Mustafa Kemal Atatürk.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Boyu 1.74 idi.Hayatının son dönemlerine kadar 76 kg olan kilosu hastalığı ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü.43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
İşte böyle ileri görüşlüydü rahmetli...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Atatürk İzmir’in kurtuluşunda halkın coşkun gösterileri arasında kalacağı evin önüne gelince, kapının önüne serilmiş bayrağı görünce durdu: Bu, ipekten kocaman bir Yunan bayrağı idi. Üzerine basılarak geçilecek bir yol halısı gibi serilmişti:
Kapıdaki kalabalık halk yalvarıyordu:
-Buyurunuz, geçiniz. Bizim öcümüzü alınız! Yunan Kralı, bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin. Bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir.
Atatürk, o yerde serili bayrağın önünde, bulunduğu noktada kaldı. Çevresindekilere tatlılıkla baktı.
-O, geçmişse hata etmiş. Bir ulusun bağımsızlık simgesi olan bayrak çiğnenmez. Ben onun yanlışını tekrar edemem.
Bayrağı yerden kaldırttı, bembeyaz mermerlere basarak içeri girdi.
Ya işte ATATÜRK böyle bir insandı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
“ULUSLARARASI ANLAYIŞ, İŞBİRLİĞİ, BARIŞ
YOLUNDA ÇABA GÖSTERMİŞ ÜSTÜN KİŞİ, OLAĞANÜSTÜ DEVRİMLER
GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İNKILAPÇI, SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARŞI SAVAŞAN İLK
ÖNDER,
İNSAN HAKLARINA SAYGILI, DÜNYA
BARIŞININ ÖNCÜSÜ, BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA İNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN, IRK
AYIRIMI GÖSTERMEYEN, EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Hoşuma
gidenler:
-Bir
devletin en kıymetli meziyeti onurudur.
-
Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki
cephenin suskunluğudur.
-Bu
millet kılı kıpırdamadan dava uğruna canını vermeye razı olmasaydı ben hiç
birşey yapamazdım.
-Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilenindir.
-Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin
hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir
.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
2- Fidel Castro nun:12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir'den ABD NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla "Atatürk'ün Büyük Nutuk Kitabını" istediğini ve: "Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini,
3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu,
* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,
5- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde,danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,
6- 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini veee..
7- 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini de ben yazayım ozaman...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Herhalde uzun zamandan beri gordugum en gerekli konuyu acmissiniz.Bizlere avrupalilarin ve amerikanin uzun zamandir uyguladigi beyin yikama ve kendine guveni yitirtme projeleri sayesinde kendisinden bezmis ve gelecege dair umutlari tukenmis bir millet olmak yolunda ilerliyoruz.Iste tam bu noktada bu dunya uzerinde gelmis gecmis en buyuk lider Ataturk'un sozlerini ve genclige hitabini tekrar tekrar okumanizi tavsiye ediyorum arkadaslar.Nostradamus bile bu kadar kesin ve net bugunleri bilemezdi.Atamizin ne kadar ileriyi gorebildigini ve bizlere ne ogutler verdigini lutfen iyi anlayalim.Bu ulkenin vatandaslarini kimse bolemez ve bolmeye gucu yetmez.
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Merhaba Savaş
Gene geldim
Seni Özledim de, ondan geldim.
Sende beni özlüyor musun?
Toprağına kurumuş yapraklar düşmüş
Temizledim…
Mezarına gül ağacı diktim
Kuşları çok seviyorsun diye kuşlarla süsledim toprağını
Hatırlıyor musun annemlerden gizli
Kömürlük de güvercin beslediğimizi
Güvercinler için kaçak elektrik çekmiştik.
Az kalsın elektrik çarpmasından ölecektin
Eski günlerdeki gibi dertleşmeye başladık dimi
Sabahlara kadar dertleşirdik
Söz verirdik birbirimize hiç ayrılmayalım diye
Hatırlıyor musun annem evde olmadığında bana çorba yapardın
Oturur beraber zevkle içerdik
Özledim bana çorba pişirmeni
Biliyor musun her an yanımda olduğunu,
Bana cesaret verdiğini biliyorum, hissediyorum.
Sende hissediyor musun beni
Toprağını okşadığımı, geldiğimi
Ağladığımı…
Hatırlıyor musun birimize bir şey olsa,
Yorganın altına girerdik, beraber ağlardık.
Birimize bir şey olsa diğerinin de canı yanardı…
Hani şehit törenlerinde bir ananın ağıtını duyardık
‘ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ’ diye
Artık bende söylüyorum...
Öğrendim Şehitlerin ölmediğini
Sende ölmedin ki,
Sen Yücesin, sen Şehitsin…
Vatan uğruna can verensin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Koray abi senin kardeşin benimde abimdir.
Mekanı cennet olsun şehidimizin.ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ.
O askerler olmasa...Biz rahat uyayalım diye gece ,gündüz sıcakda,soğukda çatışmalara giren ve vatanı için şehit düşen bütün askerlerimize ve şu anda görev yapan bütün askerlerimize minnettarlığımı sunarım.
Elinde silahı ve boynunda künyesi hiç gitmiyo kulağımızdan sesleri ÜLKEMİN ve VATANIMIN neferleri yüreğime dikili şehit abideleri,onların hepsi birer kahraman unutulmayan kalbimizde yaşayan Efsanesiniz bizimle yaşlanan gözyaşlarımızı hep akıtacağız kanınızı yerde bırakmayacağız ,gün gelecek biz size kavuşacağız AY YILDIZ altında buluşacağız.
Yüreklere sığmaz TÜRK ASKERİ.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir