Malawi Mbuna Biyotop Kurulumu...!

  Selamlar değerli hobici dostlarım...

  Uzun bir aradan sonra nihayet sitemize dönüş yapıyorum. İnanın hepinizi çok özledim!

İstanbul'dan ayrılalı 8 ay oldu. Bu geçen süre içinde hayatımda çok büyük değişimler gerçekleşti. Artık sizlere Azerbaycan Bakü'den yazıyorum. İşim gereği buraya yerleştim. Yeni ortama alışmak, ev bulmak, herşeyi rayına oturtmak kolay değil, elbette zaman aldı.

Fakat sonunda çok şükür düzenimi kurdum.. Peki düzen kurulduktan sonra yapılması gereken ilk iş nedir?   Elbette yeni bir tank kurulumu!

Şimdi konuyu kılıfına uydurmak amacıyla bu bilgileri veriyorum;

Boyut (cm): 142*42*60

Kapasite (litre): Brüt 350 litre. Net 300 civarı.

Canlılar: Malawi Mbuna türleri

Malzemeler: Henüz belli değil ama 1000 litre üzeri bir dış filtre, 300 watt ısıtıcı, gerekirse iç filtreler olacak.

Akvaryum Bakımı: Haftalık dip çekimi ve su değişimi, ayda bir dış filtre temizliği.

Kullanılan Yemler: Burada bulabildiğimi yiyeceğim gibi görünüyor.  Sera, Tetra, NLS yemleri. Ayrıca yine bol miktarda canlı, donmuş, kurutulmuş yemler, haşlanmış sebzeler vs.

Kullanılan İlaçlar ve/veya Katkılar: Tercihen az miktarda kaya tuzu

  Geldiğim günlerden bu yana şehirdeki akvaryumcuları geziyorum elbette. Sayıları fazla değil zaten. Sonunda gerçekten işini seven, tüccar değil hobici olan birini buldum. 35 Yıldır bu işi hobi olarak yapan, son 9 yıldır da dükkanını açmış çok değerli biri. Balık peşinde gezmediği yer kalmamış. Türkiye'den, Rusya'dan defalarca balık getirmiş. Eminönü'ndeki Fatih'teki akvaryumcuları benim kadar iyi biliyor olması beni çok şaşırttı.   Benimde balıklar hakkındaki bilgilerim onu çok şaşırttı.   Hemen ilk günün sonunda dost olduk. O günden sonrada akşamları sürekli uğradım yanına. Kimi günler 3 saat süren sohbetlerimiz oldu. Böyle gurbette olup da aynı düşünce yapısına, ortak bir hobi anlayışına sahip insanlarla fikir alışverişinde bulunabilmek inanın çok büyük keyif veriyor.

Gelelim akvaryuma... Önce tankımı kendim yapma fikrim vardı. Fakat düşündüm ki hem bu yeni ortamda malzeme temin etmem çok zor olacak, hem de tüm gün çalıştığım için yeterli vakit ayıramayacağım. Bu nedenle akvaryumcu dostumun çok yakın bir arkadaşı, yine yaşımdan fazla akvaristlik tecrübesi olan bir abimle anlaşma sağladım. Bana piyasa fiyatlarının çok altına, malzeme fiyatına akvaryum yapmayı kabul etti.

142*42*60 bir tank siparişi verdim. Aslında aklımda 140*50*60 vardı, fakat akvaryumu yapacak dayımın elinde siparis verilip alınmayan bir kapak vardı, ölçüleri ilk yazdığım tanka uygundu. O da bana ölçüleri bu şekilde yaparsak kapak ve aydınlatma için para almayacağını belirtti. Bu güzelliğin üstüne bende kabul ettim.

Bir hafta sonra akvaryum anlaştığım şekilde dolabı ve kapağıyla elime ulaştı. Tank 10 mm camdan, işçilik mükemmel değil, ama güzel. Dolabı salona yerleştirdim. Akvaryumu banyoda doldurup test ettim. Bir problem yok. Yine birkaç gün daha orada kalacak. Ardından inşallah onu da salona taşıyıp kuruluma başlayacağım...

Serüven yeniden başlıyor dostlar!  

Bu kadar yazının üstüne fotoğraf diyeceksiniz, haklısınız da, ama ne koyabilirim ki?

Buyrun size son malawi tankımdan bir fotoğraf. Hatırlayanlar çıkacaktır eminim.

Bu da yeni kurulumdan ilk fotoğraf 

İnşallah güzel bir biotop kurarmanız dileğiyle.Başarılar...

Kuruluma emin adımlarla devam...

Akvaryumun yükünün tüm sehpaya eşit oranda baskı yapması amacıyla iki cm.lik beyaz strafordan sehpa yüzeyi genişliğinde parça kestim. Akvaryumu yerleştirirken sorun yaşamamak için bu straforu dört köşesinden sehpaya az miktarda silikon kullanarak yapıştırdım.

Bu arada sehpanın konumunu da salonun düzenine göre değiştirdim. Böylece hem oturma grubuna iyi bir açı verdi, hemde sokak kapısından eve girdiğim anda akvaryumu uzaktan görebileceğim. 
 

Ve ilk testleri başarıyla tamamlayan tankımız salona teşrif ettiler.

Akvaryumda yoğun kaya yükü planladığım için taban camını koruma altına almam gerekiyordu. Bunun için akvaryumun altını straforla desteklemiştim. Aynı şekilde içeride de strafor kullandım.

Yalnız balıklar ilerde kumu kazdıklarında beyaz straforu görmek hoş olmaz elbette. Bunun için straforu siyah cam filmiyle kapladım. Filmin birleşim yerlerini minimum düzeyde tutmak ve kat yerlerini görmemek için şöyle bir yöntem izledim, merak edenler olabilir diye yazıyorum.

Straforun boyutlarından 15-20 cm dışarıya taşan tek bir film parçasını, her yönden taşacak şekilde hizaladım ve kestim. Bu kestiğim filmi straforun üstte kalacak yüzüne dikkatlice boşluk bırakmadan yapıştırdım. Etraftan taşan kısımları kıvırarak straforun alt yüzüne yapıştırdım. Ardından straforun yüzey genişliğinden biraz daha küçük bir parça ölçüp kestim. Bunuda straforun alt yüzüne yapıştırdım. Böylece iki parça film kullanarak straforun tamamını kaplamış oldum. Alt yüzeyin kenara yakın kısımlarında 5'er cm.lik alanda filmler üstüste gelerek birbirlerine sıkıca tutundular. Böylece içeriye hiçbir yerden su giremeyecek şekilde yalıtım sağladım. Her ihtimale karşı (su altında kalınca filmin yapışkanı atabilir ihtimaliyle) alttaki filmin kenarları boyunca ince bir kat silikon çektim, elimle yaydım. Böylece filmin yapışkan kısmı suyla hiç temas etmeyecek. Bu hem yapışkanın atma ihtimalini, hemde bu yapışkanın suya zararlı salınım yapma ihtimalini ortadan kaldıracak. Ayrıca straforun içinde sıkışıp kalan hava tamamen muhafaza edildiğinden ağır kayaları akvaryumun taşıması yönünden daha da avantaj sağlayacak.

* Kayaların taban camına zarar vermesi, çizmesi, çatlatması söz konusu değil.
* Kayaların yükünün bir kısmını taşıyacağı için taban camına ve sehpaya binen yük ciddi oranda azalacak.
* Taban seviyesini yükselteceği için görünüm daha göz doldurur hale gelecek.

Dezavantajları;

Teşekkürler arkadaşlar.

Kaan Bey, burada genelde tamamen aynı türler var, ama tabii çok daha az miktarlarda. Orda bazen bulunan nadir türlerse henüz karşıma çıkmadılar. Burda olup İstanbul'da gözüme çarpmamış olan sadece bazı elongatus varyeteleri var. Mpanga kadar olmasa da kuyruğu sarı olan varyeteler görüyorum, daha çok yellow tail ve taiwan varyeteleri gibi. Bu türlerden birinin güvenilir yavrularından bulabilirsem almayı düşünüyorum. Bunun dışında tankta Auratus ve vazgeçemediğim Lombardoi olmasını planlıyorum. Başka seçeneklerim olursa değerlendiririm.
Fiyatlar burada aslında rakam olarak İstanbul piyasasıyla aynı gibi. Fakat para birimleri Azn, TL'den iki kat değerli olduğu için burda herşey Türkiye'ye göre iki kat pahalı oluyor! Bazı malzemelerimi buraya gelirken yanımda getirdiğim için çok şanslıyım yani. Bir sonraki gidişimde kabarık bir alışveriş listem olacak diye tahmin ediyorum.

Burda işim gereği çevre illeri gezmem gerekiyor. Bu seyahatler sırasında da dağları, dereleri aşıyorum. Tabii bu sırada gözüm hep etrafta, güzel şekilli kayalarda.

Sonunda baya bir kaya topladım. Bazı çok ağır kayaların, hem seviyesini dahada yükseltmek, hem ağırlıklarını ekstradan biraz azaltmak, hemde istediğim şekilde sağlamca durabilmeleri için bir uygulama daha yaptım. Bunu da fotoğraflarla anlatayım. Belki birinin işine yarar.

Şimdi karşısına geçip baktığımda gözüme batan, içime sinmeyen bölgeler var.