Neolamprologus Pulcher (Daffodil) Hakkında
Neolamprologus: Yunanca Neos:Yeni / Lampros:Parlak / Logos:Beyaz Göz
Pulcher(Latince): Güzel/hoş anlamındadır. Daffodil: Altınçanak Çiçeğinin Latincesidir.
Habitat:Tanganyika Gölü’nün kayalık kıyıları
Özellikle kabuk ve kovuk bulunan bölgelerde bulunurlar.
Derinlik: 5-10 metre
Yüzme Seviyesi: Taban / Tabana yakın
Boy: Erkeklerde 10-11 cm, dişilerde 8-9 cm
Yaş: 8 - 10 yıl
Sıcaklık: 24-26 C Derece
pH: 7.2 - 8,5 / dH: 9 - 18
Sertlik: orta / çok sert
Genel Davranış biçimi: Agresif
Kendi türlerine davranış biçimi: Orta Agresif
Yaşam Alanı: (1 çift için) 35x50cm taban alanı
Doğada Beslenme:
Doğasında Carnivor(etçil) beslenen türlerdir.
Doğada Yumuşakçalar, küçük kabuklular, larvalar,
kurtçuklar ve Zooplanktonlarla beslenirler.
Akvaryumda Beslenme:
Akvaryum ortamında da doğala yakın bir beslenme sağlanmalıdır.
Yüksek protein oranlı kuru ve canlı yemlerle beslenmelidirler.
Haftada birkaç kez Su piresi ve mikrokurtçuk takviyesi oldukça faydalıdır.
Ağzına sığacak boyda pek çok kuru yemi ayırt etmeden tüketirler.
Dekorasyon:
Daffodiller, Tanganika Gölü’nün kayalık ve kabuk dolu kıyılarında yaşadıklarından
benzer dekorasyon olan tank hoşlarına gidecektir.
Kabuklar, mağaralar ve oyuklar onların yuvaları haline gelecektir.
Kum olarak, ince taneli kumlar bu tür için uygundur, tabanla çok fazla ilgilenmezler.
Mdiye kırığı ve mercan kırığı gibi suyu sertleştiren kumlar tercih edilebilir.
Biyotoplarında bitki bulunmaz, bitkilere dokunmadıklarından eklemek size kalmıştır.
Tank Arkadaşları:
Kendileri gibi küçük boyuttaki carnivor(etçil)Tanganyika balıkları ile birlikte
taban alanı yeterli ölçüde karma bir akvaryumda bakılabilirler.
Calvus, Compressiceps, Lamprologus, julidochromis gibi türlerle bakılabilirler.
200-250 lt gibi nispeten daha dar hacimli tanklarda Leptosoma gibi yüzey türleri ile
yaşam alanları farklı olduğu için daha huzurlu bir tank ortamı oluştururlar.
Cinsiyet Ayrımı:
Her ne kadar Monofirmik canlılar olsalar da cinsiyet ayrımı ince ayrıntılarda gizlidir.
Erkeklerin görünüşleri; dişiye göre daha iri olurlar. Kafaları dudakları daha büyüktür.
Erkekler yaşnaldıkça kafa hörgücü çıkarırlar. Sırt ve anal yüzgeçleri uzun ve sivridir.
En kesin net ayrım üreme dönemlerinde eşli sosyal davranışlarından anlaşılır.
Üreme:
Koloni içerisindeki en baskın erkek kendisine uygun yine baskın bir dişi seçer.
Eşler arasındaki uyum sağlandığı takdirde kısa süre içinde az miktarda yumurta bırakılır.
Erkekler genelde tek eşlidir, ancak aynı anda birden fazla dişi ile de eş olabilirler.
Ancak farklı zamanlarda yumurta ve yavru görülür. Düşük ph'ta üreme durur. Tavsiye ph 8.0
Yumurtalar:
İlk batında bıraktıkları yumurta sayısı az dır, sonraki batınlarda sayı artacaktır.
Yumurtalar kirli beyaz renktedirler ve 3 günde açılır. Bakıcılar tarafından bakılırlar.
Yavru Bakımı:
Daffodil sanılanın aksine yavrularının bakımı ile fazla ilgilenmez, uzaktan gözlemlerler.
Yavruların bakımını üstlenmek için koloniden bir bakıcı görevlendirirler.
Çiftin 3-4 batında aynı birey bakar, büyütür, yeni nesil ile ilgilenir.
Bakıcı:
Genelde kolonideki en biçimsiz, yakışıksız, genetik kusurlu birey olduğu için seçilir.
Çiftin baskınlığı altında onlara hizmet etmeyi hem kendisi hemde çift seçer.
Çift bu bakıcıyı içgüdüsel olarak cinsiyetsiz olarak algılarlar, güven esastır.
Birbirlerine dahi bakıcı kadar güvenmezler.
Yavrular:
Yumurtadan çıkan yavrular, karınlarındaki yumurta sarısı ile 3 gün daha yüzmeden dururlar.
Yüzmeye başladıklarında ise, artemia larvası ile beslenmelidir.
Günde birkaç defa verilecek artemia larvası, yavruların hızlı ve
sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır.
Yavruları, 10-15 gün artemia ile besledikten sonra kuru toz yemler verebilirsiniz.
Yavruları dinlenmiş ve tank ile aynı ısıya getirilmiş azar azar su değişimleri ve
Günde 5-6 defa küçük öğünler halinde yapılan yemlemelerle büyütebilirsiniz.
Yavrular Bakıcıları tarafından bakılıp, kollanırlar.
Batın Kardeşliği:
Daffodilerde yeni nesiller, üst batından gelen kardeşleriyle(abi-abla) yaşarlar.
Büyük kardeşler genellikle alt nesli korur kollar. Onları besin olarak görmez.
Bu sayede sağlam bir koloni yapısı kurulmuş olur. Nesiller boyu hayatta kalırlar.
Bir arada yüzen boy boy 5-6 batın nesli devam ettirmenin etkileyici manzaralarındandır.
Dünya üzerinde pek çok tür canlı bu yapıda sürüler oluşturmuş olsa da,
genelde akvaryum ortamında bunu izlemek oldukça duygusal ve ders çıkaran bir olaydır.
Yorum:
Bana göre Daffodil ilk bakışta değil onları tanıdıkça ve anladıkça
sizi kendine sonsuza dek bağlayacak kadar aklınızda yer eden bir canlı türüdür.
Bu türü Akvaryum ortamında besleyecek herkese boş şans diliyorum.
Neolamprologus pulcher (Kambwimba) Daffodil
Neolamprologus pulcher (Kantalamba) Daffodil
Neolamprologus pulcher (M'toto) N.Olivaceous
Neolamprologus pulcher (Tembwe) N.Olivaceous
Neolamprologus pulcher (Chituta)
Neolamprologus pulcher (Isanga)
Neolamprologus pulcher (Msalaba)
Neolamprologus pulcher (Mzwema)
* Sanırım Kambwimba ülkemizdeki tek varyetedir.
______________________________________________
Kaynak:
akvaryum.com
akvaryumforum.com
cichlid-forum.com
cichlidae.us
ve şahsi deneyimlerimin bir derlemesidir.
* Makalenin kaynağı verilerek şahsımdan izinsiz alınıp kullanılabilir.
UMUT KATİPOĞLU / ŞUBAT 2013 / iZMİR - TÜRKİYE
Fotoğraflar:
Beğenenler: [T]237553,berkannalcakar18[/T][T]241280,1Balikci [/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[QUOTE=palyaco]Eline sağlık kardeşim.[/QUOTE] Teşekkür ederim abi... Umarım aydınlatıcı olmuştur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Çok severek besleyip büyüttüğüm balıklardı. Anılar canlandı sayenizde. :)
Elinize ve emeğinize sağlık. Teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben o zaman her isteyene istediği kadar balığı bilabedel veriyordum ama pek isteyen de çıkmıyordu ne yalan söyliyeyim.
Bir ara yavru popülasyonu çok arttığında petshopları bile dolaştım; "İstediğiniz kadar yavru vereyim, para filan istemem" dedim ama ilgilenen olmamıştı. Sadece bir akvaryumcu 20-30 kadar yavru aldı o kadar.
Daha sonra, akvaryum odasını boşaltmak zorunda kaldım (çocuk odası oldu :) ). Tüm akvaryumları ve içindeki neolamprologus kolonilerini hevesli bir arkadaşa yine bila bedel verdim.
Fakat bakamamış galiba. Bir süre sonra hepsinin öldüğünü öğrendim. Yazık oldu...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben o zaman her isteyene istediği kadar balığı bilabedel veriyordum ama pek isteyen de çıkmıyordu ne yalan söyliyeyim.
Bir ara yavru popülasyonu çok arttığında petshopları bile dolaştım; "İstediğiniz kadar yavru vereyim, para filan istemem" dedim ama ilgilenen olmamıştı. Sadece bir akvaryumcu 20-30 kadar yavru aldı o kadar.
Daha sonra, akvaryum odasını boşaltmak zorunda kaldım (çocuk odası oldu :) ). Tüm akvaryumları ve içindeki neolamprologus kolonilerini hevesli bir arkadaşa yine bila bedel verdim.
Fakat bakamamış galiba. Bir süre sonra hepsinin öldüğünü öğrendim. Yazık oldu...
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=8-CZlvD_bdo[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Geçen yıl 150 cm. lik bir akvaryumu daffodil tankı haline dönüştürdüm ancak o dönem yoğundum ve biraz ihmale geldi açıkçası pek başarılı olmadı.Bu daffodiller ikinci kolonim,bu güne kadarki gözlemlerime dayanarak şunları söyleyebilirim.
Daffodil sanılanın aksine yavrularının bakımı ile ilgilenen bir tür değil,sadece onları uzaktan koruduklarını söyleyebilirim.Yavruların bakımını üstlenmek için koloniden bir bakıcı (yada biz buna dadı diyelim) görevlendiriyorlar ve o çiftin 3-4 batında(belkide daha fazlası bilemiyorum) verdiği tüm yavrulara aynı dadı bakıyor.
Çift yavruların bakımını başkasına devrediyor ve bu devrettiği birey ile birlikte tüm yavruları uzaktan izleyerek koruyor.Dadıya o kadar çok güveniyorlar ki,yavruların güvenliği konusunda birbirlerine dahi bu kadar güvendiklerini söyleyemem.
Dadı için,kolonideki en biçimsiz ve yakışıksız olan birey diyebilirim,kıskançlık olayı önemli tabii.Bunu çiftlerin birbirlerini kıskanmalarını önlemek için içgüdüsel olarak cinsiyetsiz olarak algıladıkları bir bireyi görevlendirmekle hallettiklerini düşünüyorum.Ve genellikle genetik rahatsızlığı yada görünüm bozukluğu olan bireyler oluyor dadılar.
Tüm canlıların genlerini bir sonraki nesillere aktarmak için,eş seçiminde bozuk geni mümkün olduğunca az olan ve kendisi ile uyumlu genetik bir kodu bulunan bireylere öncelik tanıdığını biliyoruz.Görünüm bozukluğu ve kalıtsal sorunu olduğuna inandığım(tabi daffodillerinde buna inandığını düşünerek) bu bireylerin kıskanılacak bir tarafları yok düşüncesiyle dadılık statüsü ile onurlandırıldıklarına inanıyorum,nede olsa daffodil çifti dadıları en mahremiyet bölgelerine dahi hiç çekinmeden alabiliyorlar hatta oluşturdukları ailenin asıl amacı olan yeni bireyleri bunlara teslim ediyorlar.Hiyerarşinin tüm kurallarının işlediği bu kolonide bir rakip olamayacak kadar aciz fakat bir dadı olmayı kabul edebilecek kadar zeki olan bireyler kendilerine verilen görev aşkıyla bebek daffodiller için ellerinden geleni yapıyorlar.Şuanki tankta iki çiftin yavrularıyla ilgilenen farklı iki dadı var.
Birinci dadı ilk çiftin kardeşlerinden, gözleri şaşı olan ve yanık(büyüyemeyen) diye tabir edebileceğimiz bir birey.
İkinci dadı,ikinci çiftin yeğenlerinden yani birinci çiftin ilk yavrularından olan yine biçimsiz bir birey.
Her ikiside çiftler için kıskançlık durumu yaratacak bir tehlike oluşturmuyor,cezbedici hiç bir yanları yok.Peki ya çiftler !!! onlar çok yakışıklı ve güzeller
Yumurtlama ve üreme hazırlıklığı yapmıyorlar desem yeridir,belki ben Amerikan cichlid üretiminden bana kalan alışkanlıklar sebebiyle ,cichlidlerin her yeri kazdığını delik deşik ettiğini ve bir birlerine inanılmaz kurlar yaptığını zannederek daffodillerdende bunu bekliyor olabilirim ancak gözlemlediğim kadarıyla işlerini gayet gizli ve sessizce hallediyorlar,belkide bunu kasıtlı yapıyorlardır diye düşünüyorum.Nede olsa doğada birilerinin dikkatini çekmek istemezler,biz yavru yapacağız haberiniz olsun karnınız çok açıkırsa yumurtalardan çalabilirsiniz mesajını etrafa vermek istemediklerini zannediyorum.(bu düşüncem size biraz tuhaf gelebilir ancak kanımca üremede gizlilik ve strateji bu balıkların ruhuna işlemiş diye düşünüyorum)
İlk çiftin ilk yumurtlama seansını izleme fırsatı yakalamıştım ve hatırladığım kadarıyla 8-9 yumurta yapmıştı(yumurtaları sayabilmiştim yavrularda 7 adet çıktı)
Tipik düz yumurta döken cichlid üremelerinde olduğu gibi önce dişi sonra erkek,bir kayanın uç kısmında ağır ve titrek hareketlerle önce yumurta sonra sperm şeklinde uyumlu bir dans havasında yumurtluyorlardı,yaklaşık 10-15 dakika izleme fırsatım oldu.
Daffodillerden yavru almak için sabırsızca beklediğim dönemleri hatırlıyorumda.Şimdi dönüp geriye baktığımda sıkıntımın pH'ın düşük seviyelerde olması ve balıkların yeterince olgunlaşması olarak algılıyorum.
Sizlerden gelen nasıl yavru alabiliriz? sorularına cevap olarak;
Akvaryumu onlar için uygun hale getirdikten sonra ki,burada anlatmak istediğim şu;Dekoru yaparken mümkün olduğunca pH yükselten malzemelerden faydalanın özellikle tropikal deniz kabukları ,kireç ve kalsiyum içerikli kayalar olabildiğince kullanın(şahsen 30-35 cm. büyüklüğündeki midye kabularını tanka yerleştirdikten sonra yavru performansının arttığına şahit oldum.)
Ve dekoru yaparken tanka mümkün olduğunca az müdehale edecek şekilde düzenek hazırlayın.Filitre temizleme,ısıtıcı, yemleme,su değişimi konularını hesap ederek düşünün ve tasarlayın.Şunu bilin ki,daffodiller akvaryumlarında rahatsız edilmekten hiç mi hiç hoşlanmazlar.O kadarki ,yumurtlama dönemlerinde ve yavru dönemlerinde dışardan müdehale yavruların sonunu getirebilir, kısacası kıskanıp yiyebilirler.
Tankı kurarken bütün bunları göz önünde bulundurmanız başarı anahtarlarından biri ve belkide en kolayı,kolay diyorum çünkü en zoru BEKLEMEK.Sabırla beklemek.Genellikle onlardan umudu kestiğiniz dönemlerde tankta yavruları yüzerken bulursunuz.İhtiyacınız olan zaman ve sabır,protein ağırlıklı gıdalarla besin mönüsünü olabiğince zengin tutmaya bakın,su değişimlerini aksatmayın.Umarım özel mesaj ile soran arkadaşlara ve ileriki zamanlarda sormak isteyen akvaristlere cevap olmuştur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir