Kaş yapayım derken göz çıkartmak

Minicik bir cennet yaratmak!

Biraz daha fazla sayıda ve türde balık koymak ve görsel keyfi arttırabilmek için 70 litrelik yeni bir akvaryum aldım. Akvaryumcuya bu hacme uygun, birbiriyle uyumlu yaşayabilecek türleri sordum ve gösterdiği türlerden hoşuma gidenleri seçtim. 8 lepistes, 5 tetra, 2 melek, 4 moli ve 3 tane de ciklit (sarı prenses) alıp akvaryuma koydum. İlk iki gün her şey yolunda görünüyordu. 

Ve korku filmi başladı. Üçüncü günün sabahında lepisteslerden birisi ölmüştü. Su sıcaklığı, suyun hijyeni, hastalık gibi ihtimaller geldi aklıma. Üzüldüm ama yapacak bir şey yoktu. Cenazeyi kaldırdık. İkinci günün sabahında yeni bir balık ölümü daha geldi. Bu kez şüphelenmeye başladım. Acaba akvaryumda gizli kapaklı işler mi dönüyordu? Üçüncü gün vehametin boyutu büyüdü. Bir lepistes ve bir tetra dipte hareketsiz yatıyordu. Görece biraz daha iri olan melek ve sarı prenseslere gözümü diktim. Defile yapan mankenler gibi süzülüyorlardı. Bu güzellik abidesi yaratıklar katil olabilir miydi? Bir sonraki gün molileri de kaybetmeye başlayınca, sinirden elim ayağım titremeye başladı. Cennette bir katil vardı hiç kuşkusuz. Gece salonun ışıklarını kapatıp, gözümü akvaryuma diktim ve olacakları izlemeye başladım. Sabaha karşı 02.00 gibi su hareketlenmeye başladı. Nazlı nazlı sakince yüzen prensesler, kendilerinden umulmayacak bir süratle aşağı yukarı ani ataklar yaparak yüzmeye başladılar. Diğer türler birer kenara sindiler. Sanki haplanmış gibi davranmaya başlayan prensesler sayısı üçe düşmüş lepistesleri koşturmaya başladılar. Resmen kuyruklarından minik parçalar kopartıyorlardı. Hemen internete girdim ve bingo! "Sarı prensesler, aynı ortamdaki lepisteslere bir süre sonra "canlı yem" muamelesi yaparlar." Ulan yetmiş litre suyun içinde Ortadoğu zulmü varmış meğerse! Önce, "sal şuraya iki piranha da ebelerinin örekesini görsünler" diyen içimdeki sesi susturdum! Sonra da, "merak etme bunlar beraberce yaşarlar abi" diyen akvaryumcuya sunturlu bir küfür savurdum! Tabii kendi kusur payımı da es geçmiyorum. Tümüyle akvaryumcunun yönlendirmesiyle hareket etmek, önceden yeteri kadar araştırma yapmamak da benim açımdan kaş yaparken göz çıkartmama neden oldu. Allahtan 25 litrelik akvaryum halen bir kenarda duruyor. Yarın ilk işim, bu geçimsiz türleri birbirinden izole etmek olacak.