Flower Horn Çeşitleri
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 13:43
[QUOTE=pckobat]Ben Oodinumla hiç karşılaşmamıştım demek böyle oluyormuş:)
Aslında Oodinum sularda sürekli var. Balık azıcık zayıf düştümü çöküyorlar tepesine. Malesef basit yaşam formlarını ışık kullanımı bitkilerden kat be kat daha iyi. Azıcık ışıkla bile gayette iyi gelişebiliyorlar. Karartma tam manası ile karartma olmalı. Ben sadece çayla karartmadan ve elimle temizleyerek atlattırmıştım ama şuan olsa tankı zifiri karanlığa boğarım.
Saygılarımla.
Karanlık önemli Oodinum tedavisinde oodinum parazitleri fotosentezle besleniyormuş.
Bunun yanında ben hep burada yanılmıştım(beyaz benekte)filtre süngerlerini çıkarmak gerektigi.Parazitler orada barınıp tekrar bulaşıyor balıklara.Önemli bir hüsus.İnşallah kısa sürede iyileşir...
[/QUOTE]Aslında Oodinum sularda sürekli var. Balık azıcık zayıf düştümü çöküyorlar tepesine. Malesef basit yaşam formlarını ışık kullanımı bitkilerden kat be kat daha iyi. Azıcık ışıkla bile gayette iyi gelişebiliyorlar. Karartma tam manası ile karartma olmalı. Ben sadece çayla karartmadan ve elimle temizleyerek atlattırmıştım ama şuan olsa tankı zifiri karanlığa boğarım.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 13:55
Aynen Ümit'in söylediği gibi....
Sadece radyoaktif ya da ağır metal gibi hücre zarından geçebilen element/madde vb. ihtiva eden sularda barınamıyorlar.
Bu arada kafanız karışmış olabilir çay ile Oodinopur'u asla aynı anda kullanmayın. Ben Ümit'in aksine çay ile hiçbir olumlu sonuç alamadım şu ana kadar .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 13:58
[QUOTE=Cenk Bildir]
Abi bakır sülfatta dahi yaşayabiliyorlar. Vakti ile onu bile denedim. Lanet bir şey.
Çay konusunda ise sonuç alamayanda var alabilende. Her ilaçta olduğu gibi çay gibi bir kimyasalın ne kadar sonuç verip veremediği de tamamen izafidir.
Belki demleme şeklinden, belki kullanılan çaydan vs ben bugüne kadar hep sonuç aldım.
Saygılarımla.
Aynen Ümit'in söylediği gibi....
Sadece radyoaktif ya da ağır metal gibi hücre zarından geçebilen element/madde vb. ihtiva eden sularda barınamıyorlar.
Bu arada kafanız karışmış olabilir çay ile Oodinopur'u asla aynı anda kullanmayın. Ben Ümit'in aksine çay ile hiçbir olumlu sonuç alamadım şu ana kadar .
[/QUOTE]Abi bakır sülfatta dahi yaşayabiliyorlar. Vakti ile onu bile denedim. Lanet bir şey.
Çay konusunda ise sonuç alamayanda var alabilende. Her ilaçta olduğu gibi çay gibi bir kimyasalın ne kadar sonuç verip veremediği de tamamen izafidir.
Belki demleme şeklinden, belki kullanılan çaydan vs ben bugüne kadar hep sonuç aldım.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 14:06
Sağol Ümit, yanılıyorsam düzelt senin dediğin bakır sülfat piyasadaki göz taşı.... ve tek başına bağlayıcı maddesi olmadan sadece balıkta bio-akomülasyon (toksik birikim) yapar. Sağlık kuruluşlarından elde edilebilecek bağlayıcı madde ile bakır sülfat'ın oluşturması gereken yapı (cage like structure) için gereken işlem son derece kontrollü ve ve ekipman gerektiren bir sentez. Sayende Kimyager olduğumu hatırladım tekrar .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 14:47
Arkadaşlar bu hastalığa balık dışkısını hiç dedinizmi?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 16:24
[QUOTE=rastlantısal] [QUOTE=Cenk Bildir]
Abi bakır sülfatta dahi yaşayabiliyorlar. Vakti ile onu bile denedim. Lanet bir şey.
Çay konusunda ise sonuç alamayanda var alabilende. Her ilaçta olduğu gibi çay gibi bir kimyasalın ne kadar sonuç verip veremediği de tamamen izafidir.
Belki demleme şeklinden, belki kullanılan çaydan vs ben bugüne kadar hep sonuç aldım.
Saygılarımla.
[/QUOTE] Gerçekten de bela ve ilginç bir hastalık. Her daim suda dolanan protozalar aslında ve her hayvana etkileri-şiddetleri değişik oluyor. Aslında hiçbir madde -en azından balığın içinde yaşayabileceği- mevcudu yok edemiyor. Kuluçka süresi -ki 3 ila 5 gün hatırladığım kadarıyla- sonucunda yeniden üremelerini ve mevcudun da beslenmesini engelliyor temelde. Metilen mavisi ve ötesinde malahit yeşilini barındıran ilaçların tamamı sonuç verir büyük ihtimalle. Isının yükseltilmesi ve mutlak karanlık tedavinin etkinliğini arttıracaktır.
Aynen Ümit'in söylediği gibi....
Sadece radyoaktif ya da ağır metal gibi hücre zarından geçebilen element/madde vb. ihtiva eden sularda barınamıyorlar.
Bu arada kafanız karışmış olabilir çay ile Oodinopur'u asla aynı anda kullanmayın. Ben Ümit'in aksine çay ile hiçbir olumlu sonuç alamadım şu ana kadar .
[/QUOTE]Abi bakır sülfatta dahi yaşayabiliyorlar. Vakti ile onu bile denedim. Lanet bir şey.
Çay konusunda ise sonuç alamayanda var alabilende. Her ilaçta olduğu gibi çay gibi bir kimyasalın ne kadar sonuç verip veremediği de tamamen izafidir.
Belki demleme şeklinden, belki kullanılan çaydan vs ben bugüne kadar hep sonuç aldım.
Saygılarımla.
[/QUOTE] Gerçekten de bela ve ilginç bir hastalık. Her daim suda dolanan protozalar aslında ve her hayvana etkileri-şiddetleri değişik oluyor. Aslında hiçbir madde -en azından balığın içinde yaşayabileceği- mevcudu yok edemiyor. Kuluçka süresi -ki 3 ila 5 gün hatırladığım kadarıyla- sonucunda yeniden üremelerini ve mevcudun da beslenmesini engelliyor temelde. Metilen mavisi ve ötesinde malahit yeşilini barındıran ilaçların tamamı sonuç verir büyük ihtimalle. Isının yükseltilmesi ve mutlak karanlık tedavinin etkinliğini arttıracaktır.
Geçmiş olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 16:50
Hem konuya dönmek hem de güzel bir görsellik için .....
Arka fon siyah olmasa balığın güzelliği daha ortaya çıkarmış.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=G4mvvSNL7d8[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 17:49
[QUOTE=Cenk Bildir]
enginkoc34 2011-09-08 18:00:08
Hem konuya dönmek hem de güzel bir görsellik için .....
Arka fon siyah olmasa balığın güzelliği daha ortaya çıkarmış.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=G4mvvSNL7d8[/VID]
[/QUOTE]Sanki yarım bir balık yüzüyormuş ilizyon gösterisi gibi , flower kadar çaprazlanan başka bir tür daha varmıdır ki?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 18:25
Oodinium Hastalığı Nedeni :
Oodinium'u bir balıkta tanımanız için onun ne olduğunu bilmeniz gerek öncelikle. Tatlı sularda yaşayan Oodinium limnectum bir Dinoflagellate'tır. Yani aslında okyanuslardaki plantonların grubundan parazitik bir algaedir. Zoologlar onu 'protozoa' ailesine dahil ediyorlar, buna karşılık botanistlere göre Oodinium bir 'algae'. İnce saç benzeri uzantıları olduğundan protozoandırlar, ancak yeşil klorofil pigmentleri nedeniyle daha çok algae olarak sınıflandırılırlar. Balığın en yumuşak dokusuna uzantılarını yerleştirir ve içinde bulunan renk pigmentleri vasıtasıyla ışığı kullanarak dokuyu yiyeceğe çevirir. Balığın en yumuşak dokusu solungaçlarının iç kısımları olduğundan parazit ilk olarak oraya yerleşme eğilimindedir. Birkaç günlük beslenme sonrasında uzantılarını çıkartıp tankın dibine düşer ve bir kist oluşturur. Kistin içinde 250 veya daha fazla dinaspor oluşur,kist çatlar ve dinasporlar serbest yüzer safhaya geçip yeniden av aramaya başlarlar. Oodinium aracı bir canlı olmadan çoğalamaz, ancak yetişkin bir parazit türüne göre 28 saat ile 1 ay arası aracısız kendi başına yaşayabilir. Tüm yaşam döngüsünü (dinoflagellate-kist-dinospor safhaları) 6 ile 12 gün gibi uzun bir devrede tamamlar. Bu döngüde ilaca karşı en hassas safhası kistten çıkıp sebest yüzen dinosporlara dönüştüğü safhadır.Oodinium Hastalığı Belirtileri :
Parazitler ilk olarak solungaçlara yerleştiğinden ilk belirtiler balığın enfeksiyon kaptığı 6-8 saat içerisinde sık nefes almaya başlamasıdır. Bir balığın normal nefes alıp vermesi dakikada 60-90 iken sık nefes alıp vermesi ile sayı dakikada 200-300'e çıkıyor. Normalde gözle görülemeyecek kadar küçük parazitler balığın vücudunu kaplayıp o bildik sarı pudra görüntüsünü meydana getirdiklerinde hastalık oldukça ileri bir safhadadır. Gene de oodinium'u en iyi tanıma imkanı balığı neredeyse tümden kaplayan sarı pudra şekeri, veya altın sarısı toz, şeklindeki görüntüdür. Bu tozlar aslında parazitin kist oluşturup balığa yaptışığını gösterir. Yani her bir toz zerreciği içinde yüzlerce dinspor barındıran bir kist. Beyaz benek ile karıştırılabildiği söylense de bu pek doğru değil. Beyaz benek beyaz kristal tuzu andırır, ve kistler genelde yüzgeçlerdedir. Oodinium sarıdır, kistler çok daha miniktir ve yüzgeçlerden önce vücutta büyük alanları kaplar. Oodinium'un akvaryumlara nasıl bulaşabildiği kesin olarak saptanamamıştır, fakat deneyimler gösteriyor ki, parazit özellikle nitrit-nitrat seviyeleri yükseldiğinde çoğalma eğilimi gösteriyor. Özellikle yavru tanklarında oodinium'a dikkat edin. Yavrularda çok yüksek ölüm oranlarına yol açabilir. Bunun dışında uzun süre soğuk suya maruz kalmış balıklarda ve uluslararası-yurtiçi nakil edilen balıklarda da oodinium'a çok sık rastlanıyor.Oodinium Hastalığı Tedavi Yoları/ Sağaltım :
İlk belirtileri olan sık nefes almayı fark etmeseniz bile sarı toz bölgeleri gördüğünüz an harekete geçin. İlaçtan önce akvaryumu her türlü ışıktan uzak tutun. Oodinium parazitleri fotosentez yaparak beslendiğinden ilk olarak tankın etrafını koyu renkli bir kağıt ile kaplayarak ışığı kesin. Işık almayan bir köşeye balıkların durumunu izleme imkanı verecek bir pencere açın. Piyasada oodinium'u tedavi ettiğini belirten ilaçlar vardır. Asla deniz canlıları için hazırlanmış oodinium ilaçlarını satın almayın, çünkü tuzlu sulardaki oodinium (Amyloodinium ocellatum) bakır bazlı ilaçlar ile yok ediliyor ve bakır tatlı su balıkları için yüksek oranda zehirli bir madde. Piyasada satılan oodinium ilaçlarının özellikle formalin-malachite yeşili bir karışımdan oluştuğunu kontrol edin. Bulamıyorsanız kendiniz ayrı ayrı alacağınız formalin ile malachite yeşilini karıştırın. Yumuşak sularda 10 litreye 1 mg, sert sularda 10 litreye 2 mg seklinde en az 5 gün kullanın. İlk günlerde iyileşme belirtisi görseniz bile ilacı kesmeyin. Tüm hastlıklarda olduğu gibi filtre süngerini ve aktif karbonu çıkarın tedavi boyunca. Formalin kullanırken sularınızın çok temiz olduğuna dikkat edin. Ayrıca tedavi boyunca ilaç kullanımından önce her gün en az %20 su değiştirin, çünkü oodinium yukarıda belirtildiği gibi nitrit-nitratların varlığında ilerleme eğilimi gösteriyor. Tam iyileşme gördüğünüzde tedaviyi kesin, 1 hafta sonra tekrar 3 günlük bir tedavi uygulayın. Yukarıda belirtilen hiçbir ilacı bulamıyorsanız antibiyotik uygulayın. Ancak antibiyotiğin bakteriyel etkili değil daha çok parazitik etkili güçlü bir antibiyotik olmasına dikkat edin. Tedaviyi en az 4 gün sürdürün, ve aynı formalin-malachite yeşili tedavisinde olduğu gibi her gün su değiştirmeye gayret edin. Tedavi bittikten sonra %50 su değiştirin, 1 hafta sonra 3 günlük tedavi tekrar uygulayın.Kaynak : akvaryumklubu.com
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 19:18
Emre, ben denemedim bilmiyorum da ilginç geldi.
Var mı böyle birşey? Sen denedin mi?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2011 19:49
[QUOTE=Cenk Bildir]
Hem konuya dönmek hem de güzel bir görsellik için .....
Arka fon siyah olmasa balığın güzelliği daha ortaya çıkarmış.[/QUOTE]
Ama güzel kırmışlar Cenk AbiFarklı bir şey olmuş.Ama çok nadide bir şey diye düşünüyorum bunu saglamak ön A grade Kafalı güzel bir fh hop kırılma noktasından sonrası simsiyah:)Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2011 01:27
[QUOTE=Gürkan Hoca]Emre, ben denemedim bilmiyorum da ilginç geldi.
Var mı böyle birşey? Sen denedin mi?[/QUOTE]
Emre aynı şeyi mi söylüyor bilmiyorum ama balık dışkısı deyince aklıma gelen şey dipte tortu oluşumu ile eşdeğer denebilir. Zaten tortu temelde dışkı, çürüyen yaprak, artıklar gibi şeylerden oluşur. Bunların çok olması bir tarafta ph düşürürken diğer taraftan üreme zamanı yumurta mantarlaşmasını engeller. Hastalık zamanlarında eğer balık dayanabiliyorsa ve ani değişimle şoklanmayacaksa düşük ph olan bir akvaryumda olması oldukça etkili olur. Sağlıklı balıklar ise düşük ph ortamında kolay kolay hastalanmaz.
Umarım fikir vermiştir. Emre de kendi ifadesini açıklayınca konu şekillenir.
Emre aynı şeyi mi söylüyor bilmiyorum ama balık dışkısı deyince aklıma gelen şey dipte tortu oluşumu ile eşdeğer denebilir. Zaten tortu temelde dışkı, çürüyen yaprak, artıklar gibi şeylerden oluşur. Bunların çok olması bir tarafta ph düşürürken diğer taraftan üreme zamanı yumurta mantarlaşmasını engeller. Hastalık zamanlarında eğer balık dayanabiliyorsa ve ani değişimle şoklanmayacaksa düşük ph olan bir akvaryumda olması oldukça etkili olur. Sağlıklı balıklar ise düşük ph ortamında kolay kolay hastalanmaz.
Umarım fikir vermiştir. Emre de kendi ifadesini açıklayınca konu şekillenir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir