Heros sp. Red Shoulders (Rotkeil) Üretimi


Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2013 03:02
Heros sp. Red Shoulders (Rotkeil)

Heros Severum grubundan "sp. Rotkeil" olarak geçen kırmızı omuzlu (benimkinde kırmızı kafalı) severum türü nadir bulunan bir türdür. Türkiye'ye ender olarak gelmiş ve maalesef düzenli üretilecek kadar yayılamamıştır. Farklı kişilerden değişik zamanlarda beslediklerine dair teyit aldım. Aynı şekilde, kimi besleyenlerin bir ya da iki sefer yavru aldıklarına, hatta bir kaç yavruyu büyüttüklerine dair yorumları da duydum. Ancak ve maalesef hala sürekli üreten kimse olmadığını da biliyorum.

Elinde olanların ve üreten ya da girişimde bulunanların mutlaka konunun altına bilgilerini eklemelerini bekliyorum.

Rotkeil türü severum türlerinin genel yapısına uygun bir varyetedir. Beslenmesi, bakılması, büyütülmesi, ihtiyaç duyduğu hacim, su değerleri gibi detaylar hem türün geneline hem de Güney Amerikan türlerinin ortak özelliklerine uyar.

Beslenme, su şartları, anaç seçimi, üreme süreçleri, yumurta ve yavru konularına daha detaylı değineceğim. Bunları yaparken kendime ait gerçek bir çift, farklı yumurtalar ve yavruların resimlerini paylaşarak gerçek sonuçlara ulaşılmasını engelleyen hataları da açıklayacağım. Alıntı olduğunu belirtmediğim sürece tüm fotoğraflar kendi balıklarıma ait olacaktır.


Önce anaçların fotoğrafları ile başlayalım:

  


Farklı dönemlerdeki yumurtalar:

23.03.2013

  

01.06.2013



22.07.2013

  


Varyeteler:

Henüz bunu değerlendirebilecek seviyede çeşitli balık ithalatı olmadığından, sadece genel paylaşılan balık fotoğrafları ya da nadiren denk gelen canlı balıklardan referansla yorum yapabiliyorum. Renk ve desen farkına dayanarak kıımızılığın sadece omuzda ya da kafanın neredeyse tamamında olması, karın kısmında sınırlı siyah desenler olması, yüzgeçlerin tamamen ya da sınırlı kırmızı olması gibi detaylarla farklılıkları ayırt edebiliriz. Belki bunlar doğal form değil sonradan çaprazlama sonucu oluşan değişiklikler de olabilir. Umarım varyete detayına girecek kadar çok ithalat olur ve hepsini de canlı görüp üretebiliriz.

Doğadan yakalanan türlerde kafa açık renk, omuzlar kırmızı, gövde yeşilimsi, karnında yarım ve az siyah çizgilier var. Yüzgeçleri de açık turuncu renklerde görünüyor.

Ortam:

Karma akvaryum ortamında bakılması durumunda tabanda toz gibi olmayan silis kum, dekor olarak mangrow kökleri, irili ufaklı salınım yapmayan kayalar olmalı, düzenleme yaparken bölgelerin oluşabileceği görsel bölmelerle alanlar ayrılmalı, kökler ve kayalarla kovuklar oluşturulmalıdır. Boylandırma amacıyla ufak balıklar bakarken yaklaşık 300-350 litrelik akvaryumda maksimum 8-10 balık civarında olmalıdır. 7/24 etkili filtreleme ve havalandırma ile loş bir aydınlatma şarttır. Yetişkin balıklar için 120 cm uzunlukta 300-350 litre bir akvaryumda en iyi olasılıkla 2 çift olabilir. Karma show akvaryumuna eklenecek tek erkek konu dışıdır. Bir de "ben yaptım oldu" mantığı ile sonuç aldığını söyleyenler çıkabillir ama bunlara çok itibar etmemek gerekir.

Beslenme Şekli:

Ağırlıklı olarak bitkisel beslenseler de etçil yemleri yemeden duramazlar. Omnivor olmalarının avantajıyla her türlü yeme alıştırılabilirler. Dengeli bir beslenme sağlanır ve uzun süre aç bırakılmazlarsa çok güzel gelişirler. Üreme amaçlı form tutturmak için tubifeks, büyütülmüş artemia, su piresi ya da özel yemlerle beslenebilirler. Ben çeşitli markaların değişik yemlerinden o gün ne denk gelirse onu vererek besliyorum. Arada farklı canlı yemler de veriyorum. Bir iki kere bizim yediğimiz karidesten de verdim. Bitkisel yem anlamında da haşlanmış ıspanak, salatalık, kabak, vb yemler de kullandım. Ancak çoğu zaman bildiğimiz kuru yemler ve pul yemler ile besledim.
Balıklar genel olarak bitkili akvaryumlara uygun değildir. Çünkü bitkisel beslenme istekleriyle neredeyse anubias gibi kalın yapraklılar dahil tüm bitkileri yerler. Yemedikleri zaman da yuva bölgesini seçerken bir çoğunu yerinden söküp çıkarabilir.

Su Şartları:


Su değerleri güney amerikanlar için genelde düşük pH ve yumuşak olmalıdır. Her ne kadar dinlenmiş çeşme suyu kullansam da kimi zaman osmos filtre çıkışlı su ile su değişimi veya eksileni tamamlama yaptığımdan bu konuda avantajlıyım. Discus üretir gibi hassas ölçümlerle değerleri kontrol etmek düşüncesinde olmadım. Biraz yılların getirdiği el alışkanlıklarını kullandım. Sizler suyu ilk hazırlamanız aşamasında dinlenmiş çeşme suyu kullanabilir ve akvaryuma büyükçe bir mangrow kökü koyarsanız işi çözersiniz. Ama balıklarla birlikte kökü çıkarmayı unutmayın. Çünkü bir şekilde yemleri üzerinde tutuyor ve balıkların üreme alanını daraltıyor. Yanlışlıkla onun üzerine de yumurta dizebilirler ki bu durumu diğer amerikanlarımda yaşadım.

Ev, işyeri, üretimhane veya her neredeyse, üretim akvaryumunun ısısının dışarıdan dengelenmesi ısıtıcı ile ayarlanmasından çok daha sağlıklıdır. Ancak olmuyorsa ısıtıcı ile su ısısı sabitlenirse, maliyetli olsa bile, iş görülür. Kendi adıma, balıkları üretirken bile ısıtıcı koymayı tercih etmiyorum. Evde ürettiğimden ve evin ısısı çok fazla düşmediğinden oda sıcaklığı ile dengelenmiş sıcaklıklara balıkları zaman içerisinde alıştırdım. Alıştıkları sıcaklıklar düşük seviyeler (ortalama 23-25 C) olduğundan üremeleri de bu sıcaklıklarda gerçekleşebiliyor.

Cinsiyet Belirleme:

Maalesef bu konu severum türlerinde ciddi sıkıntı yaratan bir konudur. Her ne kadar "uzun ve sivri yüzgeçler erkeklerde bulunur" denilse de dişilerde upuzun, sipsivri yüzgeçler gördüm. Aynı şekilde "kafalıysa erkektir" genellemesinin de kafalı dişilere denk gelince vazgeçtiğim bir yaklaşım olduğunu söylemeliyim. Green, gold ve red severum türlerinde önemli bir referans olan yanaktaki damar desenlerin sık ve belirgin olması durumunda erkek, az ve belirginliği de düşük olması halinde dişi denebilmesinin Rotkeil'de çok geçerli olmadığını söylemeliyim. Çünkü onlarda bu kadar belirgin desen yok. Renk alıp almama da dişi-erkek ayrımına çok etken değil. Elbette iyi bakılmış bir çiftte erkek çok daha renkli olabiliyor.
En kritik ve kesin belirteç tüpçüktür. Dişilerde kalın, kısa, küt olup erkeklerde ince ve sivridir. Özellikle eşleşme, yumurtlama dönemlerinde görülebilecek olan veya anüs-vent kontrolü ile belirlenebilecek olan bir kriterdir. %90'dan fazla kesinliği vardır.
Vahşi formdaki balıklar için sadece omuz kırmızı ve kafa açık renk olmasından dolayı, yukarıda bahsettiğim, ağzın çevresindeki desenlerin az veya çok damarlı olması ya da hiç olmaması seçeneği belirleyici olabiliyor. Ancak sanırım diğerlerinde zamanla bir kırılma olsa gerek ki bu özellik biraz daha kayboluyor.


Anaç Seçimi:

Anaç balıkları seçerken mümkün olursa kardeş olmayan, farklı kandan gelen balıklar arasından, sağlıklı, renklerini almış, formu ve yüzgeçleri düzgün olmasına dikkat edilmelidir. Küçükten alıp büyütme durumunda ise ilerleyen dönemde bu kriterlere uymayanların eş adayı grubundan elenmesi mantıklıdır. Adetlerin mümkünse en azından 10 tane veya daha fazla olmasını tercih etmelisiniz. Hem dişi-erkek oranının bilinmemesi, hem büyütürken olabilecek kayıplar hem de denk getirirseniz birden fazla çift çıkarmak için adetli olması iyidir. Üstelik fazlalıkları daha sonra satıp maliyetleri biraz olsun kurtarabilirsiniz.
Severum türlerinde eşleşme genelde bir yaşına yaklaşmış balıklarda ufak ufak başlar. Ancak daha gerçekçi olursak 1 yaşını geçmiş ve erişkin forma ulaşmış balıklar arasında gerçekleşen eşleşmeler daha verimli sonuçlar doğurur. Boyları rahatlıkla 20-25 cm seviyesine gelebilecek balıklar olduğundan uygun ortamda kısa sürede boylanırlar. Bu yüzden eşleşme zamanı adetli dişi erkek bir arada bakabilmek için geniş akvaryumlara ihtiyaç duyarlar. Balıklar eşleşme aşamasında birbirleri ile kavga eder gibi görünebilirler. Genelde birbirlerine kuyruk çarparak, karınlarını dürterek, son aşamada ağız ağıza kenetlenerek eşleşmenin evrelerini geçirirler.  Kenetlenmeler sonucu dengini bulup eşleşen balıklar kısa sürede uygun bir bölgeyi kendilerine yuva belirleyip orayı diğer balıklara karşı savunmaya başlarlar. Su şartları sağlandığı takdirde yumurta dizerler ve yavrularını çıkarırlar.
Eşleşme belirtileri gösteren ya da siz daha farkına varmadan eşleşip yumurta dizen çiftiniz varsa, karmadan kendilerine özel akvaryuma ayırmanız işi garantiye almak adına önemlidir.

Üreme Süreçleri:

Bir kere eşleşen balıklar ister karmada isterse ayrı akvaryumda periyodik olarak yumurta dizerler. Ola ki bir gün eş çiftiniz olursa, yumurtlama süreçleri arasına zaman girerse teleşlanmayın. Sadece ortamınızı gözden geçirin ve sabırlı olun.

İdeal şartlarda üreme ortamı sadece çiftin bulunduğu camacam, içinde sadece büyük boy üretim tipi pipo filtre ve yumurta dizecekleri taş/saksı bulunan, minimum 50*50*40h ölçülerde bir akvaryumdur. Resimlerde gerçek örnekleri görebilirsiniz. Yumurta dizecekleri taşın renginin bordomsu olması daha iyidir.
Saksı kullanılacaksa mutlaka büyük boyda alınmalı ve iyice yıkanıp öyle eklenmelidir. Saksı kullanımında sıklıkla tercih edilen yöntem saksının yatay konması ve balıkların içine girerek yumurta dizmeleridir. Bu yöntemde bir kaç sorun vardır. Balıkların içine tam girememesi, saçma şekilde tavanına yumurta dizmeye çalışmaları ve bundan dolayı döllenemeyen yumurta sayısının artması, yumurtlama durumunda kimi zaman farkedememe ve en büyük sorun olarak saksının yatayda oraya buraya dönüp yuvarlanmasıdır. Bu sorunlardan dolayı saksının ağzı aşağı gelecek şekilde koyunca sabit kalır ve balıklar da rahat bir şekilde üzerine yumurta dizebilir.

Yumurtalar:

Yumurta  çiftler kimi zaman yumurtaları ve/veya yavruları yiyebilir. Üretim yapmaya çalışanların en büyük iki sorunundan biri budur. Diğeri ise kısa sürede mantarlaşma gerçekleşmesidir. Mantarlaşma iki nedenle olur. Birincisi kontrol edilemeyen bir etmenden, yani erkek balığın kısır olmasından kaynaklıdır ki larva hiçbir zaman görülemez. İkinci durum ise su şartlarının yeterli olmaması ve yumurtalara bulaşan bakterilerin onları mantarlaştırmasıdır. Mantarlaşma önlemi suyun esaslı hazırlanması ve metilen mavisi ile önleyici tedavi uygulanmasıdır.

Yumurtalar anaçlarla bırakılırsa anaçlar döllenmeyenleri temizleyip havalandırarak mantarlaşma etkisini azaltıcı davranışlar sergileyebilir. Larva konumundan itibaren de yavruları toplayıp yüzene kadar korur. Yüzdüklerinde ise bir dönem yanında gezdirir. Bunu bir sonraki üreme dürtüleri açığa çıkana kadar da yapabilir. Tam bu aşamada yavruların sifonlanması ve ayrılması hayatta kalmaları açısından önemli ve kritik bir harekettir. Yapılmazsa anaçlar yavruların tamamını yiyebilir.

Alternatif çözüm ise yumurtlama gerçekleştiğinde kaya veya saksının alınarak ufak başka bir akvaryuma yerleştirilmesidir. Bu sayede çıkacak yavru sayısının arttırılması güvence altına alınabilir. Taş veya saksının sığacağı boyutta ama mümkün olduğunca ufak (mesela 40*20*20 cm) bir akvaryum, pipo filtre ve ufak bir ısıtıcı olursa, ısıtıcı da 28-29 dereceye ayarlanırsa larva çıkışı hızlanır.

Yavrular:

Yavrular yüzmeye başladıkları zaman hemen sifonlanarak ayrılabilir ya da zaten yumurta konumunda ayrıldıysa tek başlarına çıkıp harekete geçebilir. Yüzmeye başlayan yavrulara mümkünse yeni çıkmış artemia verilmelidir. Yoksa veya çıkartılamamışsa mikron boyutlu toz yemlerle beslenebilirler. Ama mümkün olduğunca erken bir aşamada mutlaka artemia vermeye başlanmalıdır. Su değişimleri de kademeli olarak ufak ufak yapılmalıdır.
Bunları söylemekle birlikte aslında kendim çoğu zaman farklı uygulamalar yapıyorum. Örneğin ilk sefer anaçlar baksın diye yavruları birlikte bıraktım. Ama sifonlamayı zamanında yapamadığımdan anaçlar tekrar üreme girişimi ile bir günde tüm yavruları yedi. Bana acı bir deneyim oldu.
İkinci sefer evde taşınma ve yerleşme ile bağlantılı çok hareket olunca ürküp yumurtaları dağıttılar, yediler. Üçüncü sefer yavruları sifonlayıp ayırdım. Bu sefer de bir haftalığına yeni çıkmış yavrulara bakacak kimse olmayınca kayıp kaçınılmazdı.
Yavruları beslerken artemia çıkarmak önemlidir. Ancak benim gibi tembel olursanız elinizin aldında mikro boyutlu toz yem olması şarttır. Artemia verilirse daha hızlı gelişim sağlanır.

Yavru Büyütme:

Yavru büyütme aşamasına gelindiğinde başlangıçta ufak bir akvaryumda olması yavruların fazla dağılamaması, kolay yem bulması, vb nedenlerle daha iyidir. Bir kaç hafta sonra biraz kendilerini topladıklarında biraz büyük akvaryuma aktarmak geniş alan sağlayıp yüzecekleri daha fazla su olması açısından iyidir. Yine de bu aşamada üretim tipi büyük pipo filtre dışında filtre yavruları yorar. Klasik kritik konular olan periyodik su değişimi yapılması, yavruların aç bırakılmaması, su ve ısı değerlerinin aşırı değişiminin önüne geçilmesi, ışık-karanlık dengesinin sağlanması yavru büyütmenin temel yaklaşımdır. Yazıyı hazırladığım dönemde Rotkeil için henüz bu aşamaya gelebilmiş olmamakla birlikte diğer türlerin üretimindeki deneyimlerim adına aynı süreçler olduğunu söyleyebilirim.


Konuya eklenmesini istediğiniz ayrıntıları ve sorularınızı yorum yazarak paylaşırsanız o kadar detaylandırma imkanı olur.
Köksal Gürkan2013-10-09 14:46:09

Beğenenler: [T]125738,recepdemir29[/T][T]98868,baymehmet[/T][T]152122,zekigonlum[/T][T]203055,mutlubaba[/T]
Teşekkür Edenler: [T]98868,baymehmet[/T]
+1: [T]98868,baymehmet[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tanzer KutsalÇevrim Dışı

Kayıt: 28/08/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 59
Tanzer KutsalÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2013 03:22
Köksal Bey takipteyim. Balıklara maşallah.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muhengin26Çevrim Dışı

Kayıt: 21/09/2008
İl: Eskisehir
Mesaj: 192
muhengin26Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2013 13:07
Köksal Bey, konuyu görünce çok sevindim gerçekten. Benim için çok faydalı oldu.

Birçok detay benim tankımda dezavantaj gibi görünüyor. Camacam olmaması, büyük bir mangrow kökünün üreme için yeterli alan bırakmaması, su değerlerinin istenilen düzeyde olmaması gibi. Bunları elemine edip tekrar bir düzen oturtmaya çalışacağım.

Bu arada balıklarınızın maşallah'ı var. Allah, nazarlardan saklasın.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2013 13:17
Henüz konuyu son haline getirmedim. Eklemeleri fırsat buldukça yapıyorum. O yüzden şimdilik son hali diye düşünmemek lazım. Ayrıca camacam şart değil. Doğada böyle yapay ortam yok. Camacam olmasının avantajı temizliği sağlama açısındandır. Olabilse dipte açık renk ince kum ve oturmuş bir sistemle, büyük bir akvaryumda üretim daha iyidir. Bunu oturtmaz zor olduğundan önermedim. Bir de ben kendi uygulamamın üzerinden önerilerle yazıyorum. Sonuçta çözüm çok.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muhengin26Çevrim Dışı

Kayıt: 21/09/2008
İl: Eskisehir
Mesaj: 192
muhengin26Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2013 20:38
Köksal Bey, yumurta dizecekleri materyalde dikkat edilmesi gereken hususlar nedir tam olarak ?
Mesela zemine paralel yerleştirilmiş beyaz bir mermer taşı iş görür mü? Yoksa zeminden yukarıda veya eğik durması vs. geometrik durumlar elzem midir ?

Sizin uygulamanızda bordo renkte bir kayanın daha uygun olduğunu belirtmişsiniz. Bundaki dayanak nedir ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuribrahimÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]13189,2[/B]
Kayıt: 01/01/2012
İl: Ankara
Mesaj: 1302
onuribrahimÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Ekim 2013 00:43
Köksal abi bekliyoruz açıkası. :) Hayırlısıyla daha güzel haberler alacağzı İNŞALLAH. :)

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Ekim 2013 04:02
[QUOTE=muhengin26] Köksal Bey, yumurta dizecekleri materyalde dikkat edilmesi gereken hususlar nedir tam olarak ?
Mesela zemine paralel yerleştirilmiş beyaz bir mermer taşı iş görür mü? Yoksa zeminden yukarıda veya eğik durması vs. geometrik durumlar elzem midir ?

Sizin uygulamanızda bordo renkte bir kayanın daha uygun olduğunu belirtmişsiniz. Bundaki dayanak nedir ?[/QUOTE]
Yumurta dizdiklerinde kolay tutunması için cilallı fayans tarzı bir şey olmamalıdır. Discus konileri, çömlekler, saksılar genelde kil bazlı olduğundan hem yumurta tutunması açısından iyi hem de salınım yapmayan malzemelerdir. Kaya seçiminde mermer salınım yapıp suyu sertleştireceği için yanlış bir tercih olur. Buna karşılık benim kullandığım tarzdaki yuvarlak yapılı dere taşları salınım yapmaz ve yumurta tutunması açısından da iyidir. Bordro renkli ya da kırmızımsı kayalar muhtemelen yumurtaların gizlenmesi ya da balıklarca takibi açısından rahatlık sağlıyor olsa gerek ki bu tip bir tercihte bulunuyorlar. Ancak gri tonlarda düz kayalara yumurta dizdiklerini de biliyorum. Aslında hiçbir yer bulamazsa cama bile dizerler.
Mangrow kökleri ya da benzeri köklerle filtrelere dizilen yumurtalar genelde çok daha fazla bakteri içeren ortamda olduklarından mantarlaşmaları daha kolay olur. O yüzden mümkün olduğunca bunların olmaması ve yumurta dizecekleri farklı bir yer eklenmesi önemlidir.
Eğim konusu balıklara kolaylık sağlamak amacıyla, muhtemelen geçmişte doğadan gözlemle edinilmiş bir bilgidir.
Sonuçta iri balıklar ve yumuşak su istiyorlar. Bundan dolayı ya büyükçe düz yüzeyli dere taşı, ya saksı ya da benzeri büyük kil çömlek olması idealdir. Discus konileri de iş görecektir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 06 Ekim 2013 22:34
Köksal bey, bu bağlamda bir emek ve ciddiyetle verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler... Bizi bu tip balıkları beslemeye gerçekten cesaretlendiriyorsunuz. Konuyu takip edeceğim. Kolay gelsin...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Ekim 2013 23:40
Çıkan yavrular her nedense belirli bir süre sonra dökülmeye başlıyor. Ciddi oranda bir kayıp oluyor. Ama başarabilirsem bu kayıplara rağmen hiç olmazsa %10-15 kadarını büyütsem inanılmaz başarı olur.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Umut KatipoğluÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 16/08/2008
İl: Izmir
Mesaj: 3335
Umut KatipoğluÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 07 Ekim 2013 09:54
Abi ayrıntılı açıklamalarla ve bilgilerle dolu bu faydalı konu için eline sağlık. Hem senin üretim sürecini hemde bilgi paylaşımlarını sabit bir noktada görebilmek adını bizim için iyi oldu. Bu konudan en çok faydalanacak kişi tabiki Engin Bey'dir. Bir zamanlar bende olan Rotkeillerin şu an kendisinde olmasından ötürü şans daha yüksek diyorum. Benim bildiğim bu 2 kişiden birisi sonunda Rotkeil yavruları ile ülkemizi taçlandıracaklar.

Abi okuduklarımdan anladığım kadarıyla yumurtlama işi tamam ama yavru büyütme konusunda sıkıntılar var. Kumlu, dekorlu, dış filtreli, tortulu, bitkili bir tankta RO suyu değişimleri bu yavruların yaşayacağı düşüncesindeyim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

muhengin26Çevrim Dışı

Kayıt: 21/09/2008
İl: Eskisehir
Mesaj: 192
muhengin26Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 07 Ekim 2013 18:28
Umut Bey, tortuludan kasıt nedir? Dip çekimi yapmayalım mı?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Ekim 2013 01:29
[QUOTE=Umut Katipoğlu]Abi okuduklarımdan anladığım kadarıyla yumurtlama işi tamam ama yavru büyütme konusunda sıkıntılar var. Kumlu, dekorlu, dış filtreli, tortulu, bitkili bir tankta RO suyu değişimleri bu yavruların yaşayacağı düşüncesindeyim.[/QUOTE]
Yavrular bitkili akvaryumda, kumlu bir tabanda yemlenme konusunda sıkıntı yaşayabilir. Zaten zar zor yem alıyorlar. Kademeli bir ölüm durumu oluyor. Örneğin son partide 2. haftanın sonunda %30-40 civarı kayıp vardı. Dış filtreye gelince, yeni doğmuş yavrular ya akıntıdan yorulup ölür ya da filtre çeker ölür. Pipo filtre dışında başka bir seçenek olamaz. Dediklerin ancak balıklar 1.5 cm civarı olduğu zaman geçerlidir. RO zaten sorun değil. Elimin altında hazırda var ve kullanıyorum.


[QUOTE=muhengin26] Umut Bey, tortuludan kasıt nedir? Dip çekimi yapmayalım mı? [/QUOTE]
Tortu kumlu ve bitkili akvaryumda mantıklıdır. Ancak camacam akvaryumda, döngü oluşması çok da mümkün olmayan ortamda, belirli bir deneyim olmadan tehlikelidir. Özellikle de nadir tür yavru yetiştirme çabası varsa bu riske girilmemelidir.  Kendi adıma, camacam akvaryumda tortu ile nitrat döngüsü bile oluşturmuştum. Hatta bunu farklı bir yerde tartışmıştık. Ama yine de riskinden dolayı camacamda kimseye önermem.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Umut KatipoğluÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 16/08/2008
İl: Izmir
Mesaj: 3335
Umut KatipoğluÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 08 Ekim 2013 08:43
[QUOTE=Köksal Gürkan][QUOTE=Umut Katipoğlu]Abi okuduklarımdan anladığım kadarıyla yumurtlama işi tamam ama yavru büyütme konusunda sıkıntılar var. Kumlu, dekorlu, dış filtreli, tortulu, bitkili bir tankta RO suyu değişimleri bu yavruların yaşayacağı düşüncesindeyim.[/QUOTE]
Yavrular bitkili akvaryumda, kumlu bir tabanda yemlenme konusunda sıkıntı yaşayabilir. Zaten zar zor yem alıyorlar. Kademeli bir ölüm durumu oluyor. Örneğin son partide 2. haftanın sonunda %30-40 civarı kayıp vardı. Dış filtreye gelince, yeni doğmuş yavrular ya akıntıdan yorulup ölür ya da filtre çeker ölür. Pipo filtre dışında başka bir seçenek olamaz. Dediklerin ancak balıklar 1.5 cm civarı olduğu zaman geçerlidir. RO zaten sorun değil. Elimin altında hazırda var ve kullanıyorum.[/QUOTE]
Elbette bu tip riskler bahsettiğim tarzdaki bir tankta her zaman olan durumlardır. Elbette daha önce Rotkeil üretimi yapmadığım için yavrular ve yaşam karakterleri hakkında bilgiye sahip değilim. Ancak Green Severumlardan bahsettiğim tarzda bir tankta yavru alıp 2 cm boya getirmiştim. 440 lt bir tank olması ve yumurtlama olunca içindeki canlıların hepsini çıkarmamın yanında dış filtre emiş borusuna güvenlik amaçlı pipo filtre süngeri geçirmiştim. Taban az-orta karar tortuluydu ve yavru döneminde hiç dip çekimi yapmadım. Yavrular serbest yüzüşe geçtikten sonra günde 1 kez az miktarda artemia verdim. Çift 350-400 yavrudan 85 adetini 2 cm boyuna ulaştırdı. Bu boya geldikten sonra ben bütün yavruları çıkarıp 170 lt cama cam bir tankta boylandırmaya aldım. Tortulu tabanda oluşan ölümlerden ziyade genelde beslendiklerini gözlemlemiştim. Ancak elbette tortu niteliğine ve akvaryum şartlarına bağlı olarak Rotkeillerde özel hassasiyet durumu varsa sıkıntı olması normaldir.



[QUOTE=muhengin26] Umut Bey, tortuludan kasıt nedir? Dip çekimi yapmayalım mı? [/QUOTE]
Evet Engin bey ben yıllardır kumlu dekorlu amerikan tanklarımda dip çekimi yapmıyorum. Hatırladığım kadarıyla sizin Rotkeiller de geniş hacimde yalnız olduklarından çok fazla tortu birikmeyecektir. Her bırakılan dışkı 24 saat içinde çözünüp parçalancaktır. Ama elbette Köksal abini dediği gibi Cama camda değil. Ama sizin tank için bence dip çekimi yapmak toplu faydalı bakteri katliamıdır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MYAKISÇevrim Dışı

Kayıt: 21/08/2011
İl: Izmir
Mesaj: 202
MYAKISÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Ekim 2013 08:08
Köksal bey teşekkürler. Elinize, emeğinize sağlık. Oldukça ayrıntılı ve doyurucu bilgiler paylaşmışsınız.  Her ne kadar siz yazmış olsanız da üretimi düşünenler için şunu tekrar vurgulamakta fayda var. Üretim için en az 8-10  yavruyla başlayıp büyütmek bu işin ilk ve en önemli adımıdır. Rotkeil de üretim yapmak kolaydır, zor olan çift oluşturabilmektir. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir