Festae'nin (Red terror) Türkiye Yolculuğu ve Yayılması
Gönderim Zamanı: 26 Haziran 2012 23:15
[QUOTE=dr.aqua]
[QUOTE=brk_tuncer]Ümit kum konusunda sana kesinlikle katılıyorum.Bu konuda zaten aynı fikirde olduğumuzu biliyorsun.Bende tankta kum olmasını çok isterdim fakat kum olmamasının iki nedeni var.Birincisi kum koyup tankı oturtacak kadar vaktim olmadı.İkincisi ise aslında bunu bir şekilde ayarlardım fakat balıklar bende en fazla 3-4 ay duracaklar.Daha sonrasında yeni sahiplerine gidecekler.Bu sebepten bunu okadar önemsemedim.Şuanda elimde 1 adet daha tank var istersem onu hazırlayabilirim.Fakat dediğim gibi buna gerek duymuyorum.Yine de konu hakkında bu 3-4 ay zaman dilimiyle ilgili bir düşüncen varsa buna tabiki açığım.[/QUOTE]
Ben de tam tersi olarak biliyorum.. Kum , taş gibi maddeler su değerlerinde sürekli oynama yaratır , amonyak , nitrat kumum havasız ve pislik birikmiş öbeklerinde daha rahat oluşur ..
bu yüzden tabanda kum taş vs var ise daha çok sık su değişimi yapmak gerekiyor..yani dediğinizin tam tersi...
Ayrıca , suyun değerleri ile en çok suya katılan maddeler oynar ( kütük , kök, bitki , kum, substrat , taş , kaya gibi gibi... Ben mi yanlış biliyorum yoksa.
Evet biliyorum Burak, sanıyorum benim problemim biraz detaycı olamam fakat önemli olduğunu düşündüğüm şeyleri paylaşırım. Hani bir açıdan da sana düşen sorumluluk biraz daha hafiflemiş olurdu belki. Kıyaslama yapacak olursak camacam tankta su değerlerinin sürekli oynama riski çok yüksek. Ve nitrat bile değil direkt amonyak birikiyor sık su değişimleri şart hale geliyor. Zaman bulup her şeyi usulünce yaptığında söylediklerim gereksiz kalır. Fakat aksi halde balıklar iki denge arasında gidip gelecek. İşte tamda burada, yavrular en hassas olduğu dönemde yeni bir uyum sürecine girecekler, mutlaka atlatamayanlar olacaktır. Kayıplar başladığında belki şimdi yapman gerekeni o zaman yapmayı deneyeceksin. Ayrıca farkedemeyeceğimiz başka kalıcı hasarlar da olabilir. Çok karamsar bir senaryo kurgulamışım gibi durabilir aslında sıklıkla yaşanan bir problemdir. Hiç değilse bile ben vicdanımı rahatlatmak bakımından bunları söylemiş olayım.
[/QUOTE]Ben de tam tersi olarak biliyorum.. Kum , taş gibi maddeler su değerlerinde sürekli oynama yaratır , amonyak , nitrat kumum havasız ve pislik birikmiş öbeklerinde daha rahat oluşur ..
bu yüzden tabanda kum taş vs var ise daha çok sık su değişimi yapmak gerekiyor..yani dediğinizin tam tersi...
Ayrıca , suyun değerleri ile en çok suya katılan maddeler oynar ( kütük , kök, bitki , kum, substrat , taş , kaya gibi gibi... Ben mi yanlış biliyorum yoksa.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Haziran 2012 23:23
Eyüp bey,
Kumda hatrı sayılır oranda denitrifikasyon bakterileri oluşur. O yüzden kum önemlidir. Ayrıca kumda azot içerikli pislikleri parçalayan bakterilerde oluşur. Nasıl fermantasyon tepkimesinin sonucunda laktoz oluşuyorsa, bu bakterilerin azot içerikli katı atıkları parçalamak için oluşturdukları tepkimenin sonucunda çürükçül mantarların oluşumunu engelleyen kimyasallar ortaya çıkıyor.
Kum aslında hayat memat meselesidir. Kumlu akvaryum hatayı tolere eder. Kumsuz akvaryumda hata toleransı yoktur. Kati suretle ihmale gelmez.
Ayrıca kullandığımız kum suyu hafif bazik yapan kumlardır. Çeşme suyununda hafif bazik olduğunu düşünürsek su değerlerinde çokça oynama olmaz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ReallyÇevrim Dışı
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 27 Haziran 2012 16:25
[QUOTE=caporeigme]
Ben de tam tersi olarak biliyorum.. Kum , taş gibi maddeler su değerlerinde sürekli oynama yaratır , amonyak , nitrat kumum havasız ve pislik birikmiş öbeklerinde daha rahat oluşur ..
bu yüzden tabanda kum taş vs var ise daha çok sık su değişimi yapmak gerekiyor..yani dediğinizin tam tersi...
Ayrıca , suyun değerleri ile en çok suya katılan maddeler oynar ( kütük , kök, bitki , kum, substrat , taş , kaya gibi gibi... Ben mi yanlış biliyorum yoksa.
[/QUOTE]
Ben de tam tersi olarak biliyorum.. Kum , taş gibi maddeler su değerlerinde sürekli oynama yaratır , amonyak , nitrat kumum havasız ve pislik birikmiş öbeklerinde daha rahat oluşur ..
bu yüzden tabanda kum taş vs var ise daha çok sık su değişimi yapmak gerekiyor..yani dediğinizin tam tersi...
Ayrıca , suyun değerleri ile en çok suya katılan maddeler oynar ( kütük , kök, bitki , kum, substrat , taş , kaya gibi gibi... Ben mi yanlış biliyorum yoksa.
[/QUOTE]
Aslında kısmen haklısınız. Taş ve kum suya salınım yapar. Ama bu salınımın miktarı taş ve kumun cinsine göre değişir. Bizim bu forumda önerdiklerimiz zaten suyun sertliğini ve pH ını fazla etkilemeyen cins malzemeler. Genelde midye kırığı yerine silis kum öneriyoruz örneğin. Kumun ve dekorun içinde pislik birikmesi konusunda haklısınız. Bunun önlenmesi için dip çekimiyle tabanın havalandırılması şart.
Cama cam akvaryumun da belli dezavantajları var bunun nedenlerini Rastlantısal yukarıda anlatmış.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Haziran 2012 16:47
Açıkçası pisliğin kumun içinde birikmesini ben bir dezavantaj olarak görmüyorum . Gördüğüm en sağlıklı hobici tanklarının dibinde hep tortu vardı , tortusuz ve yosunsuz bir tankın tam oturacağını düşünmüyorum .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ReallyÇevrim Dışı
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 27 Haziran 2012 17:04
[QUOTE=efedeniz]
Açıkçası pisliğin kumun içinde birikmesini ben bir dezavantaj olarak görmüyorum . Gördüğüm en sağlıklı hobici tanklarının dibinde hep tortu vardı , tortusuz ve yosunsuz bir tankın tam oturacağını düşünmüyorum . [/QUOTE]
Really 2012-06-27 17:06:07
Tortu zaten uzun zamanda birikmiştir ve bir zararı yoktur. Zaten ne yaparsak yapalım belli miktarda tortu oluşur. Onu da almaya gerek yoktur. Dışkının ve yem artığının tortuya dönüşmesini beklememek lazım çünkü dönüşürken suya azot içerikli bileşikler ve başka zararlı maddeler salar. Taban malzemesinin altında kalıp birikmesi daha tehlikeli, zira o biriken pislik birden açığa çıktığı zaman nitrat-nitrit patlaması yaşanıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Haziran 2012 17:13
[QUOTE=Really]
[QUOTE=efedeniz]
Açıkçası pisliğin kumun içinde birikmesini ben bir dezavantaj olarak görmüyorum . Gördüğüm en sağlıklı hobici tanklarının dibinde hep tortu vardı , tortusuz ve yosunsuz bir tankın tam oturacağını düşünmüyorum . [/QUOTE]
İlk 3 ay için sana katılıyorum. Sonrasında yani taban oluşunca bakteri - katı azotlu bileşik parçalanmasının sonucunda ortaya çıkan kimyasallar mantarlaşmayı engelliyor. Bu da hobicinin arayıpta ilaçla bulamayacağı bir nimet. Önemli olan kıstas kuma hiç dokunmamak. Dokunulacak şartlarda Umut'un dediği geçerlidir. Oksijensiz denitfikasyon sonucu oldukça zehirli H2S gazı açığa çıkıyor diye aklımda kalmış. Gazın içeriğinden tam emin değilim. Doğal süreçte azar azar su yüzeyine çıktığında sıkıntı yaratmıyor. Ancak ansızın çok miktarda suya karıştığında sonuç iyi olmayabiliyor. Diğer yandan kumu o kadar kurcalıyor olmak için muhtemelen tankı kaldırıyor olmak gerekli.
Kendimden örnek vereyim, tanklarımda zemine hiç dokunmam. Sadece balıklarım bir miktar karıştırır. Hastalık vb gibi durumlarla çok nadiren karşılaşmışımdır.
[QUOTE=mekrög] Oooo birileri zaman ayırıp foruma girip birde üstüne mesaj yazmış. [/QUOTE]
Sevgili dostum, iş hayatındaki kaos yüzünden bir vakit forumdan uzak kalmıştım. Şimdi sahalara geri döndüm.
Saygılarımla.
rastlantısal 2012-06-27 17:14:20
Tortu zaten uzun zamanda birikmiştir ve bir zararı yoktur. Zaten ne yaparsak yapalım belli miktarda tortu oluşur. Onu da almaya gerek yoktur. Dışkının ve yem artığının tortuya dönüşmesini beklememek lazım çünkü dönüşürken suya azot içerikli bileşikler ve başka zararlı maddeler salar. Taban malzemesinin altında kalıp birikmesi daha tehlikeli, zira o biriken pislik birden açığa çıktığı zaman nitrat-nitrit patlaması yaşanıyor.
[/QUOTE]İlk 3 ay için sana katılıyorum. Sonrasında yani taban oluşunca bakteri - katı azotlu bileşik parçalanmasının sonucunda ortaya çıkan kimyasallar mantarlaşmayı engelliyor. Bu da hobicinin arayıpta ilaçla bulamayacağı bir nimet. Önemli olan kıstas kuma hiç dokunmamak. Dokunulacak şartlarda Umut'un dediği geçerlidir. Oksijensiz denitfikasyon sonucu oldukça zehirli H2S gazı açığa çıkıyor diye aklımda kalmış. Gazın içeriğinden tam emin değilim. Doğal süreçte azar azar su yüzeyine çıktığında sıkıntı yaratmıyor. Ancak ansızın çok miktarda suya karıştığında sonuç iyi olmayabiliyor. Diğer yandan kumu o kadar kurcalıyor olmak için muhtemelen tankı kaldırıyor olmak gerekli.
Kendimden örnek vereyim, tanklarımda zemine hiç dokunmam. Sadece balıklarım bir miktar karıştırır. Hastalık vb gibi durumlarla çok nadiren karşılaşmışımdır.
[QUOTE=mekrög] Oooo birileri zaman ayırıp foruma girip birde üstüne mesaj yazmış. [/QUOTE]
Sevgili dostum, iş hayatındaki kaos yüzünden bir vakit forumdan uzak kalmıştım. Şimdi sahalara geri döndüm.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Haziran 2012 18:24
Benim görüşüm şu ki özel durumlar dışında dip çekimine gerek yoktur. İşin tek yüzüne bakacak olursak, evet sindirilmiş ve hiç yenmemiş yemler zararlı maddeler açığa çıkarır. Fakat hemen ardından bakteriler bunları yok etmeye başlar. Örneğin delik bir buğday çuvalı ve yanında hemen bekleyen bir tavuk düşünün, buğdaylar yere düşmeye başladığı andan itibaren tavuk yemleri yemeye başlayacaktır. İşte bakteriler de bu şekilde çalışır. Ayırca dışkı suyun içinde olmasa bile balıkların bağırsaklarından ve solungaçlarından zaten zararlı maddeler sürekli salgılanıyor.
Görülene göre düşünmemek gerekir. Her şekilde oturmuş sistemi olan akvaryum şarttır ve dip çekimi sistemin oturmasını geciktirir.
Fakat yanı sıra denildiği gibi yem vs'lerin kum altında birikip çamur haline dönüşmesi, ince taban malzemesi tercih edilerek önlenebilir. Bilinçli kurulmuş bir tankta böyle problemler yaşanmayacağını düşünüyorum. Kumun üzerindekilerse bazen bir kaç dakikada bakteriler tarafından parçalanıyor. Bir kısmı filtre süngerine, bir kısmı da gaza dönüşüp sudan uçup gidiyor. Kum üzerinde birikme olmaz bile. Bana göre dip çekimi balıklar için stres, hobici için külfettir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Haziran 2012 20:29
Ayrıca eğer Amerikan tanklarında taban malzemesinin sürekli olarak karıştırılması gerekiyorsa ben bu konuda tecrübe ettiğim Geophagus Altifrons ve kum eleme özelliğine sahip diğer türleri bu anlamda kullanmak gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu türlerde taban malzemesinin seçimi önem taşıyor, zira 1-2 mm den büyük kum taneciklerini eleme konusunda hayvanın hasar göreceğini düşünüyorum. Ama emin olabilirsiniz ki onlara sağlanacak taban alanının tamamını gün boyu eleyerek tüketilebilecek hiçbir atık bırakmadan tertemiz yapıyorlar. Ancak her geçen geophagusun arkasından havalanmış bir tortu tabakası görebilirsiniz, bu görüntüden rahatsız olan kişilerce beslenmesini hiç tavsiye etmem. Ancak hiç dokunulmamış bir taban malzemesi üzerindeki oluşumlarda izlemeye değerdir. Discus ve Melek tanklarından bilirim...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Haziran 2012 21:40
[QUOTE=Gürkan Hoca]Batuhan, bu tüm amerikanlarda olan bir durum.
Gürkan abi iki gündür paylaşıcam unutuyorum. Fikrine katılıyorum ve bir de alternatif önermek istiyorum. İkinci akvaryumu kurma fısrsatı bulamayanlar veya bazı acil durumlar için ayna da işe yarayabilir.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=o41jSjwZ9j0[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=7j-kZnYPAN4&feature=related[/VID]
[QUOTE=batuhanbayram] Ben de şunu gözlemliyorum. Mesela Kribensiste yada birkaç apisto türünde yaşadım. Çift tankta yavrularla güzel güzel gezer , eğlenir ve yavruları büyütürken birkaç hafta sonra erkek tekrar üremek istiyor ama dişi yavrulara bakmak istediğinden üremeyi red ediyor. Bu durumda da erkekler yavruları yemeye başlıyorlar. Çok net gözlemlediğim bir durum. Doğada da başka canlılarda birçok örneği olan , içgüdüsel bir davranış. Bu türde var mıdır, yok mudur bilemiyorum ama aklıma gelmişken söyleyeyim dedim.[/QUOTE]
Batuhan abi, daha önce tam da senin soruna uyan bir video paylaşmıştım tekrar paylaşmak isterim. Fakat Gürkan abiye katılmıyorum gibi anlaşılmasın lütfen. Anormal durumlar her canlıda görülebilir tabiki nedenleri de var.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=YicAfHqFlLw&feature=related[/VID]
Aynı anda hem yumurta hem yavru.
Umut'un bahsettiğinin ise çözümü çok kolay.
Birkaç sayfa önce bahsetmiştim, yan tanka tehdit koymak...
[/QUOTE]Gürkan abi iki gündür paylaşıcam unutuyorum. Fikrine katılıyorum ve bir de alternatif önermek istiyorum. İkinci akvaryumu kurma fısrsatı bulamayanlar veya bazı acil durumlar için ayna da işe yarayabilir.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=o41jSjwZ9j0[/VID]
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=7j-kZnYPAN4&feature=related[/VID]
[QUOTE=batuhanbayram] Ben de şunu gözlemliyorum. Mesela Kribensiste yada birkaç apisto türünde yaşadım. Çift tankta yavrularla güzel güzel gezer , eğlenir ve yavruları büyütürken birkaç hafta sonra erkek tekrar üremek istiyor ama dişi yavrulara bakmak istediğinden üremeyi red ediyor. Bu durumda da erkekler yavruları yemeye başlıyorlar. Çok net gözlemlediğim bir durum. Doğada da başka canlılarda birçok örneği olan , içgüdüsel bir davranış. Bu türde var mıdır, yok mudur bilemiyorum ama aklıma gelmişken söyleyeyim dedim.[/QUOTE]
Batuhan abi, daha önce tam da senin soruna uyan bir video paylaşmıştım tekrar paylaşmak isterim. Fakat Gürkan abiye katılmıyorum gibi anlaşılmasın lütfen. Anormal durumlar her canlıda görülebilir tabiki nedenleri de var.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=YicAfHqFlLw&feature=related[/VID]
Aynı anda hem yumurta hem yavru.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Haziran 2012 01:08
Merhabalar sonunda bir rüyanın daha gerçek oldugunu görmek beni sevindirdi. Ne zaman girsem öncekilerden daha güzel haberler okuyorum. Bu r.t'lerde emeği olan herkezi canı gönülden tebrik ediyorum...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Haziran 2012 06:13
[QUOTE=rastlantısal]Eyüp bey,
Teşekkür ederim..Bu kadar bilir kişi böyle diyorsa mutlaka doğruluk payı yüksektir..Ama bu bakteriler zaten sünger , elyaf vs gibi iç- dış filtre - sump sistemlerinde çokca tutunup parçalanma ortamı buluyor diye düşünüyordum.
Fakat ironik kısım şu , hiç bir zaman da akvaryumum kumsuz olmadı
Kumda hatrı sayılır oranda denitrifikasyon bakterileri oluşur. O yüzden kum önemlidir. Ayrıca kumda azot içerikli pislikleri parçalayan bakterilerde oluşur. Nasıl fermantasyon tepkimesinin sonucunda laktoz oluşuyorsa, bu bakterilerin azot içerikli katı atıkları parçalamak için oluşturdukları tepkimenin sonucunda çürükçül mantarların oluşumunu engelleyen kimyasallar ortaya çıkıyor.
Kum aslında hayat memat meselesidir. Kumlu akvaryum hatayı tolere eder. Kumsuz akvaryumda hata toleransı yoktur. Kati suretle ihmale gelmez.
Ayrıca kullandığımız kum suyu hafif bazik yapan kumlardır. Çeşme suyununda hafif bazik olduğunu düşünürsek su değerlerinde çokça oynama olmaz.
[/QUOTE]Teşekkür ederim..Bu kadar bilir kişi böyle diyorsa mutlaka doğruluk payı yüksektir..Ama bu bakteriler zaten sünger , elyaf vs gibi iç- dış filtre - sump sistemlerinde çokca tutunup parçalanma ortamı buluyor diye düşünüyordum.
Fakat ironik kısım şu , hiç bir zaman da akvaryumum kumsuz olmadı
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Haziran 2012 08:59
Eyüp Bey yinede siz bilirsiniz ancak burada konuşulan her kelime belli bir teori ve pratiğe dökülmüş biçimlerdir.Ben şahsen şuana kadar hiçbir akvaryumumun dibinden pislik çekmedim.Sadece üstte oluşan yağ tabakasını veyahut sadece üstten su alarak temizlik yaptım.Allaha şükür hiçbir kötü durumla karşılaşmadım.(Cüce amerikanların en hassasları dahil).Ayrıca balıkların boylanmasındada bir zarar görmedim.Hani discus beesleyenler özelliklede camacamda, derler hergün dip çekimi yaparsan daha hızlı büyür, orada aslında dip çekimi yaparak kişi hem kendini yorar hemde bakteri oluşumunu minimum seviyede tutar.Halbuki sadece tanktan su çekip tamamlasa aynı işlevi göreceğini bilmez.Yani bana göre doğal formlarda kum ve tortu oluşumu şart.Balıklarımızın hızlı büyümesininde istiyorsak azot nitrit nitrat seviyelerini ve bazı zararlı gazları en küçük değerlerde düzenli değişimlerle sabitlememiz şart.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Haziran 2012 09:49
Zamanında "tortu satışı" şeklinde ilan bile gördüm. Hatta kendim de etrafımdakilere "hazır tortu" verdim. Hatırlayanlar olacaktır, Ümiit birebir görmüştür, cama cam tankımda dipte biriken tortuda denitrifikasyon süreci oluşmuş ve kabarcık halinde gaz çıkışı bile gerçekleşmiştir.
Bu iş "ortamı pis bırakmak" değildir. Belirli bir filtreleme, su değişimi, dengeli bir sistem sürdürme olmadan gerçekleşemez. Yani sadece dip çekmemekle iş bitmez. Ama diğer işleri sürdürürken dipte tortu oluşmasına izin vermek kesinlikle yararlıdır. Hele ki bunu kum olan akvaryumda, üzerine kontrollü olarak yaprak, dal ekleyerek yapınca çok daha etkili olur.
Bu iş "ortamı pis bırakmak" değildir. Belirli bir filtreleme, su değişimi, dengeli bir sistem sürdürme olmadan gerçekleşemez. Yani sadece dip çekmemekle iş bitmez. Ama diğer işleri sürdürürken dipte tortu oluşmasına izin vermek kesinlikle yararlıdır. Hele ki bunu kum olan akvaryumda, üzerine kontrollü olarak yaprak, dal ekleyerek yapınca çok daha etkili olur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir