Okuduğumuz, duyduğumuz anektodlar, kısa hikayeler özlü sözler.


balıkçı37Çevrim Dışı

Kayıt: 24/04/2009
İl: Ankara
Mesaj: 65
balıkçı37Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2012 08:11
İlkini ben başlatmak istiyorum. :)
"Çin'de yoksulluk içinde yaşayan bir köylü varmiş. yoksul köylü adamın tek geçim kaynağı tarlasıymış. Birgün tarlayı süren atı ölmüş ve tarlasını süremez hale gelmiş. Komşuları olan köylüler, ne büyük bir şanssızlık diye konuşmuşlar. Çiftçi ise:
___Şimdilik göreceğiz bakalım, demiş.
Birkaç gün sonra, durumuna acıyan komşuları aona bir at hediye etmişler. Köylüler Ne şanlı bir kisisin demişler bu sefer. Fakat birkaç gün sonra hediye edilen at kaçmış. Köylüler ise:
___Zavallı adam ne kadar sansız, demişler. Yoksul:
___ Şimdilik göreceğiz bakalım, demiş gene.
Birkaç gün sonra ise kaybolan at yanında bir başla atla geri gelmiş. Köylüler:
___Ne şanslı adamsın demişler tekrar. Ama çiftçinin tekpisi aynı olmuş gene:
___ Şimdilik göreceğiz bakalım, demiş.
Çiftçinin iki atı olunca oğlu da diğer ata binmiş ve çiftçinin oğlu attan düşüp bacağını kırmış. Bu sefer köylüler çiftçinin yanına gelip:
___Ne şanssız adamsın demişler. Çiftçi ise:
Şimdilik göreceğiz bakalım demiş.
Aradan birkaç hafta geçmiş ve ölkede savaş çıkmış. Eli silah tutan gençleri askere alıyorlarmış.Askeri birlikler köyel geldiklerinde tüm gençleri toplayıp götürmüşler. Ancak çiftçinin oğlunun ayağı kırık olduğu için onu askere almamışlar. Köylüler gene:
 ___Ne şanslı adamsın demişler. Evet artık çiftçinin yanıtını tahmin edebiliyorsunuzdur:
___ Şimdilik göreceğiz, gelecekte neler olacak.
Bizler de geleceğe ilişkin biraz dah aolasılılı ve olasılıklara hazır olabilsek sanırım gerçinliğimiz azalacak ve işlerimiz daha da yolunda gidecektir. Bazı olaylar karşısında sakince ŞİMDİLİK diyebilirsek ne güzel olur değil mi. :) kusura kalmayın biraz uzattım ama çok hosuma gitti.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bysitoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]9970,2[/B]
Kayıt: 15/05/2012
İl: Ankara
Mesaj: 370
bysitoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Kasım 2012 10:14
 ''Hazırız gelin alın''
 
Birgün italyan Büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura kabul edilir. O zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra, büyükelçi "Ekselans, dün Roma ile yapmış olduğum bir görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der. Odada buz gibi bir hava eser. Ata, büyükelçiye bir şeyler daha ikram eder ve iki dakikalığına odadan ayrılır. Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması, belinde tabancası vardır. Doğruca masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak'ın bağlanmasını ister ve Çakmak'a: " Paşa, İtalyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlarmış. Hazır mıyız" der. Fevzi Çakmak durumu anlar ve "Biz hazırız Paşam" diye yanıtlar... Ata büyükelçiye döner ve: "Biz hazırmışız. Hükümetinize söyleyin, isterlerse gelip Hatay'ı alabilirler" der.......
 
 
"Ben bu millete herşeyi öğrettim,uşaklığı öğretemedim"

"ingiliz kralı VIII. Edward istanbul'a Atatük'ü ziyarete geldigi zaman,
Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce,
--"Bana ingiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur,
onu bilen birisini, yahut bir aşçı bulunuz !...dedi.

Ve nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan ögrenerek sofrayı o
şekilde düzene koydular... Akşam kral sofraya oturunca kendisini
kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk'e dönerek:
- "Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. Kendimi ingiltere'de
zannettim" diyerek memnuniyetini bildirdi. Sofraya hep Türk
garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak,
elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de
halılara dagıldı.

Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral'a:
- "Bu millete her şeyi ögrettim, fakat uşaklıgı ögretemedim!"
dedi. Bütün sofradakiler Atatürk'ün bu sözlerine hayran oldular.
Atatürk garsona da "vazifene devam et" emrini verdi 
 

bysito2012-11-05 10:19:42

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GorilasÇevrim Dışı

Kayıt: 22/02/2013
İl: Usak
Mesaj: 86
GorilasÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2014 18:47
eliize sağlık güzel sözle var.
ilavelerde bulunmak isterim.

Fikirlerini ve söylediklerini asla kabul edemem..Ama onları söyleme hakkını ölünceye kadar savunurum.."
Voltaire

Açlıktan ölmek üzere bulunan bir köpeği kurtarınız, sizi ısırmayacaktır. İnsan ile köpek arasındaki başlıca fark budur"
Mark Twain

Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır.
Mirabeau

Akıllı adam aklını kullanır. Daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır.
Bernard Shaw

Akıllı görünme çabası, çoğu zaman akıllı olmayı engeller.
La Rochefoucauld

Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler.
Hz.Ali (r.a.)

Akıllı konuşur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konuşur, zira kendinin bir şeyler söylemek mecburiyetinde olduğunu sanır.
Plato

Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur.
Yusuf Has Hacip

Alkış zayıfların amacı ve sonudur.
C.Colton

Alkışı en sessiz karşılayan,alkışı haketmiş demektir.
Emerson

Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.
Andre Gide

Aptalın sevgisi, ayının sevgisidir; kini sevgidir, sevgisi kindir.
Mevlana

Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan daha iyidir.
G.Washington

Gorilas2014-01-14 07:23:13

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

LIGHTNINGÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]7864,1[/B] [C]2,2,21216[/C]
Kayıt: 28/01/2007
İl: Ankara
Mesaj: 1577
LIGHTNINGÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Ocak 2014 09:12
Vaktiyle bir derviş berbere gidip:
- Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar ve diğer tarafa usturayı vuracakken, mahallenin kabadayısı içeri girer.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış tarafına sert bir tokat atarak:
Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye bağırır.
‘Dövene elsiz, sövene dilsiz’ olan, halktan gelen her şeyin Hak’tan geldiğ...ine inanan derviş, sabreder. Fakat kabadayının tıraş esnasında da dili durmaz, sürekli alay eder derviş ile: 'Kabak aşağı, kabak yukarı.'
Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkandan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, kontrolden çıkan bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelerek kabadayıyı altına alıp sürükler. Kabadayı oracıkta feci şekilde can verir. Berber dervişe bakar, sorar:
- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş düşünceli bir şekilde cevap verir:
- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın da bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!

- Horasan valisi Abdullah bin Tahir, çok âdil biriydi. Jandarmaları birkaç hırsız yakalamış, valiye bildirmişlerdi. Getirilirken hırsızlardan birisi kaçtı. O sırada Hiratlı bir demirci, Nişabur’a gitmişti. Demirciyi, gece eve giderken, jandarmalar yakaladılar ve diğer zanlılarla beraber valiye çıkardılar. Vali dedi ki. Hepsini hapsedin! Bir suçu olmayan demirci, hapishanede hemen abdest alıp, namaz ...kıldı. Ellerini uzatıp, ”Ya Rabbi! Bir suçum olmadığını ancak sen biliyorsun. Beni bu zindandan ancak sen kurtarırsın!” diye dua etti. Vali uyurken rüyasında dört kuvvetli kimse gelip, tahtını ters çevirecekleri zaman uykudan uyandı. Hemen kalkıp, abdest aldı, iki rekât namaz kıldı. Tekrar uyudu. Tekrar o dört kimsenin tahtını yıkmak üzere olduğunu gördü ve uyandı. Kendisinde bir mazlumun ahı olduğunu anladı. Vali hemen hapishane müdürünü çağırtıp sordu. Acaba bu gece hapishanede mazlum birisi kalmış mı?
Müdür dedi ki, Bunu bilemem efendim. Yalnız biri namaz kılıyor, çok dua ediyor gözyaşları döküyor. Hemen adamı buraya getiriniz. Demirciyi valinin yanına getirdiler. Vali hâlini sorup, durumu anladı ve dedi ki; Sizden özür diliyorum. Hakkını helâl et ve şu bin gümüş hediyemi kabul et. Herhangi bir arzun olunca bana gel! Demirci de cevabında dedi ki, Ben hakkımı helâl ettim. Verdiğiniz hediyeyi kabul ettim. Fakat işimi, dileğimi senden istemeye gelemem. Neden gelemezsiniz?
  Çünkü benim gibi bir fakir için, senin gibi bir sultanın tahtını birkaç defa tersine çevirten sahibimi bırakıp da, dileklerimi başkasına söylemek kulluğa yakışır mı? Namazlardan sonra ettiğim dualarla beni nice sıkıntılardan kurtardı. Pek çok muradıma kavuşturdu. Nasıl olur da başkasına sığınırım? Rabbim, nihayeti olmayan rahmet hazinesinin kapısını, ihsan sofrasını herkese açmış iken, başkasına nasıl giderim? Kim istedi de vermedi? Kim geldi de, boş döndü? İstemesini bilmezsen, alamazsın. Huzuruna edeple çıkmazsan rahmetine kavuşamazsın! Dedi.


- Sahte rabler boyundan çıkarılıp atılmadıkça, sebeplerle ilişik kesilmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi terketmedikçe kurtuluş mümkün değildir.
Sultan-ül Evliya Gavs-ı A'zam Seyyid Abdülkadir Geylânî

- Nasibin olanı kaybetmezsin, onu senden başkası yiyemez. O başkasının nasibi olmaz. Nasibini ona hırs göstermekle elde edemezsin.
Sultan-ül Evliya Gavs-ı A'zam Seyyid Abdülkadir Geylânî

- Seni ilgilendirmeyen şeyle meşgul olma. Gaflet yolundan nefsini geri tut ve büyüklük taslayacağın yerlerden uzak kal!. Katiyyen hased etme! Çünkü hased hataların kaynağıdır. Yalan, büyüklenmek ve hased kulun Rab kapısından atılma sebebidir.
Seyyid Ahmed Er Rıfai Hz. (ks)

 
- Allah’ın inayeti ile Dünyanın pek çok ülkesini gezip gördük. Müslümanlarla tanıştık ve şahit olduk ki; âlimlerimiz, ilim öğreniyorlar, ancak İslâm’ın ahlak ve nefis terbiyesi yönünden uzak kalıyorlar. Bununla birlikte tasavvuf ehli de evrâd-u ezkâr yoluna devam ediyor, ancak ilimden nasiplenmiyorlar. Bu her iki durumda da fayda kazan-maktadırlar; fakat İslâm’ın arzu ettiğine göre noksan içerisindedirler.
Seyyid Muhammed Bin Alevi El-Maliki El-Haseni
LIGHTNING2014-01-10 09:20:56

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sozsahibiÇevrim Dışı

Kayıt: 05/06/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 1
sozsahibiÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2014 23:14


Bir insanın akıllı olmasına birşey dediğimiz yok. Yeter ki; aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın. Eflatun

Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, Söyleyeyim: ANNEM’dir. Abraham LINCOLN

İki şeye hakkım olduğuna karar verdim: Özgürlük ve ölüm. Birine sahip olamazsam ötekini isterim çünkü hiç kimse beni canlı tutsak edemez. Harriet Tubman

Doğuştan sahip olduklarınızla yaşamayı öğrenmek bir süreç, bir katılım, yani yaşamınızın yoğrulmasıdır. Diane Wakoski

Herşey aynı nefesten alır: Hayvanlar, insanlar, ağaçlar… Hayvanlar olmazsa insanlar ne yapar? Tüm hayvanlar gitse insanların ruhu büyük bir yalnızlığa boğulur; insanlar yalnızlıktan ölür. Kızılderili Reisi Seattle

Yaşamda en önemli şey kazançlarımızı kullanmak değildir. Bunu herkes yapar. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu zeka gerektirir;akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark budur. William Bolith

Dünyanın her yerinden herkesin yenileceği bir yer vardır. Kimilerini yenilgi yıkar , kimileriyse zaferle küçülür, bayağılaşırlar. Büyüklük, hem yenilgiyi, hem de zaferi kabullenebilen kişilerde yaşar. John Steinbeck

Herşeye karşın herkes sevdiğini öldürür. Kimi bunu sert bakışıyla yapar, kimi de yüze gülen bir sözcükle, korkak kişi bunu bir öpücükle, cesur adam bir kılıçla Oscar Wilde

Sevilmek umuduyla sevmek insanidir.Fakat sevmek için sevmek, meleklere özgüdür. Alphonse de Lamartin

Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir. Bertnard Russel

Şanssızlığa katlanabiliriz , çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan , yaptığımız hatalara hayıflanmaktır. Oscar Wilde

Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı , sahip olduğu , sahip olduğunu sandığı. Alphonse Karr

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur. Mevlana

Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur. Whoopi Goldberg

Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. S. M. Power

Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür. Cucong

Boş zaman yoktur boşa geçen zaman vardır. Tagore Acınmaktansa kıskanılmak dana iyidir. Heredot

Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz , bırakın , dostlarınız sizi geçsin. La Rochefoucauld

Yirmi yaşındaki bir insan, dünyayı değiştirmek ister . Yetmiş yaşına gelince , yine dünyayı değiştirmek ister, ama yapamayacağını bilir. Clarence S.Darrow

Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. Wendell Phillips Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht

Sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak; dürüst eleştirilerin taktirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek; güzelliği taktir edebilmek, başkalarındaki “en iyiyi bulabilmek”; sağlık Ralph Waldo Emerson

Kaynak: özlü sözler
sozsahibi2014-06-05 23:20:49

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Abdullah32Çevrim Dışı

Kayıt: 09/02/2014
İl: Yurtdisi
Mesaj: 151
Abdullah32Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 08 Haziran 2014 00:08
Fıkra olurmu?

Sizi taniyrum

Temel’ i ameliyat edeceklermiş. Herkes maskelerini takıp hazırlıklara başlamış. Narkozun etkisinde olan ve henüz bayılmayan Temel atılmış:
Poşuna maske takmayun daa, sizi taniyrum :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir