Kaplumbağalar Oyun Oynar Mı?


Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:12
Hep tartışılan bir konudur kaplumbağaların tek mi yoksa beraber mi yaşaması gerektiği. Sosyal hayvanlar mıdır kaplumbağalar, yoksa yalnız yaşamayı daha mı çok severler ? Bu soruları kapsayan bir makale bulup çevirmek istedim siz değerli hobicilere. Umarım faydası dokunur.



DO TURTLES PLAY? (Kaplumbağalar Oyun Oynar mı ? )

"UTK( Tennessee Knoxville Üniversitesi ) araştırma ofisi tarafından derlenmiştir"

Ağustos 8, 1996 - Cilt 2, Sayı 10

Hollandalı tarihçi Johan Huizinga "Homo Ludens" adlı kitabında oyun oynamayı "tamamen biyolojik ve fiziksel aktivitelerin yerine geçen bir aktivite" olarak tanımlamıştır. Ev ortamında bakılan hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar; onları oyuna teşvik etmenin kendilerini daha iyi hissetmelerini ve bulundukları ortamda daha rahat olmalarını sağladığını saptamıştır. Genelde sürüngenler bu oyun döngüsünün dışında bırakılmışlardır. Çünkü, sürüngenlerin psikolojik durumları hakkındaki araştırmalar azdır. Bu da onların genel olarak oyun oynama yeteneklerinin olmadıklarına kanaat getirilmesine sebep olmuştur.

Zoo Biology(Hayvanat Bahçesi Biyolojisi) dergisinin yakın zamanlardaki bir sayısında, UTK Psikoloji Bölümü Profesörü Dr. Gordon Burghardt, Washington Hayvanat Bahçesi'nde "su kaplumbağalarında oyun" bazındaki gözlemlerine dayalı bir rapor oluşturmuştur. Hem kaplumbağalarda oyun hem de bu işin boyutu ve doğası hakkındaki düşünceler oyunun aslında gereksiz bir aktivite olup olmadığı konusunda bazı soruları akla soktu.

Pigface (domuzsurat) Washington Hayvanat Bahçesi'ne 1940 yılında gelmiş bir Afrika su kaplumbağasıydı. 1980 lerde, bu kaplumbağa kendi kendini tırmalamaya başlayınca, görevliler Pigface'e top, çubuk, hortum gibi objeler vererek kendini yaralamasını engellemeye çalıştılar. Gözlemlere göre kaplumbağa zamanının büyük bir kısmını bu objelerle geçiriyordu. Bu da bir oyun oynama davranışı gibi gözüküyordu. Birkaç yıl sonra, kaplumbağanın kendini yaralamaya yönelik hareketlerini azalttığı görüldü.

1991 yılında Dr.Burghardt kaplumbağanın bu oyun hareketlerini ve mutluluğunu araştırmasının devamı niteliğinde kameraya kaydetti. Bu araştırmadaki amaç insanlar tarafından yetiştirilen hayvanlardaki oyun oynama içgüdüsünü kanıtlamaktı. Kaydedilen görüntüler kaplumağanın zamanının %67.7 sini aktif olarak geçirdiğini gösterdi. Bu zamanın %20.7 sini ortamına koyulan objelerle oynayarak geçirdiği saptandı. Kaplumbağanın aktif olarak geçirdiği zaman bu ilk izlenimde alışılagelmişin dışındaydı. Bu %67.7 lik oran bir kaplumbağa için fazlaydı. Genelde memeliler oyunla(aktif oldukları zamanın %1-10u arası) fazlaca vakit geçiren hayvanlar olarak bilinirken kaplumbağanın bu limitleri aştığı görüldü.

Birçok kaplumbağanın oyun bazındaki davranışları ( ısırma,itiş kakış) onların doğadaki avlanmaları gibidir yani doğaldır. Dr.Burghardt "koyun gereksiz bir aktivite olarak tanımlanamaz; aksine hayatın süregelişinin bir parçası, teşvik edici bir aktivitedir." demiştir. Tıpkı Pigface örneğinde olduğu gibi, hayvanın doğal koşullardan yoksun bırakılıp, aktif zaman geçirmeye teşvik edecek habitatında beraber yaşadığı  türlerin ve zaman geçirebileceği objenin olmaması onu kendine zarar vermeye itmiştir.

Dr.Burghardt, genel inancın tam tersine, sürüngenlerin doğuştan gelen ihtiyaçları doğrultusunda aktif zaman geçirmeye teşkvik etmeyi doğru bulmaktadır.  Sürüngenlerle ilgilenenlere önerisi onlara vakit geçirebilecekleri oyuncak bir şeyler sağlamanın yanısıra, onların doğalarıyla ilgili deneyler yapmaları ve bu sayede tecrübe edinmeleridir-- & Son olarak söylediği ise " Hayvanın mutluluğu ele alınırken sadece fiziksel sağlığı  düşünülmemelidir."

Kaynak: http://www.austinsturtlepage.com/Articles/doturtlesplay.htm

Çeviri&Derleme:
Kaan GÜLER

(Yazıyı isim göstererek istediğiniz yerde yayınlayabilirsiniz.)



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

InterTechÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/09/2008
İl: Kocaeli
Mesaj: 395
InterTechÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:36

     Güzel bir makaleyi çevirmişsinizKazanannn.Teşekkürler.

      Ancak "Kaplumbağalar birlikte mi bakılmalı?" sorusunun hala net bir cevabı sanırım yok..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 01:47
Yazı birlikte bakılmasını savunmakta, yani en azından uygun habitat sağlanabiliyorsa bu böyle olmalı.

Benim için altın kural 3d 1e kuralıdır. Bu kural çoğu zaman şaşmaz. Akvaryumda beslenebilecek en ideal budur olmazsa 2d 1e de denenebilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muradÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/10/2007
İl: Usak
Mesaj: 2323
muradÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 03:58

Su kaplumbağalarının sosyal canlılar olduğu kesin fakat gerekli bilinçlenme ve sağlıklı yaşam alanları oluşturulmadan ortalama 60-70 litrelik akvaryumlarda 3-4 kaplumbağa beslemeye çalışmak çokta doğru olmaz, kaplumbağalar büyüdükçe yer ve yem kavgası başgösterecektir üreme davranışları ve agresiflikleri ise ayrı bir konu.

Eğer gerekli hacim ve şartlar sağlanabilirse Kaan Bey'inde yazdığı gibi beslenebilir yinede zaman zaman gerek erkeklerin gerekse dişinin agresifleşeceği dönemler olacağı için sık sık akvaryuma müdahale etmeniz gerekecektir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

druzhokÇevrim Dışı

Kayıt: 20/10/2007
İl: Izmir
Mesaj: 303
druzhokÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 09:38
[QUOTE=Dj_ReX]Yazı birlikte bakılmasını savunmakta, yani en azından uygun habitat sağlanabiliyorsa bu böyle olmalı.

Benim için altın kural 3d 1e kuralıdır. Bu kural çoğu zaman şaşmaz. Akvaryumda beslenebilecek en ideal budur olmazsa 2d 1e de denenebilir.
[/QUOTE]
 
Ben de madem size aynı siteden 3 dişi 1 erkek için tavsiye edilen minimum litreyi yazıveriyim.
 

"Barring the larger exceptions, single adult male RES could do okay in a 75 gallon aquarium. Single large adult females need a minimum of a 125 gallon tank. This allows them decent room (quality of life) in addition to plenty of water to assist in good health and filtration. Basking areas can be made of dirt, sand, gravel, smooth rocks or flat rocks, driftwood or anything that will support their weight and is non-abrasive. Adult RES can be kept in smaller enclosures, but the setups tend to resemble cells with inmates.

For adding additional RES we recommend you increase the size of the tank accordingly by half  for each (actually 2 can share a habitat suitable for one, but males are apt to sexually harass females & may require separate housing)."

 
 
Şimdi tek bir yetişkin dişi için 125 galon diyor, yani 473 litreden başlayalım. Eklenen yeni kaplumbağa için (gerçi dişi ve erkek çatışmalarında akvaryumları ayırmaktan bahsediyor ve "her bir yeni kaplumbağa" demiyor  ama yine de bunu böyle alalım en iyimser) 473'ün yarısını alalım, 2 dişi daha eklemiştik, ne oldu 946 litre. Bir tane de erkek kaplumbağa vardı, burda böyle kalabalık bir akvaryumdan bahsetmediği için kafam karıştı, erkeğe tam 75 galon mu vermeliyiz yarısını mı, hadi yine yarısını verelim, 75 galon yani tek bir  yetişkin erkek kaplumbağanın ihtiyacı olan hacim 283 litredir. Bunn yarısını alıp toplama eklediğimizde, toplam 1087 litre bir avaryum gerek "altın kural(!!)" için.
 
Ayrıca yaptığınız çeviriden kaplumbağaların kalabalık bakılması gerektiği sonucunu çıkarmanızı anlayamadığım gibi, içeriği kendi düşüncenize çekip altına bir de 3 dişi 1 erkek öneriyorum yazmanızı son derece yanıltıcı buluyorum. Sizin çevirinizden tek - çok bakılma ile ilgili görünen tek paragraf zaten 5.'si. Ve burada da o ilk cümle çevirisindeki küçücük bir saptırma sanki sizin hep savunduğunuz "bırakın kavga etsinler biraz birbirlerini hırpalasınlar doğada da böyle birşey olmaz" görüşünüze çıkıyor. Halbuki şöyle denmiş:
 
"Many of the turtle's "play" behaviors, like biting and pushing, were those he might exhibit if he were hunting for food in his natural environment."
 
"Birçok kaplumbağanın oyun bazındaki davranışları ( ısırma,itiş kakış) onların doğadaki avlanmaları gibidir yani doğaldır." DEĞİL,
 
"Birçok kaplumbağanın ısırma, itme gibi "oyun" davranışları doğal habitatlarında yemek için avlanırken gösterebilecekleri davranışlardır" Doğrusu budur..
 
Yani zaten malum yemek için birbirlerini yemiyorlar, ısırma itme'den kasıt birbirlerini değil. Burada "oyun" diye bahsedilern zaten birbiriyle oyun değil, bir obje ile oyun, uyaran ihtiyaçları. Ki muhakkak bütün canlılar için çok çok önemlidir. Bu yüzden bomboş akvaryumlar yapmamalıyız, güvenliği sağladıktan emin olduktan sonra kütükler, altına görebilecekleri objeler, kuytu köşeler, kabuklarını kaşıyabilecekleri, saklanabilecekler, yerler, ben mesela pinpon topu gibi ilgisini çekebeilecek objeler de koyuyorum. Kısacası önemli olan çeşit çeşit uyaranın olması, farklı yüzeyler ortamlarla temas edebilmeleri gerek.
druzhok2009-05-31 09:40:01

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 14:21
Öncelikle ilginize teşekkürler. Pınar Hanım yazının altında dikkat ederseniz, çeviri ve derleme yazıyor.

Derleme “ merak edilen bir konuda gerçekleştirilmek istenen bir amaç doğrultusunda, var olan geçerli ve güvenilir bilgilerin toplanarak sistemli olarak düzenlenmesiyle çok yönlü bilgi birikimi sağlamak için bir ya da daha fazla kişi tarafından hazırlanan yazılı metindir”

Burada bahsi geçen cümleler tarafımdan derlenmiştir. Gelgelelim çeviride bir yanlışlık yok, sizin çevirdiğiniz cümle anlam olarak aynı görevi görmüyor. Neden mi ?

"Many of the turtle's "play" behaviors, like biting and pushing, were those he might exhibit if he were hunting for food in his natural environment."

Altını çizdiğim yerde type 2 conditional (unreal past) var gördüğünüz gibi. Eğer bu cümlede "were" yazan yeri "is" ile değiştirdiğimizde, cümle sizin dediğiniz anlama kavuşabilir.Çeviri yaparken her kelimeyi tek tek çevirmek göze hoş gözükmez. "Mesela yemek için avlanmak" çok absürd bir terimdir. Hiç kimse keyif için avlanmaz zaten yemek için avlanır. Neyse, eğer cümle yukarıda bahsettiğim gibi olsaydı dediğiniz doğru olacaktı,Aksi halde anlamı dediğim gibi olacaktır.

Son kısımdaki "yani doğaldır" kısmından kastım "Nasıl ki avlanmak doğaldır, oyun da öyledir." olacktı. Siz maşallah nereye çekmişsiniz.

"bırakın kavga etsinler biraz birbirlerini hırpalasınlar doğada da böyle birşey olmaz"

İnanın bu cümleden hiçbir şey anlamadım. Doğada da böyle birşey olmaz ne demek, açıklarsanız sevinirim.

Gelelim beraber bakılma konularına...

"Pigface, whose captive environment deprived him of stimulation and of contact with cospecies, had reacted with self-mutilation until given objects to play with."

Bu cümle hakkında makale yazılabilir, çok felsefik yaklaşımlar yapılabilir. Ben kısaca bir kaç noktaya değinmek istiyorum. Cospecies diye belirtilen  beraber yaşadığı türlerdir. Beraber yaşayabildikleri türler arasında uyum gösterdikleri türler RES,YBS,Cumberland Slider (bunlar benim nacizane gözlemlerim) olabilirler. Oynayacağı objeler verilene kadar kendine zarar veriyormuş pigface adlı kaplumbağa. Peki bu neden kaynaklanıyor, onu da bir üst cümlede açıklıyor. Kaplumbağa için bir esarettir onu akvaryuma ya da sınırlı bir alana kapatmak. Bu da onu aktif hareketliliğe teşvik edici unsurları kısıtlıyor. Bu avlanma olur, başka türlerle etkileşim olur, saklanma olur ; olur babam olur. Siz hayvana objeyi niye veriyorsunuz, uğraşacak bir şeyler bulsun diye. Halbuki hayvan doğal ortamına yakın dizaynlara kavuşursa (bu içindeki düzenle ve habitat içi canlılarla olur) zaten bu ihtiyaçlarını otomatik olarak giderir. Hiç bir hayvan yalnız bakılmamalı efendim. 2.sini koyacak yeriniz yoksa ilkini de almayın.Onları doğal ihtiyaçlarından,birbirleriyle olan etkileşimlerinden mahrum bırakmayın. Yalnızlık Allah'a mahsus. Ben bunu böyle görüyor ve bu konuda ne savunulması gerekiyorsa onu savunmaya devam ediyorum ve edeceğim.

Gelelim bir diğer konuya, benim altın kural diye bahsettiğim konuya. Sizin aldığınız kısım "Basic Care" (Temel Bakım) başlığı altında bir kısımdır. Bu başlangıç seviyesindeki insanlara hitap eder.Tavsiyelerdir.Şimdi aman yanlış anlaşılmasın yine doğrusu budur. Yalnız, uzman akvarist bu işin önlemlerini alıp 432 Litrede 4 tane sorunsuz hayvan bakabilir. Ben bunu 60 litrede 2-3 yaşındaki 3 dişi ve daha 6 aylık bir RES le başarabildiysem, bu 400-500 L de hayli hayli yapılabilir. Önemli olan erkek sayısıdır. Dişiler genelde erkeklere göre daha az agresiflerdir. Bunu atarak söylemiyorum, 17 sene oldu besleyeli RES leri. İlk RES dişi çıktığında yanına deneyerek erkek,dişi,yavru koyduk. Hepsini gözlemledik bir arkadaşımla beraber. O zamanlar böyle kaynaklar elimizin altında değildi tabiki. Birçok yanlış yaptık, fakat hepsinden birer ders aldık, şimdi de kalkıp birşeyleri bol keseden sallamıyoruz, yaptık ki tavsiye ediyoruz. En sonunda bu sonucu çıkardım. Ben tavsiye ettiğimin arkasındayım ama bu bilinçsiz kişiler tarafından yapılmamalı, sonra mesajlar geliyor kaplumbağalar birbirini yiyorlar diye. Hangi kaplumbağa doğru bakıldığında birbirini yemiş ? Kendi yanlışlarını kaplumbağayı günah keçisi seçerek kapatmaya çalışan insan acizliğin uç noktasındadır. Ufak bir örnek vereyim. Hepimiz slider türlerini besliyoruz. Sliderlar akıntıyı sevmezler. Bu onlar için stres vericidir. Hala hobiye başlayacaklara iç filtre tavsiye ediliyor. Aşağı yukarı %99 luk bir kısım hobiye başlarken yavru slider alıyor, takıyor iç filtreyi fırıl fırıl döndürüyor hayvanları bir de üstüne üstlük bunu da oyun gibi anlatanlar var. Sonra 500 L de kaplumbağa birbirini yiyormuş.

Efendim benim diyeceklerim şimdilik bu kadar. Yorumlarla bu başlığı en güzel yerlere taşıyacağımızdan eminim.

Saygılar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

druzhokÇevrim Dışı

Kayıt: 20/10/2007
İl: Izmir
Mesaj: 303
druzhokÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 15:35
Kaan Bey aydınlatılmamış yerleri aydınlatıyım ve meramımı daha açık belli ediyim. Derlemenin sözlük anlamını falan yazmış olmanıza hiç girmeyeceğim.
 
[QUOTE=Dj_ReX]

Altını çizdiğim yerde type 2 conditional (unreal past) var gördüğünüz gibi. Eğer bu cümlede "were" yazan yeri "is" ile değiştirdiğimizde, cümle sizin dediğiniz anlama kavuşabilir.Çeviri yaparken her kelimeyi tek tek çevirmek göze hoş gözükmez. "Mesela yemek için avlanmak" çok absürd bir terimdir. Hiç kimse keyif için avlanmaz zaten yemek için avlanır. Neyse, eğer cümle yukarıda bahsettiğim gibi olsaydı dediğiniz doğru olacaktı,Aksi halde anlamı dediğim gibi olacaktır.

Son kısımdaki "yani doğaldır" kısmından kastım "Nasıl ki avlanmak doğaldır, oyun da öyledir." olacktı. Siz maşallah nereye çekmişsiniz.

[/QUOTE]
 
Aynen type 2 conditional yazdığınız üzere, burada kullanılmasının nedeni bahsi geçen kaplumbağaların şu an doğada yaşamıyor olmaları, "Yani eğer bu kaplumbağalar doğal ortamlarında yaşıyor olsalardı" anlamında kullanılmıştır. Dolayısıyla ben burda nasıl "is" kullanılabileceğini, benim yazdığımın neden aynı anlamı karşılamadığını hiç mi hiç anlamadım ki zaten siz de açıklamamış sadece "karşılamaz" demiş geçmişsiniz, tabi arada yemek için avlanmak olur mu olmaz gibi konular da var, böylece biraz daha kalabalık görünmüş yazı ama açıklama yok. Konumuzla hiç ilgili değil ama sordunuz diye yazıyorum İngilizce'de neden "hunt for food" gibi bir kalıp var o zaman, onlarda başka şey için avlanmak mı var mesela, ve neden aynı kalıp bizde kullanılamasın onu da anlamadım. Hadi isterseniz yemek için'i atalım: "Birçok kaplumbağanın ısırma, itme gibi "oyun" davranışları doğal habitatlarında avlanırken gösterebilecekleri davranışlardır" , ne değişti? Bunu eleştiriyorsunuz da "itiş kakış", "yani doğaldır" gibi hiç olmayan phraseleri nasıl eklediniz, cümlenin anlamını tamamen saptıran eklemeler bunlar. Altına derleme yazmış olmanın rahatlığını ve bilimsel kaynağa duyulan güven ile birleştirmek okuyucu için her zaman son derece yanıltıcı ve yanlıştır. Ben İngilizce bilmiyor olsam, hangisinin sizin yorumunuz hangisinin bilimsel bir araştırma bulgusu olduğunu nereden bileceğim? Böylece sizin görüşünüz de kaynağın aslından ayrışamadığı için sanal bir bilimsellik kılıfı giymiş olacak okuyucu gözünde.
 
Nitekim bu yazı takdim ettiğiniz gibi "Hep tartışılan bir konudur kaplumbağaların tek mi yoksa beraber mi yaşaması gerektiği. Sosyal hayvanlar mıdır kaplumbağalar, yoksa yalnız yaşamayı daha mı çok severler ?" konusuna ilişkin değil, kaplumbağaların stimulus yani uyaran ihtiyacıyla ilgilidir. Zira Pigface'in yanına da yeni kaplumbağa arkadaşlar değil oyalanması için oyuncaklar verilmiştir, savunduğunuz konu ile ilgili, eklediğiniz yorumları da çıkardığımız zaman, herhangi bir kanıt bu yazıda yok.
 
Haklsınınız,  "bırakın kavga etsinler biraz birbirlerini hırpalasınlar doğada da böyle birşey olmaz" cümlemde virgül eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu var; "böyle"'den sonra bir virgül koymam gerekirdi. Yaa, evet bu anlamdaki cümlelerinizi hep çok üzülerek okuyorum, söyleyecek birşey bulamıyorum.
 
60 litrede 4 kırmızı yanak bakmak ve uzman akvaristlik arasında kurduğunuz ilişki ile ilgili ise birşey yazmak istemiyorum..
17 senelik kırmızı yanak geçmişinizi merak etmeden duramadım, ama onu da sormayacağım kişisele döndürmemek için işi, her ne kadar siz bunları tezinizi savunmak için kullanıyor olsanız da ve ben neden en büyük kaplumbağanın 2-3 yaşlarında olduğunu merak ediyor olsam da..
Dilerseniz 500 litrede 4 dişinin birbirini feci hırpalamasıyla ilgili bir örnek link de gönderebilirim, ama ona da "kullanıcı hatası" dersiniz.
Kısacası faydalı tartışma falan mümkün değil, sabit fikirler olduktan sonra. Nasıl olsa ömürleri uzun uzuun yıllar, eğer hala onlardan sıkılmamış olursanız biraz büyüdüklerinde, 10 sene sonra mesela konuşmamız belki daha yerinde olur.
druzhok2009-05-31 15:37:54

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 21:06
Öncelikle size yazarken yazıyı aceleyle yazdım uzun olmasına bakmayın. O yüzden açıklamak için uzunca yazmaya vaktim yoktu diyebilirim.
Pınar Hanım avalanırken gösterdikleri davranışlar doğal değil midir ? Bu sebepten ötürü ekledim o phrase i. "hunting for food" diye bir kalıp olabilir, hatta bunun gibi bir sürü kalıp var fakat adı üstünde phrase, insanda anlam çağrıştırır. Her kelimesiyle tercüme etmek zorunlu değildir, bana göre de saçma !

Kaplumbağa geçmişime gelince bunu madem sor(m)uyorsunuz açıklayayım. İlk kaplumbağam ile 7 sene beraber kaldım. Ona bakacak büyüklükte yerim olmadığı ve taşındığım için birine vermek zorunda kaldım. 10 sene beraber baktık diyebilirim. En büyük kaplumbağamın 3 yaşında olmasının sebebi hobiye tekrar başlamış olmam. Meraklarınıza çözüm getirebilmişimdir umarım.

İkinci husus olarak söylediğiniz "doğada da böyle" sözümün tepki çektiğinin farkındayım. İyi birer gözlemci olup, bu sorunların üstesinden gelmek mümkündür. ATP forumlarında bu konuyu yazmıştım. Yine tepkiler geldi, hak verenler destekleyenler de oldu. Artık her yerde aynı şeyi yazmaktan sıkıldım.Az çok insanlarda klişe bir mantık oturmuş, ötesine gitmiyor. Avrupalı istiyor kaplumbağası cam gibi olsun, en ufak kabuk piramitleşmesinde veryansın etmeler, bunlar iyi niyetli düşünceler tabiki bu istenir herkes tarafından ama unutmayın ki evinizde beslediğiniz hayvanlar evcil kesinlikle değiller. Sadece evcilleştirilm diye boşa çabalanan hayvanlar. Canlı yemi verin nasıl da kapışırlar, oysa ki bir çok evcil hayvan koşullara alışır mesela kediler. Bazısı eti çiğ bile yemiyor artık. Gözlerimle gördüm. Eti pişirerek vermeye alıştırmışlar ve çiğ eti kabul etmeyip tenezzül bile etmiyor hayvan yeme. Kaplumbağalar öyle değil vahşiler ne derseniz deyin ve aralarındaki kavgalar mutlaka olacaktır. Sizin yapabileceğiniz en uygun ortamı sağlamak bu konuda forumda "holysafra" adlı üyenin yazısı vardı. Aynı şeyi yazmak istemedim. Yöntemler mevcut kaplumbağaları beraber yaşatmak için. Bana göre bu bir lüks değil ihtiyaçtır.

Bakın ben 2 kişide denedim bu 3d-1e teorimi, iki olayda da bir sorun yaşamadım. Mutlaka istisnalar olacaktır ya da benimkiler istisnadır (!). Fakat siz ne kadar uzun süre tek beslerseniz hayvanların karşı cins ilgileri artacaktır, ve Pigface örneğindeki gibi kendilerine zarar verme boyutuna gelebilir. Bunları 10 sene sonra konuşalım konuşmasına da ne değişecek ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

OzgurAksoyÇevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2008
İl: Balikesir
Mesaj: 175
OzgurAksoyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2009 00:56
Konunun kaplumbağalar oyun oynar mı makalesinden, tek mi çift mi bakılması konusuna çekilmesi oldukça garip ve anlamsız geldi. İlle konu kaplumbağaların bakımında 3d 1e konusu ise onunla ilgili bir makale bulup çevirebilirdiniz. Herneyse yazılarda benim görüşlerim ile tamamen ters düşen bir yer olduğu için yazıyorum. O da şöyle:

[QUOTE=Dj_ReX]Ben bunu 60 litrede 2-3 yaşındaki 3 dişi ve daha 6 aylık bir RES le başarabildiysem, bu 400-500 L de hayli hayli yapılabilir. Önemli olan erkek sayısıdır. Dişiler genelde erkeklere göre daha az agresiflerdir. Bunu atarak söylemiyorum, 17 sene oldu besleyeli RES leri. [/QUOTE]

Ben henüz 1,5 senedir kaplumbağalarıma bakıyorum. 60litrede bir erkek bir dişi. Şu an onlara baktığımda içim acıyor çünkü akvaryumlarına sığmıyorlar. Nereye giderlerse gitsinler birbirlerini görmek zorundalar. Ayrıca bir çok kez dişi erkeğe saldırdı. Yeri geldi sabah uyanınca kan dolu bir akvaryum buldum yeri geldi erkeğin cinsel organına yapışmış bir dişiyi zorla ayırmaya çalıştım. Şimdi siz diyorsunuz ki 60 litrede 4 kaplumbağaya sorunsuz baktım ve dişiler daha az agresiftir. E peki erkeğe saldıran dişi kaplumbağama ne oluyor ? Hadi onu geçtim 60litre dört kaplumbağa için yeterli midir ?

[QUOTE=Dj_ReX]Mutlaka istisnalar olacaktır ya da benimkiler istisnadır(!).[/QUOTE]

Buna karar verirsek daha sağlıklı tartışmalar yapabileceğiz. Her neyse bunları daha önce de tartıştık isteyenler bir kaç sayfa gerideki kilitli konuya bakabilir.
Huleyn2009-06-01 01:01:26

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RasputinÇevrim Dışı

Kayıt: 13/09/2008
İl: Izmir
Mesaj: 88
RasputinÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2009 01:35
50 metrekarelik boş bir dükkana kaç tane dikiş makinası sığar?
Yok yani  kelle başı bilmem kaç gallon su gerekiyor gibisinden konuşuluyorda?Yapmayın etmeyin.
Siz şöyle bir düşünün.
4 tane ortalama 20'şer santimetrelik küçük canavar.Bunları en az kaç santimetre boyunda akvaryuma koyardınız?Ve kaç santimetre eninde-yüksekliğinde?Ve bu üç birimin çarpımından oluşan yaklaşık su hacmi?
Sırf boylarından giderek bir hesap yaptığınızda,yukarıda söylenen 1087 litre hacmin bile bu dördüne dar geleceğini göreceksiniz.
Bu arada çeviri için arkadaşa teşekkürler.




Rasputin2009-06-01 01:37:48

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2009 01:48
60 L sadece bir örnekti. Ben böyle bakılsın demiyorum, bu olabiliyorsa diğeri hayli hayli olur diyorum. Lütfen bu dakikadan sonra herkes anlamak istediğini değil yazdıklarımı anlamaya çalışsın !

Siz aynı şeyi ikidir tekrarlıyorsunuz. Ona ısıracağı yeşillik gibi şeyleri daha bol verirseniz, başka şeyleri ısırmaya yönelmez diye ümid ediyorum! Kaplumbağalar genelde aç oldukları zaman daha agresiflerdir. Bir miktar yeşilliği akvaryumda bırakmak kesinlikle çok faydalıdır. Yeşillikten zarar gelmez, kaplumbağa doyduktan(doymaktan kastım yeteri kadar yemlenmek, tabiki bıraksanız daha yerler) sonra bir miktar da yeşillik koyarsanız, Sizin olmadığınız zamanlarda gidip gelip tırtıklarlar ve bu sayede daha az saldırgan olurlar. Bu benim uyguladığım bir yöntem mesela. Birçok insan eminim uyguluyordur. Faydasını gördüklerine şüphem yok. Bu ve benzeri bazı önlemler alınabiliyor. Doğada bir şeyin her zaman olma ihtimali vardır, söylemekten dilimde tüy bitti ama ben doğru yöntemi uyguladığınız an kavga kesinlikle etmezler, her şey 4 4 lük olur demiyorum. Bunları asgariye indirirsiniz ki bana göre o da kararıdır. Gözlemleyip ona göre değişiklikler yaparsınız.

Özgür Bey makaleyi çevirmemdeki amaç onların bu doğal koşullardan yoksun veya tek bireyler halindeki bakılmalarının ortaya çıkardığı sonuçların ruh sağlıklarında nasıl bir etki yarattığı. Yazı buradadır, isteyen istediği gibi okur, yorumlar. Anlamadığınız nokta bu olsa gerek. Sadece objeler değildir onları uyaran, aynı zamanda birlikte yaşamalarıdır da. Yazının bir noktasında buna değinilmiş. Bunu yazan da hâşa ilah değil. O da insan. Onun düşündüğü doğrudur buna tapalım demiyoruz. Belki o da yanlış biliyor. Önemli olan fikir edinip yorumlamaktır. Çıkardığınız sonuçları uygulayıp tecrübe etmektir.



Dj_ReX2009-06-01 02:09:39

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

druzhokÇevrim Dışı

Kayıt: 20/10/2007
İl: Izmir
Mesaj: 303
druzhokÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2009 02:25
Yani hiç yazmak niyetinde değildim ama o kadar şaşırıyorum ki bazı şeylere..
 
[QUOTE=Dj_ReX]Ben bunu 60 litrede 2-3 yaşındaki 3 dişi ve daha 6 aylık bir RES le başarabildiysem, bu 400-500 L de hayli hayli yapılabilir. [/QUOTE]
 
Kaan Bey, neye göre kime göre başarı bunu soruyoruz, hayatta kalmaları mı kıstas, kendileri mi ifade etti çok rahatız falan diye? Fanusta japon bakan da var, o zaman onlar da "ben fanusta japon balığı baktıysam 100 litrede 20 tane japon balığı haydi haydi bakılır" gibi bir sonuç mu çıkarabilir? Ya da "uzman" akvarist 100 litrede cichlid besleyebilmeli mi mesela? Nasıl bir temellendirmedir bu? Ondan dedim yani bununla ilgili hiçbir yorum yapmıyım diye ama..
 
 
[QUOTE=Rasputin] Yok yani  kelle başı bilmem kaç gallon su gerekiyor gibisinden konuşuluyorda?Yapmayın etmeyin.
[/QUOTE]
 
Ömer Bey, balıklar için yok mu aynı hesaplamalar; tür, cins, sayı kıstasları.. Neye şaşırdınız??
 
 
[QUOTE=Rasputin]
Siz şöyle bir düşünün.
4 tane ortalama 20'şer santimetrelik küçük canavar.Bunları en az kaç santimetre boyunda akvaryuma koyardınız?Ve kaç santimetre eninde-yüksekliğinde?Ve bu üç birimin çarpımından oluşan yaklaşık su hacmi?
Sırf boylarından giderek bir hesap yaptığınızda,yukarıda söylenen 1087 litre hacmin bile bu dördüne dar geleceğini göreceksiniz.

[/QUOTE]
 
Hıh işte ben de tam öyle bir düşündüm, önerilen sayı tam da ilerisi düşünülmeden alın-bakın-atın kaplumbağalarını destekler vaziyette. Yani??
 
 
 
[QUOTE=Dj_ReX] Bunları 10 sene sonra konuşalım konuşmasına da ne değişecek ?
[/QUOTE]
 
Öne sürdüğünüz tecrübeye dayanan fikirlerin birazcık da olsa ("birazcık" diyorum çünkü aynı prosedürleri uygulayarak gözlemlediğiniz akvaryum sayısı 2 yine sadece) genel geçerliği, genellenebilirliği olacaktı o zaman. Eğer insanlarla ilgili bir çalışma yapılsa, sadece 1 yaşındakiler örnekleme alınsa mesela, insanların konuşma becerisi olmayan bir tür olduğu sonucuna varılırdı Tebessüm. Onun gibi..  Hiç sorun yaşamadım demek için çooook çok erken değil mi, daha ömürlerinin onda biri geçmedi. Tecrübeye dayalı öneri vermenin sıkıntısı burada işte, bilimsel olmamaları.
 
Şunu da ekliyim çevirisi yapılan konu benim için çok ilginç, ama müthiş itiraz ettiğim şey bunun sunuluş biçimi ve akabinde gelen son derece yanıltıcı çıkarımlar..
 
 
druzhok2009-06-01 02:43:51

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dj_ReXÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2009
İl: Mugla
Mesaj: 596
Dj_ReXÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2009 02:57
[QUOTE=druzhok]
Hiç sorun yaşamadım demek için çooook çok erken değil mi, daha ömürlerinin onda biri geçmedi.[/QUOTE]

RES lerin 170 yıl yaşadıklarını bilmiyordum!

[QUOTE=druzhok]
kendileri mi ifade etti çok rahatız falan diye?
[/QUOTE]
Sizden böyle basit bir yaklaşım beklemezdim. 1000 Litreye koyunca kendileri mi diyecekler biz rahatız diye?


[QUOTE=druzhok]
Tecrübeye dayalı öneri vermenin sıkıntısı burada işte, bilimsel olmamaları.
[/QUOTE]

Bu işin bilimi okunup sonra tecrübe edilir. Teori her ne kadar öğrenmesi zorunlu, temel olsa da, pratik her zaman daha geçerlidir. Bununla ilgili örnekler sınırsız.

Çıkardığınız yanlışlar sizin yanlışlarınız, edindiğiniz doğrular sizin doğrularınız. Benim amacım akvaryumları kaplumbağa çorbalarına çevirmekmiş gibi bir izlenim alıyorum birçok insandan.

Hayır efendim, zaten çorba pişmiş; biz tuz, biber atıyoruz (!)

Dj_ReX2009-06-01 02:58:26

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

druzhokÇevrim Dışı

Kayıt: 20/10/2007
İl: Izmir
Mesaj: 303
druzhokÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2009 03:19
[QUOTE=Dj_ReX] [QUOTE=druzhok]
Hiç sorun yaşamadım demek için çooook çok erken değil mi, daha ömürlerinin onda biri geçmedi.[/QUOTE]

RES lerin 170 yıl yaşadıklarını bilmiyordum![/QUOTE]


 
Altın kuralınızla bakmakta olduğunuz 2-3 yaşlarındaki kırmızı yanaklardan söz ediyorum, 17 yıldır bu şekilde bu formülle falan bakmadığınıza göre. Mesela her sene yeni bir tane kaplumbağa alsam, bir sene bakıp versem, 40 sene böyle devam etse, yine farketmez, ben sadece 40 tane canlının ömürlerinin kırkta birine şahitlik etmiş olurum, 10 yaşındayken ne yaptıklarını bilemem, daha açık anlatamayacağım, anlamadığınıza ihtimal vermiyorum, sırf itiraz olsun diye mi bu yazdıklarınız?
 
[QUOTE=Dj_ReX]
[QUOTE=druzhok]
kendileri mi ifade etti çok rahatız falan diye?
[/QUOTE]
Sizden böyle basit bir yaklaşım beklemezdim. 1000 Litreye koyunca kendileri mi diyecekler biz rahatız diye?
[/QUOTE]

 
Yine ne demek istediğimi çok iyi anladığınızı düşünüyorum, bakın bu da bir çeşit saptırma çeşididir, alıntılarken cümleyi yarısından kesivermek. Sorduğum başarı kıstasınız nedirdi, ama hiçbir yanıt alamıyorum, bu satır araları saldırıları hala eskimedi mi..
druzhok2009-06-01 03:20:10

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir