Oksijensiz çarpan bir sazan kalbi
Simon Fraser Üniversitesi’nden araştırmacılar, beş gün boyunca oksijensiz ortamda da kalsa kalbi çarpmayı sürdüren bir sazan balığı buldular. Bir omurgalı canlının bu kadar uzun süre oksijensiz yaşayabileceği ve kalbinin normal ritmiyle çarpmayı sürdürebileceği daha önce hiç görülmemişti. Balığın doğal yaşam alanı, İskandinavya’daki, kışın üzeri buz tutan sığ su birikintileri. Oksijenin kısıtlı olduğu bu tür yerlerdeki hayvanlar, iki farklı sorunla karşı karşıya kalıyorlar : Yeterince enerji üretemiyorlar ve anaerobik solunum sonucu oluşan laktik asit birikmesiyle baş etmek zorundalar. Araştırmacılar, oksijenin düşük olduğu ortamlarla başa çıkmak için iki yol olduğunu belirtiyorlar. Enerji gereksinimini azaltmak ya da enerji sağlayan süreçlerin hızını artırmak. Sazan, bunlardan ikincisini gerçekleştiriyor. Ancak, enerji sağlayan süreçleri hızlandırabilmesi için “yedek yakıt”ının fazla olması gerekiyor. Bu konuda da şanslı. Çünkü, omurgalılar arasında en büyük karaciğere ve bedenine oranla en büyük enerji deposuna sahip canlı. Oksijensiz ortamda kalbi çarpmayı sürdürdüğü için, enerjisini tüm bedenine gönderebiliyor. Laktik asit de, bu bileşimi etanola dönüştürebilen tek doku olan kas dokusuna gönderiliyor. Daha sonra etanol, solungaçlardan dışarı atılıyor. Kan dolaşımını oksijensiz ortamda da korumak, balığın bedeninde zehirli atıkların birikmesini önlüyor.
Kaynak: Bilim Teknik
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bu duruma evrim demek doğru olmaz . Başta bahsi geçtiği gibi ortam şartlarına ayak uydurma denebilir ki bu o canlının yapısında vardır. Misal kalp atış hızı ortam şartlarına veya enerji tüketimine göre nasıl değişiyorsa bu da bunun gibi bir durum . Ayrıca konuda belirtilen sazan türü başlı başına bir tür. O bölge için yaratılmış bir canlı yani . Betta lardan bahsedersek labirent tamamen yaradılışından gelen bir organdır. Doğa hiçbir zaman hiçbir canlıya hediye vermez.Yaşamın belli başlı kuralları ve kodları vardır. Ya buna uyulur yada yok olur canlı.
Amacım tartışma çıkarmak ve kimseyi kırmak değildir.Sadece düşüncemi belirtmek istedim. Yinede kırılan olduysa özür dilerim.Doğruları bilmek herkesin hakkıdır
Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bu duruma evrim demek doğru olmaz . Başta bahsi geçtiği gibi ortam şartlarına ayak uydurma denebilir ki bu o canlının yapısında vardır. Misal kalp atış hızı ortam şartlarına veya enerji tüketimine göre nasıl değişiyorsa bu da bunun gibi bir durum . Ayrıca konuda belirtilen sazan türü başlı başına bir tür. O bölge için yaratılmış bir canlı yani . Betta lardan bahsedersek labirent tamamen yaradılışından gelen bir organdır. Doğa hiçbir zaman hiçbir canlıya hediye vermez.Yaşamın belli başlı kuralları ve kodları vardır. Ya buna uyulur yada yok olur canlı.
Amacım tartışma çıkarmak ve kimseyi kırmak değildir.Sadece düşüncemi belirtmek istedim. Yinede kırılan olduysa özür dilerim.Doğruları bilmek herkesin hakkıdır
Saygılarımla
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bu duruma evrim demek doğru olmaz . Başta bahsi geçtiği gibi ortam şartlarına ayak uydurma denebilir ki bu o canlının yapısında vardır. Misal kalp atış hızı ortam şartlarına veya enerji tüketimine göre nasıl değişiyorsa bu da bunun gibi bir durum . Ayrıca konuda belirtilen sazan türü başlı başına bir tür. O bölge için yaratılmış bir canlı yani . Betta lardan bahsedersek labirent tamamen yaradılışından gelen bir organdır. Doğa hiçbir zaman hiçbir canlıya hediye vermez.Yaşamın belli başlı kuralları ve kodları vardır. Ya buna uyulur yada yok olur canlı.
Amacım tartışma çıkarmak ve kimseyi kırmak değildir.Sadece düşüncemi belirtmek istedim. Yinede kırılan olduysa özür dilerim.Doğruları bilmek herkesin hakkıdır
Saygılarımla
[/QUOTE]
Bilim adamlarının her dediklerine doğrudur diyorsanız kendiniz bilirsiniz.
Yaratılırken oradamıydınız demişsiniz .Konuya bakış açınızı ve inançlara olan saygınızı kısaca özetlemiş bu yazı. Bu tarz usluplere karşı daha fazla yazmam buyrun kendiniz devam edebilirsiniz keza okumam bile.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir