gölde japon
Gönderim Zamanı: 02 Temmuz 2012 00:30
Selam arkadaslar geçen gün arkadasın biri golette yasayan renkli sazanlardan getirdi 2 tanesi 5 cm kadardı 2 tanesi kücüktü getirdiğimizin ertesi günü iş yerine gittigimde akvaryumun kapagını az açık bıraktım hava sıcak diye ordan atlamıs bir tanesi büyük olanlardan birde o atlayan balıgın göz bebegi yuvarlak değildi elips gibi fakat biraz daha sivri uclu elips gibi stresten atladıgı kesin akvaryum ortamına alısması çok zor gibi bir tanesinde kuyruk erimesi olusmus ama çok az diğer japonlarımın saglıkları çok iyi.göletten gelen balıgı holta ile tutuldugu için agzında yırtılma olusmus sizce iyileşirmi ya da uyum saglayacaklarmı henüz yeme tepkileri yok bu 2, gunleriydi.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Temmuz 2012 01:22
Fotoğraf ekleme imkanınız var mı ? Merak ettimde göletten getirilen japonları.Olta ile tutulan balığın yarasının mikrop kapmaması için dezenfektan ilaçları kullanmanızda yarar görüyorum.
Saygılar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Temmuz 2012 01:30
Selam Mehmet, bu gölde yaşayan renkli Sazan meselesi aslında sorumsuz bir akvaristin akvaryumundaki Japon balığının göle bırakılması sonrasında Sazanla karışmasının sonucudur. Neticede Japon balığı da Sazansıgillerdendir ve göldeki herhangi bir Sazanla çiftleşip yavru verme olasılığı yüksektir. Fakat bu yavrular normal Sazana kıyasla renkli olsalar da kılçık oranı daha fazla olduğu için (Yemek olarak bakıldığında) ekonomik değeri düşüktür. Açıkçası hakkında gerçek düşüncelerimi forum kuralları gereği ifade edemeyeceğim o sorumsuz akvarist koskoca bir göldeki biyolojik dengeyi bozmuş ve balıkçılıktan geçinen pek çok ailenin de ekmeğiyle oynamış.
Şimdi bu balığa bakılması için yapılması gerekenleri kısaca özetlemeye çalışayım. Öncelikle akvaryum yüksekliği 60 cm. kadar olmalı. Dibi ise en az 10 santim toprak olmalı. Hagen, kuvarts, lav kırığı, aquaclay falan değil, bildiğimiz bahçedeki toprak. Hatta toprağa bir miktar gübre karıştırılmalı. En etkilisi de başta ördek olmak üzere kuşgiller gübreleridir. Bir miktar da çürümüş bitki. Taze ise akvaryuma konulup çürümeye bırakılmalı. Balıklar çamuru ağızlarına alıp geveleyip içinde oluşan mikro-organizmaları emip geri kalan çamuru tükürecekler. Akvaryum suyu bulanık olacaktır ama bu balıklar için hiç sorun değil, hatta bunlar zaten bulanık suları severler. Fakat sudaki çamur her türlü filtre malzemesinin gözeneklerini çok kısa sürede tıkıyacaktır. Filtrasyonun çok sık su değişimi ile sağlanması gerekecek. Eğer sump sistemi kurarsanız sump akvaryumuna nitrat canavarı bitkilerden koyarsanız arıtıma çok yararı olur. Fakat aynı akvaryuma koyamazsınız çünkü bunlar bitkileri yerler.
Aslında bu balıklar görselliğin ön planda olduğu akvaryumlar için uygun değildir fakat bakılıp yetiştirilemez diye bir kural da yoktur. Bu ve benzerleri akuafonik sistem (aquaphonic System) altında yiyecek olarak tüketim amaçlı yetiştirilir. Bu sistemde bir akvaryum bir kafa motoru ve bir de genişçe saksı vardır. Saksıda lav kırığı, aquaclay gibi bir dip kumu olur ve sebze dikilir (ha istenirse çiçek de olabilir) Akvaryumdan alınan kirli su akvaryumun üstündeki saksının bir yanına kafa motoruyla pompalanır. Diğer taraftan da akvaryumun içine geri akar. Bu aşamada bitki kökleri sudaki kirliliği (kendileri açısından besinleri) alır ve suyu arıtır. Temiz su akvaryuma geri dönerken yukarıdan aktığı için akvaryumu havalandırır aynı zamanda. Daha gelişmiş örneklerde ise ortaya telden bir ördek kafesi konulur. Dediğim gibi bu sistem görselliğe değil tamamen besine hitap eder fakat muazzam da verimlidir. Sadece ördek yemlenerek hem balık hem de sebze yetiştirilir.
Aslında ben temelde akuafonik sistem oluşturmaya çalışırken tesadüfen akvarist oldum, belki sizin durumunuz da tam tersi olur, hayırlısı
Şimdi bu balığa bakılması için yapılması gerekenleri kısaca özetlemeye çalışayım. Öncelikle akvaryum yüksekliği 60 cm. kadar olmalı. Dibi ise en az 10 santim toprak olmalı. Hagen, kuvarts, lav kırığı, aquaclay falan değil, bildiğimiz bahçedeki toprak. Hatta toprağa bir miktar gübre karıştırılmalı. En etkilisi de başta ördek olmak üzere kuşgiller gübreleridir. Bir miktar da çürümüş bitki. Taze ise akvaryuma konulup çürümeye bırakılmalı. Balıklar çamuru ağızlarına alıp geveleyip içinde oluşan mikro-organizmaları emip geri kalan çamuru tükürecekler. Akvaryum suyu bulanık olacaktır ama bu balıklar için hiç sorun değil, hatta bunlar zaten bulanık suları severler. Fakat sudaki çamur her türlü filtre malzemesinin gözeneklerini çok kısa sürede tıkıyacaktır. Filtrasyonun çok sık su değişimi ile sağlanması gerekecek. Eğer sump sistemi kurarsanız sump akvaryumuna nitrat canavarı bitkilerden koyarsanız arıtıma çok yararı olur. Fakat aynı akvaryuma koyamazsınız çünkü bunlar bitkileri yerler.
Aslında bu balıklar görselliğin ön planda olduğu akvaryumlar için uygun değildir fakat bakılıp yetiştirilemez diye bir kural da yoktur. Bu ve benzerleri akuafonik sistem (aquaphonic System) altında yiyecek olarak tüketim amaçlı yetiştirilir. Bu sistemde bir akvaryum bir kafa motoru ve bir de genişçe saksı vardır. Saksıda lav kırığı, aquaclay gibi bir dip kumu olur ve sebze dikilir (ha istenirse çiçek de olabilir) Akvaryumdan alınan kirli su akvaryumun üstündeki saksının bir yanına kafa motoruyla pompalanır. Diğer taraftan da akvaryumun içine geri akar. Bu aşamada bitki kökleri sudaki kirliliği (kendileri açısından besinleri) alır ve suyu arıtır. Temiz su akvaryuma geri dönerken yukarıdan aktığı için akvaryumu havalandırır aynı zamanda. Daha gelişmiş örneklerde ise ortaya telden bir ördek kafesi konulur. Dediğim gibi bu sistem görselliğe değil tamamen besine hitap eder fakat muazzam da verimlidir. Sadece ördek yemlenerek hem balık hem de sebze yetiştirilir.
Aslında ben temelde akuafonik sistem oluşturmaya çalışırken tesadüfen akvarist oldum, belki sizin durumunuz da tam tersi olur, hayırlısı
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Temmuz 2012 10:15
Akvaryumda beslemek çok sıkıntılı olacaktır, eğer bahçeniz varsa bir havuz yaptırın, hem zamanla sazan konusunda uzmanlaşıp belki seri üretüme geçersiniz.. :-)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Temmuz 2012 12:33
Japon balıkları prusya sazanından evcilleştirilip bugün bildiğimiz şekillere evrimleşmişlerdir. Koi balıkları ise düz sazandan yani bildiğimiz normal sazandan evcilleştirilip değişik renklerde üretilmişlerdir. Japon balıkları ve koiler çiftleşebilmelerine rağmen farklı cins sazandan evrimleştikleri için yavruları kısır olucaktır. Koiler görece yakın zamanda evcilleştirildikleri(1820lerde) için normal sazandan tek farkları renkleridir. Eğer yapay seçilim yapmadan kendi hallerine bırakılırsa 5-6 kuşak içinde normal sazan görünümüne geri dönmeye başlayacaktır.
Asıl soru sizin bulduğunuz balıkların japon-sazan hibrit mi yoksa koi-sazan karışım mı olduğudur.
Birkaç koi-japon melezi resmi ekliyorum.
Asıl soru sizin bulduğunuz balıkların japon-sazan hibrit mi yoksa koi-sazan karışım mı olduğudur.
Birkaç koi-japon melezi resmi ekliyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Temmuz 2012 23:51
1:fotograf eklemek sansım yok işim çok yogun tankla pek ilgilenemiyorum sürekli montajdayım.
2:özgür abi balıklar pazar günü zaten köye gidecek mesai arkadasımın 45 lt tankı var içinde ırmak tasları kumu var debisi uygun bir motoru bir kaç ay önce almıstık daha öncede kullanımdaydı bu akvaryum ama son bir kaç aydır kullanılmıyor o yüzden bu gün haber verdik koye dezenfekte edildi akvaryum.özgür abi zaten balıkta hiç seyir zevki yok tankın hacmı zaten ufak baya psikolojısı bozuldu 3 ününde zaten biride intihar etti.gidecekleri yer onlar için daha uygun sanırım pazara kadar bende idare edecekler suya metilen mavisi ekledim yarın bir dip çekimi yapıcam zamanı gelmedi ama yapmam lazım diye düşünüyorum bilmiyorum sen ne dersin.senin de söyledigin gibi bu göletde olusum tam su sekilde orman işletmesi bu göleti olusturuyor tanker dolumu yapabilmek ve koylulere sulama kolaylıgı olması için daha sonra devlet buraya 4 tanker balık bırakıyor bırakılan balıkların arasında 10 da 1 oranında renkli sazan bırakıldıgı söyleniyor tabi gözümle görmedim ancak böyle bir durum olmus.şimdi asırı derecede renkli sazan var nejat beyin söyledigi gibi koi sazan karısımı hatta büyük olan tam bir sazan sadece rengi turuncu.ilginize çok tesekkür ederim saglıklı balıklar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Temmuz 2012 00:48
Bildiğimiz sazandan koilerin bugüne gelmeleri tamamen yapay seçilimin sayesinde olmuştur. İstenilen renk ve desendeki balıklar yetiştirilirken diğerlerinin üremelerine izin verilmez. Bu sayede pek çok değişik renk ve desene ulaşılmıştır. Bugün hala koi üretimi bu temele göre devam etmektedir.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=F7551zixaIo&feature=related[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=F7551zixaIo&feature=related[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Temmuz 2012 00:17
Gölet japonlarım yani koi sazan kırması balıklarımız saglıklarına kavustu artık insanlardan korkmuyor bezelyenin gücü :)) henüz köye gönderemedik zaten pek bırakasımda yok :)) tesekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Temmuz 2012 12:02
Ben ilerde bırakacanızı düşünürek lütfen o renkte balıkları yani kırmıızı turuncu beyaz doğal rengini korumayan sazanları bir gölete bırakmayın gerekirse bi şekilde öldrün inanın bir gölete bıraktınız zaman daha vahım sonuclar doğuracaktır bu durumdan bilinciniz yoksa haberiniz olsun 3 balığı öldürmek 3 mılyon balığın neslini değiştirmekten iy diye düşünüyorum goksu ve yozgatın gelin güllü barajlarında bu balıklardan mevcut işiniz düşerse o goletlere bırakmanızda fazla bi zarar yok saglıklı balıklar saygılar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir