Malawi-Tanganika Gölü Balıklarının akvaryumları(Bilgilendirme)
Arkadaşlar internette gezerken böyle bir yazı buldum ve okumanızı tavsiye ederim güzel bir yazı. Daha önce verildiyse kusura bakmayın.
Malawi-tanganika gölü balıklarının akvaryumları nasıl olmalı ?
afrika çiklitleri: doğu afrika'daki büyük rift vadisi'nde 600 km boyunca uzanan malawi gölü, 26. 000 km2'lik yüzölçümüyle (isviçre 41. 293 km2) dünyanın büyük göllerindendir. Tabanının en alçak noktasında derinliği 704 metreyi bulan bu göl, kayalık kıyıları ve zengin su altı yaşamıyla ünlüdür. Bu gölde yaşayan, afrikalıların mbuna adını verdikleri endemik çiklit türleri, canlı renkleriyle mercan kayalıklarının balıklarını andırırlar. Tipik bir malawi sualtı görüntüsü: yosunlarla kaplı yemyeşil kayaların önünde sarılı, mavili, kırmızılı bir kalabalık mbuna.
sert ve alkali sular, kayalık dekor
tanganika ve malawi çiklitleri, iyi gelişebilmek için sert (özellikle bikarbonat sertliği) ve alkali (gh: 8°-20°, ph 7. 5-8. 5, kh:10°-25° ) su şartları gerektirirler. Sudaki yabancı kimyasal maddelere ve ani sıcaklık değişimlerine karşı hassastırlar. Özellikle üreme zamanları teritoryal (akvaryumda belirli bir bölgeye sahip çıkan) olan tanganika/malawi çiklitleri için optik bölge sınırları ve saklanma yerleri oluşturmak için akvaryuma kayalar yerleştirmek gerekir. Çoğu tanganika/malawi akvaryumu, arka planda su yüzeyine kadar yükselen kayalarla dekore edilir. Bir miktar kireç içeren çakıl, taş ve kayalar, akvaryum suyunun sertliğinin korunmasına ve ph değerinin tamponlanmasına da hizmet ederler. Suyun ph değeri, kesinlikle nötr noktasının aşağısına düşmemelidir.
su sıcaklığı: 22°-25° normal bakım, 26°-29° üreme.
büyük akvaryumlar, etkin biyolojik filtrasyon, düzenli su değişimleri
akvaryumların en az 200 litre hacimli olması önerilir. Hem malawi, hem de tanganika çiklitleri, sudaki metabolizma atıkları olan amonyum/amonyak, nitrat, nitrit gibi azot bileşiklerine karşı son derece hassastırlar. Etkin biyolojik filtrasyon ve düzenli su değişimleri (az ve sık) mutlaka gereklidir. Örneğin haftada bir %10-15 oranında. Suyun kimyasal bileşiminde, balıklar için tehlikeli olabilecek ani değişimlere yol açmamak için bir seferde değiştirlen suyun oranı %30'u geçmemelidir. Malawi/tanganika akvaryumlarında ph yüksek olduğu için, amonyum/amonyak düzeyinin sürekli düşük tutulması ayrıca bir önem kazanır.
malawi çiklitlerinin davranışları göz önüne alındığında:
malawi çiklitlerinin çoğu poligamik, yani çok eşlidir. Cinsel olgunluğa ulaşmış bir erkek, sahip çıktığı bölgede birden çok dişiyle yumurtlayabilir. Doğada her balığa yetecek kadar alan vardır. Erkekler arası kavgalar, çoğu zaman, bölge sınırlarındaki zararsız gövde gösterilerinden öteye gitmez. Akvaryumun dar alanında ise zayıf balıklar, baskınları tarafından ölümüne hırpalanabilirler. Çözüm, bir akvaryumu tek bir türe ayırıp, tek bir erkek ve birkaç dişiden oluşan küçük bir harem oluşturmak, ya da birkaç türü karıştırıp saldırganlık davranışlarının dağıldığı büsbütün kalabalık akvaryumlar kurmaktır. Akvaryumda zayıf balıkların saklanabilecekleri kovukların bulunması önemlidir. Birkaç türü karıştırırken boyları ve saldırganlık düzeyleri biribirlerine yakın, buna karşın, istenmeyen melezleri engelemek açısından görünüşleri benzemeyen türleri seçmek gerekir.
uygun akvaryum şartları ve saklanma yerleri sağlandığında malawi çiklitlerinin çoğu karma akvaryumlarda üreyebilirler. Döllenen yumurtaları dişi kuluçka süresince ağzında saklar. 20-24 günde yumurtadan çıkan oldukça gelişkin yavrular, paniğe kapılınca tekrar annelerinin ağızlarına kaçarlar. Artemia larvaları ve toz yemlerle kolayca büyütülebilirler.
soru 5: balıklara canlı yem verilmeli mi?
etçil (carnivorous) türler
birçok akvaryum balığı türü, sağlıklı gelişip parlak renklere sahip olabilmek için canlı yemlere gereksinim duyar. Örneğin, hiç canlı yem verilmeyen bazı çiklit türlerinin (yavrularını büyütenler) renklerinin soluk, boylarının da küçük kaldığı gözlenir. Özellikle doğada sadece hayvansal gıdalarla beslenme alışkanlığında olan etçil türlere (carnivorous) haftada en az bir kere canlı yem vermeye gayret etmek gerekir. Tabi canlı yemin hastalık taşımayan bir cinsten olması şartıyla!
genellikler kirli yerlerde toplanan ve sindirim sistemlerinde çeşitli parazitleri barındırabilen tubifex kurtlarının besin değerleri yüksek olmakla beraber, hastalık taşıma riskleri yüksektir. Özellikler diskus gibi parazitlere karşı hassas türlere tubifex vermemek gerekir. Bu gibi balıklar için en ideal canlı yem, yetişkin tatlı su karidesidir (artemia).
etçil/otçul (omnivorous) türler
doğada hayvansal gıdaların yanında bitkisel besinlerle de beslenen (omnivorous), örneğin canlı doğuranlar gibi türlere ara sıra canlı yem vermek yararlıdır fakat şart değilidir. Kaliteli birkaç tür kuru yemin yanında arasıra verilebilecek kıvırcık, haşlanmış ıspanak yaprağı gibi yeşilliklerle idare edilebilir.
otçul (herbivorous) türler
bunun dışında, doğada sadece bitkisel besinlerle beslenme alışkanlığında (herbivorous) olan, örneğin bir tanganika çikliti olan tropheus gibi türlere, sindirim sistemleri alışık olmadığı için canlı yem vermek zararlı dahi olabilir.
soru 6: yeni satın alınan balıkları neden karantinaya almak gerekir, karantina nasıl yapılır?
toplu bir ölümle balıklarını kaybeden bir akvariste yanıt:
karantina akvaryumu şart!
ben de geçmişte sizinkine benzer üzücü tecrübeler geçirdim. Hepsi de istisnasız yeni balıklar aldığımda başıma geldi. En üzücüsü de, yıllarca kayıpsız yaşamış, artık hiç birşey olmaz hissi veren balıkların, yeni alınmış balıklar yüzünden birdenbire toptan telef olması. Bir dönem hastalıklarla ve ilaçlarla çok uğraştım ama sıcaklığı yükselterek bertaraf edebildiğim beyaz benek hariç hiçbir tedaviden sonuç alamadım. Yapı olarak sabırsız ve üşengeç bir kişi olmama rağmen şu sonuca vardım: yeni balıklar için bir karantina akvaryumu şart!
250 litrelik bitkili bir akvaryumumun yanında 100 litrelik bir su dinlendirme ve 60x30x30 luk bir karantina akvaryumum var. Taze suyu akvaryuma koymadan önce en az 1 hafta dinlendiriyorum ve aquasafe gibi bir su hazırlayıcı ekliyorum. İlk birkaç gün çalıştırdığım bir hava motoru kloru daha çabuk uçurarak bu dinlenme sürecini sağlama alıyor. Karantina akvaryumu içindeki kum ve toprak saksı dışında normalde boş duruyor. Yeni aldığım balıkları esas akvaryumdan aldığım suyla doldurduğum karantina akvaryumuna koyuyorum. Hava motoruyla çalışan basit bir de sünger filtre takıyorum. Biyolojik arıtım olmadığı için karantina akvaryumunun suyunun her gün %10unu esas akvaryumdan aldığım suyla değiştiriyorum. Böylece yeni balıkları bir hafta gözlüyorum. Eğer hiçbir hastalık belirtisi gözlememişsem sıra esas akvaryumdan kolay üreyen birkaç balığı karantina akvaryumuna koymaya geliyor. Çünkü yeni balıklar kendilerinin bağışıklı olduğu fakat diğer balıklar için tehlikeli olabilecek hastalıklar taşıyor olabilirler. Bir hafta da böyle test ediyorum ve ancak yine hiçbir hastalık belirtisi gözlenmiyorsa bütün balıkları esas akvaryuma atıyorum. Bütün işlemleri artık ödün vermeden uyguluyorum. Son beş yıldır ciddi kayıplar vermedim. Rasboralarımın hepsi 3. Yaşlarını geçtiler.
diğer bir akvarist in konu hakkındaki yorumu:
oturmuş bir akvaryuma mecbur kalmadıkça yeni balık koymamak en doğrusudur.
soru 7: akvaryuma kaç tane balık koyabilirim?
akvaryuma hangi balıklardan ne kadar koyabilirim sorusuna cevap verebilmek için üç temel noktaya dikkat etmek gerekir:
1) seçilen balık türleri biribirleriyle uyumlu mu?
aynı akvaryuma koyacağınız balık türlerinin hem fiziksel gereksinimler (yer ihtiyacı, sıcaklık, ph, gh, kh vs. ) hem de davranış biçimleri açısından (beslenme, saldırganlık, bölge büyüklüğü vs. ) biribirleriyle uyuşmaları gerekir. Sonradan pişman olmamak için kesinlikle görüntüsüne kapılarak anlık isteklerle balık almayın. Almayı düşündüğünüz balık hakkında mutlaka önceden diğer akvaristlerden (forumlar), kitaplardan ve internetten bilgi toplayın. Uyumlu türlerin seçimi konusunda daha ayrıntılı bilgi için bakınız:
türlerin seçimi
2) akvaryumunuzun büyüklüğü hangi türler için uygun?
balıklar sadece fiziksel nedenlerden değil, davranış biçimleri nedeniyle de yere gereksinim duyarlar. Kendilerine dar gelen, hareket alanlarını kısıtlayan akvaryumlarda kendilerini huzursuz hisseder, genellikle de kısa ömürlü olurlar. İyi akvaryum yayınlarında, her balık türünün konulabileceği en küçük akvaryumun büyüklüğü belirtilir. Önce hangi türlerin akvaryumunuzda yaşatılabileceğini araştırın. Herhangi bir türü, kesinlikle kendisi için belirtilen minimum ölçülerden küçük bir akvaryumda tutmayın. Örnek olarak, yetişkin melek balıklarını 150 litreden, diskusları ise 200 litreden küçük akvaryumlara koymamak gerekir. Bu balıkları daha küçük akvaryumlarda da yaşatmak ve hatta üretmek mümkündür. Fakat bu, aslanları kafeslerde esir tutup üretmeye benzetilebilir. Bir akvaristin amacının sadece yaşatmak ve üretmek değil, türleri doğasına uygun şartlarda yaşatmak olduğu unutulmamalıdır. Aksi halde akvaryumculuk düzeysiz ve bencilce bir uğraş haline gelir. Genel bir kural olarak, düzenli bakılabildiği sürece, akvaryum ne kadar büyük olursa balıklar o kadar sağlıklı ve uzun ömürlü olurlar.
3) her şeyi araştırdım, şimdi kaç balık koyabilirim?
boyları 4-5 cm'ye kadar olan küçük balıklar için (akvaryumun iyi filre edilmesi şartıyla) şu basit kural verilir: akvaryumun litre cinsinden hacmi kadar toplam cm balık boyu
hesap yapılırken herzaman için balıkların yetişkinken varacakları boy dikkate alınmalıdır.
örnek olarak, 100 litre su alan bir akvaryuma yetişkin boyları 5 cm olan platilerden 10 adet, 4,5 cm olan neon tetralardan 11 adet konabilir. Böylece toplam balık boyu 99,5 cm olur.
balık türleri büyüdükçe hacim/boy doğru orantısı bozulur ve cm boy başına daha çok litre akvaryum suyu gerekir. Boy başına gereken su hacmi biraz da türün özelliklerine (ağırlığı, metabolizma hızı gibi) bağlıdır. Örneğin yetişkin boyu 15 cm'ye ulaşan bir melek balığı için en az 25 litre su hacmi düşünülmelidir. Yetişkin bir diskus (15-20 cm) için ise en az 50 litre su hacmi önerilir. Genel olarak, boyu 9-10 cm olan balıklar için en az 15 litre su hacmi düşünülmelidir.
yazan: tunç ali kütükçüoğlu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[QUOTE=JasoA]Ağzına sağlık hocam,sen yazdıysan baya uğraşmıssın.emeğe saygı .[/QUOTE]
Yok ben yazmadım internette araştırırken buldum yazan kişinin ismi en altta yazıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[/QUOTE]
Okuduğum yerde bu kadarı vardı. ..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir