Japon balığı akvaryumundaki gereksinimler

Japon balıkları tatlı su balıkları içinde üzerinde en çok oynanmış yapay seleksüyonlarla onlarca türü elde edilmiş bir tatlı su canlısıdır. Bir kaç ayrı tür japon balığını yan yana koyun, bilmeyen birine sorun birbirine olan aşırı farklılıklarından dolayı hepsine aynı balık diyemez başka balık türü sanabilir. Bu fiziksel değişimlerden dolayı bu balıkların hepsine goldfish (japon balığı) densede, hepsi birbiriyle aynı ortak davranışı sergilemeyebiliyor az farkla ve ihtiyaçları değişik olabiliyor. Örneğin kelebek kuyruklu tipler daha az akıntılı sularda barınabilirken akıntıya pek gelemezler yorulurlar, orandalar yuvarlak başlı gövdelilerde biraz öyle, calico türler ataları shubinkinlerden aldıkları genle biraz daha sert yüzerler davranışlarıda serttir common cometlerde öyledir, daha dayanıklıdırlarda tabiat şartlarına, Teleskop gözlüler ışığı daha duyarlı rahatsız olabilirler gibi örnekler oldukça çoğaltılabilir, genel olarak ise aşırı akıntıyı japonlar sevmez birçok balık türü sevmez aslında. Japon balıkları ataları sazan balığının bir çok huyunu eksiklikler olsada sergilemektedir. Örneğin başlıcaları kumu eşelemek, doğası icabı kumdaki solucanları, salyangozları kum altındaki besleneceği şeyleri bulmak gibi. Onun için sürekli kumu ağızlarına alırlar ve tükürürler. Bu nedenle en büyük riskleri zemin tabanında ağzına alıp geri tüküremeyeceği çakıl taneleri kum taneleri onlar için ölümcül risk olablir, iştahla dibe çöken yeme saldırınca birden bir büyük taşı ağız içlerine alıp bir daha tüküremeyebilir ve sonuç ölüme gidebilir müdahale edilmezse. Böyle bir durumda bir cımbızla balığın ağzındaki taş yabancı madde tutularak çıkartılır, balık ele alınınca ağzını kendiliğinden açacaktır cımbızla taş yahut başka bir yabancı madde ağzının içinden tutulup çıkartılabiliyor. Bundan dolayı ben japon balığı akvaryumlarında yavru japonlarıda düşünerek, kum doğal bir kum olduktan sonra quvartz , dere kumu gibi kum tanelerinin en fazla toplu iğne başı büyüklüğünde olması yahut çok az daha büyük ve çok az daha küçük olmasının uygun olacağını düşünmüşümdür, insanlar tarafından boyanmış kum mümkünse kullanılmamalı, fazla iri olmayan kum kullanarak böylece ağıza kaçacak bir büyük taş parçasını önlemiş oluyoruz ve bu tür kumu alıp tükürmeyi çok sevdiği için ayrıca hoşuna gitmiş olacaktır, aynı zamanda yavru japonların ağızları küçük olduğu için kumu daha yavrudan karıştırma imkanını vermiş oluyoruz, büyükler için ise yine uygundur. Japon balıkları doğaları icabı üzerindeki parazitleri yabancı maddeleri  sürtünebildikleri şeylere sürtünerek atabiliyorlar, onun için akvaryumun ortasına uçları asla sivri olmayacak köşeleri keskin olmayacak şekilde bir kaç doğal taş, kaya konulabilir kayaların biraz yüksekçe olmasında fayda var çok zemine yakın olmamalı 10-15 cm yüksektede olsa yeterli, zeminde fazla yer kaplamayacak eni çok geniş olmayan bir kaya parçası olabilir bu, ama 50 litrelik ufak bir akvaryumun ortasınada bir kaya koymanın hiç anlamı yok çünkü yüzme alanı gerekli balığa ufak akvaryumada kaya koyarak alan iyice daraltılmamalı, büyük akvaryumlarda kaya kullanılabilir, kenara konulacak kayalar ise japonlara faydası olmayacaktır çünkü uzaktan hız alırlar kayaya yaklaşırken önce gövdeyi sürterler ve sonra uzaklaşırken hızla kuyruğunu kayaya o hızla kökten dayayıp hızıyla tüm kuyruğu ucuna kadar sürter ve üzerindeki parazitleri böylece dökmüş olurlar. Kayalar asla onların sıkışıp aralarında kalacak şekilde dizayn edilmemelidir, bir uçtan girdiğinde balık diğer uçtan rahatlıkça çıkmalıdır. Japon balıkları ağır paytak biraz sevimli hantal, yavaş hareket eden türler olduğu için çıkılması zor köşelerden sıkışınca çıkmaları zor olmaktadır, normal başka bir balık oradan rahatlıkla kurtulurken, japonlar orada takılıp ölebilir bile debelenirken. Bir mango kökü (kütük), yati kökü bir kaç dallı olacak şekilde ortadaki kayaların yanlarına serpiştirilebilir, sivri uçları kırılmalı ve demir ieğesiyle yahut  zımparayla mutlaka yuvarlatılmalı uçlar, keskin uçlar  köşeler aksi takdirde sivri uçlar japonlara zarar verebilecektir, tül kuyruklarını yırtabilecektir olabildiğince uçlar oval olmalı ve kalın olmalı, sivri uçlar keskin kenarlar asla olmamalı. Japon balıkları 6-8 ph değerde bir suda barınabiliyorlar, 15 yıllık hobi hayatımda hiç bir zaman su değerlerini ölçmemişimdir ve japon balıklarım 10 yaşına kadar yaşamıştır. Tetralarım 5 yıl kadardır hala yaşamlarına devam etmektedir. Çok basit tarif edeceğim 250 litrelik bir bidonum vardır doldururum çeşmeden suyu içine en az 3 gün dinlendiririm kapaksız ve bu suyu rahatlıkla kullanırım sorunsuz, bidonum yarıya yaklaşınca üzerini çeşmeden tekrar doldururum bitmesini beklemem ve dinlenmeye bırakırım. Bu dinlendirme 4-7 gün arası devam eder en az 3 gün olmak şartıyla. Suda aşırı akıntıyı sevmezler, özellikle oranda, kelebek kuyruk türleri akvaryum kapasitesinin 2-4 katı bir debi yapan filtrelemede mutlu olmaktalar onlar için önemli olan akıntı değil sudaki kaliteli oksijen, oksijene çok ihtiyaç duyarlar hızlı sürekli kum karıştırma yetilerinden dolayı sürekli hareket halindelerdir ve sanki bir işi yetiştirmeye çalışırlar acele acele. Su ısısı vahşi ırklarda üzerinde oynanmamış türlerde tabiatta 4-30 derecede hayatta kalabilirken, evlerde beslediğimiz türler yapay seleksiyonlar, evdeki insanların barındığı ısıyıda düşünürsek, 23-24 derecede hepsi mutlu olabiliyorlar. 18 dereceye kadar uyum gösterirler ama önemli olan ısının oynamaması sabit kalmasıdır. Akıntının fazla olmaması çok önemli, 5 senedir sadece hava taşı, zeminde 3 cm yükseklikte kum, ve ısıtıcı ile balık besliyorum hiçbir filtre kullanmıyorum bitki yok, ve bir çok balık yaşıyor 5 yaşındalar ölenler tabiki oldu ömrünü tamamlayan tetra türleri, yahut hastalanıp kurtaramadıklarım mutlaka oldu. Bundan da anlaşılacağı gibi önemli olan temiz bir su, ani değişimler göstermeyen su ısısı, bol oksijen ve taze su ile değişim. Hava motoruyla çalışan hava taşı bence her akvaryum için vazgeçilmez bir gereksinim, biraz fazla ses çıkarsada hava motoru suya sağladığı oksijen göz ardı edilemez bence. Akvaryumdaki renk tonlarına ve arka fon kullanacaksak buna gelincede, öncelikle orta ton renkler kullanılmalı ne çok koyu ne de çok açık renkler olmamalı bence, iki sebebi var balıklarının psikolojisini olumsuz etkiliyor, ikincisi çok açık renk ve çok koyu renk arka fon ve kum bazı balıkların rengini bastırıyor, neden? diyeceksiniz, japon balıklarının onlarca renk tonuna sahip  türü vardır siyah, beyaz, turuncu ve diğer ara renkler gibi, şimdi siyah japon balığını ele alalım arka fonda siyah koyu renk kullandınız zeminde siyah kum kullandınız hagen gibi, zemine yaklaşan siyah balıklar kamufle olacaktır, silik kalacaktır akvaryumda, bazen göremeyeceksinizdir uzaktan  seçilemeyecektir göz zevkinize hitap etmeyecektir yahut arka fon koyu oldumu koyu renkli balıklar çok net gözükmeyecektir. Onun için orta tonda renkler tercih edilmeli bence arka fon kullanırkenki ve kum kullanırken renk olarak siyah kullanacaksanız ila yarım oranda açık ton bir kum eklenebilir gibi tamemen sizin yaratıcılığınıza kalmış, böylece akvaryumunuzda birçok renge sahip olan japon balıklarını zevkle izleyebilesiniz net olarak. Yeşil, kahverenginin orta tonları derinlik veren orta ton mavimtıraklık renkler, kırmızı ve beyazdan kaçınmanızda fayda var, balıkları ürkek ve tedirgin yapabilen renkler bunlar kendi tecrübelerim dahilinde. Bitkilendirmede ise japon balıkları bitki yemeyi sever, onun için ince yapraklı bitkilerinizi yiyecektir muhtemelen, Anuibas gibi, dev saz gibi kalın yapraklı bitkiler kullanabilirsiniz. Aşırı kalabalık bitkili akvaryumda rahat edemezler, Onların sizden tek istedikleri, temiz bir su, bol oksijen, temiz filtreler, çok fazla olmayan akıntı, haftalık su değişimleri su tazelenmesi, rahat rahat bir yere takılmadan uzun yüzüşler yapmak, haşlanmış sebzeler istiyor sizden her tür haşlanmış sebzeyi yerler başta haşlanmış bezelye kabuğu soyulmuş halde, haşlanmış ıspanak, sonrasında haşlanmış yemek kabağı, brokoli, karnı bahar, semiz otu, patates, havuç, kırmızı biber, ve aklınıza  gelen  haşlandığında yumuşak olacak rahatlıkla yutulacak her tür sebze, yemeklerden bile alıp yıkayıp çeşmede yağından arındırıp veribilirsiniz kabızlıktan ölümü önler ve besler. mesutok2014-12-20 12:50:36

Mesut abi emeğine sağlık. Gerçekten yararlı, öğretici ve bilgi dolu bir konu olmuş.

Sağol Umut sende arka fonda, kumda bitkilide çok değerli bilgileri var paylaşırsan seviniriz. mesutok2014-12-15 14:47:00

Bunların dışında japon balıklarının beslenmeside çok önemlidir.Mesut beyin demiş olduğu gibi tank kesinlikle o şekilde olmalıdır ve Japonlar devamlı bişeyler yeme alışkanlığından ve midesiz olmalarından dolayı suyu çok kirletirler ve büyük tanklarda mutlaka iç filtre takviyesi yapılması şarttır. İç filtre olarakta debisi mutlaka ayarlanabilir olması gerekmektedir aksi taktirde güçlü alınan bir filtre balıklara strese sokup sıkıntı yaratabilecektir. örneğin 200 lt bir tankta 600 700lt su çevirebilen bir içfiltre kullanılması uygundur. Lakin 2. en hassas olduğu konu midesiz olduklarından verilen besinlerdir. Öncelikle kurum yemler hayvanların doğasında olmadığından dolayı ıslatılmadan veya elde ufaltılmadan verildiği taktirde çok kolay şekilde kabız olabilmektedir. ve bu kabızlığın getirdiği stresle sonuç beyaz benek olmaktadır. Eğer dikkat edilmezise ölümle veya hava kesesinde zarara yol açmaktadır. Bunun için yapılacak en güzel şey kuru yem verilmeden önce temiz damacana içme suyunu az bişey bardağa dokup yemlerı ıcıne atarak şişene kadar beklemektir. Şistikten sonra hazmıçok daha kolay olur. Bununla birlikte her 2 günde 1 öğün sebze(ıspanak, ısırgan otu, bezelye, kabak, vitamin için ise damarlarından arındırılmış sadece lop kısmı olan mandalina, portakal) gibi sebzeler haşlayarak verilmesi gerekmektedir. Turunçgilleri ufak ufak atabılırsınız afıyetle yiyorlar. Bu sayede kabızlığın onune geçilmiş olunulacaktır. Su değişimleri konusunda yurtdışı sitelerinde ve magazin dergilerinde okuduğum kadarıyla ordaki uygulama yüzde 30 40 oranında suyu 2 3 günde 1 değişim yapılarak uyguluyorlar. Bende o şekilde uygulama yapıyorum yani bir anda yüzde 30 40 su çekmeden 2 günde 1 yüzde 10 cekım yapıp aynı ısıda taze su eklemekteyim ve balıkları bu oran hem rahatsız etmemış oluyor hemde ısı farkından dolayı yaşanacak dengezizliğin onune geçebiliyorum ve her daim tankım temiz ve bol oksijenli kalıyor. Aksi taktirde yüksek mıktarda su cekımı veya tekrar eklenmesi balığı sersemletip zarar verebiliyor. Suyu koyarken akıntının ustunden veya iç filtrenizin çıkışına doğru dökerseniz su hızlı ve ısı olarak aynı şekilde anında tanka yayılmaktadır. Işıklandırma konusunda japon balıkları cok yüksek ışık pek sevmezler heleki teleskop balıkları göz yapılarından dolayı yüksek ve uzun surelı ışıklardan cok fazla rahatsız olurlar bu gibi durumlarda karanlık köşelere saklanmaya meğilli olurlar. Hatta yem verdikten sonra kapağını kapattığınızda teleskoplar ışığın fazlalığından dolayı ya ortalardan yada dipten yemeyi tercih eder hatta bazen onundeki yemi bile görmeyebilmektedir. Benimde aklıma gelenler bunlar umarım faydalı bilgiler iletebilmişimdir.   

Mesut abi ellerine sağlık, bilgi önemli...

ayakta alkışlıyorum ne yazmıssın

Güzel bir yazı olmuş teşekkürler aykut32014-12-18 23:05:29