Doğal Kurulumlarım
Paraphaniuslara daha doğal bir yaşam alanı sağlamak için ve pondlarda bitki-yosun dengesini daha rahat ayarlayabilmek için sık sık Antalya'da bulunan tatlı su kaynaklarına gidip bitkileri ve diğer canlıları gözlemliyorum. [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/150320251541481.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/150320251541571.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/150320251542051.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/150320251542141.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/150320251542211.jpg[/IMG]
Çevrede gördüğüm tek balık gambusya ancak mutlaka başka türler de vardır. Çoğu tatlı su kaynağında algler filtrasyona büyük bir katkıda bulunuyor, yarı sucul bataklık bitkileri de neredeyse algler kadar etkililer. Sadece suda yaşayabilen ve emers halleri olmayan (örneğin tilki kuyruğu ve eleoda) bitkiler ise belirli bölgelerde bol miktarda olsa da bu sefer denk gelemedim.

Filtresiz Isıtıcısız Multi Species Paludaryumum
Sucul alanda Karidesler, salyangozlar, mikroorganizmalar, karasal alanda isopodlar ve springtailler besin olarak fena bir çeşitlilik sağlamasa da dışarıdan hiç besin verilmeyen bir ekosistem için oldukça az bu canlılar. Dediğim gibi su pireleri, ostracodlar, belki gammarus vb bir tık daha büyük canlılar ile bu çeşitlilik daha da arttırılabilir, tabi bu kadar büyük ve atik avcılar ile bu canlıların da nesillerini sürdürüp ortamda yaşamaya devam etmeleri imkansız. Bende böyle kurdum demişsiniz ama en önemli kısım olan besin piramidinin en tepesindeki canlıyı seçmek konusunda büyük yanlışlar yapmışsınız. Farklı yerlerde yaşamaları av avcı denklemini değiştirmese de seçimleri düzgün yapmazsanız bazı canlı türlerini feda etmek zorunda kalabilirsiniz. Örneğin anavatanı kuzey amerika olan gambusyalar zamanında sivrisineklerden yayılan hastalıkları yok etmek amacıyla türkiye dahil birçok ülkenin sularına salınmış istilacı bir tür. Yerli killfishler ile yaşıyorlar ancak bu tür kötü su koşullarına aşırı tolerans gösterdiğinden dolayı çoğu yerli killfish türünün sayıları azaldı. Yerli yengeç türleri Dişli sazancıklar ve kendilerinden kat kat büyük avcılar ile 4 mevsim yaşanan bir bölgede uzun süredir yaşayan bir tür ve büyük ihtimalle kendi boyutunda çoğu balığa zarar verebilecek bir tür. Kerevitler de çoğu zaman avrupa ve kuzey amerika kökenli oluyorlar. Büyük ihtimalle o da oldukça avcıdır. Tüm bu yazdıklarıma rağmen kurulumun son durumunu merak ediyorum. Bir güncelleme paylaşırsanız kurulumda neyin doğru neyin yanlış gittiğini görebiliriz.

Filtresiz Isıtıcısız Multi Species Paludaryumum
Kurulumu hiç araştırma yapmadan yapmışsınız gibi gözüküyor açıkçası, öncelikle bir ekosistem oluştururken önce iklim türünü sonra canlıları belirlemelisiniz. Yerli yengeç türleri ile tropikal canlı doğuran türleri birbirinden oldukça uzak yerlerde yaşıyorlar. Şuana kadar hiç yem vermeden sistemin devam etmesi sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor biraz şans biraz da hacmin büyük olması ile ilgili aslında. Ancak şunu söyleyebilirim ki bu boyuttaki canlılar ile bu boyutta bir akvaryumda "ekosistem oluşturmak" imkansız. Küçükten büyüğe başlayarak önce karasal alanda springtail ve isopodlar, sonra sucul alanda su piresi, ostrachod , karides gammarus, salyangoz türleri vs sonra cüce kerevitler -camberellus diminitus- sonra medaka veya endler tarzı küçük bir balık ile birşeyler denenmesi çok daha mantıklı olurdu. Tabii avcıların piramidin alt tabakasındaki canlıların hepsini tüketmemeleri için bu aralıklarda gerekli bir süre beklemeniz (yeterli kadar üremeleri lazım) gerekli.[EDIT]UrasArt,2025-01-02 23:09:37[/EDIT]

Doğal Kurulumlarım
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/281220241957381.jpg[/IMG] 2 farklı yerden toplam 5 tane cennet balığı aldım geçen haftalarda, dişi erkek oranı pek iyi olmasa da bu yaz başarabilirsem üretmeyi deneyeceğim.

Yeşil Su Kültürüm Çöktü Pirelerim Aç Kalacak
Merhabalar abi, benimde kullandığım spirulina kadar etkili olmasa da en azından orta derece üreme sağlayan ve kültürün çökmesini engelleyen bir sistemim var. 5 litre su şişesinin üst kısmını kesip, akvaryum suyu su doldurup balkonda 2-3 saat doğrudan güneş ışığı gören bir yere bırakıp içine de döngüye yardımcı olsunlar diye birkaç ramshorn-physa salyangoz ekliyorum. Birkaç hafta içinde şişenin yüzeyleri komple yosun ile kaplanıyor ve dipte de hafif bir tortu oluşuyor. İşte o zaman su pirelerini ekleyip ev içinde direkt güneş ışığı görmeyen bir pencere kenarına bırakıyorum ve pirelere neredeyse sınırsız bir besin kaynağı sağlamış oluyorum.

Doğal Kurulumlarım
Doğal bir kurulumda özellikle ışık ihtiyacı güneş ışığı ile karşılanıyorsa (ki en yararlısı bu) alg gelişimi mutlaka yaşanıyor. Özellikle yeşil saç yosunu gibi yosun türleri çok fazla yayılıp öbek öbek toplanacak hale geliyorlar. Zamanında dış mekanda bakılabilen ve bu yosunlar ile beslenen türleri araştırmıştım ancak pek sonuç bulamamıştım, geçen gün ise floridaya özgü endemik bir killfish türü ile karşılaştım. Jordanella floridae, american flag killfish olarak geçiyor. Yeşil saç yosunu dahil çoğu canlının tüketemeyeceği çok çeşitli alg türleri ile beslenebiliyor. Florida iklimini ve yaz-kış hava durumlarını inceleyip biraz da araştırma yaptığımda kışları 16-17 derecenin altına düşülmesinin pek uygun olmayacağı sonucuna vardım. Yani bu tür yaz-kış dış mekanda bakılamasa bile sıcak aylarda dış mekanda, soğuk aylarda ev içinde bir su bahçesinde veya akvaryumda bakılabilir. Bulursam kendim de deneyimlemek isterim ama anladığım kadarıyla ülkemize çok sık getirilmiyor. Belki ilgilenen olur.

Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Konu sahibinin son yazdığı mesaj ile birlikte konuya ilgimi kaybettim. Yeniden yazılan mesajda sorulan sorulara ve gelen eleştirilere yanıt vermemesi zaten açıkça bir hayal dünyası içinde yaşadığını gösteriyor. Yazdığı yazılar bir yere kadar doğru olsa da aşırı alakasız. Belki de cevap vermesi için father fish'in yeni videosunu beklemesi gerekiyordur bilemiyorum.

Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
[QUOTE=hounddog]Father Fish yöntemi, akvaryum hobisinde doğallığı ve dengeyi merkeze alan bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntem, tatlı su ekosistemlerinin doğal döngülerine mümkün olan en yakın deneyimi sunmayı hedefler. Tatlı su ırmaklarının ve göllerinin görüntüsünü bir akvaryuma taşırken, doğal yaşam alanlarındaki kaotik düzenin uyumunu gözler önüne serer.

Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.

[/QUOTE]
Yazdığınız çoğu şeye katılmak ile birlikte sanırım benim sorularımı gözden kaçırmışsınız, hala merak ediyorum cevabınızı.
Yazdığınız her bir yazı tek başına gayet güzel olsa da hepsini okuyunca biraz birbirinin tekrarı gibi gözüküyor, doğayı taklit etmeyi sağlayan birçok method var / oluşturulabilir. Benim merak ettiğim şey bu methodu bu kadar savunmanızın ekstra özel bir nedeninin olup olmadığı.

[QUOTE=Serdariekrem]İlk mesajında dediğim gibi, zevkler tartışılmaz tekrar ifade edeyim, yanlış anlaşılmasın. Mesele akvaryum hobisinin neden yapıldığıyla alakalı.

Konu sahibi arkadaşımızın üstünde ısrarla durduğu konu "zahmetsiz olma, uğraş gerektirmeme, ilgiye gerek duymayan bir sistem" olunca ortaya maalesef örnekteki gibi yavan bir görüntü ve yüzeysel bir hobi faaliyeti ortaya çıkıyor.

Simdiye kadar tanıdığım bir çok dosttan da teyit ettiğim üzere, biz hobimiz için zaman ayırarak bir nevi psikolojik terapi içerisine giriyoruz. Çok daha büyük bütçe isteyen harcamaları da yine hobimiz sayesinde yapmaktan geri duruyoruz ister istemez.

Bir tankı kurulum aşamasından [K]final aşamasına getirdiğimiz süreç ne kadar uzun ve araştırmalarla dolu geçerse o kadar çok deşarj oluyoruz.[/K] Tanktaki gelişim mutluluk veriyor; sorunlar ise farklı yöntemlerle problem çözme yeteneğimizi geliştiriyor.

[K]Hakkıyla yapılmış bir aquascapingten doğan sonucu herkesin görmesini ister ve bundan mutluluk duyarsınız. Fakat saldım çayıra mevlam kayıra düzeninde oluşmuş ve devam eden bir ekosistem maalesef tatmin etmeyecektir.[/K]
[/QUOTE]
Dediklerinize katıldığım tek bir kısım var o da bu ve bunun gibi kurulumlarda az maliyet ve az zaman gerektirmesinin cazip gösterilmesi. Gerçekten high tech bir kuruluma göre bu kurulumların daha az bütçe gerektirdiği doğrudur. Özellikle bilinçli ve deneyimli bir hobici çok daha az bir maliyet ile yapabilir bu kurulumları. Ama şahsi kanaatimce bu kurulumlar daha çok doğayı anlamak, evimizin bir köşesinde gerçek anlamda doğadan bir pencere bulunması için yapılmalıdır. Konu sahibinin de aktardığı gibi kurulum ne kadar doğal olursa balıklar o kadar sağlıklı olur, kurulum ne kadar doğal olursa canlıların doğadaki hareketlerini izlemeye o kadar yaklaşmış olursunuz. Doğal bir kurulum yaptınız diye hobiye zaman ayırmanız da yasaklanmıyor [:D] her zaman yosun temizliği yapabilir, gerekiyorsa biraz bitki budaması yapabilir ve en basitinden akvaryumu izleyebilirsiniz. Bu kurulumlar istediğiniz gibi uzun sürüyor ve bol bol araştırma yapmanızı gerektiriyor aslında çünkü bırakın doğal akvaryumlarda bile kısıtlı olan bilgi işi biraz daha ileri seviye götürüp bir dış mekan kurulumu veya subtropikal iklim canlılarını içeren bir kurulum yapmaya geldiğinde bilgi oldukça az ve bol bol araştırma yapmanız gerekiyor. Son cümleniz ise biraz ilginç, emin olun bir ekosistemi taklit etme çabası bile saldım çayıra mevlam kayıra olmaz kayda değer bir uğraş ister

Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Ostrachodların olması güzel. Benimde aklıma takılan sorular var. İlk olarak ne kadar doğal bir kurulum yapıp az müdahale etmeye çalışsakta bunun yapay bir ortam olduğunu unutmamalıyız, gelişen durumlara mantıklı tepkiler vermek sistemin devamlılığı için önemli. Zeminin bu kadar bol besin içerdiği bir kurulumda sazların tutmaması normal gelmedi bana, tabanı sadece kalın bir dere kumu tabakası ve lav kırığından oluşan 2 kurulumum var, birinde sazların gelişimi fena değil ancak aşırı fazla değil. Diğerinde ise ancak yaşayabiliyorlar nadiren büyüyüp yeni yavrular veriyorlar yine de ölmüyorlar ki bahsettiğim gibi bu kurulumlarda zeminde herhangi ekstra bir besin yok. Sizin akvaryumda bu kadar besin varken ölmeleri dediğim gibi normal değil gibi geldi bana, tekrardan saz eklemek istemezseniz bile subulata veya cryptocoryne türlerini deneyebilirsiniz. En çok aklıma takılan nokta ise şu, madem filtre kullanılıyor hem de pipo filtre yani sadece akıntı sağlamakla kalmayıp bakterilere de yaşam alanı sağlıyor, neden tabana bu kadar özenip fazlaca bitki yetiştirmeye çalışılıyor ? bu tarz doğal kurulumlarda filtre kullanılacaksa bile sadece akıntı yapması daha mantıklı. Halihazırda filtre varken biraz da kolay bitkiler ile gayette güzel bir kurulum yapılabilir kanaatimce.

Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Güzel bir kurulum. Fotoğraflardan bitki türleriniz net gözükmese de direkt tabandan beslenen saz, subulata, cryptocroyne gibi bitkiler göremedim, bu tarz filtresiz kurulumlarda özellikle tabanda toprak kullanılacaksa direkt zeminden beslenen bitkilerin olması önemli. 10 ay az bir süre olmasa da bu kurulumların bozulmadan 7-8 yıl bile devam edebildiğini düşünürsek hala çok geç değil saydığım bitkilerden uygun olanı seçip ekleyebilirsiniz. Endlerleri yakın zamanda eklemeyi düşünmüyorsanız su piresi, ostrachod gibi omurgasızlar eklenebilir hem sisteme yardımcı olurlar hem de görsel zevki arttırırlar.