Kendi Enerjini Kendin Üret yada Üreteme
Kendin yap sistemlerde genellikle tartışılan bir konu olan kendi enerjini kendin üret fikirlerine istinaden bir kaç nacizane fikrimi belirtmek istiyorum.
Gerek güneş panelleri gerekse rüzgar enerjisi ile üretilen elektrik enerjisi çok amatör sistemler dışında evde direkt kullanıma tabii tutulmazlar. Normal hayatta evlerimizde kullandığımız elektrik sayaçları sadece harcanan enerjiyi kaydeder. Yani otomobil gibi ileri gittiğinde artı geri gittiğinde eksi bir okuma yapmazlar. Ancak bir kişi güneş yada rüzgardan enerji elde edeyim diyorsa evine özel çift taraf okumalı saat takarak ürettiği enerjiyi şebekeye (devlete) satar ve ay sonunda okumaya gelen kişi harcanan-üretilen=fatura edilen formülü ile hesap yaparak size faturalandırma yapar. Yani bir başka değişle üretilen enerji devlete satılır. Bunun dışında akülü sistemler mevcuttur. Ancak bu sistemler hiç şebekenin olmadığı dağ evleri gibi alanlarda kullanılır. Ayrıca bu sistemler ne yazıkki uzun ömürlü güç üretemezler.
Şimdi enerji üretim yollarını inceleyelim:
Güneş Enerjisi
Güneş panelleri güneş ışığını direkt olarak elektriğe çevirirler. PV (Fotovoltaik) hücreleri daha önce sıkça hesap makinelerinde ve saatlerde kullanılmıştır. Fotovoltaik hücreler bilgisayar çiplerinde kullanılan yarı iletken malzemeden üretilmektedirler. Güneş ışığı bu maddeler tarafından absorbe edildiği zaman, elektronlar bulundukları atomlardan ayrılarak madde içinde serbest kalırlar ve böylece bir elektrik akımı oluşur. Işığın (fotonların) elektriğe (voltaj) dönüşümüne fotovoltaik efekt adı verilmiştir.
12-24 panellik bir sistem normal bir evin tüm elektrik ihtiyacını karşılayabilir, endüstri uygulamaları veya elektrik santralleri için binlerce güneş panelinin kullanıldığı büyük sistemler kurulmaktadır.
Düşük verim daha geniş alan ihtiyacı, dolayısı ile daha yüksek maliyet demektir. Bundan dolayı günümüzdeki tüm çalışmalar güneş hücrelerinin verimini arttırmak için yapılmaktadır. 1950 yılında yapılan ilk güneş hücresinin verimi %4 ve Watt başına maliyeti 750 USD civarındaydı.
Tüm solar panellerimiz alüminyum çerçeveli veya laminat, çerçevesiz olarak üretilmektedir. -40ºC ve +85ºC dereceler arasında sorunsuzca çalışmakta olan güneş panellerinin korozyon ve UV ışınlarına karşı özel koruması vardır. Anti reflektif özel yüzeyi ile maksimum güneş ışığı absorbe edilmekte ve yansımalar önlenmektedir. Evsel uygulamalarda genelde 4-24 adet arası güneş paneli büyük telekom uygulamalarında ise 80-120 adet güneş paneli kullanılmaktadır. Seri ve paralel bağlamalarla istenilen DC akımı (12-24-48V DC) elde etmek mümkün olmaktadır.
Mevsimlere bağlı olarak farklı açılarla güneşe doğru yönlendirme yapılarak her mevsimde maksimum verim alınması mümkün olmaktadır. Türkiye için genelde geçerli olan 60º kış eğimi sayesinde ve panel camlarının özelliği nedeni ile buzlanma veya kar birikmesi olmamaktadır
Piyasaya baktığımızda Sharp marka 175Wlık bir panel (34 V) 826€dur. Tabii piyasada bu boyutun altında bir çok değişik boyutlarda ürün bulunmaktadır. Güneş panellerinden tam verimle enerji elde etmek için güneş takip sistemine ihtiyaç duyulur. Bu araç paneli guneşe 90 derece yada ona yakın bir açı ile tutarak max oranda verim alması sağlanır. Kabaca hesap edilirse günlük enerji masrafım karşılansın derseniz yaklaşık 15000-20000$ınızı gözden çıkarmanız gerekir.
Rüzgar Enerjisi
Rüzgar enerjisi Betz teoremine göre max. %59,3 etkinlikle mekanik enerjiye çevrilebilir. Bu çevirim, rüzgar türbini tarafından yapılır. Böyle bir türbin; çevredeki engellerin rüzgarı kesemeyecek kadar yükseklikte bir kule üzerinde bulunması gerekir. ayrıca yüksek verim için geniş düzlükler bu enerji kaynakları için daha elverişlidir. Türbinin rüzgara göre yönlendirilmesi, rotor ekseni ile rüzgar doğrultusu arasındaki yav açısını kontrol eden mekanizmayla sağlanır. Elektrik üretimini sağlayan bu makineye rüzgar jeneratörü adı verilir.
2000 yılı için kurulu kapasite hedefi ABD'de 2800 MW, Avrupa'da 6340 MW, Asya'da 3817 MW civarında olması tahmin edilmektedir. Avrupa'da en büyük kapasite Almanya'da 2000 MW olacak ve onu 1000 MW'la Danimarka takip edecektir. Gelecek 10 yıl sonunda ABD elektrik üretiminin %20 sini rüzgar enerjisinden sağlamayı hedeflemiştir. Avrupa Birliği ise 2005 yılında elektrik enerjisinin %20 sini yenilenebilir. kaynaklardan sağlamayı hedeflemektedir. Bu projede ise rüzgar enerjisine %2'lik bir pay ayrılmıştır.
Rüzgar türbinleri ilk yatırım maliyeti olarak güneş panellerine göre çok daha ekonomik. Çünkü enerjiyi hareket enerjisinden elde ediyorsunuz. Ancak bu sistem için rüzgarı bol bir alan bulmak şart. Bunun için öncelikle rüzgar haritalarına bakılarak iyi rüzgar alan alanlar tespit edilir. Ondan sonra bir okuyucu ile 1 yıl boyunca rüzgar rejimi incelenir. Eğer ekonomik değeri varsa türbin yerleştirilerek enerji elde edilmesi sağlanır. Piyasada İkinci el bir rüzgar türbini (Profeyonel anlamda) 200.000€ civarındadır. Yenilerinin fiyatı 500.000€ya kadar çıkmakta. Tabii bu işin ticari boyutu. Ev için küçük çaplı türbünler var piyasada. Örneğin en yüksek verimli 48V dc 6000wlık bir türbin 10.000€. daha ekonomikleri ise orneğin 12V dc 400w 700€. Ancak yaşadığınız yer ekonomik rüzgar akımı hattında olmalı birde direk dikebileceğiniz bir yer.
Topraktan ısı Üretimi
Avrupada özellikle aAmanyada enerji ekonomisi çok önem taşımaktadır. Almanlar neredeyse sineğin yağını çıkarıp enerji elde ederler. Bu sistemde orada bulunmuş ve uygulamaya konmuştur. Teorik olarak şöyle çalışır. Toprak altı sıcaklığı 18 derece sabittir. Bir evdeki kalorifar sistemi toprak altına döşenmiş yüzlerce metre uzunluğundaki borular ile 18 dereceye ısıtılır ve eve verilerek evin ısısı 18 derecede sabit tutulur. burada yakıt yoktur ve ısı tamamen doğadan alınır. Dışarısının -10 hatta -15 derece olduğu bir alanda +18 derece gerçekten iyibir ısıdır.
Güneşten sıcak su elde etme
Güney illerimizde çok kullanılan bir yöntemdir ve ekonomiktir. bu konu fazlası ile bilindiği için açıklamaya girmiyorum. ilk yatırım maliyeti düşüktür.
Bu bahsettiğim enerji kaynakları dışında başka yöntemlerde vardır ancak bunlara artık değinmeyeceğim. Bence enerji konusunda önemli olan yakılan yakıt miktarı değil evdeki izolasyonun kalitesidir. Türkiyede malesef izolasyon hiç önem verilmeyen bir konudur. Oysa avrupada ve özellikle Almanyada bu konu çok büyük önem taşır. Biraz açalım
1.Evlerde en büyük enerji kaybı camlardan olmaktadır. İyi oturmayan camlar soğuğu içeri alır ve ısıyı düşürür. Sizde doğalgazla habire atmosferi ısıtırsınız. Bu sebeple evlerimizde öncelikle camlarımızı değiştirerek ekonomi sağlayabiliriz. Kaliteli bir pvc cam değişimi ortalama 2000-2500 liraya mal olmaktadır. Hafif serin havalarda kombinizi hiç yakmadığınızı düşünürseniz ne kadar büyük bir ekonomi sağlıyacağınızı siz hesaplayın.
2. Evlerimizde ikinci büyük enerji kaybı duvarllardan olmaktadır. Dış duvarlarda özellikle eski binalarda 8lik yada 10luk tuğla kullanılması sebebi ile ciddi ısı kaybı olur. Bunun çozümü ise ya komşularınızla anlaşarak yada kendiniz içeriden sadece dış duvarlara hatta yere ve tavana izolasyon yaptırarak ekonomi sağlarsınız.
3. Kombiyi kapatma-açma tekniği ile sanıldığı gibi ekonomi sağlanmaz. Şöyleki kombi sistemindeki suyu siz ilk enerjide ısıtıyorsunuz. Daha sonra örneğin 45 derecede sabitleyerek kısa ısıtma hareketleri ile suyunuzun aynı derecede kalmasını sağlıyorsunuz. oysa tamamen kapattığınızda sistem tamamen soğuyor ve siz bütün suyu baştan ısıtıyorsunuz. Buda maliyeti arttırıyor.
4. Radyötörlerin arkasına ısı yansıtıcı izolasyon malzemesi yerleştirerek radyötörden çıkan ısıyı eve yansıtabilir böylelikle duvarı gereksiz yere ısıtmamış olursunuz.
5. Hermetik kombi kullanarak tasarruf sağlanılabilir.
6. Kış aylarında olunduğu unutulmadan tshirtle değil bir hırkayla gezerek ekonomi sağlıyabilirsiniz.
7. Açık balkonları camlatarak kapatıp balkondan ısı kaybının önüne geçebilirsiniz. Hatta sadece panjur yapılması bile ciddi ekonomi sağlar
8. Sıcak su tarafını kapatarak her wcye girenin sıcak tarafı açmasına engel olabilirsiniz. Sıcak taraf muslukta açıldığında kombide devreye girer. Ancak elinizi siz sıcak su gelmeden borudaki hafif ılık suyla yıkarsınız. Kombinin ısıttığı su tam musluğa gelecekken musluk kapatılır ve ısıtılmış su boruda kalarak duvar içinde soğur. Buda ciddi bir maliyet oluşturur.
9. Kullanılmayan bacalar kapatılarak sıcak havanın çekilmesi önlenebilir.
10. Tasarruflu ampul kullanarak elektrik enerjisi düşürülebilir.
11. Standbyeda cihazlar bırakılmayarak enerji tüketimi düşürülebilir.
burada aklıma gelen bir kaç önlemi yazdım. Bunlar tabiiki arttırılabilir. Toparlarsak doğadan enerji maliyetsiz asla üretilemez. Verimli enerji üreten kişi yada firmalar ürettikleri enerjiyi devlete satarak harcadıklarından düşerler. Güneş enerjisi malesef günümüzde ev için ekonomik değildir. Rüzgar enerjisi ise ancak belli alanlar için ekonomiktir.
Saygılarımla
Not:Bazı kısımlar alıntıdır.
Bazı kısımlar http://www.sunpowerltd.com kaynaklıdır
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Teşekkür Edenler: [T]183148,Enes54[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir