ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
peaceofnature
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
51
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
18 Aralık 2023 15:55
Son Ziyaret:
8 Saat 50 Dakika önce
Toplam Mesaj:
13 [0.03 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Erdem Gürman
Doğum Tarihi:
25 Temmuz 1992
Yaş:
32
İl:
Bartin
Meslek:
İşletmeci
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Erdem Gürman Evimde doğal ekosistemler yapıyorum… YouTube & Instagram : peaceofnature.eg

SON 10 MESAJI

Su Altı Ekosistemim
6. Ay 🙂

Hala su değişimi yapmadım aynı düzen devam ediyor. Yosun problemi yok, balıklar sağlıklı, bitkiler iyi durumda. Suyun içinde, kumların arasında minik minik çeşit çeşit canlılar (Food Web) oluşmaya başladı.

Bakalım önümüzdeki aylarda neler olacak.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/270520242015101.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/270520242015141.jpg[/IMG]
Su Altı Ekosistemim
Bu arada artık bir budama yapma zamanı geldi. Arka plan bitkilerinde dengesizlik var bu sebeple yer değişikliği ve budama yaptım. Java mosslarda yosunlanma azda olsa var ışığı biraz daha yükselttim. İzlemeye devam ediyorum.


İzlemek isteyenler için buraya bırakıyorum.


[VID]https://youtu.be/3xT_IlB1T24?si=N6keEO4NMeL1lc9q[/VID]

Uygulama linki:

https://tools.apgy.in/ytl/3xT_IlB1T24

Su Altı Ekosistemim
[QUOTE=Hüdai]

Eğer bitkileriniz en düşük 28 derece ısıya dayanabiliyorsalar ise neden olmasın... Ancak discuslar ile ilgili bir sağlık sorunu yaşadığınız vakit (örneğin solungaç paraziti, bakteri çakışması vb.) akvaryum ısısını 32 ve/veya 34 dereceye çıkarmanız gerekecek ki bu durumda bitkilerinizin bir çoğunu da kaybedebilirsiniz. [/QUOTE]

Bitkilerin o sıcaklığa dayanacağını düşünüyorum ama dediğiniz gibi olağan dışı durumda akvaryumun ısısını yükseltirsem malesef bitkilerim gider.
Su Altı Ekosistemim
[QUOTE=Lennie]

Merhaba,

Bende eş vardı 180 litrelik bir tankta sadece ikisi beraber yaşıyorlardı ancak maalesef erkeği geçen sonbahar kaybettim daha önce hiç tanık olmadığım bir solungaç problemi yüzünden. Sağ olsun veteriner arkadaşım ve balık hastalıklarında epey deneyimli bir arkadaşım da destek oldu ancak maalesef denedigimiz hiçbir tedaviye cevap vermedi. Sorunun net olarak ne oldugunu hala bugun bilmiyoruz. Çok üzülmüştüm. Ben bu canlıları aldıgımda da 28C'de duruyorlardı.

Dişi şu anda 28 derecelik bir community tankında yaşıyor ve genel anlamda mutlu gibi duruyor. Bana geldiklerinde yalnızca donmuş yeme ve etçil diyete alıştırılmış canlılardı ki o bile aşırı limitliydi, yalnızca danayüregi, artemia ve kankurdu. Şimdi diyeti çok daha çeşitlendi, daha kabul edici. Zaten durdukları tank da bitkili taban malzemesi olan dekore edilmiş bir tanktı bende, ben boş zemin boş tank sevmiyorum. Ama şimdiki tank community oldugu için etrafta diger sıcak suya uyumlu halihazırda türler de var, çünkü zaten ben bu tankta eskiden black ramlerime bakıyordum. Dolayısıyla belki de etrafta başka canlıların oluşu onu çok daha mutlu etmiştir.

Sonuçta discus deneyimim çok limitli ve iki tane baktığım canlı ile çok biliyormuş gibi atıp tutmak istemem. Aktarabileceğim deneyim aşırı yukarı bu kadar maalesef. Tavsiyem alacağınız canlıların nasıl bir diyete alıştırılmış oldugu konusunda bilgi edinmeniz olur. Çogu kişi hızlı büyütme vs amaçlı sırf etçil şekilde dana yüregi vs yetiştirerek büyütüyor. Benimkiler hazır yem bile yemiyordu. Ancak dogadaki discusa bakıldıgında okudugum araştırma diyetlerinin büyük cogunlugunun alg ve detritus(yine büyük cogunlugu alg) oldugunu gösteriyor. Şöyle tabloyu bırakayım:
[URL]https://www.researchgate.net/figure/Seasonal-changes-in-the-proportional-composition-of-food-items-within-stomachs-of_fig5_250051348[/URL]

Canlılar ideal sıcaklık aralığı dışında bakılabiliyorlar ancak sanırım bu onlar üzerinde sürekli bir negatif etkiye sebep oluyor. Finrot ile ilgili bir video izlerken bir veterinerin videosuna denk gelmiştir. Orada örnegin bettalarda finrot gibi durumların başlıca nedenlerinden birinin uygun olan ısının altında tutulması ve buna baglı olarak metobolizmanın calısmaması, bagısıklık sisteminin calısmaması gibi şeylere sebep oldugunu söylüyordu. Haliyle bunu genel anlamda diger tropikal türler için de düşünebiliriz sanırım. Bir de genelde eylemlerden çok hızlı geri dönüş bekliyoruz ancak belki de bunun sonucu uzun vadeye yansıyan bir şey olarak karşımıza çıkabiliyor. Uzun vadede bir inceleme yapmadan, işin idealinde olsaydı nasıl olurdu bilmeden yorum yapmak ve halihazırdaki durumu degerlendirmek güç bence.

Bahsettigim video da bu. 1:53'te bahsediyor
[VID]https://youtu.be/bmn21N3s9rI?si=FWie5J133c37_Fsc&t=115[/VID][/QUOTE][QUOTE=Lennie]

Merhaba,

Bende eş vardı 180 litrelik bir tankta sadece ikisi beraber yaşıyorlardı ancak maalesef erkeği geçen sonbahar kaybettim daha önce hiç tanık olmadığım bir solungaç problemi yüzünden. Sağ olsun veteriner arkadaşım ve balık hastalıklarında epey deneyimli bir arkadaşım da destek oldu ancak maalesef denedigimiz hiçbir tedaviye cevap vermedi. Sorunun net olarak ne oldugunu hala bugun bilmiyoruz. Çok üzülmüştüm. Ben bu canlıları aldıgımda da 28C'de duruyorlardı.

Dişi şu anda 28 derecelik bir community tankında yaşıyor ve genel anlamda mutlu gibi duruyor. Bana geldiklerinde yalnızca donmuş yeme ve etçil diyete alıştırılmış canlılardı ki o bile aşırı limitliydi, yalnızca danayüregi, artemia ve kankurdu. Şimdi diyeti çok daha çeşitlendi, daha kabul edici. Zaten durdukları tank da bitkili taban malzemesi olan dekore edilmiş bir tanktı bende, ben boş zemin boş tank sevmiyorum. Ama şimdiki tank community oldugu için etrafta diger sıcak suya uyumlu halihazırda türler de var, çünkü zaten ben bu tankta eskiden black ramlerime bakıyordum. Dolayısıyla belki de etrafta başka canlıların oluşu onu çok daha mutlu etmiştir.

Sonuçta discus deneyimim çok limitli ve iki tane baktığım canlı ile çok biliyormuş gibi atıp tutmak istemem. Aktarabileceğim deneyim aşırı yukarı bu kadar maalesef. Tavsiyem alacağınız canlıların nasıl bir diyete alıştırılmış oldugu konusunda bilgi edinmeniz olur. Çogu kişi hızlı büyütme vs amaçlı sırf etçil şekilde dana yüregi vs yetiştirerek büyütüyor. Benimkiler hazır yem bile yemiyordu. Ancak dogadaki discusa bakıldıgında okudugum araştırma diyetlerinin büyük cogunlugunun alg ve detritus(yine büyük cogunlugu alg) oldugunu gösteriyor. Şöyle tabloyu bırakayım:
[URL]https://www.researchgate.net/figure/Seasonal-changes-in-the-proportional-composition-of-food-items-within-stomachs-of_fig5_250051348[/URL]

Canlılar ideal sıcaklık aralığı dışında bakılabiliyorlar ancak sanırım bu onlar üzerinde sürekli bir negatif etkiye sebep oluyor. Finrot ile ilgili bir video izlerken bir veterinerin videosuna denk gelmiştir. Orada örnegin bettalarda finrot gibi durumların başlıca nedenlerinden birinin uygun olan ısının altında tutulması ve buna baglı olarak metobolizmanın calısmaması, bagısıklık sisteminin calısmaması gibi şeylere sebep oldugunu söylüyordu. Haliyle bunu genel anlamda diger tropikal türler için de düşünebiliriz sanırım. Bir de genelde eylemlerden çok hızlı geri dönüş bekliyoruz ancak belki de bunun sonucu uzun vadeye yansıyan bir şey olarak karşımıza çıkabiliyor. Uzun vadede bir inceleme yapmadan, işin idealinde olsaydı nasıl olurdu bilmeden yorum yapmak ve halihazırdaki durumu degerlendirmek güç bence.

Bahsettigim video da bu. 1:53'te bahsediyor
[VID]https://youtu.be/bmn21N3s9rI?si=FWie5J133c37_Fsc&t=115[/VID][/QUOTE]

Öncelikle discusunuzu kaybettiğiniz için üzgünüm umarım diğeri sağlıklı yaşamına devam eder.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. Akvaryumumun ısısı 25 derecede sabitti fakat oturduğum şehir birden çok soğudu ve evin ısısını yükseltmek durumunda kaldım bir haftadır akvaryumun ısısı 26 derece civarında sabit. Fakat bu ısıyı 28-30 lara kadar yükseltemem. (İstemiyorum önceliğim bu değil). Oksijen seviyesi için yüzeyi daha çok hareketlendirebilirim ama tankıma filtre eklemek istemiyorum.(boşta duran filtrelerim var fakat daha önceden de söylediğim gibi ben istemiyorum).

Şimdi tankın biyolojik yükü çok çok az 3-4 adet büyük balık ekleme isteğim oluştu. Aklımdaki türlerden bir tanesi discustu. Bu konunun üzerinde derin düşünmek gerek. 3-4 adet discus eklediğim zaman tankın biyolojik yükünün aşırı fazla artacağını düşünmüyorum. İlk kurulumda ekleseydim yanlış olurdu. Şimdi 8-10 adet belki daha fazla büyük balık eklersem o zaman biyolojik yükü zorlamış olurum sistem tehlikeye girebilir. Discus alacaksam eğer balıklar bu tankımda, tankım bu şartlardayken sıkıntıya gireceklerse hiç bir anlamı yok benim için.

Bir diğer tür olarak melek düşünmüştüm ama tankımda karidesler var ve galaxy rasbora gibi küçük canlılar var. Bunların meleklere yem olacağını biliyorum. Melekler Karides nüfusunu kontrol altına alabilir ama kücük balıkların varlığını sonlandırabilir.

Aklımda olan başka türse Denisoni Barb. Ana balık olarak beni tatmin eder mi orasını şimdilik bilemiyorum.

Su Altı Ekosistemim
Lotusu çok seviyorum ve tankıma eklemek istiyorum. Henüz fırsat bulamadım ama ekleyeceğim.

Benim daha önce discus tecrubem olmadı. Ama uzaktan araştırıyorum, okuyorum ve seviyorum. (Acıkcası özenerek bakıyorum).

Yüz yüze tanışmadığım sadece hobi sohbeti yaptığım bir arkadaşım uzun yıllardır farklı farklı tanklarda sadece discus bakıyor. Bildiğimizin aksine üretim dışında dahi discusun 25-26 derecelerde çok rahat bir şekilde bakılacağını savunuyor. Benim tecrubem olmadığı için doğrudur yanlıştır bilemiyorum. Farklı kişilerinde bu ısılarda baktığını sosyal medyadan gördüm. Sizin bu konuda bilginiz var mı?

Sirkülasyon konusu çok kolay düzeltilir. Ama ısıyı yükseltip bitkilerimin formunu bozmak istemem. Bu şartlara uyacaksa discus buyursun gelsin tankıma 🙂
Su Altı Ekosistemim
Teşekkür ederim. Kırmızılığı ben de çok istiyorum ama tank derin ve low tech malum ışık şiddeti belli 😄 Bitki olarak biraz zor ama belki kırmızı discuslar istediğim görseli verir. Bu ara aklım gelip gidiyor 5-6 adet yetişkin discus atsam mı acaba diye 🙂
Su Altı Ekosistemim
Kurulumdan sonra 6. Hafta

Sistem sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Şimdiye kadar balık kaybı yaşamadım. Özellikle arka plan bitkileri fazla gelişmeye başladı. Kök sistemlerinin toprağa yaklaştığını ve topraktaki besinlerden beslenmeye başladıklıklarını düşünüyorum. Ön plan bitkileri de gayet tatmin edici.

Peyzaj olarak sağ ve sol arka köşede kalan güller yanındaki fazla uzayan bitkiler yüzünden yeteri ışığı alamadığından bodur kaldılar. Işığı onların üzerine gelecek şekilde çapraz konumlandırdım ve renkli kızarmaya başladı. Budama zamanı gelince budama yapacağım zaman bitkileri kökünden sökmeden toprağın biraz altından köklerinden keserek yer değişiklikleri yapabilirim.

Sirkülasyon motoru tankın sol tarafında duruyor bu sebeple biofilm tankın sağ tarafında daha yoğun. Cözümü basit ama canlılar biofilmi sürekli yiyorlar o yüzden biofilme elle müdahale etmek istemiyorum. Biofilmin ışığı biraz filtre ettiğinide söylemem gerek.

Kurulumdan bu yana hala su değişimi yapmadım sadece eksilen suyu tamamlıyorum. Tankın üstü açık ve biliçli olarak kokladığımda mis gibi bir koku var 🙂

Dıştan cam silmek haricinde içerden cam temizliği henüz yapmadım. Yan camlarda çok hafif kirlenme mevcut onuda yosun yiyicilerin temizlediği izlerden anlayabiliyorum.

Monstera kökleri bir hayli gelişti, toprağa ulaşma eğilimindeler. Yapraklarında bozulma yok aynı zamanda gözle görülür şekilde gelişimde yok.

Şimdiye kadar yosun sorunu yaşamadım. Sadece java mossların ışığa yakın olan bölgelerinde biraz saç yosunu var. Karidesler sürekli o kısımlardan besleniyor. Şuan kontrol altında ve sistemi rahatsız etmiyor. Müdahale gerekirse yosunları tankın dışına alıp temizleyebilirim ama inanıyorumki yine olacaktır. Belki ilerleyen zamanlarda ışıktan uzaklaştırırım ama bu seferde mossu komple köke sardırma düşüncemden vazgecmem gerekir. Belki biraz daha fazla yosun yiyici ekleyerek deneyebilirim. Işık süresini kısaltmakta bir diğer çözüm.

İkinci fotoğrafta tabanda ters duran Nerite salyangozu bana geldiğinde ölü geldi sisteme fayda sağlayacağını düşünüp çıkarmadım bunu not olarak yazmak istedim.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231910171.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231910231.jpg[/IMG]

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231910431.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231910491.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231910551.jpg[/IMG]

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231911171.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231911231.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231911281.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231911351.jpg[/IMG]

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231911521.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231911591.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231912061.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/241745/281220231912131.jpg[/IMG]
Su Altı Ekosistemim
Çok teşekkür ederim. Size de yeni kurulumunuzda başarılar umarım her aşama hayal ettiğiniz gibi gelişir 🙏🏻

Konunun başlığına Walstad yazmıştım fakat metod dışına çıktığım ve cıkacağım için yanlış yönlendirmeler olmaması adına konunun başlığını değiştirmem gerektiğini düşünüyorum🙂
Su Altı Ekosistemim
[QUOTE=Lennie]

Tekrardan merhaba,

Öneriniz için teşekkür ederim. Father Fish'in birkaç videosunu izledim ancak benim hobi anlayışıma pek uygun olmadığını düşündüğüm için daha derine inmedim geçmişte açıkçası. İzlediğim kadarı ile yorumlamak gerekirse;
Kendisi çok fazla geçmiş deneyime sahip olması sebebiyle birçok şeyi başarılı şekilde sürdürebilirse de sanki videoların bir kısmı özellikle yeni başlayan insanları bilgi ve deneyim sahibi olmadıkları göze alınırsa yanlış yönlendirebilir gibi geliyor bana. Benim şahsi fikrim ne kadar çabalasak da tanklarımızı ne kadar doğaya yakın tutsak da asla birebir olarak doğayı imite edemeyeceğimiz yönünde. Doğada zaten mükemmel bir döngü ve işleyiş var. Sezonlara bağlı dönemsel olarak balıkların üremesi davranışları ortamları hatta tükettikleri yiyecekler bile değişebiliyor. Kaldı ki günümüzde baktığımız bir sürü türün doğadaki hali ile alakası bile yok, örneğin fancy goldfish ve domestic bettalar gibi. Ben evimizdeki X hacimdeki kapta duran suyun açıkçası çok da doğa ile bağlantısı olmadığını düşünüyorum. Yapabileceğimizin en iyisinin canlılara olabildiğince güzel bir ortam, diyet ve bakım sağlamak olduğu kanısındayım. Kendisinin tank stili bana doğaldan çok güzel bitkili bir tank gibi geliyor.

Kendisinin su parametrelerini takip etmeyin test kitleri dostunuz değildir, suyun phına sertliğine odaklanmayın, balıkları beslemeyin ya da döngü oturtmak için hala fish-in cycle yapın (yani fishless cycle yöntemi ile canlılar riske atılmadan çok rahat döngü oturtulabilirken hobide genelde daha çok eskiden tercih edilen, belki yaşı ve bu yöndeki sebebiyle geçmişi kaynaklıdır, fish in cycle önerisi ) gibi video ve önerileri içeren videolar yayınlamış. Forumda balığımda şu var bu var diye açılan konuların bir çoğu amonyak/nitrit zehirlenmeleri, döngü problemleri kaynaklı olduğu tahmin edilebilen izler görülüyor. Benim için en basitinden amonyak testi tek başına birçok kez hayat kurtarıcı olmuştur tek başına. Dip çekim yapılmadığı takdirde ben ve birkaç arkadaşım corydoralar gibi sürekli zeminde zaman geçiren balıklarda bakteri açısından zengin mulmların oluşması sebepli problemler ortaya çıkabildiğine tanık olduk. Gibi gibi... Zaten yemi ben verdiğim, baştan her detayını benim kurduğum, içine farklı bölgelerden bir sürü bitki, kum , kaya, kütük/odun ve farklı canlı eklediğim, içine ısıtıcı filtre koyduğum, belki su değerlerinin doğayla alakasının bile olmadığı, sabit suyun durduğu bir tank ne kadar doğal o biraz tartışılır gibi geliyor bana.

Uzun lafın kısası hobide dediğiniz gibi her şeyi kendi usulüne göre uygulayan ve farklı yöntemlerle başarı elde eden çok kişi var. Bu başarı yolunda canlılar zarar görmediği ve iyi bir hayata ve bakıma sahip olduğu sürece elbet de denemek ve farklı stillerde ilerlemek mümkün diye düşünüyorum

Tankınızın ilerleyen süreçteki gelişimi için elimden geldiğince takipte kalacağım
Sevgiler,[/QUOTE]


Father Fish’in tanklarını görsel olarak beğenemiyorum bana hitap etmiyor. Söylediğiniz videolarda biraz ticari kaygı ve dikkat cekici başlık, farklı konuda yapayım YouTube’dan para kazanayım durumuda var. Ama yine de izlenip fikir sahibi olunması taraftarıyım.(Hayatını belirli bir konuya adayanları takip etmenin yaptığı işleri onaylasakta onaylamasakta iyi kötü bize bir şey kattığını düşünüyorum) Yeni başlayanların bu tarz videolardan olumsuz etkileneceği konusuda sonuna kadar katılıyorum.Tek bir şeye takılı kalmamak lazım.Ama bu konu için hobiye yeni başlayan kendini yırtana kadar dediğiniz gibi olumsu etkilenebilir. Father Fish’in sınırları çok katı. Bir başka kanal MD Fish Tanks’ı daha objektif eğitici buluyorum.

Dip cekimi konusu da tartışmaya açık bir konu balık türünden, tank sistemine bir çok kıstas var. Monster tankımda dalga motoru, sump+dış filtre olmasına rağmen iki günde bir dip cekimi yapmak zorunda kalıyordum. Ayrıca dip cekimiyle taban malzemesi kalınlığınında bir orantısı var çok derin bir konu aslında 🙂

Kısacası dediklerinize katılıyorum. Bu hobiyi uzun yıllar yapan kişilerin ister istemez kendine göre uyguladığı yöntemler , bakımlar çok farklı olabiliyor. Önemli olan sağlıklı sürdürülebilir bir akvaryum yaparak hobiden zevk almak.

İyi hobiler diliyorum…
Su Altı Ekosistemim
[QUOTE=merutay]Filtresiz de olur, zaten büyük hacimde hep nano türler tercih edip yoğun bitkili yapmışsınız. Filtre olarak orada koskoca babayiğit monsteralar var. Bence neredeyse her gün yemleyin. Bir kutu yem boşalsa anca bozarsınız dengesini. Salyongoz çoğalır en kötü. Helena o nerite'yi yakalar öldürür. Bence çıkartın zaten uyuz bir hayvan. Yumurtaları o güzelim hardscape'i mahvedecek. Ben sizin yerinizde olsam apistogramma, gourami gibi belki ramirezi veya başka bir cüce cichlid eklerdim odak balık olarak. Hatta direkt red devil angelfish eklerdim. Bu aralar acayip beğeniyorum. Belki o zaman bir filtre ekleseniz daha iyi. Filtresiz tanklar ben de kurdum. Şart da değildir çoğu durumda ancak balığı geçtim yüzeyi dalgalandırdığından bitkilere bile çok iyi gelir. Çok da zahmet değil sizinki gibi bir kurulumda. Debisi bitene kadar temizlemeseniz bile problem olmaz. Belki büyükçe bir içfiltre gayet iyi gider ve ekonomik olur. Saklayabilirim arkalara derseniz büyüklerinden bir pipo filtre. Parayı harcayacağım derseniz de dış filtre.
Güzelce bir hacminiz var. Parayı da harcamışsınız bitkili yapmışsınız. Bence biraz böyle eğlenin sonra kongo tetra, jewel cichlid gibi türlere bakarsınız. Kendinizi kısıtlamayın metodlarla. Bahsettiğim meleklerin fotoğrafını ekliyorum.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/234606/221220230138151.jpg[/IMG]
Yosuna karşı da ben bristlenose pleco'yu eklerdim buraya. Türkçesi aklımda değil affedin.



Ya bu cycle, döngü kurulum muhabbetinden artık gına geldi gerek Türkçe gerek yabancı forumlarda sürekli konuşuluyor. Balıkla da kurarsın, boş tankı da yemlersin 1 ay fark etmez. Artık seachem stability diye bir ürün çıkmış, git onu kullan çeşme suyuna bocala neocaridina karidesi hiçbir şey olmaz. Test kitlerine paranızı kaptırmayın derim. Türkiye'de gereksiz pahalı. Az çok belli zaten ne zaman müdahale edeceksin. Dip çekimini hayatımda yapmadım. Dip çekimiyle kurtarıyorsan sen akvaryumu orada bir hata var zaten. Yeni başlayan insanları da yanıltmamalı bunlar. Onlarda zaten doğadan yakalanmış F0 hassas türlerle başlamıyorlar hobiye. Ya yanlış hacim, çok yemleme, klorlu suda filtre yıkama gibi çok basit kurulumla alakasız şeylerden patlıyorlar gördüğüm kadarıyla. [/QUOTE]


Yorumunuz ve önerileriniz için teşekkür ederim.

Dediğiniz vatoz türünden 6-7 adet var tankta sürekli çalışıyorlar. Küçük bir tankımda rashrom istilasına uğrayan bir sistemim var ve inanın salyangozdan akvaryumun içini göremiyorum. Bunda aynısı olmasın diye helena ekledim 3-5 adet. Bu arada helenaların kendinden büyük salyangozlara zarar verdiğini görmedim. Anca kendinden küçük salyangozları öldürüyor. Hiç bir tankımda dediğinize sahit olmadım yıllardır.

Dış filtrem, iç filtrelerim yedekte mevcut ileride dediğiniz gibi büyük boy balık eklersem aktif ederim.

Önerdiğiniz melekleri ben de çok seviyorum neden olmasın.

Sürekli musluk suyu kullandığım için Klor önleyici hariç hiç bir şey kullanmıyorum. Ama isteyen kullanabilir tabii faydalıdır. Ben kurulumu yaptıktan sonra ortalama bir hafta sonra canlıları eklerim. Acelesi olan dediğiniz ürünü kullanabilir.

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

KULLANICILAR

  • 22 Online Kullanıcı, 12 Üye

Online Kullanıcılar

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.