Fotosentez neden hemen başlamaz?
Konu ile ilgili daha önce okuduğumu belirttiğim yazılardan bir kaçını aktarmak istiyorum.
Anlatım sebebi ile daha anlaşılır olacağını düşünüyorum.
Bitkiler suya O2 vermek için su basıncını yenmek zorundadırlar. Su basıncını yeninceye dek bünyelerinde O2 gazı birikmeye başlar. Gaz basıncı ve su basıncı ile dengelenince, üretilmeye devam eden O2 dışarı su ortamına çıkmaya başlar.
Su değişiminden sonra akvaryum suyu yoğunlaşmaya başlar. Suyun buharlaşması, yemleme, balıkların ve canlı artıkları, gübreler vs.. Akvaryuma karıştıkça su yoğunlaşır ve basınç artar. Bitkiler bu basıncı yenmek için gövdelerinde daha çok O2 gazı biriktirirler.
Su değişimi yaptıktan sonra su yoğunluğu düşer ve bitkilerin gövdesindeki gaz basıncı su basıncından yüksek duruma gelir. Bitkinin gövdesindeki bu gazın basıncı su basıncıyla eşitleninceye dek çıkmaya başlar. Eğer ışıklar açık ise bitki bir yandan O2 üreteceğinden bu olay daha da uzun sürer.
Bu nedenledir ki bir dahaki su değişimine kadar bitkilerin fotosentez yapma hızı değişkenlik gösterebilir. Her zaman su değişiminden sonra fotosentez daha iyi olur, çünkü bitki bünyesindeki gazı daha kolay dışarı verebilir.
Bir şey daha ilave etmek istiyorum. Eklediğimiz su daha sıcak olursa bitki bünyesindeki gaz genleşerek yine basınç farkını değiştirip daha da fazla dışarı çıkabilir.
Tunç SÖNMEZOĞLU
Bitkiler, fotosentez yaparak kendileri için gerekli olan besini elde ederler, bu işlemin sonucunda oksijen açığa çıkar. Fotosentez hızının artmasına etki eden en önemli faktörler, CO2 miktarı, ışık ve sıcaklıktır. Bu değerler yükseldikçe fotosentez hızı da artıyor. Elbette fotosentez olması için diğer elementlere ve elde edilecek ürünler için nitrat ve fosfat’a da ihtiyaç vardır ama birincil olarak sıraladıklarımızın ( ışık,CO2,sıcaklık) önemi, nispeten daha fazladır diye düşünüyorum.
Klorofil hücresinde meydana gelen bu reaksiyon sonucunda ortaya çıkan oksijen, hücre dışına taşınarak, bitkinin arenkima adı verilen hücre aralarındaki küçük boşluklarda birikir.
Bu birikme neticesinde, bitki yaprakları yüzebilir hale gelmektedir. Genellikle tabandan kurtulan canlı bitkiler, bu sebeple su üstünde yüzerler. Ayrıca bu sayede yapraklarını su içinde dik tutabilirler, aksi halde bitkiler tabana çöküyor olmalıydılar.
Bu yapıyı, bitkinin tümünde, süngerimsi bir yapı olarak hayal edebiliriz ki, bu yapının amacı, oksijen elde edilen bölgelerden, oksijen elde edilmeyen veya ortamında oksijence fakir olan bölgelere, hücre solunumu gereği olarak, oksijen akışının sağlanması ve buradaki hücrelerin canlılıklarını korumaları içindir, diye düşünüyorum.
Sucul bitkilerde yapraklardan köke doğru, oksijen akışının olduğu çeşitli çalışmalar ile gösterilmiş.
Bu akışın sağlanması için sanırım bitki içinde, çevre basıncının üstünde bir basınca ihtiyaç vardır. Bu basınç, üretilen oksijen miktarı ile ilgili olabilir. Bitki hücresinde üretilen oksijen miktarı da daha öncede söylediğim gibi, fotosentez aktivitesinin verimliliği ile ilgili olmalı.
Bitki, uygun şartlar altında sürekli oksijen üretir ama, bu yapı (arenkima) içinde her zaman oksijen bulunmayabilir. Su değişimi ile ilave edilen suda bulunan gazların, miktarlarına bağlı olarak kendilerine ait kısmı basınçları var. ( Oksijen, Azot, Karbondioksit v.b )
Bitkinin bahsettiğim yapısında da, hali hazırda birikmiş gazların kısmı basınçları ( Henry kanunu) var. Bu basınçlar, kapladıkları hacim ile ilgili. Fizik kanunları gereği bu farklı basınçlar birbirlerini dengelemeye çalışıyorlar ve yön olarakta, çok olandan az olan tarafa doğru oluyor.
Değişen su ile birlikte bitkinin içindeki gazların kısmı basınçları ile ortamdaki gazların kısmı basınçları arasında fark var ise, bu farkı dengelemek için bitki ile ortam arasında bir gaz alışverişi olacaktır. Bu alış veriş sırasında bitkiden gaz çıkışı olduğu görülebilecektir. Bu yargım, Sn Sönmezoğlu’nun düşüncesini destekler nitelikte.
Bu alışveriş neticesinde şartlar, fotosentezin hızlanmasına da neden olabilir ama karar vermekte güçlük çekeceğimiz nokta ise, bu gazın ne kadarının birikmiş olan gazlardan, ne kadarının o anda fotosentez sonucunda oluşan oksijenden oluştuğu sorusu olur, kanımca.
Sinan ERENAY
Bitkiler şartlar uygun olduğu sürece fotosentez yaparlar. Bunu hızlandıran faktörler Co2, ışık şiddeti ve besin miktarıdır. Fotosentez yapan bitkinin hücreleri arasında biriken O2 miktarı çok arttığında, çeperleri delerek kabarcık halinde ortaya çıkar. Eğer oksijen oranı çeperi delecek kadar yoğun değilse O2 ozmoz ile suya verilir.
Co2 eklemek su basıncına etki etmiyor ama bitki yoğun fotosentez yaptığı için hücre içi basınç çok artıyor ve buna bağlı olarak baloncuklar halinde gaz kaçışları meydana geliyor.
Bitkilerin ürettiği O2 nin balıklar yeterli olması için, ya balık popülasyonu az olacak yada Co2 takviyesi ile oksijen üretimi arttırılacak. Genelde low-tech tanklarda oksijen yetersizliği gözlenebiliyor, bu yüzden balık yükünüzü azaltmakta fay var. Ya da ara ara havalandırma yapılabilir. Balıkların ürettiği co2 bitkileriniz için her zaman yeterli gelmeyebilir, ya da belki co2 seviyesi yeterlidir ama fotosentez için gereken diğer faktörlerin yetersizliği nedeniyle fotosentez yeterli hızda gerçekleşmiyordur.
Bitkiler sadece oksijen gazı üretir.
Bu durum bitkilerin hücre yapıları ile ilgili. Bazılarının hücre aralıkları geniş olup daha fazla oksijen tutabilir, hücre zarları daha kalın olduğu için oksijenin bunu yırtıp baloncuk halinde suya karışması güç olabilir. Bir ihtimal de farklı tür bitkilerin farklı oranlarda fotosentez yapmasıdır. Bu durumlardan dolayı farklı bitkilerden farklı miktarlarda oksijen çıkışı gözleyebiliriz.
Önder YÖNLÜ
Beğenenler: [T]21364,umitlee[/T][T]191362,CaptainJava[/T][T]233832,ahmetd[/T]
Teşekkür Edenler: [T]21364,umitlee[/T][T]233832,ahmetd[/T]
+1: [T]233832,ahmetd[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Fotosentez ile ilgili olarak gözlemlediğim bir şeyi daha ilave etmek isterim: Büyük veya geniş yapraklı bitkilerin fotosentezi minik kabarcıkların taramalı tüfek gibi, sicim şeklinde ve sık olarak çıkıyor olması (örnek olarak anubias türleri, sesiflora, amazon hançeri, Ludviga Repens gibi bitkiler)... Minik ve dar yapraklı bitkilerin fotosentezi ise yavaş ve biriken büyük baloncuğun tek parça olarak su yüzüne çıkması şeklindedir (örnek olarak cuba, hemianthus, glosso gibi bitkiler)... Tabi bu, fotosentezin az yada çok olması ile alakalıdır büyük ihtimalle. Daha doğrusu çeperlerinin dar veya geniş olması ile alakalıdır diye düşünüyorum...
Beğenenler: [T]191362,CaptainJava[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Aslında hep yaptığımız bir mantık hatası var... Akvaryuma oksijen vermek için kullandığımız hava motoruna bağlı hava taşı sistemi... Bu sistemin gerçek amacı su yüzeyini hareketlendirerek suya oksijen sağlamak... Yoksa hava taşından çıkan gazın suda çözünerek tankımızı oksijen açısından zenginleştidiğini düşünmek yanılgıdır... Ben eskiden beri akvaryumlarımda hiç hava motoru ile tanka hava vermedim. Dış filtremin su çıkış borusunu tankımın üst seviyesinde paralel bir şekilde monte ederim. Bu zaten suyun yukarıdan hareketlenmesine yeterde artar bile. Kezza üretim filtresi kullanılan tanklarda ise filtreden çıkan hava kabarcıkları gene suyu hareketlendirmeye yetmektedir.
Beğenenler: [T]191362,CaptainJava[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
umarım bir gün görürüm.[/QUOTE]
Selamlar hocam konuyu okudunuzmu ? Fotosenteze etki eden faktörler sizde tamamı mevcutmu ?
Ben konuyu okudum bunları çıkardım .
Fotosentezi etkileyen faktörler.
Co2, ışık şiddeti ve besin miktarı sıcaklık Yaprak ve stomaların (gözenek); yapı, sayı ve şekli de fotosentezi etkiler.
[EDIT]Kınayu,2019-11-18 07:23:37[/EDIT]
+1: [T]72358,Akgün Cem[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Beğenenler: [T]191362,CaptainJava[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir