FRONTOSA-MAKRAKANTA-ALBNCÜCE VATOZ- ALBN S.PRENSES


aziz_basakÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/12/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 364
aziz_basakÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Temmuz 2014 16:33
Fotoğraf:



Boyut (cm):130*50*60
Kapasite (litre): 390 LT.
Canlılar: FRONTOSA BRUNDİ-  MAKRAKANTA-ALBİNO CÜCE VATOZ-ALBİNO SARI PRENSES
               2E - 1D 6 ADET YAVRU      5 ADET               1E - 3D             8 ADET YAVRU

Akvaryum Bakımı: Haftada 2 Kez 50 Lt. 

Bu karma akvaryumun içene albino sarıprenses ne alaka diye doğal olarak soracaksınız  albino sarıprenses leri yaklaşık bir yıl önce irfan aşçı abiden onlarca sarı prensesin içinden seçtirerek almıştım ve üretmeye başladım. Daha sonra hobiye ara verdiğim için sarı prensesleri arkadaşıma hediye ettim. O da üretmeye devam etti ve tekrar hobiye döndüğümde beslemeyi çok istediğim için akvaryuma yavrulardan dahil ettim. Şu an 4 cm civarındalar ve 25 cm civarındaki burundi erkeği ile bile çok iyi geçiniyorlar. Pek kolay bulunmayan bu türü üretmeye devam edeceğim. Albino cüce vatozlar ile tam uyumlu oldular.  Burundiler ile makrakantalar da gövdesindeki çizgiler den dolayı uyumlu gözüküyorlar. Güzel eşleşme olduğunu düşünüyorum. Şu an sorunsuz ilerliyoruz, inşallah böyle devam eder. 
50 lt olarak haftada iki kere değişim yapmamın sebebi, makrakantalar su değişikliğinden çok çabuk etkileniyorlar. Böylece suyun dengesini fazla değiştirmeden haftada %25 su değişimi yapmış oluyorum.
Bülent ÖNER2014-07-03 20:42:40

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Eray GurdoganÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/06/2010
İl: Ankara
Mesaj: 1293
Eray GurdoganÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 04 Temmuz 2014 01:06
Aziz bey merhaba,

Size bir çok konuda katılamayacağım malesef.
Katılmadığım nokta Albino cüce vatos ile Sarı prenseslerin bir birine uyumu hakkında. Renkler uyumlu olabilir ama balıkların gereksinimleri konusunda hiç de uyumlu değiller.
Vatoslar Amazon havzasının asidik sularını severlerken afrika chiclidleri alkali suları severler. Sizin "şimdilik sorunsuz ilerliyoruz" söyleminizi balıklardan da duymak istterdim doğrusu.
Sizin yaptığınız bir nevi eskimoyu afrikada yaşatmaya çalışmaya benziyor. Sırf renkleri uyumlu diye birbirlerine uyumlu olmayan balıkları beslemek sizce ne kadar doğru.

Makrakanta denilen balık doğada yarım metre boya bile ulaşabilir akvaryumda ulaştıkları maksimum boy ise bildiğim kadarıyla 30cm. Tabi ki izin tankınızda balıklar daha  fazla büyüyemeyip yanık kalacaklar ve bu o canlılara bir türlü işkence gibi bir şey. Sırf makrakantalar sevmiyor diye su değişimini daha seyrek yaparak diğer balıklara eziyet ediyorsunuz.

Eğer bu kadar balığı beslemek istiyorsanız hepsi için ayrı ayrı biotop tankları kurun veya uyumsuz balıkları ayırıp tek tür üzerinde çalışın.

Kusuruma bakmayın ama bu yaptığınız hobicilik değil farkında olmadan balıklara işkence yapmaktır.

Rica ederim bu hatanızdan vaz geçiniz. Umarım beni yanlış anlamazsınız.

Sevgiler saygılar

Eray


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

aziz_basakÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/12/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 364
aziz_basakÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 04 Temmuz 2014 10:00
[QUOTE=Eray Gurdogan]Aziz bey merhaba,

Size bir çok konuda katılamayacağım malesef.
Katılmadığım nokta Albino cüce vatos ile Sarı prenseslerin bir birine uyumu hakkında. Renkler uyumlu olabilir ama balıkların gereksinimleri konusunda hiç de uyumlu değiller.
Vatoslar Amazon havzasının asidik sularını severlerken afrika chiclidleri alkali suları severler. Sizin "şimdilik sorunsuz ilerliyoruz" söyleminizi balıklardan da duymak istterdim doğrusu.
Sizin yaptığınız bir nevi eskimoyu afrikada yaşatmaya çalışmaya benziyor. Sırf renkleri uyumlu diye birbirlerine uyumlu olmayan balıkları beslemek sizce ne kadar doğru.

Makrakanta denilen balık doğada yarım metre boya bile ulaşabilir akvaryumda ulaştıkları maksimum boy ise bildiğim kadarıyla 30cm. Tabi ki izin tankınızda balıklar daha  fazla büyüyemeyip yanık kalacaklar ve bu o canlılara bir türlü işkence gibi bir şey. Sırf makrakantalar sevmiyor diye su değişimini daha seyrek yaparak diğer balıklara eziyet ediyorsunuz.

Eğer bu kadar balığı beslemek istiyorsanız hepsi için ayrı ayrı biotop tankları kurun veya uyumsuz balıkları ayırıp tek tür üzerinde çalışın.

Kusuruma bakmayın ama bu yaptığınız hobicilik değil farkında olmadan balıklara işkence yapmaktır.

Rica ederim bu hatanızdan vaz geçiniz. Umarım beni yanlış anlamazsınız.

Sevgiler saygılar

Eray

[/QUOTE]

1- Tabi ki yanlış anlamam ama öyle bir yorum yazmışsınız ki bu şartlar altında hiç bir hobici hiç bir balığı besleyemez .Birincisi su değişimi hakkında eziyet ediyorsunuz diyorsunuz, haftalık su değişimi ortalama %25 dir .Ben bunu tek sefer de değil haftada 2 sefer yarı yarıya yani 50 lt. bir üç gün sonra 50 lt yine bir değişim yapıp totel de %25 su değişimini sağlıyorum.Bu makrakanta için değil akvaryumdaki tüm balıklar için de daha sağlıklı bu değişimleri su şartlarını bozmadan ne kadar yavaş yaparsanız o kadar iyi verim alırsınız.
2-Sarı prenses ile vatoz hakkında söylediğiniz bu şartlar altında hiç bir hobici karma akvaryumuna vatoz koyamaz ,yani vatozları sadece kendi bulunduğu tankta tek tür olarak beslemek gerekiyor.Cichled akvaryumu olup da vatoz besleyenlerin hepsi yanlış yapıyor sizin teorinize göre .Daha önce longfin ve l144 üretmiş biri olarak söyleyebilirim ki şuan ki su şartlarında hiç bir sorun olmadığı gibi hatta bu su şartların da üreyebilirler.
3-Makrakanta için söyledikleriniz için Allah aşkına mantıklı olalım.Bu hobiyle uğraşan hiç kimse balıklara doğal bir ortam sağlayamaz, sadece taklit edip ona yakın tanklar kuruyoruz ve 400 lt bu tank onlara gayet yeterli, ayrıca renklerinin güzelliğini canlı görseniz ne kadar sağlıklı olduklarını anlarsınız.İş makrakanta da değil sizin dediğinize göre kimse ne frontosa ne makrakanta ne leopar vatoz nede köpekbalığı diye adlandırdığımız o kedi balık türlerini akvaryumda besleyemez.Bunların hepsi yüksek hacimli tanklar gerektirir sizin dediğiniz mantıkla gidersek biotop falan kurtarmaz .Evleri birer akvaryum sergisi olarak değiştirmemiz gerekir.

Yorumunuz için çok teşekkür ederim ama bu akvaryum için bu kadar yorum yazdıysanız formdaki diğer tanklara da göz attığınızda bilgisayar başından 1 ay kalkamazsınız.Balıklara işkence ediyorsunuz lafına kesinlik ile katılmıyorum ,bu forumdaki geçmişime bakarsanız karidesten kerevite vatozlardan diğer balık türlerine bir çok üretim yaptığımı görürsünüz bu konuda bilinçli bir hobici olduğumu düşünüyorum .Şuan ki akvaryum da balıkların keyfinden de gözlemlediğim kadarıyla hiç bir sorun olmadığı rahatlık ile söyleyebilirim bir sorun olduğunda zaten gerekli müdahaleleri yapacağımdan kuşkunuz olmasın. 

Çağdaş ÖZDOĞAN2014-07-05 02:09:43

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Eray GurdoganÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/06/2010
İl: Ankara
Mesaj: 1293
Eray GurdoganÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 04 Temmuz 2014 21:14
Aziz bey kardeşim,

Öncelikle su değişimi konusunu yanlış okumuşum orada hatalıyım ancak diğer konularda bir hatam olduğunu düşünmüyorum. Bu arada Akvaryum hobisi illa farklı türeri bir araya getirmek demek değildir. Bazıları sadece Japon sever, bazıları lepistes sever bazıları sadece sarı prenses veya yunus besler, yani her balığın bir beğeneni var yani bu hobi bir şekilde yapılır.

Makrakanta konusundaki söylemimin son kelimesine kadar arkasında duruyorum, bir çok hobiciyim diye geçinen kiinin makrakantaları dev boyutlara geldiğinde verecek yer aradıklarını bir türlü veremediklerini sonra da uygun olmayan tanklarda daracık alanlarda hayvvanlara eziyet ettiklerini gözlerimle gördüm.

450 litrelik bir akvaryumda plecosu da, characin türleri de corydoras türleri de dahil bir amazon kesiti yapabildim. Bir başka tankımda da Loach türleri, barbus türlerini bir araya getirip bir asya biotopu yapabildim. Yani illa uç balıkları alıp beslemek zorunda değiliz.

Alınacak balığın detayları ve gereksinimleri hakkında önceden bilgilenip eğer ona uygun şartları oluşturamayacağımızı düşünnrsek o balığı almamalıyız.

Bizler sadece kendi göz zevkimize göre davranıyoruz , balıkların zevkini keyfini pek fazla düşünmüyoruz. Benim uyarıda bulunmak istediğim konu o. Bize çok mutlu görünen balıklar aslında pek de mutlu olmayabiliyorlar.

Bir çok kişinin, balıklarının çok mutlu olduğunu sandıkları halde durup dururken ölmelerinden sonra "Balığımın hiç bir şeyi yokken durup dururken öldü" diye bu forumda defalarca yazılar yazdığına tanıklık ettim. İşte bu ani ölümler balıkların metabolizmalarının gerekktiği gibi çalışmamalarından kaynaklanıyor. Bazı balıkların mukoza tabakası çok daha hızlı yenilenmek zorunda kalı ve bu da balığı yorar ve ölüme sürükleyebilir.

Neyse amacım sizinle tartışmak değil. Size sağlıklı balıklar dilerim.

Sevgiler saygılar

Eray

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir