İşte Amerikan Rüyası
Gönderim Zamanı: 13 Eylül 2011 20:55
Yani sadece kendi türlerine dediğin gibi Sergen.Bolivyan ram çok tuttuğum bir tür olmadığı için beslemek istemiyorum.Yani onu besleyeceğime diğer toprak yiyen türlerini beslerim daha iyi gibi bir önyargı var bende.
Benim tek sorunum cücelerin strese girip hastalanması yada ölmesi.Severum erkeğini sakinleştirmenin bir yolu varmı?Akvaryuma bol kütük ve saklanma alanı eklemeyi düşünüyorum.Balık sayısınıda çok abartmayacağım zaten.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Eylül 2011 21:03
[QUOTE=onurplus01]Yani sadece kendi türlerine dediğin gibi Sergen.Bolivyan ram çok tuttuğum bir tür olmadığı için beslemek istemiyorum.Yani onu besleyeceğime diğer toprak yiyen türlerini beslerim daha iyi gibi bir önyargı var bende.
Haklısın bolivianı herkes beğenmiyor dediğin gibi onu ekliyeceğine küçük tür toprak yiyen eklersin. Tetralar dihter görevi görebilir bence bu durumda, sanırım eş tutunca kendi türüne bu agresifliği geçebilir mesela bendeki çift gayet uyumlu hiç sertlik görmedim aralarında. Bunlar dışında bol saklanma alanı ve optik engel olursa problem olmaz bence. Ekledikten sonra gözlemlersin baktın sorun oluyor çıkarırsın bende apistolarla beslemediğim için kesin konuşamıyorum ama tür hakkındaki gözlemlerim bu yönde. Tabi Köksal abininde bir bildiği vardır bence onun dediklerini de göz önüne al, birebir gözlemlemedim ben apistolarla yanılma payım olabilir çünkü aynı türlerde bile karakter farklılıkları olabiliyor amerikanlarda.
Amazônia 2011-09-13 21:24:38
Benim tek sorunum cücelerin strese girip hastalanması yada ölmesi.Severum erkeğini sakinleştirmenin bir yolu varmı?Akvaryuma bol kütük ve saklanma alanı eklemeyi düşünüyorum.Balık sayısınıda çok abartmayacağım zaten.
[/QUOTE]Haklısın bolivianı herkes beğenmiyor dediğin gibi onu ekliyeceğine küçük tür toprak yiyen eklersin. Tetralar dihter görevi görebilir bence bu durumda, sanırım eş tutunca kendi türüne bu agresifliği geçebilir mesela bendeki çift gayet uyumlu hiç sertlik görmedim aralarında. Bunlar dışında bol saklanma alanı ve optik engel olursa problem olmaz bence. Ekledikten sonra gözlemlersin baktın sorun oluyor çıkarırsın bende apistolarla beslemediğim için kesin konuşamıyorum ama tür hakkındaki gözlemlerim bu yönde. Tabi Köksal abininde bir bildiği vardır bence onun dediklerini de göz önüne al, birebir gözlemlemedim ben apistolarla yanılma payım olabilir çünkü aynı türlerde bile karakter farklılıkları olabiliyor amerikanlarda.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Eylül 2011 21:24
Bilgilendirmelerin için teşekkürler.Bildiğim kadarıyla sendekiler green severum.Bir biyotop planladığım için bende green istiyorum aslında ancak bulamadım.Sarı bir renk yada kırmızı bir renk amazon biyotoplarında çok parlar ama elimdeki olan bu yapacak çokta bişey yok.Hani üstlerinde çok emeğim olduğu için çıkarmakta istemiyorum.Böyle gidecek.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Eylül 2011 22:56
[QUOTE=rastlantısal]
[QUOTE=Demasonilover]İşte burda yorum yaparım ben
Şu litrede bu kadar kum olmalı, bu ölçüde kum kalınlığı şöyle olmalı denilen tüm kurulumları ve fikirleri hatalı buluyorum. Her tankın, her akvaristin, her canlı yükünün kendine has değerleri vardır ve verilecek herhangi afaki bir değer bir kurulumda başarıyı getirecekken, bir diğerinde çok fena çuvallatabilir.
Benim tankım(bir tanesi )yaklaşık 800 Litre civarında : 180-60-65 artı 80-35-35 sump.
Yaklaşık 70-80 litre kum kullanıyorum, çok etkili bir ön filitrasyon ve dahada etkili olacak şekilde su değişimleri yapıyorum. Biyolojik ve kimyasal arıtıma gerekli özenli belkide hastalık sayılabilecek düzeyde titizlik gösteririm.
Dip çekimini en son yaptığımın üzerinden 4 kurulum ve hobiyle dolu 2 sene geçti. Bu saatten sonra ne okuyacağım bir yazı, nede diğer ''daha tecrüebeli'' bir akvaristin tespitleri bu konu hakkındaki düşüncelerimi değiştirebilir. Tatlı su akvaryumlarında ne su değişimleri, ne dip çekimi, nede diğer bir arıtım sisteminin tüm tanklarda aynı sonucu doğurması beklenebilir/beklenmelidir. Yeterli tecrübeye sahip, suyun dilinden anlayan hobici en zıt koşullarda bile sağlıklı balık beslerken, tecrübesi kısıtlı akvarist her ne kadar okuduklarından şaşmamayada çalışsada çoğu zaman teori ve pratik arasındaki farklılıklar nedeniyle çuvallayacaktır.
Kumun çok etkili bir filitrasyon aracı olduğunada katılmıyorum. Kumdan önce sayacak en az 3 5 filitrasyon etmeni sıralarım, kumlu tank ile kumsuz tank birdir demiyorum fakat kumlu olur, kumsuz olmaz, şu kumda bu kadar filitrasyon, bu kumda bu filitrasyonda doğru sayabileceğim realiteler arasında değil benim şahsen.
Söylediklerimin kimseyi gücendirmemesi diliğiyle.
[/QUOTE]
Bahri hocam,
Kum birincil filtrasyon sistemidir. Diğer hepsi ikincildir benim gözümde. O yüzden kum kıymetlidir. Filitreler bozulur ama kum bozulmaz. Kumsuz akvaryumlarda elektrik kesintisinde doğan sonuçları kerelerce gördük forumda. Hataya toleresi 0'dır. Ayrıca kumla ilgili tüm testleri yaptım. Aynı şartlarda kumlu ve kumsuz arasında baya farklar var. Hatta kumun ne kadar kıymetli olduğunu neden cama cam gibi konularda onlarca sayfa irdeledik.
Ayrıca Bahri hocam, en ölümsüz en stabil koşullar üzerine anlatıyoruzki kimse üzülmesin diye.
Ha kuma ilaveten filtrende mi var, elbette olacak. Bir kumun oturması nerede ise seneyi buluyor.
Kumum iyi ama balıklarım öldü öyle demediniz? Ölür çünkü biz anlatırken olması gereken hacimde olması gereken balık için anlatıyoruz. Tıka basa akvaryumlar hiç muhatabımız değil.
Üretimhanemden evimdeki akvaryuma her koşulu nerede ise her suyun balığı ile deneme imkanım oldu hocam. Ve bildiğiniz üzere ben iyi bir gözlemciyim. Hepsinin ortak noktası ise kumsuz akvaryum ilk hatada ölüm olan akvaryumdur.
Cenk abi, tankın en azından bir köşesinde ve yine en azından 8cm kalınlığında kum olması iyi sonuç veriyor. Bu kum ne kadar ince olursa o kadar güzel sonuç veriyor. Ha iri taneli çakılda da oksijensiz yanma ile nitrat parçalayan bakterilerin oluşumunu gördüm. Ama ince kumda daha iyi sonuç veriyor. En kötü kuruluma başlandığında bir köşeye ince kum yığıp üstüne istenilen kumu örtmek olabilir.
[/QUOTE]Filtre konusunu açmam iyi olmuş.Bilmediğimiz bir filitrasyon yönteminide ögrenmiş olduk.Bu konusu geçen iç filtreli akvaryum kaç litre birde onu ögrenirsem çok iyi olacak.Şu derin su yatağınıda googleden bir inceliyeyim.
Şu litrede bu kadar kum olmalı, bu ölçüde kum kalınlığı şöyle olmalı denilen tüm kurulumları ve fikirleri hatalı buluyorum. Her tankın, her akvaristin, her canlı yükünün kendine has değerleri vardır ve verilecek herhangi afaki bir değer bir kurulumda başarıyı getirecekken, bir diğerinde çok fena çuvallatabilir.
Benim tankım(bir tanesi )yaklaşık 800 Litre civarında : 180-60-65 artı 80-35-35 sump.
Yaklaşık 70-80 litre kum kullanıyorum, çok etkili bir ön filitrasyon ve dahada etkili olacak şekilde su değişimleri yapıyorum. Biyolojik ve kimyasal arıtıma gerekli özenli belkide hastalık sayılabilecek düzeyde titizlik gösteririm.
Dip çekimini en son yaptığımın üzerinden 4 kurulum ve hobiyle dolu 2 sene geçti. Bu saatten sonra ne okuyacağım bir yazı, nede diğer ''daha tecrüebeli'' bir akvaristin tespitleri bu konu hakkındaki düşüncelerimi değiştirebilir. Tatlı su akvaryumlarında ne su değişimleri, ne dip çekimi, nede diğer bir arıtım sisteminin tüm tanklarda aynı sonucu doğurması beklenebilir/beklenmelidir. Yeterli tecrübeye sahip, suyun dilinden anlayan hobici en zıt koşullarda bile sağlıklı balık beslerken, tecrübesi kısıtlı akvarist her ne kadar okuduklarından şaşmamayada çalışsada çoğu zaman teori ve pratik arasındaki farklılıklar nedeniyle çuvallayacaktır.
Kumun çok etkili bir filitrasyon aracı olduğunada katılmıyorum. Kumdan önce sayacak en az 3 5 filitrasyon etmeni sıralarım, kumlu tank ile kumsuz tank birdir demiyorum fakat kumlu olur, kumsuz olmaz, şu kumda bu kadar filitrasyon, bu kumda bu filitrasyonda doğru sayabileceğim realiteler arasında değil benim şahsen.
Söylediklerimin kimseyi gücendirmemesi diliğiyle.
[/QUOTE]
Bahri hocam,
Kum birincil filtrasyon sistemidir. Diğer hepsi ikincildir benim gözümde. O yüzden kum kıymetlidir. Filitreler bozulur ama kum bozulmaz. Kumsuz akvaryumlarda elektrik kesintisinde doğan sonuçları kerelerce gördük forumda. Hataya toleresi 0'dır. Ayrıca kumla ilgili tüm testleri yaptım. Aynı şartlarda kumlu ve kumsuz arasında baya farklar var. Hatta kumun ne kadar kıymetli olduğunu neden cama cam gibi konularda onlarca sayfa irdeledik.
Ayrıca Bahri hocam, en ölümsüz en stabil koşullar üzerine anlatıyoruzki kimse üzülmesin diye.
Ha kuma ilaveten filtrende mi var, elbette olacak. Bir kumun oturması nerede ise seneyi buluyor.
Kumum iyi ama balıklarım öldü öyle demediniz? Ölür çünkü biz anlatırken olması gereken hacimde olması gereken balık için anlatıyoruz. Tıka basa akvaryumlar hiç muhatabımız değil.
Üretimhanemden evimdeki akvaryuma her koşulu nerede ise her suyun balığı ile deneme imkanım oldu hocam. Ve bildiğiniz üzere ben iyi bir gözlemciyim. Hepsinin ortak noktası ise kumsuz akvaryum ilk hatada ölüm olan akvaryumdur.
Cenk abi, tankın en azından bir köşesinde ve yine en azından 8cm kalınlığında kum olması iyi sonuç veriyor. Bu kum ne kadar ince olursa o kadar güzel sonuç veriyor. Ha iri taneli çakılda da oksijensiz yanma ile nitrat parçalayan bakterilerin oluşumunu gördüm. Ama ince kumda daha iyi sonuç veriyor. En kötü kuruluma başlandığında bir köşeye ince kum yığıp üstüne istenilen kumu örtmek olabilir.
[/QUOTE]Filtre konusunu açmam iyi olmuş.Bilmediğimiz bir filitrasyon yönteminide ögrenmiş olduk.Bu konusu geçen iç filtreli akvaryum kaç litre birde onu ögrenirsem çok iyi olacak.Şu derin su yatağınıda googleden bir inceliyeyim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Eylül 2011 23:23
Bu JD bozuk valla sadece akşamları kararıyor onun dışında yem yemesi filan gayet iyi,yarın zebralar gidiyor,bugün yeni dünya yaprağı toplayamadım kapıcımız sağolsun hepsini temizlemiş amaetrafta daha yeni dünya ağacı vardı onlara bakacağım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 02:13
Cüceler ve devler konusu enteresan bir konu... Sakin olmaları büyük olanın küçük olanı yemiyeceği anlamına gelmez. Bu akşam maalesef kötü bir olay yaşadım. Bir akvaryumumu boşaltmak üzere iki grup yavruyu bir araya getirdim. 1,5 cm boyunda bir FH yavrusunu ortalama 5 cm rainbow yavrularının olduğu akvaryuma koydum. Diğer akvaryumun suyunu boşaltmak üzere içeri gidip geldim. Aradan sadece bir kaç dakika geçmişti. Geride FH yavrunun parçaları vardı.
Bildiğimiz gibi rainbowlar esasen otçuldur. Her ne kadar karışık beslenseler de temelde bitkisel yemlerle beslenirler. Peki bu durum neden oldu? Tamamen meraktan... Yeni gelen ve ufak olan bir balık dikkatlerini çekince vurdular. Ölünce de kısmen yediler.
Sakin dediğimiz 15 cm'den büyük bir severumun 3-4 cm boyundaki bir apistoyu aynı mantıkla, dikkatini çektiği herhangi bir anda öldüremez mi? Hatta ağzını açtığı anda tek lokmada yutamaz mı? Baktığımız severumlar da aynı rainbowlar gibi temelde bitkisel yemlerle beslenirler. Ama etçil yönleri de vardır. Sanırım en temel sorunu açıklayabilmişimdir.
Dekora gelince, bir süre önce bir kaç tane hindistan cevizi aldım. Önce delip suyunu akıttım. Sonra dikey testere ile bir tarafını kestirdim. Daha sonra içini boşaltıp kaynar suyla temizledim. Akvaryumlarıma ekledikten sonrasında rainbowlarım ve sajikalarım içine yumurta dizdiler. Daha önceden de vardı ve apistolarda kullanıyordum. Hem dekor hem de yuva olarak oldukça iyidir. Küçük ve orta boy çiftlerin yuvası olması açısında da idealdir.
[QUOTE=onurplus01]Bilgilendirmelerin için teşekkürler.Bildiğim kadarıyla sendekiler green severum.Bir biyotop planladığım için bende green istiyorum aslında ancak bulamadım.Sarı bir renk yada kırmızı bir renk amazon biyotoplarında çok parlar ama elimdeki olan bu yapacak çokta bişey yok.Hani üstlerinde çok emeğim olduğu için çıkarmakta istemiyorum.Böyle gidecek.[/QUOTE]
Gönderecek birini ayarlayabilirsen burada satılan yerler biliyorum. Alıp sana gönderebilirler.
[QUOTE=Köksal Gürkan]Bugün çok güzel ramireziler buldum. İki dişi bir erkek olarak aldım. ayırdığım zaman kısa sürede yavru gelecek düzeyde hazır balıklardı. Komik olanı şu ki erkek bulmakta zorlandım. Çok kaliteli dişiler var. Tür azaltıyorum derken sürpriz oldular. [/QUOTE]
http://www.akvaryum.com/forum/cuce_dunyasi_%28_agassizi_%29_k504642.asp?PN=2 linkinden alıntı ile söyleyebilirim ki sürpriz şekilde çok güzel dişi ramireziler buldum. Açıkçası bu ara yaşadığım bir sağlık sorunu nedeniyle bir çok balığı ve türü elden çıkarmam gerekecek gibi görünüyor. Ama bunlar almaya değerdi. Detaylarına linkten bakılabilir. Henüz resim eklemedim ve bir süre de eklemeyeceğim.
Tür azaltma konusu ise hem sağlık hem de üretmek gereken belli çiftlere odaklanmak gereksiniminden çıktı. Fazla balıklar veya fazla çiftler zorunlu olarak gidecek.
Fazlalık dişi sajikalar çoktan yerini buldu. Rainbow çiftlerden birinin gideceği yer de belli oldu. Ama bunlar dışında 2 red severum, 3 temporalis, 11 gold sunset blushing melek yavrusu, 2 nannacara dişisi, 1 kakadu erkeği, keyholelar, cüce vatozlar, albino kribensis yavruları ve tabi rainbow yavruları var. Bazılarının yerleri belli sayılır. Diğerlerine hızla karar vereceğim.
Köksal Gürkan 2011-09-14 02:48:20
Bildiğimiz gibi rainbowlar esasen otçuldur. Her ne kadar karışık beslenseler de temelde bitkisel yemlerle beslenirler. Peki bu durum neden oldu? Tamamen meraktan... Yeni gelen ve ufak olan bir balık dikkatlerini çekince vurdular. Ölünce de kısmen yediler.
Sakin dediğimiz 15 cm'den büyük bir severumun 3-4 cm boyundaki bir apistoyu aynı mantıkla, dikkatini çektiği herhangi bir anda öldüremez mi? Hatta ağzını açtığı anda tek lokmada yutamaz mı? Baktığımız severumlar da aynı rainbowlar gibi temelde bitkisel yemlerle beslenirler. Ama etçil yönleri de vardır. Sanırım en temel sorunu açıklayabilmişimdir.
Dekora gelince, bir süre önce bir kaç tane hindistan cevizi aldım. Önce delip suyunu akıttım. Sonra dikey testere ile bir tarafını kestirdim. Daha sonra içini boşaltıp kaynar suyla temizledim. Akvaryumlarıma ekledikten sonrasında rainbowlarım ve sajikalarım içine yumurta dizdiler. Daha önceden de vardı ve apistolarda kullanıyordum. Hem dekor hem de yuva olarak oldukça iyidir. Küçük ve orta boy çiftlerin yuvası olması açısında da idealdir.
[QUOTE=onurplus01]Bilgilendirmelerin için teşekkürler.Bildiğim kadarıyla sendekiler green severum.Bir biyotop planladığım için bende green istiyorum aslında ancak bulamadım.Sarı bir renk yada kırmızı bir renk amazon biyotoplarında çok parlar ama elimdeki olan bu yapacak çokta bişey yok.Hani üstlerinde çok emeğim olduğu için çıkarmakta istemiyorum.Böyle gidecek.[/QUOTE]
Gönderecek birini ayarlayabilirsen burada satılan yerler biliyorum. Alıp sana gönderebilirler.
[QUOTE=Köksal Gürkan]Bugün çok güzel ramireziler buldum. İki dişi bir erkek olarak aldım. ayırdığım zaman kısa sürede yavru gelecek düzeyde hazır balıklardı. Komik olanı şu ki erkek bulmakta zorlandım. Çok kaliteli dişiler var. Tür azaltıyorum derken sürpriz oldular. [/QUOTE]
http://www.akvaryum.com/forum/cuce_dunyasi_%28_agassizi_%29_k504642.asp?PN=2 linkinden alıntı ile söyleyebilirim ki sürpriz şekilde çok güzel dişi ramireziler buldum. Açıkçası bu ara yaşadığım bir sağlık sorunu nedeniyle bir çok balığı ve türü elden çıkarmam gerekecek gibi görünüyor. Ama bunlar almaya değerdi. Detaylarına linkten bakılabilir. Henüz resim eklemedim ve bir süre de eklemeyeceğim.
Tür azaltma konusu ise hem sağlık hem de üretmek gereken belli çiftlere odaklanmak gereksiniminden çıktı. Fazla balıklar veya fazla çiftler zorunlu olarak gidecek.
Fazlalık dişi sajikalar çoktan yerini buldu. Rainbow çiftlerden birinin gideceği yer de belli oldu. Ama bunlar dışında 2 red severum, 3 temporalis, 11 gold sunset blushing melek yavrusu, 2 nannacara dişisi, 1 kakadu erkeği, keyholelar, cüce vatozlar, albino kribensis yavruları ve tabi rainbow yavruları var. Bazılarının yerleri belli sayılır. Diğerlerine hızla karar vereceğim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 07:36
Köksal abi cüceler ve devler ile anlatmak istediğin hadiseyi kavrasım.Başka tür arayışına girsem hiç fena olmayacak.
onurplus01 2011-09-14 07:36:50
Sen neden bu kadar türü elden çıkartıyorsun abi önemli birşey yoktur umarım.Geçmiş olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 08:41
İki hafta önce işyerinde ufak bir kaza geçirdim. Düştüm ve boynumda sorun oluştu. İster istemez balıklar oldukça geri planda kaldı. Hatta sajika yavrularının olduğu akvaryumumda sorun oluştu ve ilgilenemediğim için epeyce yavru kaybettim. Şu an hem sıkıntılarımdan dolayı hem de ilgilenenlerin üretime devam edebilmesi, türlerin yaygınlaşması için elimdekileri azaltacağım. Ne kadar azaltıyorum desem de geride hala yüzlerce balık kalıyor. Ağırlıklı olarak büyütülmek üzere minik yavrular kalacak. Bir de hedeflediğim ama imkanım oldukça ilgilenebileceğim üretilecek türlerin çiftleri olacak.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 12:27
Geçmiş olsun Köksal. Ciddi birşey yoktur umarım..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 13:08
Aman Köksal abi dikkat et sağlık daha önemli tekrardan büyük geçmiş olsun....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 13:09
Geçmiş olsun Köksal bey umarım en yakın zamanda sağlığınıza kavuşursunuz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 13:14
Dün Cihattan aldığım pearsei en küçük çöpçümü yedi)
Dünden beri sindirir, yutar diye bekledim. Malesef ağzında kaldı, ayıcığın nefes alması da bozuldu.
Mecburen operasyonla aldım. Biraz ağzı yırtıldı ama olsun artık, aklı başına gelir....)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 13:16
Gürkan abi nasıl sığdırmış aklına koca hayvanı bilemiyorum açıkçası.Biraz kötü olmuş bu durum balığın şimdiki halı iyimi?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Eylül 2011 13:21
Biraz sarsıldı) Ama nefes alması düzeldi. Ağzının içi de yaralanmıştır, zamanla geçer. Tanka girdiğinden beri çöpçüleri kesip duruyordu. Hesabı tam yapamamış )
Cenk, dediğin kadar obur bunlar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir