Nerede Yanlış Yapıyorum ?
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2017 20:59
Lepistes benim çocuklugumun balıgıdır. O zamanlar direk ithal balık alıp dogurduktan sonra sünüp ölmesini görüyorduk. Epey balık türü besledikten sonra yakın zamanda tekrar lepistes besleme merakım başladı. İlk bi hobiciden edindiğim karışık tür lepisteslere baktım ve ölümle sonuçlandı. Hatta ölümlerin hepsi ya parazitten yada balıgın hareketleri azalarak kum üstüne çökerek ölümü gördüm. Bu karışık tür ölümünden sonra akvaryumu mu komple bozdum kumunu yıkadım tuzladım ve güneşte kuruttum motor , iç filtre, akvaryum ; hepsini güzelce yıkadım ve 1 hafta kuruttum. Daha sonra kurup 1 hafta vatozlarla beraber akvaryumu çalıştırdım. Konyalıyım ve ankaraya gidip bi hobiciden red lance snakeskin aldım . 2 erkek 6 dişi olarak. Genç balıklardı daha 2 yada 2,5 cm aralıgındaydılar. Seranın vipan , sera flora , sera guppy gran yemlerini temin ettim ama balıklara bir türlü yediremedim. Sarımsam ve flagy serum alıp yemlere enjekte ettim ama balıklar banamısın demedi ve günden güne tek tek ölmeye başladılar.Su oturmamıştır diye düşündüm hatta zaman zaman direk akvaryuma bile uyguladım flagy serumu ama işe yaramadı. Daha sonra akvaryumu mu bitkiliye çevirdim ve içine tekrar lepistes koydum. Bitkiler uzun vade de öldü; halbukise ışıklandırma 5+4 saatle ve gübreleri tam veriliyordu ama anlam veremedim.(tabanda hagen kum var) Full red lepistes aldım yeni bitkili akvaryumuma, hobici arkadaş tür degiştireceği için 5 erkek 4 dişi (dişiler 4 cm rahat vardı hepsi jumbo boy diyebilirim) şeklinde satın aldım. Balıklar ilk 1 aylarını rahat geçirdiler, daha sonra 3 dişim tam doğum evresine geldiğinde tabana çöküp öldü. Öldükten sonra karınlarına baktığımda yavru doluydu. Şu an mevcutta elimde 2 erkeğimide kaybettikten(erkeklerin ölümüde aynı şekilde kumun üstüne çöküp yavasça ölüyorlar) sonra 3 erkek 1 dişim kaldı; şu anda erkeklerden biri daha garip duruyor ama 1 dişim 2 erkekğim epey iyi durumda. Konyada özel tür lepistes bulamıyorum o nedenle sayı bu şekilde. Başka tür lepistes koyup ırkıda bozmak istemiyorum ama tek dişimin yavrusuna bel bagladım umarım oda ölmez digerleri gibi.
Yani lepisteste bu kadar sorun yaşamam nedendir. Bi anlam veremiyorum. Çok para harcıyorum herşeyi tam olsun diyorum ama bişeyler olmuyor. Epey ara verdikten sonra tekrar başlayıp, lepistes besleme isteğim tavanken neden 3 seferdir de ölümlerle karşılaşıyorum. Su degişimimi haftada dinlenmiş ve oda sıcaklıgındaki suyla yapıyorum. Bitkilerimde ayrı bi sıkıntı çünkü onlarda da 3 seferdir ölümle sonuçlanıyor. Form tutmuyorlar kolay kolay. Tamam bitki için ışıgım tasarruflu ampül(ama foto sentez görüyorum) bunu sebep gösteriyorum. Taban hagen kum ve misket gübre olarak destekli ama olmuyor bi türlü. Bitkiyi boşverdim Lepistesler bi ayar tutmuyor. Şu an tekrar ankaraya gidip ender bi tür almak için can atıyorum ama korkuyorum. Herşeyi yine sıfırdan kurup bahteri kültürü ekleyip (seranın) tekrardan koymak istiyorum ama yine mi diye korkmadan da edemiyorum. Bu yazdıklarımda yanlış olan yada sebebi şudur diyebileceğiniz bişey varsa lütfen yardım edin...
Şimdiden teşekkürler, epey uzun oldu ama kusura bakmayın.
Yani lepisteste bu kadar sorun yaşamam nedendir. Bi anlam veremiyorum. Çok para harcıyorum herşeyi tam olsun diyorum ama bişeyler olmuyor. Epey ara verdikten sonra tekrar başlayıp, lepistes besleme isteğim tavanken neden 3 seferdir de ölümlerle karşılaşıyorum. Su degişimimi haftada dinlenmiş ve oda sıcaklıgındaki suyla yapıyorum. Bitkilerimde ayrı bi sıkıntı çünkü onlarda da 3 seferdir ölümle sonuçlanıyor. Form tutmuyorlar kolay kolay. Tamam bitki için ışıgım tasarruflu ampül(ama foto sentez görüyorum) bunu sebep gösteriyorum. Taban hagen kum ve misket gübre olarak destekli ama olmuyor bi türlü. Bitkiyi boşverdim Lepistesler bi ayar tutmuyor. Şu an tekrar ankaraya gidip ender bi tür almak için can atıyorum ama korkuyorum. Herşeyi yine sıfırdan kurup bahteri kültürü ekleyip (seranın) tekrardan koymak istiyorum ama yine mi diye korkmadan da edemiyorum. Bu yazdıklarımda yanlış olan yada sebebi şudur diyebileceğiniz bişey varsa lütfen yardım edin...
Şimdiden teşekkürler, epey uzun oldu ama kusura bakmayın.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2017 21:03
[B]Sorun bakteriyel döngü büyük ihtimal. Yeni Akvaryum olduğu için bakteriyel döngünün oturması gerek. Bakteri kültürü 15 günde oluşur. Bu sebeble sera nitrivec alabilirsiniz. Bakteriler daha hızlı oturmuş olur. Yeni tank kurulumunda balıklardan önce salyangoz gibi canlı eklemek bekteriyel döngünün oturmasında yardımcı olur. Bitkide bakteriyel dönüge fayda sağlayacaktır. Doğadaki döngü içerisinde Amonyak tabiatta olan nitrosomonas bakterileri tarafından oksid edilerek Nitrite dönüştürülür. Ortaya çıkan nitrit, tekrar nitrobakter adı verilen bakteriler tarafından parçalanarak nitrata çevrilir. Ortaya çıkan nitrat ise bitkiler tarafından besin olarak kullanılır ve döngü tamamlanır. Sonrada biz su değişimi ile hallederiz. Balıkların ölmesi gayet normal. Yardımcı olması adına makaleyi okumalısınız.[/B]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/189569/010120170927411.jpg[/IMG]
[K]Akvaryum hobisine yeni başlayan pek çok amatör aynı yoldan geçmiştir herhalde:
50-60 litrelik bir akvaryum alınır. Satıcının tavsiyesi doğrultusunda kurulur, bir-iki gün çalıştırılır. (Bu süre bazen 1-2 hafta da olabilir). Sonra içine balıklar eklenir. İlk birkaç hafta boyunca herşey gayet güzel gitmektedir. Derken bir gün birden bire balıklar ölmeye başlar.
Görünüşte hiç bir neden yoktur. Birkaç gün öncesine kadar gayet sağlılıklı bir şekilde akvaryumun içinde oradan oraya yüzen zavallı balıklar, yemeden içmeden kesilmiş bir şekilde yüzgeçleri büzüşmüş vaziyette ya dibe çökmüştür, ya da yüzeyde, ağzlarını havaya açmış ölmeyi beklemektedir.
Ölen balıklar çıkartılır, yerlerine yenileri eklenir, ama bu yeni eklenen balıklar da süratle aynı semptomları gösterir ve ölürler.
Pek çok yeni başlayan hobi erbabı, akvaryuma avuç dolusu ilaç eklemeye başlarlar. Hiç bir faydası olmaz. Sağa sola sorarlar, birbirinden alakasız, beşibiryerde cevaplar alırlar:
-Parazit olabilir ?tuz ekle, ısıyı arttır.
-Silkon zehirlenmesidir, akvaryumu değiştir.
-Bulaşıcı hastalık var, akvaryumu komple boşalt dezenfekte et, yeniden kur.
Ne yazık ki bu yöntemlerin hiç birisi bir işe yaramaz.
Genellikle, şişeler dolusu ilacın hiçbir faydası olmadığını gören acemi akvaristler, yapılabilecek en yanlış işi yaparlar: Tüm akvaryum boşaltılır, kumu, taşları, dekorları kaynatılır, akvaryum tuzla ovulur, yeni baştan kurulur. Yeni balıklar eklenir.
Birkaç hafta herşey yine yolunda görünür. Ama derken sil baştan, balıklar yeniden ölmeye başlar.
Bu tür senaryoların çoğu, acemi akvaristin ?ben bu işi beceremiyorum? demesi ve akvaryumunu elden çıkartması, ya da balkonda saksı haline getirmesi ile son bulur.
Halbuki yeni kurulan bir akvaryumda birkaç hafta veya ay içerisinde görülen balık ölümlerinin hiç birisi sebepsiz değildir. Tam tersine çok güzel bir sebebi vardır: YENİ AKVARYUM SENDROMU.
Tabiatta, onmilyonlarca yıldır süregelen bir takım doğal döngüler vardır: Su döngüsü, oksijen döngüsü, Azot döngüsü gibi. Tüm bu döngüler, doğal hayatın (ve de insan hayatının) devamı için gereken dengeleri oluştururlar.
Akvaryum gibi yapay bir ortam, ilk oluşturulduğunda tüm bu döngülerin ve dengelerin dışındadır. İşin iyi tarafı, birtakım dengeler, biz istesek de istemesek de kendiliğinden oluşacaktır. Ama işin bir de kötü tarafı var: bu dengelerin oluşması zaman alır.
Akvaryum ilk kurulduğu anda, içinde sadece su (ve kum ve dekorasyon vs) bulunan bir fanustur ve bu fanusun içerisine bir canlı eklendiğinde, doğal olarak oluşacak atıkları parçalayacak ve de zararsız hale getirecek en önemli mekanizma olan AZOT DÖNGÜSÜ?nden yoksundur.
Peki nedir bu Azot Döngüsü?
Akvaryumda yaşayan her canlı (balıklar, salyangozlar, karidesler, bitkiler vs) atık üretir. Bu atıklar, ve de yenmeyen yemler gibi diğer organik maddeler çözülürken amonyak (NH3) denen gaz orta çıkarlar.
Doğal döngü içerisinde, Amonyak (NH3) tabiatta varolan ?nitrosomonas? türü bakteriler tarafından okside edilerek Nitrit (NO2)?e dönüştürülür. Ortaya çıkan nitrit, bu sefer ?nitrobakter? adı verilen bakteriler tarafından tekrar parçalanarak nitrata (NO3) çevrilir. Ortaya çıkan nitrat ise bitkiler tarafından besin olarak kullanılır ve döngü tamamlanır.
Yeni kurulan bir akvaryumda, bu döngüyü gerçekleştirecek nitrosomonas ve nitrobakter türü bakterilerin yeterli bir popülasyona ulaşması, kullanılan filtreye, akvaryumun büyüklüğüne, biyolojik yükün (canlı popülasyonunun) duruma göre 2 ila 4 ay sürer. Bakteriler, akvaryumda kullanılan filtre medyasında, kumda, kayaların ve dekorasyonların üzerinde ve diğer bilmum yüzeyde kolonileşirler.
Biofiltre veya biyolojik filtre olarak da bilinen bu yararlı bakteri populasyonu yeterli düzeye ulaşmadan önce ise, maalesef ortaya çıkan amonyak ve nitrit gazları, balıklar için son derece ölümcül bir tehlike arz eder.
Özellikle yeni başlayan acemi akvaristler, bir heves çok sayıda balığı akvaryuma doldurdukları için, akvaryum suyu süratle amonyak bakımından zengin bir hale gelir. Çoğunlukla tavsiye edilen haftalık %25-%30 su değişimi ise maalesef amonyağı seyreltmek için yeterli değildir. Biyolojik filtrenin yetersizliğinden dolayı, hızla artan amonyak miktarı, özellikle de yüksek PH sularda zehirden farksızdır.
Amonyak, balığın beynini, merkezi sinir sistemini ve tüm iç organlarını etkiler. Dokularda ciddi hasara neden olur. Balıklar iştah kaybeder, su yüzeyinde toplanırlar, bazen de dibe çökerler. Doku hasarı yüzünden pul kayıpları, galsamada kanama, gövdede kırmızı lekeler gibi belirtiler ortaya çıkar. Ne yazık ki bu belirtilerin bir kısmı, parazit veya benzer enfeksiyonlarla karıştırıldığı için, akvaryuma dezenfektan konulur (çok çok büyük bir hata). Bu dezenfektanlar, yeni yeni kolonileşmeye başlayan nitrosomonasları süratle öldüreceği için, döngüyü geriletip fayda yerine zarar verirler.
Bu belirtiler, balıkların türlerine göre, aniden ortaya çıkabileceği gibi, yavaş yavaş da görülebilir.
Maalesef, pek çok acemi akvaristin yaptığı ?suyu boşaltıp, kumu kaynatıp, kayaları dezenfekte etme? yolu, anlaşılacağı üzere hiç bir işe yaramayacağı gibi, döngüyü sıfır noktasına geri çevirdiği için ?en yapılmaması gereken? işlemdir.
Biyolojik yükü az, filtre mekanizmaları doğru bir şekilde kurulmuş, düzenli su değişimi yapılan ve düşük PH (7-7.5) su kullanılan akvaryumlarda, dayanıklı balıklar bu ilk aşamayı atlatabilir. Ancak hemen ardından ikinci bir tehlike ile karşı karşıya kalırlar: NİTRİT.
Akvaryum ortamında yeterli popülasyona ulaşan nitrosomonas bakterilerinin açığa çıkardığı Nitrit (NO2), amonyak kadar olmasa bile, son derece tehlikeli bir kimyasaldır. Kanın oksijen taşıma kapasitesini kısıtladığı için, özellikle uzun süre yüksek değerlerde kalması durumunda balıkların (suda yeteri miktarda oksijen olsa dahi) boğularak ölmesine neden olur. İşin kötü tarafı, nitrobakter türü bakteriler, nitrosomonaslara oranla çok daha yavaş bir popülasyon artışı gösterirler.
Giderek yükselen nitrit oranlarına maruz kalan balıklar, aynı amonyak zehirlenmesinde olduğu gibi iştahlarını kaybederler, su yüzeyine toplanırlar, hızlı hızlı nefes almaya çalışırlar. Sanki bir parazitten kurtulmak istiyormuş gibi akvaryum içerisindeki dekorasyonlara, kumlara, taşlara sürtünerek "kaşınırlar".
Nitrit nedeni ile kanda biriken ?methemoglobin? maddesi, kan rengini kahverengiye çevirir. Bu yüzden balıkların galsamaları kararır, açık renkli balıklarda genel bir kararma, renkli balıklarda renk kaybı olur. (nitrit zehirlenmesi, kahverengi kan hastalığı olarak da bilinir)
Maalesef bu belirtiler de çeşitli enfeksiyon belirtileri ile karıştırılmaktadır. Eğer bu aşamada akvaryuma dezenfektan konulursa, zar zor kolonileşen nitrosomonaslar yok olacağından, hızla amonyak seviyeleri de artmaya başlayacaktır. Bu ikisinin bir araya gelmesi de haliyle en dayanıklı balıklar için bile ölümcüldür.
Yeni kurulan akvaryumlarda, biyolojik filtre (bakteri kolonileri) gelişip, azot döngüsü oturuna kadar görülen bu ölümlere ?Yeni Akvaryum Sendromu? denmektedir.
Peki, yeni akvaryum ?eskiyene? kadar balık ölümlerinden kaçınmak için ne yapılabilir:
- Öncelikle, genel olarak tavsiye edilen ?akvaryumu boş çalıştırma? olayının, su ısısının oturması dışında hiç bir faydası yoktur. Akvaryumda çözülen veya çürüyen organik madde olmadığı takdirde bakteri populasyonu gelişmez. Bu yüzden mutlaka organik atık üretecek birşeylerin olması veya suni olarak amonyak eklenmesi şarttır.
En sık uygulanan yöntem, akvaryuma bir ya da iki tane balık koyup, bir-iki ay boyunca sürekli ve düzenli su değişimleri ile azot döngüsünü başlatmaktır. Bunun ardından balıklar yine yavaş yavaş eklendiği takdirde, çok bir sorun olmadan akvaryum ?güvenli? bir hale getirilebilir. Maalesef yeni başlayan arkadaşların en çok yaptığı hata, bir anda çok sayıda balığı akvaryuma koymaktır. Bu da ölümcül bir hatadır.
- İkinci bir yol olarak, hiç balık koymadan, suya amonyak ekleyip döngünün oturmasını beklemektir. Her ne kadar bu yöntem, "en güvenli yöntem" olsa da, yeni başlayan birisinin 1-2 ay boyunca boş akvaryuma bakmayı istememesi yüzünden pek uygulama bulamamakta maalesef.
- Yeni kurulan bir akvaryum (çok istisnai durumlar haricinde) asla ve de kat?a tamamen boşaltılıp dezenfekte edilmemelidir.
- Akvaryum filtresi asla ve de asla, çeşme suyu ile yıkanmamalıdır. Çeşme suyunda bulunan klor, burada yaşamlarını sürdürmeye çalışan zavallı bakterileri efektif bir şekilde öldüreceği için biyolojik filtreyi etkisiz hale getirir ve de sudaki amonyak oranının süratle yükselmesine neden olur. Filtre medyası, dip çekme sırasında boşaltılan akvaryum suyunda çalkalanarak temizlenebilir.
- İlk bir kaç ay boyunca yemleme mümkün olduğu kadar az yapılmalı, yenmeyip dibe çöken yemler hızla akvaryumdan uzaklaştırılmalıdır.
- Azot döngüsü oluşana kadar, dipte kesinlikle dışkı birikmesine müsade edilmemeli, bitkilerden dökülen yapraklar, dışkılar ve diğer organik atıklar günlük olarak akvaryumdan uzaklaştırılmalıdır.
- Yine ilk birkaç ay boyunca, günlük %10-%15 su değişimleri yapılmalı, su değişimi sırasında mutlaka dip çekilmelidir. Amonyak ve nitrit gazları sudan ağır olduğu için dipte birikirler. Düzenli dip çekimi ile sudaki yoğunlukları kontrol altında tutulabilir.
Herkese sağlıklı akvaryumlar dilerim.
Makale Egemen Cilasun'a aittir.[/K][EDIT]Abdull4h,2017-01-12 21:05:16[/EDIT]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/189569/010120170927411.jpg[/IMG]
[K]Akvaryum hobisine yeni başlayan pek çok amatör aynı yoldan geçmiştir herhalde:
50-60 litrelik bir akvaryum alınır. Satıcının tavsiyesi doğrultusunda kurulur, bir-iki gün çalıştırılır. (Bu süre bazen 1-2 hafta da olabilir). Sonra içine balıklar eklenir. İlk birkaç hafta boyunca herşey gayet güzel gitmektedir. Derken bir gün birden bire balıklar ölmeye başlar.
Görünüşte hiç bir neden yoktur. Birkaç gün öncesine kadar gayet sağlılıklı bir şekilde akvaryumun içinde oradan oraya yüzen zavallı balıklar, yemeden içmeden kesilmiş bir şekilde yüzgeçleri büzüşmüş vaziyette ya dibe çökmüştür, ya da yüzeyde, ağzlarını havaya açmış ölmeyi beklemektedir.
Ölen balıklar çıkartılır, yerlerine yenileri eklenir, ama bu yeni eklenen balıklar da süratle aynı semptomları gösterir ve ölürler.
Pek çok yeni başlayan hobi erbabı, akvaryuma avuç dolusu ilaç eklemeye başlarlar. Hiç bir faydası olmaz. Sağa sola sorarlar, birbirinden alakasız, beşibiryerde cevaplar alırlar:
-Parazit olabilir ?tuz ekle, ısıyı arttır.
-Silkon zehirlenmesidir, akvaryumu değiştir.
-Bulaşıcı hastalık var, akvaryumu komple boşalt dezenfekte et, yeniden kur.
Ne yazık ki bu yöntemlerin hiç birisi bir işe yaramaz.
Genellikle, şişeler dolusu ilacın hiçbir faydası olmadığını gören acemi akvaristler, yapılabilecek en yanlış işi yaparlar: Tüm akvaryum boşaltılır, kumu, taşları, dekorları kaynatılır, akvaryum tuzla ovulur, yeni baştan kurulur. Yeni balıklar eklenir.
Birkaç hafta herşey yine yolunda görünür. Ama derken sil baştan, balıklar yeniden ölmeye başlar.
Bu tür senaryoların çoğu, acemi akvaristin ?ben bu işi beceremiyorum? demesi ve akvaryumunu elden çıkartması, ya da balkonda saksı haline getirmesi ile son bulur.
Halbuki yeni kurulan bir akvaryumda birkaç hafta veya ay içerisinde görülen balık ölümlerinin hiç birisi sebepsiz değildir. Tam tersine çok güzel bir sebebi vardır: YENİ AKVARYUM SENDROMU.
Tabiatta, onmilyonlarca yıldır süregelen bir takım doğal döngüler vardır: Su döngüsü, oksijen döngüsü, Azot döngüsü gibi. Tüm bu döngüler, doğal hayatın (ve de insan hayatının) devamı için gereken dengeleri oluştururlar.
Akvaryum gibi yapay bir ortam, ilk oluşturulduğunda tüm bu döngülerin ve dengelerin dışındadır. İşin iyi tarafı, birtakım dengeler, biz istesek de istemesek de kendiliğinden oluşacaktır. Ama işin bir de kötü tarafı var: bu dengelerin oluşması zaman alır.
Akvaryum ilk kurulduğu anda, içinde sadece su (ve kum ve dekorasyon vs) bulunan bir fanustur ve bu fanusun içerisine bir canlı eklendiğinde, doğal olarak oluşacak atıkları parçalayacak ve de zararsız hale getirecek en önemli mekanizma olan AZOT DÖNGÜSÜ?nden yoksundur.
Peki nedir bu Azot Döngüsü?
Akvaryumda yaşayan her canlı (balıklar, salyangozlar, karidesler, bitkiler vs) atık üretir. Bu atıklar, ve de yenmeyen yemler gibi diğer organik maddeler çözülürken amonyak (NH3) denen gaz orta çıkarlar.
Doğal döngü içerisinde, Amonyak (NH3) tabiatta varolan ?nitrosomonas? türü bakteriler tarafından okside edilerek Nitrit (NO2)?e dönüştürülür. Ortaya çıkan nitrit, bu sefer ?nitrobakter? adı verilen bakteriler tarafından tekrar parçalanarak nitrata (NO3) çevrilir. Ortaya çıkan nitrat ise bitkiler tarafından besin olarak kullanılır ve döngü tamamlanır.
Yeni kurulan bir akvaryumda, bu döngüyü gerçekleştirecek nitrosomonas ve nitrobakter türü bakterilerin yeterli bir popülasyona ulaşması, kullanılan filtreye, akvaryumun büyüklüğüne, biyolojik yükün (canlı popülasyonunun) duruma göre 2 ila 4 ay sürer. Bakteriler, akvaryumda kullanılan filtre medyasında, kumda, kayaların ve dekorasyonların üzerinde ve diğer bilmum yüzeyde kolonileşirler.
Biofiltre veya biyolojik filtre olarak da bilinen bu yararlı bakteri populasyonu yeterli düzeye ulaşmadan önce ise, maalesef ortaya çıkan amonyak ve nitrit gazları, balıklar için son derece ölümcül bir tehlike arz eder.
Özellikle yeni başlayan acemi akvaristler, bir heves çok sayıda balığı akvaryuma doldurdukları için, akvaryum suyu süratle amonyak bakımından zengin bir hale gelir. Çoğunlukla tavsiye edilen haftalık %25-%30 su değişimi ise maalesef amonyağı seyreltmek için yeterli değildir. Biyolojik filtrenin yetersizliğinden dolayı, hızla artan amonyak miktarı, özellikle de yüksek PH sularda zehirden farksızdır.
Amonyak, balığın beynini, merkezi sinir sistemini ve tüm iç organlarını etkiler. Dokularda ciddi hasara neden olur. Balıklar iştah kaybeder, su yüzeyinde toplanırlar, bazen de dibe çökerler. Doku hasarı yüzünden pul kayıpları, galsamada kanama, gövdede kırmızı lekeler gibi belirtiler ortaya çıkar. Ne yazık ki bu belirtilerin bir kısmı, parazit veya benzer enfeksiyonlarla karıştırıldığı için, akvaryuma dezenfektan konulur (çok çok büyük bir hata). Bu dezenfektanlar, yeni yeni kolonileşmeye başlayan nitrosomonasları süratle öldüreceği için, döngüyü geriletip fayda yerine zarar verirler.
Bu belirtiler, balıkların türlerine göre, aniden ortaya çıkabileceği gibi, yavaş yavaş da görülebilir.
Maalesef, pek çok acemi akvaristin yaptığı ?suyu boşaltıp, kumu kaynatıp, kayaları dezenfekte etme? yolu, anlaşılacağı üzere hiç bir işe yaramayacağı gibi, döngüyü sıfır noktasına geri çevirdiği için ?en yapılmaması gereken? işlemdir.
Biyolojik yükü az, filtre mekanizmaları doğru bir şekilde kurulmuş, düzenli su değişimi yapılan ve düşük PH (7-7.5) su kullanılan akvaryumlarda, dayanıklı balıklar bu ilk aşamayı atlatabilir. Ancak hemen ardından ikinci bir tehlike ile karşı karşıya kalırlar: NİTRİT.
Akvaryum ortamında yeterli popülasyona ulaşan nitrosomonas bakterilerinin açığa çıkardığı Nitrit (NO2), amonyak kadar olmasa bile, son derece tehlikeli bir kimyasaldır. Kanın oksijen taşıma kapasitesini kısıtladığı için, özellikle uzun süre yüksek değerlerde kalması durumunda balıkların (suda yeteri miktarda oksijen olsa dahi) boğularak ölmesine neden olur. İşin kötü tarafı, nitrobakter türü bakteriler, nitrosomonaslara oranla çok daha yavaş bir popülasyon artışı gösterirler.
Giderek yükselen nitrit oranlarına maruz kalan balıklar, aynı amonyak zehirlenmesinde olduğu gibi iştahlarını kaybederler, su yüzeyine toplanırlar, hızlı hızlı nefes almaya çalışırlar. Sanki bir parazitten kurtulmak istiyormuş gibi akvaryum içerisindeki dekorasyonlara, kumlara, taşlara sürtünerek "kaşınırlar".
Nitrit nedeni ile kanda biriken ?methemoglobin? maddesi, kan rengini kahverengiye çevirir. Bu yüzden balıkların galsamaları kararır, açık renkli balıklarda genel bir kararma, renkli balıklarda renk kaybı olur. (nitrit zehirlenmesi, kahverengi kan hastalığı olarak da bilinir)
Maalesef bu belirtiler de çeşitli enfeksiyon belirtileri ile karıştırılmaktadır. Eğer bu aşamada akvaryuma dezenfektan konulursa, zar zor kolonileşen nitrosomonaslar yok olacağından, hızla amonyak seviyeleri de artmaya başlayacaktır. Bu ikisinin bir araya gelmesi de haliyle en dayanıklı balıklar için bile ölümcüldür.
Yeni kurulan akvaryumlarda, biyolojik filtre (bakteri kolonileri) gelişip, azot döngüsü oturuna kadar görülen bu ölümlere ?Yeni Akvaryum Sendromu? denmektedir.
Peki, yeni akvaryum ?eskiyene? kadar balık ölümlerinden kaçınmak için ne yapılabilir:
- Öncelikle, genel olarak tavsiye edilen ?akvaryumu boş çalıştırma? olayının, su ısısının oturması dışında hiç bir faydası yoktur. Akvaryumda çözülen veya çürüyen organik madde olmadığı takdirde bakteri populasyonu gelişmez. Bu yüzden mutlaka organik atık üretecek birşeylerin olması veya suni olarak amonyak eklenmesi şarttır.
En sık uygulanan yöntem, akvaryuma bir ya da iki tane balık koyup, bir-iki ay boyunca sürekli ve düzenli su değişimleri ile azot döngüsünü başlatmaktır. Bunun ardından balıklar yine yavaş yavaş eklendiği takdirde, çok bir sorun olmadan akvaryum ?güvenli? bir hale getirilebilir. Maalesef yeni başlayan arkadaşların en çok yaptığı hata, bir anda çok sayıda balığı akvaryuma koymaktır. Bu da ölümcül bir hatadır.
- İkinci bir yol olarak, hiç balık koymadan, suya amonyak ekleyip döngünün oturmasını beklemektir. Her ne kadar bu yöntem, "en güvenli yöntem" olsa da, yeni başlayan birisinin 1-2 ay boyunca boş akvaryuma bakmayı istememesi yüzünden pek uygulama bulamamakta maalesef.
- Yeni kurulan bir akvaryum (çok istisnai durumlar haricinde) asla ve de kat?a tamamen boşaltılıp dezenfekte edilmemelidir.
- Akvaryum filtresi asla ve de asla, çeşme suyu ile yıkanmamalıdır. Çeşme suyunda bulunan klor, burada yaşamlarını sürdürmeye çalışan zavallı bakterileri efektif bir şekilde öldüreceği için biyolojik filtreyi etkisiz hale getirir ve de sudaki amonyak oranının süratle yükselmesine neden olur. Filtre medyası, dip çekme sırasında boşaltılan akvaryum suyunda çalkalanarak temizlenebilir.
- İlk bir kaç ay boyunca yemleme mümkün olduğu kadar az yapılmalı, yenmeyip dibe çöken yemler hızla akvaryumdan uzaklaştırılmalıdır.
- Azot döngüsü oluşana kadar, dipte kesinlikle dışkı birikmesine müsade edilmemeli, bitkilerden dökülen yapraklar, dışkılar ve diğer organik atıklar günlük olarak akvaryumdan uzaklaştırılmalıdır.
- Yine ilk birkaç ay boyunca, günlük %10-%15 su değişimleri yapılmalı, su değişimi sırasında mutlaka dip çekilmelidir. Amonyak ve nitrit gazları sudan ağır olduğu için dipte birikirler. Düzenli dip çekimi ile sudaki yoğunlukları kontrol altında tutulabilir.
Herkese sağlıklı akvaryumlar dilerim.
Makale Egemen Cilasun'a aittir.[/K][EDIT]Abdull4h,2017-01-12 21:05:16[/EDIT]
Beğenenler: [T]190136,licoricemad[/T][T]191426,lojistisyen[/T][T]188679,ngerekli[/T]
Teşekkür Edenler: [T]190136,licoricemad[/T][T]192910,tuzbuz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2017 22:09
Evet döngüyü biliyordum ama bu sefer makaleyle pekiştirdim teşekkürler ama sorun şu. Red lanceleri ekleyip 3-4 ay baktıktan ve ölümler(beyaz dışkı ve iç parazit) gerçekleştikten sonra yani full redleri 3 - 4 ay sonra bitkilendirdiğim akvaryuma koydum. Aslında red lanceler oturmamış , biyolojik dengesi oluşmamış bi su yüzünden ölmesini anlıyorum ama full redlerin sebebini anlamıyorum. Yani ölüm olacak illa biliyoruz ki ama bu çokluk can sıkıcı[:(] ama şuda var direk akvaryuma enjekte ettiğim flagy serumu belki oturmakta olan dönğüyü tekrar bozdu. Tabi benim hatalarımda var illa.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2017 23:16
Çok dertli ve karışık yazmışsın okudum ama pek anlaşılmıyor fotoğraf koysaydın keşke ya da akvaryum hacmini iç filtrenin özelliklerini yazsaydın
Bende yıllardır canlı doğuran besliyorum 2 kez toplu ölüm yaşadım birisi tuz yüzünden diğeri elma salyangozunun ölümü yüzünden
Biraz daha anlaşılır yazarsan yardımcı olacak arkadaşlar çıkacaktır
(bu arada Seydişehirli arkadaşım vardı işinin ehliydi sonradan bıraktı bırakmasa onun balıklardan isterdik sana)
Bende yıllardır canlı doğuran besliyorum 2 kez toplu ölüm yaşadım birisi tuz yüzünden diğeri elma salyangozunun ölümü yüzünden
Biraz daha anlaşılır yazarsan yardımcı olacak arkadaşlar çıkacaktır
(bu arada Seydişehirli arkadaşım vardı işinin ehliydi sonradan bıraktı bırakmasa onun balıklardan isterdik sana)
+1: [T]189569,Abdull4h[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2017 23:51
Hacim 50 litre , sunsung 603b dış filtrem var. Resimlik bişey olsa atacaktım ama olduğunu düşünmedim.
Özetle karışık tür lepistes besledim ölümle sonuçlandı ve akvaryuumu komple bozup kurutup dezenfekte edip tekrar kurdumç
Sonra kurdugum akvaryuma red lance snakeskin lepistes koyum ve bunlar sırayla ölmeye başladı.
Sonrada akvaryuma bitki ekleyim yeni lepisteslerimi ekledım onlarda full red, onlarda ölüyor yavaş yavaş.
Sorun iç parazit yada su yüzünden uzun vade de balıklarım ölüyor. Baktıgımda saglıkla canlılar göremiyorum. Yani alırken çok iyiler canlılar ama akvaryumumda vakit geçirdikten sonra kronik sekilde hasta oluyorlar sanki. Sorunum bu. Şebeke suyunda desem , konyada da epey hobici üretici var; tek bende geldigine göre suyumdan kaynaklanan bişey galiba. Bu gidişle balıklar ölürse komple tekrar bozup tam şekilde biyolojik dengeyi kurup ancak öyle balıkları ekleyeceğim
Özetle karışık tür lepistes besledim ölümle sonuçlandı ve akvaryuumu komple bozup kurutup dezenfekte edip tekrar kurdumç
Sonra kurdugum akvaryuma red lance snakeskin lepistes koyum ve bunlar sırayla ölmeye başladı.
Sonrada akvaryuma bitki ekleyim yeni lepisteslerimi ekledım onlarda full red, onlarda ölüyor yavaş yavaş.
Sorun iç parazit yada su yüzünden uzun vade de balıklarım ölüyor. Baktıgımda saglıkla canlılar göremiyorum. Yani alırken çok iyiler canlılar ama akvaryumumda vakit geçirdikten sonra kronik sekilde hasta oluyorlar sanki. Sorunum bu. Şebeke suyunda desem , konyada da epey hobici üretici var; tek bende geldigine göre suyumdan kaynaklanan bişey galiba. Bu gidişle balıklar ölürse komple tekrar bozup tam şekilde biyolojik dengeyi kurup ancak öyle balıkları ekleyeceğim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2017 23:58
Sakındığın göze çöp batar kardeş biraz bırak zamanla su oturur olur gider :) aynı durum benimde başıma geldi 2 kere malawi akvaryumu kaldırdım canıma tak etti sonradan fark ettim ki çok üstüne düşünce cidden olmuyor.
+1: [T]152930,barus[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2017 00:49
Aklıma gelen şey, balıkları aldığınız yerde bir sorun olabilir belki de balıklarının hepsi parazitli şekilde geliyor size ve ancak o kadar dayanabiliyorlar. Ya da akvaryumun içindeki herhangi bir yabancı maddeden zehirleniyor olabilirler. Azot döngüsünü oturttum diyorsanız akla gelenler bunlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2017 11:53
Döngü iki üç günde veya Nitrivecle direk oturmaz. Belki dış filitreyi uzun süre kapalı bırakıp tekrar çalıştırıyorsunuz? Ölen balığı görürsek parazittenmi neyden öldüğünü söyleyebiliriz.
[QUOTE=calderon]Çok dertli ve karışık yazmışsın okudum ama pek anlaşılmıyor fotoğraf koysaydın keşke ya da akvaryum hacmini iç filtrenin özelliklerini yazsaydın
Bende yıllardır canlı doğuran besliyorum 2 kez toplu ölüm yaşadım birisi tuz yüzünden diğeri elma salyangozunun ölümü yüzünden
Biraz daha anlaşılır yazarsan yardımcı olacak arkadaşlar çıkacaktır
(bu arada Seydişehirli arkadaşım vardı işinin ehliydi sonradan bıraktı bırakmasa onun balıklardan isterdik sana)[/QUOTE]
Hocam Elma salyangozu suyu o kadar kirletmez. Büyük ihtimal başka bir sebeble toplu ölüm yaşamışsınızdır. Elma salyangozu hassas olduğu için balıklardan önce ölmüş sonra teker teker başka canlılar aynı sebebten ölmüştür. Yani Elma salyangozu ölüme sebeb değildir.
[QUOTE=calderon]Çok dertli ve karışık yazmışsın okudum ama pek anlaşılmıyor fotoğraf koysaydın keşke ya da akvaryum hacmini iç filtrenin özelliklerini yazsaydın
Bende yıllardır canlı doğuran besliyorum 2 kez toplu ölüm yaşadım birisi tuz yüzünden diğeri elma salyangozunun ölümü yüzünden
Biraz daha anlaşılır yazarsan yardımcı olacak arkadaşlar çıkacaktır
(bu arada Seydişehirli arkadaşım vardı işinin ehliydi sonradan bıraktı bırakmasa onun balıklardan isterdik sana)[/QUOTE]
Hocam Elma salyangozu suyu o kadar kirletmez. Büyük ihtimal başka bir sebeble toplu ölüm yaşamışsınızdır. Elma salyangozu hassas olduğu için balıklardan önce ölmüş sonra teker teker başka canlılar aynı sebebten ölmüştür. Yani Elma salyangozu ölüme sebeb değildir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2017 12:02
[QUOTE=Abdull4h]Döngü iki üç günde veya Nitrivecle direk oturmaz. Belki dış filitreyi uzun süre kapalı bırakıp tekrar çalıştırıyorsunuz? Ölen balığı görürsek parazittenmi neyden öldüğünü söyleyebiliriz.
Hocam Elma salyangozu suyu o kadar kirletmez. Büyük ihtimal başka bir sebeble toplu ölüm yaşamışsınızdır. Elma salyangozu hassas olduğu için balıklardan önce ölmüş sonra teker teker başka canlılar aynı sebebten ölmüştür. Yani Elma salyangozu ölüme sebeb değildir.[/QUOTE]
Tuz yüzünden ölmüştü kardeşim ölünce çok pis kokuyor ve suyu bozuyor o yüzden olmuştu [;)]
Hocam Elma salyangozu suyu o kadar kirletmez. Büyük ihtimal başka bir sebeble toplu ölüm yaşamışsınızdır. Elma salyangozu hassas olduğu için balıklardan önce ölmüş sonra teker teker başka canlılar aynı sebebten ölmüştür. Yani Elma salyangozu ölüme sebeb değildir.[/QUOTE]
Tuz yüzünden ölmüştü kardeşim ölünce çok pis kokuyor ve suyu bozuyor o yüzden olmuştu [;)]
Beğenenler: [T]189569,Abdull4h[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2017 12:05
[QUOTE=calderon]
Tuz yüzünden ölmüştü kardeşim ölünce çok pis kokuyor ve suyu bozuyor o yüzden olmuştu [;)][/QUOTE]
Tuzu dikkatli kullanmak gerekiyor o zaman. Salyangoz ve vatozların en sevmediği şey tuz olsa gerek. [:)]
Tuz yüzünden ölmüştü kardeşim ölünce çok pis kokuyor ve suyu bozuyor o yüzden olmuştu [;)][/QUOTE]
Tuzu dikkatli kullanmak gerekiyor o zaman. Salyangoz ve vatozların en sevmediği şey tuz olsa gerek. [:)]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2017 12:06
Yeniden kurulum yapayım diyorsan önce tüm malzemeleri hazırlayıp sonra adım adım kurmakta fayda var
taban kurulumu,bitki dizaynı,döngünün oturması,düzenli su değişimi,canlıları ekleme filtrenin temizlenmesi gibi
ilk mesajında iç filtre yazmışsın şimdi dış filtre dedin
taban kurulumu,bitki dizaynı,döngünün oturması,düzenli su değişimi,canlıları ekleme filtrenin temizlenmesi gibi
ilk mesajında iç filtre yazmışsın şimdi dış filtre dedin
+1: [T]189569,Abdull4h[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2017 12:22
İç filitreden kastım şelale filitreydi. daha sonra dış filitre ekleyip şelaleyi iptal ettim. Şu an mevcut dış filitre.( red lance ve full red zamanında dış filitrem vardı. Mevcut şelale filtrem 30 lt akvaryumumda ve içinde 1e 1d kakadu çiftim var ve gayet saglıklılar. 3 defa serbest yüzüse geçen yavrularını gördüm. O akvaryumumun biyolojik dönğüsü galiba çok iyi. İçindeki h cevizi, kökler üstünde ve camlarda aşırı bakteri tabakalaşması var.)
Bitki işinden vazgeçtim hatta yeni alacagım balıklar için tabana kum bile koymayı düşünmüyorum. mevcutlar ölene denk duracak daha sonra herşeyi sıfırlayıp döngüyü oturtana kadar bekleyip balıkları ekleyeceğim. Balıkları aldığım kişilerde sorun yok eminim. Bir daha ölüm olursa, balığımın resmini çekip koyacam . Bu arada akvaryumumda epey salyangoz var. İlk salyangoz ekleyip deneyin demiştiniz ama akvaryum da salyangozlar efsane üreyip rahat rahat yasıyorlar. durmadan toplamak zorunda kalıyorum [:O]
(salyangozlarında adını bilmiyorum ama geçen attıklarım nohut büyüklüğündeydiler.) Cama küçük şeffaf 8-10 lu grup olarak yumurta bırakıyorlar.)[EDIT]Öğünmez,2017-01-13 12:25:00[/EDIT]
Bitki işinden vazgeçtim hatta yeni alacagım balıklar için tabana kum bile koymayı düşünmüyorum. mevcutlar ölene denk duracak daha sonra herşeyi sıfırlayıp döngüyü oturtana kadar bekleyip balıkları ekleyeceğim. Balıkları aldığım kişilerde sorun yok eminim. Bir daha ölüm olursa, balığımın resmini çekip koyacam . Bu arada akvaryumumda epey salyangoz var. İlk salyangoz ekleyip deneyin demiştiniz ama akvaryum da salyangozlar efsane üreyip rahat rahat yasıyorlar. durmadan toplamak zorunda kalıyorum [:O]
(salyangozlarında adını bilmiyorum ama geçen attıklarım nohut büyüklüğündeydiler.) Cama küçük şeffaf 8-10 lu grup olarak yumurta bırakıyorlar.)[EDIT]Öğünmez,2017-01-13 12:25:00[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2017 13:05
Herşeyi çok hızlı para harcayarak elde etmek istemişsiniz, tabii bu da doğa ya uymamış. Lütfen sakin bir şekilde gönlünüzden geçen akvaryumu kurun. Sistemin kendi içinde doğru ısı ve diğer parametrelerde olduğundan emin olduğunuz 1 hafta akvaryumu canlısız çalıştırın. Hemen gübre ilaç vs eklemeyin. Baktığınız türlere fanusta yaşatanlar var dolayısıyla birşeyler gereğinden hızlı ve fazla olduğundan bu sorunla karşılaşıyorsunuz. Yemi fazla atmayın. Su değişimlerine ve kullandığınız suya dikkat edin. Balıklarınızı sağlıklı yaşadığını göreceksiniz. Bundan sonra bir üst düzeye geçin, gübreleme vs olmadan standart balık yemleri kullanarak şimdilik devam edin.
Tüm bunların yanında evde afacan varsa akvaryuma canı sıkıldıkça tuz kolonya vb atmadığından emin olun.
Tüm bunların yanında evde afacan varsa akvaryuma canı sıkıldıkça tuz kolonya vb atmadığından emin olun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2017 14:07
Yok aslında parayı veriyim hallolsun herşey demedim hiç [:)]. Üstüne ögrenciyim deme lüksüm yok. Sadece biraz aceleci oluyorum galiba.
Evde ufaklık yok , o şıkkı iptal ettim ama fazla yem ve fazla su degişimi belki olabilir. Akvaryum litresi ufak olduğu için biyolojik denge hemen bozuluyor olabilir. Bi sonraki kurulumu tamamen makaleden yola çıkarak yapacam.
Yorumlar ve ilgi için herkeze teşekkür ederim.
Evde ufaklık yok , o şıkkı iptal ettim ama fazla yem ve fazla su degişimi belki olabilir. Akvaryum litresi ufak olduğu için biyolojik denge hemen bozuluyor olabilir. Bi sonraki kurulumu tamamen makaleden yola çıkarak yapacam.
Yorumlar ve ilgi için herkeze teşekkür ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir