadan çeşitli yöntemlerle (el ile,ağaca monte edilen bakır levhalarla). Bakır levhanın altı 5 cm. genişliğinde 6 cm. uzunluğunda kesilir bilezik şeklinde takılır, levhanın altında toplanan ve geriye gidemeyen salyangozlar toplanır.
Ekonomik anlamda yetiştiriciliği semi-intensif yolla olmaktadır. Bir dönüm araziye m2 ye 100 adet hesabı ile 100.000 canlı salyangoz bırakılır. Arazi 20 şer metrelik parçalara bölünür. Aralarına yollar yapılır. Bulundukları ortama yaz-kış yeşil çim ekilir. Park parçaları dışarıdan gelebilecek düşmanlara karşı çitle çevrilmelidir. Parkta devamlı kontrol yapılmalıdır. Parka çalılık, fundalık geniş yapraklı ağaçlar dikilmeli, yumuşak toprak bulunmalı ve küçük çukurlar açılmalıdır. Açılan çukurlara anaçlar yumurtalarını bırakırlar ve yumurtaların olgunlaşmaları 20-30 gün sürer. Çıkan yavrular yumurtalarının kabuklarını yiyerek beslenirler. Bu beslenmede kendileri için gerekli kalkeri sağlamış olurlar.
Doğadan toplanarak parklara yerleştirilen salyangozlara 26-28 ay sonra satış boyuna ulaşırlar. Bu süre içerisindede devamlı bakım yapılmalıdır. Diğer bir yöntem yine doğadan toplanan salyangozların 10 m uzunluğunda 30-40 cm yüksekliğinde 1-1.5 m genişliğinde büyütme kafeslerine konulur, yumuşak toprak tökülüp çimlerle donatılır. Böylelikle küçük alanlarda yetiştircilik yapılabilir.
Salyangoz yetiştirciliği oldukça risklidir. Çünkü doğadan toplanarak yapılan yetiştirme işleminde fire çok olmaktadır. Salyangozun bulunduğu çevreye uyumun gerçekleşmemesi, düşmanlarının çok olması, yaz aylarının uzun süre kurak gitmesi, sürekli ve şiddetli yağmurlar ve seller nedeniyle kayıplar çok olabilir. Bütün bu olumsuzlukları giderebilmek için parçalara bölünen alanın üzeri tente ile kapatılmalı, kurak geçen mevsimlerde aşırıya kaçılmadan nelendirme yapılmalıdır.
kaansengezen 2009-04-07 12:17:24
BİYOLOJİSİ
Vücut;deri, kabuk, tül ve balık kulağı denilen ince bir zarla korunur. Hayvanın üzerinde kayarak dolaştığı ayak, kas dalgalanmalarıyla ileriye itilir. Ayağın ön kesiminin yakınındaki bir salgı bezi, sümüksü bir sıvı salar. Bu sıvı salyangozun yolunu yağlar, hareketini kolaylaştırır. Kafa ayaktan belirli bir biçimde ayrılmamıştır. Kara salyangozunda kafada iki çift, diğer türlerde bir çift dokunaç vardır. Kara salyangozunda büyük dokunaçların üstünde gözler bulunur.
Kanı renksiz yapışkan olup, pH’sı 7-8 arasındadır. Havayla temas ettiği zaman oksidasyonla mavi renk alır. Kanı pıhtılaşmaz, yoğunluğu sudan biraz ağırdır. Ve vücut ağırlığının 1/5-1/6 sı kadardır.
Görme, koku alma, dokunma duyuları antenlerinde olup, tad ve koku alma duyusu ile kombine haldedir. İşitme duyusu körelmiştir. Salyangozun yaşamının büyük bir kısmı kabuğunun içinde uyku halinde geçer. Altı aylık kış süresince ve yazın kurak günlerinde kabuğundan dışarı çıkmaz. Ancak yağmurlu ve çiğli gecelerde beslenmek üzere kabuğundan çıkıp gezer.
2.Yaz Uykusu : Salyangoz kurak havalarda kabuğuna çekilir ve uyur. Bu uyku kısa sürelidir. Yağış ve çiğ bekler.
3.Kış Uykusu : İklime göre Eylül sonları ve Ekim başlangıcında uykuya girerler. Mart- Nisan sonuna kadar devam eder. Ülkemizde bazı yıllar Aralık’ta başlar, Mart başına kadar devam eder.
Yaz uykusunu fundalık ve çalılıklarda geçirir. Kış uykusunu ise ağaç kökleri, fundalık ve çalılık dibindeki yumuşak toprağı oyarak içine girip (ağzı yukarı olarak), ağzını epiphrohme zarıyla kapatarak tamamlar. Kışın uygun zamanlarında zarı açarak havayı temizler, İkinci ve kağıt gibi kalınca bir zar daha yaparak iki zar arsında kalan havayı kullanır. Hava kirlendikçe zarları yeniler. Uyanınca derhal taze ve körpe bitkileri yemeye başlar. Bu arada soğuklar olursa ağzını kapatıp bir kenara veya ağaca yapışarak bekler.
ÇEVRE KOŞULLARI
Isı :
Kışı sert geçen yerlerde killi-sert topraklarda gizlenemediği için ölürler. Isı derecesi -15 C0 ve toprak 25 cem. karla örtülü iken toprak hareketi -1C0 dir. Toprağa giren salyangozlar ölmezler. Kışı açıkta ağaclara yapışarak geçirmek zorunda kalanlar (-4,-5C0 lik) soğukta ölürler. Genellikle yumuşak toprağı tercih ederler. Mayıs ayında yumurtladıktan sonra zayıf düşer. Kuraklık nedeniyle kaybettiği nemi kazanamazsa ölürler
Nem:
Nemli yerleri sevmekle beraber, devamlı rutubetli yerlere dayanıklı olmayıp, ıslak bir yerde sürekli kalması halinde kurbağa veremi denilen bir hastalığa tutulurlar. Burgonya cinsinin açlığa dayanma gücü 6-7 aydır.ki bu süre uyku süresinin tamamıdır. Bazı bölgelerde 2-3 sene yaşadığı görülür. En uygun depolama ısısı 0C0 ile -2C0 ler arasındadır.
ÜREMESİ
Salyangozlar hermafrodit (Çift eşeyli) canlılardır. Yani hem dişi ve hemde erkeklik organı aynı hayvanda bulunur. Fakat yine de çiftleşmeleri gerekmektedir. Kıştan çıkan salyangozlar ilkbaharda gece gündüz sürekli körpe filizleri yerler. Çok çabuk gelişirler İki salyangoz yüzyüze gelerek uzuvları sayesinde birbirlerini döller. Her yıl çiftleşmeyebilirler ve Mayıs ayında çiftleşirler. Bir defa çiftleşme ile birkaç yıl yumurtlamaya devam ederler. Çiftleşme Mayıs ve Ağustos aylarında iki defadır. Yumurtlama ise bir defadır. Burgonya cinsi salyangoz çiftleşmeden 12-15 gün sonra, bir başka tür ise 5-8 gün sonra yumurtlar..
Yumurtalarını; koyu- gölgeli çalılıklara ve ağaç köklerine bırakırlar. Kuyunun ağzını ıslak toprakla sıvarlar .Yumurtadan çıkan yavruların yiyeceklerini kolay temin etmeleri için yumurtalarını daima bitkilerin taze ve bol olduğu yerlere bırakırlar. Burgonya cinsi yaklaşık 6 mm çapında 60-90 adet, küçük gri cinsi de 4 mm.çapında 100-110 adet yumurta yapar. Salyangoz yumurtası beyaz renklidir. Yumurtadan yavruların çıkış süresi, Burgonya cinsinde 20-30 gün, küçük gri cinsinde ise 15-20 gündür. Yumurtlayan salyangozlar ağırlıklarını 10-12 gr kaybetmektedirler.
Yumurtadan çıkan yavrular, çıktıkları yumurtaların kabuklarını yerler. Böylelikle hem ilk gıdalarını almış olurlar, hem de kendi kabukları için gerekli olan kalkeri sağmış olurlar. Brogonyalar , iki kış geçirip 2 yaşına geldiğinde yumurtlamaya ve satışa uygun hale gelmeye başlar. Küçük gri cinsi ise sıcak iklimi sevdiğinden Akdeniz Bölgesinde 6 ay sonra yaumurtlamaya başlar. Daha yüksek yerlerde yaşayanları ise 1 yıl sonra ancak yumurtlar ve pazarlamaya uygun hale gelirler.
BESLENMESİ
Salyangoz ot yiyen bir hayvan olup ilkbaharda, hele de havaların fazla yağışlı gittiği günlerde durmadan yer, fazla gelen besini depo eder. Çiçekli bitkiler, filizlenmeye başlayan otları, sebze çimlerini, bağların filizlerini de çok severler. Güneşin etkisiyle sertleşen otları yemezler. Zehirli, zehirsiz mantarları, yosun, marul, kıvırcık, salata havuç, şalgam,maydonoz patates,ıslatılmış ekmek ıslatılmış kepek sevdiği besinler arasındadır.
Salyangozlar dilleri üzerinde bulunan törpüye benzeyen birçok küçük sağlam dişleri vardır. Şekil-3 radula yani dişli dil denen bu törpü biçimindeki uzuvlarıyla yaprakları kemirirler. Bir yörede salyongoz olup olmadığını anlamak için, çalı diplerindeki yaprakların kenarlarının içlere doğru kemirilmiş olması onları ele verir. Salyangozun sindirim süresi uzun olmakla beraber bir öğünde kendi ağırlığının %15 oranında yiyecek yiyebilir.
Salyangoz Kültürü
Doğadan çeşitli yöntemlerle (el ile,ağaca monte edilen bakır levhalarla). Bakır levhanın altı 5 cm. genişliğinde 6 cm. uzunluğunda kesilir bilezik şeklinde takılır, levhanın altında toplanan ve geriye gidemeyen salyangozlar toplanır.
Ekonomik anlamda yetiştiriciliği semi-intensif yolla olmaktadır. Bir dönüm araziye m2 ye 100 adet hesabı ile 100.000 canlı salyangoz bırakılır. Arazi 20 şer metrelik parçalara bölünür. Aralarına yollar yapılır. Bulundukları ortama yaz-kış yeşil çim ekilir. Park parçaları dışarıdan gelebilecek düşmanlara karşı çitle çevrilmelidir. Parkta devamlı kontrol yapılmalıdır. Parka çalılık, fundalık geniş yapraklı ağaçlar dikilmeli, yumuşak toprak bulunmalı ve küçük çukurlar açılmalıdır. Açılan çukurlara anaçlar yumurtalarını bırakırlar ve yumurtaların olgunlaşmaları 20-30 gün sürer. Çıkan yavrular yumurtalarının kabuklarını yiyerek beslenirler. Bu beslenmede kendileri için gerekli kalkeri sağlamış olurlar.
Doğadan toplanarak parklara yerleştirilen salyangozlara 26-28 ay sonra satış boyuna ulaşırlar. Bu süre içerisindede devamlı bakım yapılmalıdır. Diğer bir yöntem yine doğadan toplanan salyangozların 10 m uzunluğunda 30-40 cm yüksekliğinde 1-1.5 m genişliğinde büyütme kafeslerine konulur, yumuşak toprak tökülüp çimlerle donatılır. Böylelikle küçük alanlarda yetiştircilik yapılabilir.
Salyangoz yetiştirciliği oldukça risklidir. Çünkü doğadan toplanarak yapılan yetiştirme işleminde fire çok olmaktadır. Salyangozun bulunduğu çevreye uyumun gerçekleşmemesi, düşmanlarının çok olması, yaz aylarının uzun süre kurak gitmesi, sürekli ve şiddetli yağmurlar ve seller nedeniyle kayıplar çok olabilir. Bütün bu olumsuzlukları giderebilmek için parçalara bölünen alanın üzeri tente ile kapatılmalı, kurak geçen mevsimlerde aşırıya kaçılmadan nelendirme yapılmalıdır.
Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Nisan 2009 15:42
[QUOTE=slowly]Teşekkürler.
Acaba hobi olarak besleyen ve deneyimlerini paylaşabilecek başka arkadaşlar da var mı?
[/QUOTE]
Önemli değil yardımcı olabildiysem ne mutlu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Nisan 2009 16:37
Sayın Zarif Karahan,
Salyangozlar ile ilgili detaylı bilgileri aşağıdaki bölümde bulabilirsiniz:
Sağlıklı günler...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2011 10:54
Arkadaslar merhaba ;
Bende kara salyangozu beslemek istiyorum ve nereden temin edecegimi bilmiyorum. bu konuda bilgisi olan arkadaslar varsa yardimci olabilirlermi ?
Bende kara salyangozu beslemek istiyorum ve nereden temin edecegimi bilmiyorum. bu konuda bilgisi olan arkadaslar varsa yardimci olabilirlermi ?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Nisan 2011 11:22
Viyanada kara salyangozu besleyen insanlar gördüm, orta büyüklükte plastik kutularda hindistan cevizi lifi ve yesil sebzelerle bakiyolar, ama tropikal ve büyük türler yazin ve baharda bahceyede birakiyolarmis gözetimle. Ilginc canlilar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir