Japon balığı Hakkında Temel Bigiler.
Gönderim Zamanı: 04 Kasım 2009 20:27
Japon balığı (Carassius auratus) Hakkında Temel Bilgiler
kaan07 2009-11-11 20:42:35
En tanınmış akvaryum balıklarıdır. Kökeni sazandır. Tarihi, 1600 yıl öncesine gider. anavatanı Çin'dir.
Diğer ülkelerde bu balıklar hangi isimlerle anılırlar:
Çin'de "chin-yu"
Japonya'da "kingyo"
Fransa'da "poisson rouge"
Almanya'da "goldfisch"
İngilizce konuşulan ülkelerde "goldfish"
Türkiye'de "japon balığı"
13-36 cm. arasında boy alabilir.
Sıkça görüldüğü halde bu türü dar fanuslarda beslemek yanlıştır. Akvaryum kumunu sürekli ağızlarına alıp tükürme alışkanlıkları nedeniyle suyun bulanmaması için güçlü bir filtreye gerek vardır.
Tek tür beslenmesi en sağlıklıdır..Ama çok hareketli ve kuyruklarını kemirebilecek bazı türlerden (poeciliidae türleri gibi) kaçınmak gerekir. Ayrıca tetrazon gibi balıklarla da beraber beslenilmesi tavsiye edilmez.
pH 7-8 arasında olmalıdır. 14-24°C arasındaki sıcaklık idealdir. Serin su akvaryumlarında beslenebilir.
70-100 litre en az hacimli akvaryumlarda 2-3 japon maksimum bakılabilir., yeni başlayanlar için de uygundur.
Üretimi pek kolay sayılmaz. Cinsiyet ayrımını yapmak genelde zordur. Üreme mevsiminde (genellikle yazın) erkek balıkların solungaç kapaklarında kabarcıklar oluşur, dişiler de daha toplu görünür.
Japon balıklarının çeşitli renklerde ve şekillerde ırkları üretilmiştir.
Bilinen belli başlı japon balığı üyelerini şöyle sıralayabiliriz:
1-Havuz balığı
Havuzlarda çok rastlanan bir türdür. biçimli gövdeleri, parlak renkleriyle bahçeli evlerin süsü olarak ilgi çekerler. Çoğunlukla portakal rengi ve kırmızıdırlar. Beyaz, sarı, siyah, alacalı olanları da vardır. İlk balık sevgisi duyanlar için iyi bir başlangıç balığıdır. Dayanıklıdırlar, kolay ürerler, uzun ömürlüdürler.
2-Şabankin-shubunkin
Havuz balıklarından daha küçük boyludurlar. Dayanıklı ve uzun ömürlüdürler. Ortalama 12 yıl yaşarlar. Gövdeleri ince uzun ve biçimlidir. Kuyrukları geniş ve uzundur. anal yüzgeçleri gelişmiştir. Anca en çekici yönleri renkleridir. Şeffaf olan pullar derinin renk ve desenlerini aynen dışa yansıtır. Çok değişik renk düzenine sahip balıklar olmakla birlikte temel renkleri mavi ve menekşe rengi üzerine kırmızı, siyah, sarı beneklerdir.
3-Komet
Gövdesi biçimsel olarak aynen şabankin gibidir. Uzun, biçimli gövdeye ve gelişmiş bir kuyruğa sahiptir. İdeal bir havuz balığıdır. fazla su gerektirdiğinden büyük akvaryumlarda beslenebilirler. Kışın donmayan havuzlar onlar için idealdir. Çoğunlukla kırmızı iseler de sarı ve metal rengi olanları da vardır.
4-Yelpaze kuyruk
Bu tür, gövde yapısının değiştiği ilk kuşaktır. Gövde kısalmış, kalınlaşmış ve yuvarlak bir biçim almıştır. Kuyruk yüzgeci birbirinden ayrı iki parça halindedir ancak bu parçalar çatal biçiminde değil, düz kenarlıdır. Sırt yüzgeci ve anal yüzgeç son derece gelişmiştir. Bu tür, özellikle kış ayları içinde, havuzlarda bırakılmamalıdır. Çünkü 15 ile 20 derece ısıyı gerektirirler. İyi bir beslenme sağlandığı, özellikle canlı yem verildiği zaman nisan-ekim ayları arasında dört kez döl alma olasılığı oldukça yüksektir.
5-Tül kuyruk - Peçe kuyruk
Japon süs balıklarının kral ailesidir. Sırt, karın ve göğüs yüzgeçleri kuyruk yüzgeci gibi son derece gelişmiştir. Akvaryumlarda yetiştirilmeleri gerekir. Duyarlı ve nazik balıklardır. Karma akvaryumlar pek tavsiye edilmez. 18-22 derece su ısısı, berrak su, geniş akvaryum, bol oksijen, dengeli beslenme sağlıkları için gereklidir.
6-Teleskop
Gözler dışarı doğru çıkık olup kuyruk tek veya çift lobludur. Canlı yemleri, yeşillik ve algler kadar severek yerler. Göz biçimleri nedeniyle özenli beslenmeyi gerektirirler ve fazla ışıktan hoşlanmazlar.
7-Çelestial
Teleskop Japon balığının benzeridir. Bunda gözler yanlara doğru değil yukarıya doğru çıkıktır. Çok özenli bir beslenmeyi gerektirirler. Asla yukarıdan ışıklandırma kullanılmamalıdır. Yemlerinin yüzen yemlikler içinde verilmesini öneririz.
8-Torbagöz
Bu balık çoğu akvaryum severler tarafından çirkin bulunmasına rağmen az bulunan değerli bir türdür. Bunlara "ağlayan göz" de denilmektedir. Bakımları konusunda teleskop ve Çelestial da olduğunca özen gerektirirler.
9- Aslanbaş
Baş biçiminin değişikliğiyle diğer japon balığı türlerinden ayırt edilir. Baş iri, yuvarlakça ve aslan başını andırır biçimindedir. Alın kısmında yele yerini tutan köpüksü teşekküller başı süsler. Aslanbaşlarda sırt yüzgeci görülmez. Çok değişik renk düzenine sahip olanları vardır.
10-Oranda
Baş biçimi olarak yukarıda belirtilen aslanbaşa benzer. Ancak oranda'da, aslanbaşın aksine sırt yüzgeci görülür.
11-İnci gövde
Bu tür japon balıklarının gövdesinde bulunan inci taneleri görünümündeki teşekküller balığa çok çekici bir görünüm kazandırır.
Japon Balıkları Hakkında (Genel)
Diğer ülkelerde bu balıklar hangi isimlerle anılırlar:
Çin'de "chin-yu"
Japonya'da "kingyo"
Fransa'da "poisson rouge"
Almanya'da "goldfisch"
İngilizce konuşulan ülkelerde "goldfish"
Türkiye'de "japon balığı"
13-36 cm. arasında boy alabilir.
Sıkça görüldüğü halde bu türü dar fanuslarda beslemek yanlıştır. Akvaryum kumunu sürekli ağızlarına alıp tükürme alışkanlıkları nedeniyle suyun bulanmaması için güçlü bir filtreye gerek vardır.
Tek tür beslenmesi en sağlıklıdır..Ama çok hareketli ve kuyruklarını kemirebilecek bazı türlerden (poeciliidae türleri gibi) kaçınmak gerekir. Ayrıca tetrazon gibi balıklarla da beraber beslenilmesi tavsiye edilmez.
pH 7-8 arasında olmalıdır. 14-24°C arasındaki sıcaklık idealdir. Serin su akvaryumlarında beslenebilir.
70-100 litre en az hacimli akvaryumlarda 2-3 japon maksimum bakılabilir., yeni başlayanlar için de uygundur.
Üretimi pek kolay sayılmaz. Cinsiyet ayrımını yapmak genelde zordur. Üreme mevsiminde (genellikle yazın) erkek balıkların solungaç kapaklarında kabarcıklar oluşur, dişiler de daha toplu görünür.
Japon balıklarının çeşitli renklerde ve şekillerde ırkları üretilmiştir.
Bilinen belli başlı japon balığı üyelerini şöyle sıralayabiliriz:
1-Havuz balığı
Havuzlarda çok rastlanan bir türdür. biçimli gövdeleri, parlak renkleriyle bahçeli evlerin süsü olarak ilgi çekerler. Çoğunlukla portakal rengi ve kırmızıdırlar. Beyaz, sarı, siyah, alacalı olanları da vardır. İlk balık sevgisi duyanlar için iyi bir başlangıç balığıdır. Dayanıklıdırlar, kolay ürerler, uzun ömürlüdürler.
2-Şabankin-shubunkin
Havuz balıklarından daha küçük boyludurlar. Dayanıklı ve uzun ömürlüdürler. Ortalama 12 yıl yaşarlar. Gövdeleri ince uzun ve biçimlidir. Kuyrukları geniş ve uzundur. anal yüzgeçleri gelişmiştir. Anca en çekici yönleri renkleridir. Şeffaf olan pullar derinin renk ve desenlerini aynen dışa yansıtır. Çok değişik renk düzenine sahip balıklar olmakla birlikte temel renkleri mavi ve menekşe rengi üzerine kırmızı, siyah, sarı beneklerdir.
3-Komet
Gövdesi biçimsel olarak aynen şabankin gibidir. Uzun, biçimli gövdeye ve gelişmiş bir kuyruğa sahiptir. İdeal bir havuz balığıdır. fazla su gerektirdiğinden büyük akvaryumlarda beslenebilirler. Kışın donmayan havuzlar onlar için idealdir. Çoğunlukla kırmızı iseler de sarı ve metal rengi olanları da vardır.
4-Yelpaze kuyruk
Bu tür, gövde yapısının değiştiği ilk kuşaktır. Gövde kısalmış, kalınlaşmış ve yuvarlak bir biçim almıştır. Kuyruk yüzgeci birbirinden ayrı iki parça halindedir ancak bu parçalar çatal biçiminde değil, düz kenarlıdır. Sırt yüzgeci ve anal yüzgeç son derece gelişmiştir. Bu tür, özellikle kış ayları içinde, havuzlarda bırakılmamalıdır. Çünkü 15 ile 20 derece ısıyı gerektirirler. İyi bir beslenme sağlandığı, özellikle canlı yem verildiği zaman nisan-ekim ayları arasında dört kez döl alma olasılığı oldukça yüksektir.
5-Tül kuyruk - Peçe kuyruk
Japon süs balıklarının kral ailesidir. Sırt, karın ve göğüs yüzgeçleri kuyruk yüzgeci gibi son derece gelişmiştir. Akvaryumlarda yetiştirilmeleri gerekir. Duyarlı ve nazik balıklardır. Karma akvaryumlar pek tavsiye edilmez. 18-22 derece su ısısı, berrak su, geniş akvaryum, bol oksijen, dengeli beslenme sağlıkları için gereklidir.
6-Teleskop
Gözler dışarı doğru çıkık olup kuyruk tek veya çift lobludur. Canlı yemleri, yeşillik ve algler kadar severek yerler. Göz biçimleri nedeniyle özenli beslenmeyi gerektirirler ve fazla ışıktan hoşlanmazlar.
7-Çelestial
Teleskop Japon balığının benzeridir. Bunda gözler yanlara doğru değil yukarıya doğru çıkıktır. Çok özenli bir beslenmeyi gerektirirler. Asla yukarıdan ışıklandırma kullanılmamalıdır. Yemlerinin yüzen yemlikler içinde verilmesini öneririz.
8-Torbagöz
Bu balık çoğu akvaryum severler tarafından çirkin bulunmasına rağmen az bulunan değerli bir türdür. Bunlara "ağlayan göz" de denilmektedir. Bakımları konusunda teleskop ve Çelestial da olduğunca özen gerektirirler.
9- Aslanbaş
Baş biçiminin değişikliğiyle diğer japon balığı türlerinden ayırt edilir. Baş iri, yuvarlakça ve aslan başını andırır biçimindedir. Alın kısmında yele yerini tutan köpüksü teşekküller başı süsler. Aslanbaşlarda sırt yüzgeci görülmez. Çok değişik renk düzenine sahip olanları vardır.
10-Oranda
Baş biçimi olarak yukarıda belirtilen aslanbaşa benzer. Ancak oranda'da, aslanbaşın aksine sırt yüzgeci görülür.
11-İnci gövde
Bu tür japon balıklarının gövdesinde bulunan inci taneleri görünümündeki teşekküller balığa çok çekici bir görünüm kazandırır.
Japon Balıkları Hakkında (Genel)
Balığın omurgası, yerde kıvrılıp giden bir yılan gibi devamlı olarak
sağa sola kıvrılır. Bir balığın yüzebilmesi için kuyruğunu
sağa sola sallaması yeterlidir.
Normal şartlar altında kuyruk bir yöne büküldüğünde, balığın ön tarafının arka tarafın tersi yönde aynı şiddette savrulması gereklidir. Ancak böyle olmaz. Çünkü balıkların ön tarafı bu etkiyi ortadan kaldıracak biçimde yaratılmıştır. Aynı zamanda su, hareket esnasında baş tarafa dikey bir kuvvetle etki eder. Tüm bunlar baş kısmındaki su içindeki salınımın kuyruk kısmındakinden daha küçük olmasına neden olur. İki tarafın arasındaki bu fark balığın su içindeki hareketine neden olur.
Balığın ileri doğru hareket hızı, yüzgecin balığın omurgasından geçen eksenin sağı ve soluna gidiş geliş hızı ile doğrudan bağlantılıdır. Yüzgeç eksene yaklaştığında hız artar, uzaklaştığında da azalır. Acaba bu sistem ne kadar verimlidir? Dalgalanan bir kuyruk bir denizaltının motorları ile kıyaslanırsa nasıl bir sonuç alınırdı? Cambridge Üniversitesinden Prof. Richard Bainbridge ve arkadaşları bir su altı kamerasıyla yaptıkları gözlemlerle bu sorulara yanıt aramışlardır. Gözlemler, su altında sakin duran balıkların korkutulduklarında inanılmaz bir hızla harekete geçebildiklerini ortaya koymuştur: Küçük bir tatlı su balığı, bir saniyede durgun halden 10 vücut boyu kadar ileri fırlayabilir. 20 cm boyundaki bir balığın ulaşabildiği hız ise saatte 8 km. kadardır.
Balık büyüdükçe hızı da artar. Prof. Bainbridge, 32 cm boyundaki bir balığın uzunca bir süre 13 km/saat hızla hareket ettiğini görmüştür. Bu hız balığın kuyruk sallama sıklığı ile doğrudan orantılıdır. Bir balık kısa sürede ne kadar çok kuyruk sallarsa hızı da o kadar artar. Balıklar, yüzerken büyük miktarlarda güç harcarlar. Ancak ani hızlanmanın balıklar için hayati bir anlamı vardır; çünkü ya avlanmak ya da avcılardan kaçabilmek için buna ihtiyaçları vardır.
Bazı küçük balıklar, durma noktasından maksimum hızlarına saniyenin 20’de biri kadar kısa bir anda çıkabilirler. Bu sırada ürettikleri itme kuvveti kendi ağırlıklarının 4 katı kadar olmaktadır. Bu verilerin ne anlam ifade ettiğini tam olarak anlamak için şöyle bir karşılaştırma yapalım: Spor arabalar sıfırdan 100 km hıza 4-6 saniyede çıkarlar. Üstelik bu arabaların maksimum hızlarına ulaşabilmeleri için daha da fazla zamana ihtiyaçları vardır.
Bütün bunların yanısıra balıklar bu üstün performanslarını suyun içinde hem de akıntıya karşı ortaya koymaktadırlar. Suyun direncinin havadan daha fazla olduğunu düşünüldüğünde, balığın küçümsenmeyecek bir performansa sahip olduğu hemen anlaşılacaktır.
Ekleme yapılmıştır.
Alıntı yaptığım adres:www.tedicik.comNormal şartlar altında kuyruk bir yöne büküldüğünde, balığın ön tarafının arka tarafın tersi yönde aynı şiddette savrulması gereklidir. Ancak böyle olmaz. Çünkü balıkların ön tarafı bu etkiyi ortadan kaldıracak biçimde yaratılmıştır. Aynı zamanda su, hareket esnasında baş tarafa dikey bir kuvvetle etki eder. Tüm bunlar baş kısmındaki su içindeki salınımın kuyruk kısmındakinden daha küçük olmasına neden olur. İki tarafın arasındaki bu fark balığın su içindeki hareketine neden olur.
Balığın ileri doğru hareket hızı, yüzgecin balığın omurgasından geçen eksenin sağı ve soluna gidiş geliş hızı ile doğrudan bağlantılıdır. Yüzgeç eksene yaklaştığında hız artar, uzaklaştığında da azalır. Acaba bu sistem ne kadar verimlidir? Dalgalanan bir kuyruk bir denizaltının motorları ile kıyaslanırsa nasıl bir sonuç alınırdı? Cambridge Üniversitesinden Prof. Richard Bainbridge ve arkadaşları bir su altı kamerasıyla yaptıkları gözlemlerle bu sorulara yanıt aramışlardır. Gözlemler, su altında sakin duran balıkların korkutulduklarında inanılmaz bir hızla harekete geçebildiklerini ortaya koymuştur: Küçük bir tatlı su balığı, bir saniyede durgun halden 10 vücut boyu kadar ileri fırlayabilir. 20 cm boyundaki bir balığın ulaşabildiği hız ise saatte 8 km. kadardır.
Balık büyüdükçe hızı da artar. Prof. Bainbridge, 32 cm boyundaki bir balığın uzunca bir süre 13 km/saat hızla hareket ettiğini görmüştür. Bu hız balığın kuyruk sallama sıklığı ile doğrudan orantılıdır. Bir balık kısa sürede ne kadar çok kuyruk sallarsa hızı da o kadar artar. Balıklar, yüzerken büyük miktarlarda güç harcarlar. Ancak ani hızlanmanın balıklar için hayati bir anlamı vardır; çünkü ya avlanmak ya da avcılardan kaçabilmek için buna ihtiyaçları vardır.
Bazı küçük balıklar, durma noktasından maksimum hızlarına saniyenin 20’de biri kadar kısa bir anda çıkabilirler. Bu sırada ürettikleri itme kuvveti kendi ağırlıklarının 4 katı kadar olmaktadır. Bu verilerin ne anlam ifade ettiğini tam olarak anlamak için şöyle bir karşılaştırma yapalım: Spor arabalar sıfırdan 100 km hıza 4-6 saniyede çıkarlar. Üstelik bu arabaların maksimum hızlarına ulaşabilmeleri için daha da fazla zamana ihtiyaçları vardır.
Bütün bunların yanısıra balıklar bu üstün performanslarını suyun içinde hem de akıntıya karşı ortaya koymaktadırlar. Suyun direncinin havadan daha fazla olduğunu düşünüldüğünde, balığın küçümsenmeyecek bir performansa sahip olduğu hemen anlaşılacaktır.
Ekleme yapılmıştır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Kasım 2009 20:30
Cinsiyet ayrımı için:http://www.akvaryum.com/Forum/cinsiyet_ayrimi_tupcuk_ve_dikensi_cikinti_resimler_k325891.asp
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Kasım 2009 20:37
Çok güzel bilgiler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir