Işık ve Bitkiler (Makale)
Bitkiler, çeşitli dalga boyundaki ışığa karşı insanlardan farklı bir duyarlılığa sahiptir. İnsan gözü tarafından görülebilen ışığın sadece bir kısmı, yani 400 ile 700 nm arasında dalga boyuna sahip olan ışıklar bitkilerin büyümesine (fotosentez) yardımcı olur. Buna PAR alanı denir (PAR = Fotosentetik Aktif Radyasyon). Gün ışığının küresel radyasyonu yaklaşık %45'i 400 ile 700 nm arasındadır. Yani, küresel radyasyonun yaklaşık %45'i PAR'dir.
Bir ampulün bitkilerin büyümesinde etkili olması için, mümkün olan en fazla elektrik enerjisinin PAR'a dönüştürülmesi gerekir.
Ortalama etkinlik tayfı, farklı bitki türlerinin büyük bir kısmına bağlıdır.
Fotosentez, ışık enerjisinin yapraklardaki klorofil ve karotenoid tarafından emildiği fotokimyasal bir işlemdir. Bu enerji yaprağın saldığı karbon dioksit gazından (CO2) şeker üretmek için kullanılır. Bu işlem aşağıdaki şekilde gösterilebilir:
6 CO2 + 6 H2O + ışık enerjisi -> C6H12O6 + 6 O2
karbon dioksit + su+ ışık enerjisi şeker ortaya çıkarır + oksijen
Işık kaynağı, enerji parçacıklarını yayan bir kaynak olarak düşünülebilir.
Bu parçacıklara ışık kuantumu veya foton denir.
Fotonun enerji içeriği dalga boyuyla ilgilidir.
400 ile 700 nanometre(nm) arasında her dakikada gönderilen fotonların toplam sayısına µmol s-1
ile ölçülen bir nicelik olan PPF (Fotosentetik Foton Akımı) denir.
PPF lümene benzetilebilir, ancak bitkilerin duyarlılık tepkisine
bağlıdır.
400 nm fotonun (mavi) enerji içeriği, 700 nm fotonunkinden (kırmızı)
1,75 sefer daha yüksektir; ancak her iki fotonun da fotosentetik işleme
etkisi eşittir.
Mavi fotonun enerji fazlalığı büyük ölçüde ısıya dönüşür.
Fotosentezin oranı, bu fotonların toplam enerji içeriği tarafından değil de bitki tarafından emilen 400 ila 700 nm arasındaki fotonların sayısı
ile belirlenir.
Bu nedenle, PPFD (Fotosentetik Foton Akımı Yoğunluğu) olarak tanımlanan
belirli bir yüzeye düşen 400 ile 700 nm arasında her dakikada
fotonların sayısı sadece yaklaşık bir niceliktir. Bu nicelik fotosentetik işlem için kullanılması gereken ışık miktarıdır.
PPFD lükse (lümen m-2) benzetilebilir, ancak bitkilerin duyarlılık tepkisine bağlıdır.
PPFD kuantum sensoru kullanılarak ölçülür ve m²'de dakikada (µmol m-2 s-1) fotonların µmol ile ifade edilir.
PAR (Fotosentetik Aktif Radyasyon) söz konusu olduğunda, 400 ve 700 nm arasındaki (W m-2de) ışığın içeriğinden bahsedilir.
birimi PPF = 400 ila 700 nm arasında her dakikada gönderilen fotonların toplam sayısı; µmol s-1
birimi PPFD = bir birim alanındaki 400 ila 700 nm arasında bir dakikadaki fotonların sayısı; µmol m-2 s-1
birimi PAR = her birim alanındaki 400 ila 700 nm arasında her dakikadaki enerji içeriği; W m-2
Bitkinin ışık tayfı duyarlılığı
PAR aralığında bile, her bitki dalga boylarına karşı aynı duyarlılığa sahip değildir. Diğer şeylerin yanı sıra, buna klorofilin en çok bulunduğu yer olan yapraklardaki tüm pigmentlerin özel emilimleri neden olur. Nispeten güçlü bir yansıma ve iletim sonucunda, yaprak tarafından en az yeşil ışık etkili olarak kullanılır. Yaprağın insan gözü tarafından yeşil olarak algılanmasının nedeni budur.
Bitkinin büyümesinde çeşitli dalga boylarının radyasyon etkisi bitki duyarlılık eğrisi ile gösterilebilir. Fotosentez büyüme için en önemli süreç olduğu için çeşitli dalga boylarında fotosentez oranının nasıl belirleneceğini tanımlamak için bir etkinlik tayfı kullanabiliriz. Bu fotosentetik etkinlik tayfı her dalga boyu tarafından emilen fotonların sayısına (ışık kuantumu) bağlıdır. Böyle bir etkinlik tayfına ayrıca 'ışık tayfı kuantum etkisi' de denir.
Araştırmalara göre (McCree 1972) farklı bitki türlerinin ortalama
sapması %5'ten fazla değildir.
Ayrıca bu araştırma, kuantum etkisinin en fazla turuncu-kırmızı
bölgesinde olduğunu gösterir; örneğin turuncu-kırmızı ışık en etkili
fotosentezi sağlar.
Bu, bitkilerin bu renkte ışık kullanıldığı takdirde büyümediği anlamına
gelmez.
Düzgün bir şekilde gelişmeleri için bitkilerin dengeli bir ışık tayfı
alması oldukça önemlidir.
Bitkilerin sağlıklı gelişmesi için mavi ışığın oranı özellikle
önemlidir.
Az miktarda mavi ışık alması uzamaya (aşırı kök büyümesi) ve bazen
sarılaşan yapraklara neden olur.
Ayrıca bitkinin gelişmesi için kırmızı/açık kırmızı oranı da önemlidir.
Açık kırmızı oranının düşük olması kökün büyümesini engeller.
Bu duyarlılık tepkileri bitki türlerine göre değişir.
Kaynak: Philips Electronics N.V. Uygulamalar Bölümü
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
İlyas Bey,
Tablonun ordinatında sırasıyla
1
,8
,6
,4
,2
0
Şeklindedir. Yine dikey biçimde Relative Quantum Efficiency yazmaktadır. Yani relatif quantum etkisi 0-1 arasındadır. Bu göreceli etki türler arasında genetik faktörlerin farklı (klorofil yapısı, yaprak kalınlığı vs) olmasından kaynaklıdır.
Mavi ışık hususunda sanıyorum bir kavram kargaşası var.
Fotosentez için en uygun ışık olarak 550-700 nanometre dalga boyları arasındaki turuncu-kırmızı ışık en idealidir. Zaten bu noktadan sonra KIRMIZI DÜŞME adı verilen ve fotosentez hızının aniden düştüğü olay gerçekleşir. Bu tüm klorofilli canlılarda (fotosentez yapan alglerde de dahil) aynıdır.
Mor-mavi ışık ise, kloroplastlarca en iyi şekilde emilen dalga boyunda ışıktır. İyi emilse de yine de en iyi fotosentez hızına turuncu-kırmızı dalga boyunda ulaşılır. Bu dalga boyları turuncu-kırmızı dalga boylarından sonra en fazla fotosentezin gerçekleştiği dalga boylarıdır.
Şimdi, Philips’in pazarlama stratejisine gelmeden evvel:
Bildiğiniz gibi ışık farklı dalga boylarındadır ve farklı hızlarda hareket eder. Dalga boyu düşük olan mor ve mavi ışığın hızı yüksektir ve enerjisi de azdır. Bu nedenle su içerisinde de çok derinlere kadar inebilir. Kırmızı ışığın dalga boyu yüksek, enerjisi fazla ve hızı da yavaştır. Bakınız UFO markası ile bilinen ışıkla ısıtma teknoloji de bu esasla çalışır, yalnızca turuncu-kırmızı ışık üretir. Kırmızı ışık, bu nedenlerle soğurularak su içerisinde fazla ilerleyemez.
Kırmızı ışık su içerisinde 7-7,5 metre sonunda tamamen soğurulmuş olur. Peki 7,5 metreden sonra canlı yaşamıyor mu evet yaşıyor. 25-30 metreden sonra mavi ışıktan başka tüm renkler emilmiş geriye mavi renk kalmış olur. Denizlerin mavi renklerinden biri de budur.
İşte bu nedenle bitkilerin neden ışık tayfındaki başlangıç rengi olan mavi ışığa ilgisi olduğunu biraz daha netleştiriyor. Canlılar en az enerji ile yaşamaya programlanmıştır. -8 metrede yaşayan bir bitki -7 mereye kadar boy uzatmak yerine 375-400 nanometre dalga boyundaki mavi ışığı en iyi şekilde absorbe ederek yaşamını devam ettirebilecek şekilde gelişmiştir. Turuncu-kırmızı ışık yokluğunda en iyi (2. kalite) fotosentezi gerçeleştirir. Mavi ışığın ulaşabildiği yerde de yaşayabilmek için...
Bitkileri eğer mavi ışıktan mahrum bırakırsanız bitki, “mavi ışığın bile ulaşamayağı kadar çok dipte olduğunu ve boy vermesi gerektiği” konusunda uyarılır. Ortamda diğer turuncu-kırmızı ışık olsa dahi mavi ışık yokluğunda eğer biraz daha boy atarsam daha kaliteli ışığa kavuşurum umudu olacaktır. Fotosentez metabolizması ile kök-gövde büyüme metabolizması bağımsız olduğu için boy verme olabilecektir.
Eğer akvaryumuzun boyu 7,5 metreden fazla değilse Philp’in saquarelle tipi ışık kaynağı kullanmanız yalnızca gereksiz yere 40-45$ vermenize neden olur. Hatta akvaryum için evinizde bulunan infrared ısıtıcıları hem bitkileriniz için ışık kaynağı hem de akvaryumuz için ısıtıcı olarak kullanabilirsiniz. Konuyla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyorum ilerde ama eğer kullanacaksanız akvaryuma çok fazla yaklaştırmayın, suyun sıcaklığına göre mesafeyi kotrollü biçimde ayarlayın, balıkları sıcaktan bunaltıp, buğulama yapmayın :)
Sudaki dalgalanamalara gelince:
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
- Işık çıkışı, başarılı fotosentez ve klorofil sentezi için gerekli olan doğal ışık dalga boyuna son derece yakındır
- Özellikle mavi bölgedeki yüksek enerji, oksiyen üretimini harekete geçiren, su bitkileri ve balıklar için zenginleşerek büyüyen bir ortam hazırlayan ve iyi renk veren dengeli bir spektrum sağlar
- Aquarelle dış ışığının biyolojik özelliklerini azaltmadan farklı görsel etkiler yaratmak için Philips TL-D/80 New Generation ya da TL-D/90 de Luxe renkleri birleştirilebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
İlyas Bey,
Mavi ışık o kadar da önemli değil; şart değil demek, mavi ışığa gerek yok, boş verin mavi ışığı demek değildir.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
What should YOUR next lighting system purchase be?
The Solaris or something else?
LED Pros:
* Extremely low heat output
* May last 5-10 years per LED
* Focused light output
* More useable light radiation for photosynthesis than halides!
* Reduce you carbon footprint, no more bulbs in landfills!
* No more spending $50, $75 or $100+ per bulb!
* No more spending money for VHO or PC accent bulbs!
* 40-50% LESS Energy Consumption!
* Manufactured in the United States
* Reduce and more than likely eliminate the need for a chiller! (More energy savings!)
* FULLY Customizable light spectrum! (Want more blue or less? Want it brighter or less? A finger touch away!)
* Fully programmed to ACTUALLY MIMIC the natural Solar and Lunar cycles!!! (Lets see your halide do that!)
* You will be doing YOUR part to save the planet by consuming less electricity and making less municipal waste!
LED Cons:
* Generally have a higher initial cost.
* Have small "dead" zones due to the focused light. (Each bulb is 40* of light, this can be overcome by raising the unit.)
* If an LED were to burn out replacement is not as easy.
* Not widely accepted by the mainstream yet as it is a new product.
Metal Halide Pros:
* Bright Light that uses reflectors to focus the light into the tank.
* No "dead" spots due to a non-focused light source.
* Widely credited as the light to own for reef keeping.
* Burnt out bulbs are easily replaced.
Metal Halide Cons:
* WASTED LIGHT (Light shines out in ALL directions instead of where you really want it!)
* Consume a LOT of electricity!
* High Heat output!
* Have a high maintenance cost - MH bulbs and accent bulbs! (every 6 mo replacement)
* Often require a chiller to be used to keep tank water temp down!
* Heat the surrounding room causing AC units to work overtime!
* Create high amounts of waste in landfills from spent bulbs!
* Increased Carbon Footprint due to energy consumption and bulb waste!
* Ballasts are large and get HOT! (the heat causes more inefficiency!)
* Still have a moderately high start-up cost then require new bulbs every 6 months. (sooner if one burns out)!
* Light output is NOT customizable!
* LESS usable light emitted radiation for photosynthesis!
* Parts are made all over the world! (Some in the US, others in Europe)
"Q. What does it mean by producing the same light output as a 400W Metal Halide 15K lamp?
A. The Solaris I4 Illumination System will produce similar PAR measurements on the bottom of the tank as a 400 Watt 15K MH Lamp. The LEDs are designed in 12" increments. You would need a 24" LED hood to produce the same light as one 400W Metal Halide Lamp which would cover 24" of tank length.
The coverage from the front of tank to back of tank is determined by the mounting height of the Solaris. The Solaris will produce light front to back equal to the mounting height, ie. If the tank is 18" deep and the Solaris is mounted 3" above the tank then the mounting height is 21". Therefore the distance front to back it will cover is 21".
Q. Will moisture damage the circuit boards in the Solaris?
A. No. All of the circuit boards have been treated with a protective coating.
Q. Can the Solaris lighting system grow corals?
A. Yes, corals are growing wonderful under the Solaris LED Illumination System.
Q. The Solaris units can be adjusted from 6.5K to 20K. What's the purpose of the 13K model?
A. The maximum PAR will be when you have all the LED's on. To adjust the LED from 20K to 6.5K you dim the Actinic Blue LED's. If a customer likes the 10-13K look, the customer would have to lose some PAR. The 13K model has fewer blues and more white LEDs which means they would start with more PAR at the 13K versus the 20K model."
I just wanted to add this from PFO's data sheets I received. "When all strings are set to 100% then the color will be similar to a 14K metal halide lamp. To increase the color towards a 20K metal halide lamp dim the white strings until the desired color temperature is reached. To change the color to 6.5K or 10K color temperature dim the blue strings until desired color temperature is reached."
Circuitry board material: Diecast Chrome
60 Blue light LEDs: 465nm (nanometer) wave length
165 Red light LEDs: 650nm (nanometer) wave length
165 + 60 = Total 225 LEDs
Color: Red + Blue = Purple looking to the eyes
Working Voltage: 110V-220V
Power: 13.8 Watts
Dimensions: 12’’ inches (30.5cm) square
Thickness: Low profile 1.25"
Özetle, Yeni PFO Polaris LED sistemlerinin metal halideli lambalardan daha verimli ve fotosentez anlamında daha kullanılabilir olduğunu iddia ediyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bu mavi-kırmızı ışık renk tartışmasında şöyle bir soru sorsam acaba konuya uygun olur mu?:
Normal beyaz ışık veren bir philips florasanı mavi yada kırmızı renk jelatin sararak ışık vermesini sağlarsak, kendiliğinden kırmızı yada mavi ışık kaynağı florasan yerini tutar mı? Benim fikrim tutmalı çünkü beyaz ışık tüm renklerin kaynağı ve kırmızı Jelatin ile sardığımızda sadece kırmızı renk dalga boylarının geçişini sağlamış oluruz.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Yakın zamanda piyasaya sürülen RGB (Red, Green, Blue,- Kırmızı,Yeşil,Mavi) ledlerden sonra bildiğim kadarıyla Philips 7 farklı renk verebilen Led ler üzerinde çalışmakta ve yine Philips'in üzerinde çalıştığı Led Tv ler önümüzdeki yıllarda piyasayı derinden etkileyecek şekilde üretilmeye başlayacaktır.
Peki neden Led Tv ye ihtiyaç duyalım?
* Güzel bir soru aslında. Dikkat ederseniz bu günlerde 5. düzenlenen DÜNYA SU FORUMU yapılmaktadır. (http://www.susergisi.com/) biz insanlar başımıza herhangi bir problem gelmediğinde bazı zararlı sayılabiecek şeyleri görmezden gelebiliyoruz. Günümüzde çoğu insanın evini süsleyen teknoloji harikası cihazlar (Lcd tv, Plazma Tv, Bilgisayarlar, Cep telefonları ....) yüksek miktarda CO2 ortaya çıkararak küresel ısınmaya bize fark ettirmeden yardımcı olmaktadır. İşte Led tv bunun bir nebzede olsa önüne geçecektir.
Gerçekten Led Teknolojisini Akvaryumumuzda kullanabilcek miyiz?
* Bence şu anda olmasa bile önümüzdeki 3-5 yıl bunun gerçekleşeceğin dair ip uçları veriyor. LG firmasının bir çalışması bizi aslında korkutacak şeyleri göz önüne çıkarmıştır. Evimizde basit bir deney yapalım ve ufak bir bitkimizi plazma tv mizin önüne koyalım. Gerçketende normalde çok daha hızlı bir şekilde büyüdüğünü göreceksiniz. ( tabi büyüme için 3 temel şartı unutmamak gerekir ışık,besin,CO2)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bu mavi-kırmızı ışık renk tartışmasında şöyle bir soru sorsam acaba konuya uygun olur mu?:
Normal beyaz ışık veren bir philips florasanı mavi yada kırmızı renk jelatin sararak ışık vermesini sağlarsak, kendiliğinden kırmızı yada mavi ışık kaynağı florasan yerini tutar mı? Benim fikrim tutmalı çünkü beyaz ışık tüm renklerin kaynağı ve kırmızı Jelatin ile sardığımızda sadece kırmızı renk dalga boylarının geçişini sağlamış oluruz.Aslında hepimizin en başta aklına gelen bir fikir bu, ben ilk başlarda uv ışık koyarak mavi ışığın bitkleri büyütmesini istemiş bu sırada balıklarımı ve kendimi kanser tehlikesine sokmuştum.
Buradaki kastedilen renk aslında bizim göremediğimiz dalga boylarıdır. Güneş ışınlarının görünen ve görünmeyen olarak genelde iki türü olduğunu hepimiz biliyoruz. Dalga boyları 0.78 mikron kırmızı ile 0.39 mikron mor arasındaki ışınları gözümüzle algılayabiliyoruz. 0.78-33 mikrona kadar dalga boyu olan. görünmeyen ışınlarla (biz bunlara uzun dalgalı ışınlar, kızıl ötesi ışınlar ya da enfraruj ışınlan diyoruz); buna karşılık 0.1 mikron ile 0.39 mikron dalgaboyundaki ışınlan (bunlara da mor ötesi, ultraviole ya da kısa dalgalı ışınlar diyoruz) ise gözümüzle algılayamıyoruz.
Uzun yıllar yapılan denemelerde görünen ışınların, enerjisinin diğer görünmeyenlere göre daha az olduğu saptanmıştır. Mor ötesi ışınlar kimyasal, kızılötesi ışınlar ise fiziksel etki yaparlar. Ultraviole ışınlar etkilerine göre ikiye ayrılır: Bir kısmı 0.1 mikrona yakın olan kısa boylular, diğeri 0.39 mikrona yakın olan uzun boylu ultraviole (mor ötesi) ışınlardır. Kaynağı güneş olan ultraviole ışınlar atmosferden geçerken gazlar, tozlar, mikroorganizmalarca tutulur veya emilerek ozonun oluşmasında harcanan enerjiden bir kısmını kaybederken, dalga boylan 0.39 mikron sınırına doğru büyür. Katettiği atmosfer katmanı ne kadar uzun (kalın) olursa ultravioleler o oranda uzun dalga boyunda yeryüzüne inerler.
Yapılan araştırmalarda uzun dalgalı ultraviolelerin bitkilerin gelişme ve boylanmaları üzerine olumlu etkileri olduğu halde, bunların kısa boylularının gelişmeyi geciktirdiği, hatta ölümcül etkiler yaptığı saptanmıştır. Enfraruj ışınlan ise daha çok bitkilerin asimilasyon işlevinde rol üstlenerek onların beslenmesini temin ederler.
1. Dış Faktörler
a. Işık Şiddeti : Karanlık ortamda bitki klorofil taşısa bile fotosentez yapamaz. Işık seven bitkilerin fotosentezi ışık şiddeti arttıkça artar, gölge bitkilerinde de ışık şiddeti arttıkça fotosentez hızı biraz artar, ancak ışık bitkilerine oranla artış daha azdır.
b. Işığın Dalga Boyu : Beyaz ışık birden fazla ışığın birleşmesi sonucunda oluşur. Bitkiler ışığın bazı dalga boylarını emerken (soğururken) bazılarını yansıtırlar. Fotosentezde en çok kırmızı ve mor ışık, en az ise yeşil ışık soğrulur
Işığın etkisi:Işık dalgalar halinde hareket eden ve fotontanecikleri denen enerji birimlerinden oluşmuşlardır.Fotosentezde ışık olmadan hem klorofil sentezlenemez hem de fotosentez yapılamaz.
Kaynak: http://www.wikipedia.com
http://en.wikipedia.org/wiki/Plant
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bitkili akvaryum için illa akvaryumcularda satılan çok pahaı flo lara gerek yok, aynı (hatta daha iyi) verimi verecek bir sürü marka model elektrikçilerde mevcut. (Örn. Philips TLD 965, Phips Aquarelle vs...)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir