Discus Kafa Delinmesi


okan169Çevrim Dışı

Kayıt: 09/09/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 356
okan169Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 20:55

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ted1liÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 31/01/2017
İl: Izmir
Mesaj: 450
Ted1liÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 21:23
[QUOTE=okan169]Selamunaleyküm arkadaşlar üç dürt aydır bende olan discusum hiçbir belirti vermeden üç gün boyunca sürekli köklerin arasında saklanıyor ve yem yemiyordu hiç yüzmüyordu bile çalıştığım için de bir türlü ilgilenemedim üç günün sonunda köklerin arasından çıktığını gördüm ve biraz inceledim kafasında ki delinmeyi farkettim fakat işe gitmek için evden çıkmak üzere olduğum için ilgilenemedim bugün sabah gece görevinden gelince hemen flacy li su hazırlayıp 2-3 dk lık banyo yaptırdım ve ağızdan flacy verdim ve ısıyı da 34-35 derece ye çıkardım şimdi balık yem yemeye başladı ve beyaz jel gibi dışkılıyor bu uyguladıklarımı daha önce forumda okuduklarım doğrultusunda yaptım ( buradan tekrar tekrar teşekkür ederim böyle güzel ve faydalı bir forum yapanlara ve çok değerli bilgilerini bizlerle paylaşan arkadaşlara çok teşekkür ederim) ve bu aralar sık su değişimi yapıp ayrıca hem yemlerine hemde suya vitamin damlatıyorum bu olayı anlatmak istememin sebebi acaba kaç günde iyileşir veya delinen kafa tamamen düzelir mi iz falan kalmaz umarım şimdi balığım daha mutlu ve bende çok mutluyum umarım birdaha ne ben nede başka bir arkadaşım bu kötü hastalığı yaşamaz ama şunu anladım ki erken teşhis ve erken müdahale gerçekten çok önemli [IMG]null[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/188886/290320172048371.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/188886/290320172048441.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/188886/290320172048511.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/188886/290320172048591.jpg[/IMG][/QUOTE]

Geçmiş olsun öncelikle hocam size tavsiyem olacak çünkü benim teleskop japon balığımın aynı şekilde tam 2 göz arasında açılma oluştu bu sizin discus gibi ve günde 2 kere bu kremi sürdüm geçti ne iz kaldı nede ve başka birşey... Bephantol krem sür günde 2 kere sabah akşam olmak üzere zamanla iyileşecektir.[EDIT]Ted1li,2017-03-29 21:26:15[/EDIT]

Beğenenler: [T]188886,okan169[/T]
Teşekkür Edenler: [T]188886,okan169[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cafermutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 21/12/2014
İl: Izmir
Mesaj: 1350
cafermutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 21:23
Okan bey, kafada delik hastalığında parazit ölse bile sekonder bakteriyel enfeksiyonlarla komplike olma eğilimindedir.Bu yüzden yaraların gözle görülür şekilde iyleşene kadar tedaviye devam etmek gerekir. Flagyl litreye 5- 6 mg olacak şekilde 7-10 gün devam edin derim.(hergün %50 su değişimi aldığınız flagyl kadar su ya ekleyin ) Flagylin birde suda erimiş formu var.

Beğenenler: [T]188886,okan169[/T]
Teşekkür Edenler: [T]188886,okan169[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Sadakat07Çevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 27/04/2016
İl: Ankara
Mesaj: 226
Sadakat07Çevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 22:34
Tedavisi uzun süren bir hastalıktır. Iyileşince iz kalmaz. Canlı yem kullanırken dikkatli olun. Genelde yemden kaynaklı bu hastalık yada parazit.

Beğenenler: [T]188886,okan169[/T]
Teşekkür Edenler: [T]188886,okan169[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

okan169Çevrim Dışı

Kayıt: 09/09/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 356
okan169Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 22:42

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cafermutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 21/12/2014
İl: Izmir
Mesaj: 1350
cafermutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 22:54
Bu ilacın içinde durması gerekiyor.Bu ilaç karaciğer ve böbreğe toksik etkisi var. Ancak bu aşamadan sonra yan etkilerine bakamazsınız. Bepantol kremin sadece yara iyleştirici etkinliği var. Bakterilere ve parazite etkinliği yoktur. flagylin ise parazite ve diğer eklenebilecek sekonder bakterilere karşı etkilidir

Beğenenler: [T]188886,okan169[/T][T]186475,Emyy[/T]
Teşekkür Edenler: [T]188886,okan169[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

okan169Çevrim Dışı

Kayıt: 09/09/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 356
okan169Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 23:03

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tunc BerkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2015
İl: Antalya
Mesaj: 14428
Tunc BerkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 23:18
Kafa delik hastalığının kesin bir tedavisini ben görmedim henüz. Bildiğim kadarıyla bunun sebebi sindirim sisteminde konaklayan bir parazit yani asıl sorun içeride. Balığın besin almasını engelliyor, metabolizma bunu o bölgedeki kemik yapıdan karşılıyor. Önce sivilce şeklinde oluşum daha sonra delik haline geliyor ve kaçınılmaz son. Bilinçsiz antibiyotik tedavileri genelde hasta balıkları daha da kötü hale getirmektedir. Yem yiyen balığı en şekilde besleyerek ve taze suda beslemek bence yapılacak en iyi şey. Yem yemiyorsa yapacak pek bir şey kalmıyor maalesef.

Beğenenler: [T]188886,okan169[/T]
Teşekkür Edenler: [T]188886,okan169[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BozkurtGokturkÇevrim Dışı

Kayıt: 28/09/2016
İl: Antalya
Mesaj: 187
BozkurtGokturkÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2017 23:44
[QUOTE=okan169]Selamunaleyküm arkadaşlar üç dürt aydır bende olan discusum hiçbir belirti vermeden üç gün boyunca sürekli köklerin arasında saklanıyor ve yem yemiyordu hiç yüzmüyordu bile çalıştığım için de bir türlü ilgilenemedim üç günün sonunda köklerin arasından çıktığını gördüm ve biraz inceledim kafasında ki delinmeyi farkettim fakat işe gitmek için evden çıkmak üzere olduğum için ilgilenemedim bugün sabah gece görevinden gelince hemen flacy li su hazırlayıp 2-3 dk lık banyo yaptırdım ve ağızdan flacy verdim ve ısıyı da 34-35 derece ye çıkardım şimdi balık yem yemeye başladı ve beyaz jel gibi dışkılıyor bu uyguladıklarımı daha önce forumda okuduklarım doğrultusunda yaptım ( buradan tekrar tekrar teşekkür ederim böyle güzel ve faydalı bir forum yapanlara ve çok değerli bilgilerini bizlerle paylaşan arkadaşlara çok teşekkür ederim) ve bu aralar sık su değişimi yapıp ayrıca hem yemlerine hemde suya vitamin damlatıyorum bu olayı anlatmak istememin sebebi acaba kaç günde iyileşir veya delinen kafa tamamen düzelir mi iz falan kalmaz umarım şimdi balığım daha mutlu ve bende çok mutluyum umarım birdaha ne ben nede başka bir arkadaşım bu kötü hastalığı yaşamaz ama şunu anladım ki erken teşhis ve erken müdahale gerçekten çok önemli [IMG]null[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/188886/290320172048371.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/188886/290320172048441.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/188886/290320172048511.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/188886/290320172048591.jpg[/IMG][/QUOTE]
[B]Tarçın uygulaması yapın ve parazit için de balığın tüm sindirim ve bağırsak sistemini tamamen boşaltıp Flagyl'in daha kısa sürede daha fazla etkili olmasını sağlayacak sinameki otundan bitki çayı yapın soğutup akvaryuma dökün. Tedavi sürecini ve etkilerini artıracaktır inşallah.[/B]

Beğenenler: [T]188886,okan169[/T]
Teşekkür Edenler: [T]188886,okan169[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

okan169Çevrim Dışı

Kayıt: 09/09/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 356
okan169Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 30 Mart 2017 13:25

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ted1liÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 31/01/2017
İl: Izmir
Mesaj: 450
Ted1liÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 30 Mart 2017 14:48
[QUOTE=okan169]tavsiyeniz için teşekkür ederim ben flacy i akvaryumda değil de karantina da uygulayıp yani banyo yaptırıp tekrar akvaryuma alıyorum balığı acaba yanlış mı yapıyorum

canlı yem kullanmıyorum fazla sadece günde bir defa dondurulmuş kan kurdu veriyorum diğer öğünlerde 4 çeşit bitkisel yem kullanıyorum

Geçmiş olsun öncelikle hocam size tavsiyem olacak çünkü benim teleskop japon balığımın aynı şekilde tam 2 göz arasında açılma oluştu bu sizin discus gibi ve günde 2 kere bu kremi sürdüm geçti ne iz kaldı nede ve başka birşey... Bephantol krem sür günde 2 kere sabah akşam olmak üzere zamanla iyileşecektir. Bu bephantol krem eczanelerde satılan bildiğimiz türden olanlardan mı acaba[/QUOTE]

Hocam alıntı yapamamışsınız bende şimdi tesadüfen gördüm evet eczanelerde satılan kullandığımız krem hocam inanın hiçbirşeyi kalmayacak Allah'ın izniyle benimki sizin balıktan daha kötüydü hangi ilacı kullandıysam hiçbiri yanıt vermedi en sonunda ümidi kesmiştik ama en son aklıma bu geldi denedim ve sonuç mükemmel bir balığı bana geri verdi.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

okan169Çevrim Dışı

Kayıt: 09/09/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 356
okan169Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 30 Mart 2017 14:59

Beğenenler: [T]193790,Ted1li[/T]
Teşekkür Edenler: [T]193790,Ted1li[/T]
+1: [T]193790,Ted1li[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BozkurtGokturkÇevrim Dışı

Kayıt: 28/09/2016
İl: Antalya
Mesaj: 187
BozkurtGokturkÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Mart 2017 01:06
[QUOTE=okan169] Hocam bu dediklerinizi ilk defa sizden duydum daha önce hiç denediniz mi veya deneyen biri oldu mu eğer işe yarayacak ise emin olun ki denerim [/QUOTE]

[B]Arkadaşım 43 yaşındayım ve yaklaşık 25 yıldır akvaryum bakıyorum. Son 10 yıldır Amazon ve Tanganyika'nın özel türleri ile ilgileniyorum ve üretiyorum. Ayrıca Karides ve salyangoz türleri ile de ilgileniyor ve üretiyorum. Discus, Oscar (Astronot), Arowana, Stingray, özel Trop türleri, Frontoza türleri, Elma Salyangozu, Ramshorn Salyangozu, Malezya Trompet salyangozu, Tavşan Salyangozu ve Kardinal Karides türlerinin tümüne baktım ürettim. bahsettiğim bu canlıların tümünde bizzat uygulayıp sonuç almadığım şeyleri kimseye tavsiye etmem. Kimyasal ilaçları son çare olarak düşünenlerdenim.

Unutmayın;
Tüm hastalıkların ilacı bitkilerde ve doğada. Ve balıkların metabolizmaları da biz insanlardan çok farklı değil.
Özellikle iki büyük iç parazit belası Dropsy ve Bloat hastalığından çok balığımı uyguladığım bu yöntemlerle kurtardım. Tedavi ve yem konusunda yaptığım diğer uygulamaları duysanız aklınız durur.

[K]Tarçın’ın Akvaryum Balıkları Üzerindeki Etkileri ve Kullanımı[/K]
Çok sayıda bilimsel çalışmalar neticesinde, Tarçının insan sağlığına olan sayısız yararları bilimsel olarak tespit edilmiştir. Bu makalemizde Tarçın’ın insan sağlığına olan katkılarının bir kısmına değinerek, bilimsel olarak bu özelliklerinin balıklarımız ve akvaryumlarımız üzerindeki etkilerini anlatmak istedim.

Tarçının, biz insanlar için sağladığı yararları, balıklarımız ve diğer canlılar üzerinde de aynı etkilerle sağladığını göreceksiniz.

Tarçının biz insanlar ve akvaryum canlılarımız için yararlarını anlattıktan sonra, makalemizin sonunda uygulama tarifini de anlatacağım.

[K]Şimdiden söyleyelim;[/K]
Verdiğimiz bilgiler, tamamen bilimsel verilere, şahsi deneyimlerimize ve tavsiyelerimizle kullanan akvarist arkadaşlarımızdan aldığımız olumlu geri dönüşlere dayanmaktadır. Uygulamak ya da uygulamamak sizin kararınız. Ancak; Uygulamak isterseniz bizim vereceğimiz tarifin dışına çıkmayın ve kesinlikle doz aşımı yapmayın. Aksi halde ortaya çıkabilecek kötü sonuçlardan bizi sorumlu tutmayın!

[K]Kemik sağlığı için önemlidir:[/K]
Tarçın, kemiklerin güçlenmesinde önemli rol oynayan kalsiyum içerir. Kalsiyum emiliminin sağlanmasına yardımcı olan manganezi içeren tarçın, kemik oluşumunu destekler ve bağ dokusunu iyileştirir. Bu sayede, anaç balıklarınızın daha sağlıklı, güçlü ve enerjik olmasını sağlar, iskelet ve kas yapısının güçlü olmasını sağlar.

Yavrularınızın sağlıklı gelişimleri için de son derece yararlı olan Tarçın, gelişim sürecini hızlandırır, iskelet ve kas yapısının güçlü olmasını sağladığı, yemlerin hazmedilmesini kolaylaştırır ve yedikleri yemleri enerjiye çevirebilmelerini de sağlar.

Özellikle Lepistes başta olmak üzere canlı doğuranlarda meydana gelen sakat doğumlar, doğum sonrası anaçlarda felç ve bel kırılmalarının da büyük oranda önüne geçer.

[K]Yaşlanma karşıtıdır:[/K]
Tarçın, cilt gençleşmesinde önemli yeri olan yedi farklı antioksidan içerir. Yeni hücre oluşumunu destekleyen antioksidanlar, serbest radikallere karşı savaşarak cildin genç kalmasını sağlar.

Antioksidan özelliği sayesinde, özellikle nitrit ve nitratın yol açtığı zehirlenmelerden çok daha az etkilenmelerini ve daha sağlıklı kalabilmelerini sağlar.

[K]Kasları rahatlatır:[/K]
Tarçının aromatik kokusu ve antienflamatuar (iltihap önleyici) özelliği, kas ağrılarının iyileşmesinde önemli bir görev üstlenir. Tarçın, yaşa bağlı olarak görülen kas ağrılarına iyi gelir.

Tarçını akvaryumlarınızda ilk uyguladığınızda, balıklarınızın şoka girmiş olduklarını düşünebilirsiniz. İlk birkaç saat içinde yüzmelerinin yavaşladığını, sakinleştiklerini ve belki biraz da şaşkınlaştıklarını gözlemleyeceksiniz.

[K]Korkmayın;[/K]
Alışkın olmadıkları bu tat, bu koku ve su değerlerinin, vücutlarında, derilerinde, iç organlarında ve hatta sindirim sistemlerinde meydana getirdiği rahatlamayı ve huzuru özümsemeye çalışıyorlar. Discusların, tarçının etkilerini özümsedikten sonra renklerinin parladığını tecrübe ettik.

Uygulamadan hemen sonra tüm balıklarınızın renklerinin parladığını, bant basmaların yoğunlaştığını, bantların düzelip belirginleştiğini, yeme karşı ilginin arttığını kendi gözlerinizle gözlemleyeceğinizden emin olun.

[K]Hafızayı güçlendirir:[/K]
Tarçının hafızayı kuvvetlendirdiğini biliyor muydunuz? Alzheimer hastalığı üzerinde yapılan bir araştırmada tarçının beyin sağlığı için olumlu etkileri olduğu ortaya çıkarılmış.

[K]Şişkinliği önler:[/K]
Şişkinliğe ve hazımsızlığa neden olan bakteriler ve candida adı verilen bir mantarla savaşan tarçın, şişkinlik problemini ortadan kaldırır.

Şişkinlik ve hazımsızlığa neden olan bakteriler ve bağırsak florasına ciddi zarar veren candida mantarı, balıklarda, özellikle tanganyika ve trop türlerinde sıklıkla görülen Bloat hastalığı ile savaşır, bağırsak florasına zarar veren bakteri ve mantarları, iç parazitleri öldürüp vücuttan atılmasını sağlar.

[K]Mantar enfeksiyonlarını önler:[/K]
Tarçın, ayaklarda oluşan mantar enfeksiyonlarını önler. Tarçın yağını ayağınızdan mantarlar tamamen temizlenene kadar her gece sürün. Doğal bir kür olan tarçın yağı, ayaklarınızın mis gibi kokmasına da yardımcı olacak.

[K]Yüzgeç Erimesini önler, sebep olan bakterileri öldürüp yok eder.[/K]
Yüzgeçlerde, özellikle kuyrukta erime varsa, eriyen yüzgecin ucunda pamuğumsu veya koyu renk bir şerit varsa buna yüzgeç erimesi (İngilizce adı fin rot) denir. Yüzgeç erimesi özellikle stresten olur ve önemli bir sebebin sonucu olarak gelişir.

[K]Beyaz Benek bakterileri ile savaşır, çok kısa sürede bakterilerin ölüp balığınızın derisinden ayrılmalarını sağlar.[/K]
Beyaz benek suda yaşayan bir protozoandır. Protozoa suda yaşayan ve hayvansal özellikler gösteren ve bazen büyük koloniler kurabilen tek hücreli canlılara verilen ortak isimdir. Latince adı Ichthyophthirius multifiliis'tir. İngilizce kaynaklarda kısaca Ich diye tanımlanır.

Bu asalakların çok azının bile tanka bulaşması tüm tankı dezenfekte etmeyi gerektirir. Balığın üzerine tutunarak noktadan balığın kanını emmeye başlar.

[K]Doğal dezenfektan:[/K]
Sağlığa pek çok faydası olan tarçın, aynı zamanda doğal bir dezenfektandır. Antibakteriyel özelliği bulunan tarçın, iç ve dış parazit, beyaz benek ve mantar rahatsızlıkları öncesi uygulanırsa, bu rahatsızlıklara sebep olan patojenler akvaryumunuza ve balıklarınıza yaklaşamaz. Bahsettiğimiz rahatsızlıkların bulunduğu balık veya tanklara uygulandığında ise bahsi geçen patojenleri balıklarınızdan ve akvaryumunuzdan söker atar.

[K]Tarçın, yararlı bakteri popülasyonuna asla zarar vermez; Ana tanklarınızda ve yavru tanklarınızda gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.[/K]

[K]Tarçının Sağlığa Faydaları:[/K]
Tarçın ağacı kabuğunun sağlığa faydaları ve alternatif tıpta bu kadar yaygın kullanılmasının nedeni içerdiği sinamaldehid, sinnamil asetat ve sinnamil alkol adlı bileşenlerdir.

[K]Tarçın ve Mikroplar:[/K]
Tarçın yağı geleneksel olarak doğal bir mikrop önleyici/temizleyici olarak kullanılmaktadır. Bu özelliği laboratuvar testleriyle de kanıtlanmıştır. Bakteri ve mantar hastalıklarının yayılmasını önler. Aynı zamanda gıda sektöründe, gıdalarda bakteri üretimini önlemek ve raf ömrünü uzatmak için kullanılmaktadır.

[K]Bir Bakışta Tarçının Faydaları:[/K]
• Tarçın yağı mantara karşı kullanılmaktadır.
• Tarçın lösemi ve lenfoma hastalarında kanser hücrelerinin çoğalmasını azaltabilir.
• Tarçın kokusu hafızayı güçlendirir.
• Pastörize edilmemiş içeceklerde bulunan E.Koli bakterisine karşı kullanılır.
• Strese bağlı baş ağrısı ve migrene iyi gelir.
• Tarçın yağı kokuya neden olan bakterileri öldürür.
• Serbest radikallerle savaşarak kanserli hücre oluşumunu yavaşlatır.
• Tarçın çayı veya tarçın yağıyla masaj yapmak artrit ve osteoporoza bağlı ağrıları hafifletir.
• Tarçın yağı taşıyıcı yağlarla (badem yağı, zeytinyağı, badem yağı…) karıştırılarak masaj yapıldığında kas ağrılarını alır.
• Tarçın çayı “huzursuz bağırsak sendromu” olarak adlandırılan sindirim sistemi rahatsızlığına iyi gelir.
• Tarçın çayı antibakteriyel özelliği ile ağız hijyeni sağlayarak diş çürüklerini geciktirir ve dişeti sağlığını korur.
• Yüksek manganez içeriğiyle adet öncesi sendromuna ve adet kramplarına iyi gelir.

Tarçın (cinnamon), acı tadını veren yağ asitlerinin içinde 3 adet faydalı kimyasal madde içerir. Bunlar cinnamaldehyde, cinnamyl asetate, cinnamyl alcoholdür. Bunun haricinde çok sayıda uçucu maddeler içerir.

[K]Pıhtılaşmayı önleyici etki (kanı sulandırma, antiaggregan):[/K]
Cinnamaldehyde (cinnamic aldehyde de denir) pıhtılaşma üzerine etkileri yoğun şekilde araştırılmıştır. Trombositler normalde acil durumlarda aktive olarak kanın pıhtılaşarak kanamanın durmasına yardımcı olurlar. Sayıları çok artınca veya vücuttaki olumsuz diğer bazı durumlarda trombositler bir araya gelerek pıhtılaşmaya sebep olarak damar daralmalarına ve tıkanmalarına sebep olabilirler.

Tarçın, içindeki Cinnaldehyde kanda oluşan bu istenmeyen pıhtılaşmaları antiaggregan etkisiyle sağlayabilir. Bunu araşidonik asid ve tromboxan A2 salgısını azaltarak gerçekleştirmektedir.

Böylece aynı zamanda iltihap önleyici (antiinflamatuar) etki de ortaya çıkmaktadır.

[K]Anti-Mikrobial etki:[/K]
Cinnamonun essensiyel yağları, mikropların ve mantarların üremesini durdurabilir. Cinnamon extreleri ile daha önce gelişmiş mantar ilacı direnci de yok edilebilmektedir (örneğin candida infeksiyonunda fluconazol adlı ilaca karşı gelişen direnci önlemesi gibi). Yiyeceklere ilave edildiği takdirde yiyeceklerde mikropların üremesini önlediğinden uzun süre taze kalmasını sağlayabilir (food preservatif özelliği) Ağustos 2003de International Journal of Food Microbiology, birkaç drop tarçının 100ml (3ounce) havuç suyuna ilave edilmiş ve buzdolabında 60 gün dayandığı tespit edilmiştir. Tarçın yağı ilave edilmediği takdirde patojenler üremektedir.(October 1, 2003) Başka bir çalışmada tarçın yüksek doz fruktozla beslenmiş fareler üzerinde denenmiştir. Tarçının diğer 6 antioxidant üründen (anise, ginger, licorise, mint, nutmeg ve vanilya) ve kimysal food preservatiflerden (butylated hydroxanisole, propyl gallate, BHT (butylated hydroxitoluene) daha fazla antioxidan olduğu görülmüştür. Mint haricindekilerden daha fazla oksitlenmeyi önlediği görülmüştür.

[K]Tarçının, içerdiği vitaminlerle, balıklarınızın ve diğer canlılarınızın sağlığına çok değerli katkıları olacaktır.[/K]

[K]Tarçın’ın akvaryuma uygulanması:[/K]
Akvaryumdan alacağınız bir miktar suyun içerisine 1 çay kaşığı (tepeli olmayacak) toz tarçını atıp 10 dakika kadar karıştırarak iyice ezilmesini sağlayın. Sonra da elyaftan ve mümkünse birkaç kez süzerek filtrenizin çıkışına doğru çok yavaş bir şekilde akvaryumunuza dökebilirsiniz.

Su değişimi gerektirmez. Bakteri popülasyonuna kesinlikle zararı yoktur.

[K]Porsiyon Miktarı: 100 g[/K]
Kalori (kcal) 247
Toplam yağ 1,2 g
Trans yağ 0 g
Kolesterol 0 mg
Sodyum 10 mg
Potasyum 431 mg
Karbonhidrat 81 g
Diyet lifi 53 g
Şeker 2,2 g
Protein 4 g
A vitamini 295 IU
Kalsiyum 1.002 mg
D vitamini 0 IU
B12 vitamini 0 µg
C vitamini 3,8 mg
Demir 8,3 mg
B6 Vitamini 0,2 mg
Magnezyum 60 mg

[K]Unutmayın;[/K]
“İlaç ile zehrin arasındaki tek fark “doz”dur. Dozu arttırdığınızda vitamin ve mineraller bile zehirleyici olabiliyorlar.”

Çoğu ilacın ve bitkilerin etkileri, kendilerinden değil, bünyesinde bulunan ana maddenin ph, sıcaklık, karaciğer enzimleri ile metabolizasyonuna bağlı olarak ortaya çıkan farklı metabolitler üzerinden ortaya çıkar. Akvaryumunuzun su değerlerinden tutun da, bakteri türlerine kadar detaylı bir kapsama alanı bu metabolitleri etkilemektedir.

Akvaryuma uyguladığınız X ilacı farklı akvaryum değerlerinde farklı metabolitler ve sonuç olarak farklı etkiler göstermektedir. Bu kimi zaman tedavi ve destek amaçlı etki gösterir, kimi zamansa toksik etki göstererek balıklarınızın ölümlerine neden olabilir. Bunlara ek olarak suyunuzda bulunan yararlı bakterileri gereksiz yere etkileyip fırsatçı bakterilerin çoğalmasına neden olur.

Bu gibi durumlarda su değerlerinize göre geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılabilir ama bu da balıklarınızda ilaçlara karşı direnç gelişmesine neden olacaktır.

Yine ek olarak ilaçların metabolizasyonu çoğunlukla karaciğerdeki CYP450 enzimlerinin alt birimleri olan enzimlerle olur. Bu enzimlerin balıklarda ne derece olduğu konusunda bir bilgiye rastlamadım. İnsanlara bakıldığından birinin fayda gördüğü ilaçtan bir değeri fayda göremiyorsa nedeni şu iki unsurdur.

1) Etki göremeyen insanda ilacın etken maddesine direnç gelişmiştir.
2) İlacın metabolize olduğu karaciğer enzimleri eksik demektir.

Sonuç olarak ilaç metabolize olamayıp vücutta birikir ve toksiditeye neden olur.

Bitkileri hafife almayın. Birçok ilacın etken maddesi bitkiler üzerinden keşfedilip sentetik olarak sentezlenmiştir. Bitkiler de, sandığınız gibi doğal olup zararsız değiller. Çoğu durumda gayet öldürücü olabiliyorlar. “Unutmayın; İlaç ile zehrin arasındaki tek fark dozdur. Dozu arttırdığınızda vitamin ve mineraller bile zehirleyici olabiliyorlar.”

[K]"DOZ !.."[/K]
Bu sihirli kelimeyi anlamak çok önemli. Milyonlarca şarta bağlı bir değişkenlik yumağı doğal mucize olan yaşamlara bir şeyler ilave etmek her zaman risk taşır. Bunlar tamamen deneysel çalışmalardır. Sadece ve sadece isteyenler bunu kullanabilir. Kötü ya da iyi sonuçlanan her şey kullanıcının sorumluluğundadır! Kimse hangi şartta uygularsanız uygulayın sonuçları olumlu olur dememiştir. Diğer şartlar optimum olduğunda bunu kullanmak üremeyi hızlandırıcı etki de yapabilir.

[K]Sinameki Çayı;[/K]
Özellikleri
Baklagillerden sıcak bölgelerde yetişen birçok çeşidi bulunan bir bitki ve bu bitkinin bazı çeşidinin hafif acı; yapraklarından elde edilen ve hekimlikte kullanılan bir madde.

Sinameki kelimesinin asıl orijinal şekli “Senâü Mekkı’dir.
Bu bitkinin Mekke’de yetişen türü pek meşhur olduğu için Mekke Senası anlamına gelen bu kelime, halk dilinde Sinameki olarak kullanıl¬mıştır.

Diğer türlerinden üstün, olması sebebiyle tabipler Mekke Senasını tercih ederler.

En büyük özelliği müshil olarak kullanılmasıdır. Sinameki, yan etkisi yok denecek kadar az olan faydalı bir ilaçtır. Yaş olarak veya kurutulup öğütüldükten sonra toz hâlinde kullanılır.

[K]Sinamekinin Faydaları:[/K]
* Sinameki yaprakları, mide ve bağırsakları yumuşatıcı ve ishal edici özelliğe sahiptir. Az miktarda alınırsa yumuşatır, eğer çok miktarda alınırsa ishal eder. Hindistan’da Mısır’da ve Arabistan’da yetişir.
En iyisi Mekke’de yetişenidir İşte bu sebeple adına “Senâ Mekkî” denilmiştir. Kurumuş yaprakları dövülüp toz haline getirildikten sonra acılığını gidermek için tatlı bir madde ağızdan alınır veya kaynatılarak suyu içilir yahut lavman yapılarak makattan verilir. Eğer çok kaynatılacak olursa
* Kalbi kuvvetlendirir, işte bu en önemli özelliğidir.
* Karasevda denilen hastalıktan meydana gelen evham ve vesveseye karşı faydalıdır.
* Soğuk ve sıcaktan dolayı ciltte meydana gelen çatlaklara karşı iyi gelir. Kasları, adaleleri açar.
* Saçların çıkmasını sağlar, vücuttaki bitlere karşı faydalıdır. Devamlı baş ağrısına, uyuza, kaşıntıya, sivilcelere ve sara hastalığına karşı faydalıdır.
* Kaynatılmış suyunu içmek, toz hâlinde olarak içmekten daha iyidir.
* Bir defada toz halinde olanından 96 gram kadar, kaynatılmış olandan ise 16 gram kadar içilebilir.
* Eğer sinameki ile beraber menekşe çiçeği ve çekirdeği çıkarılmış kızıl üzüm kaynatılırsa daha faydalı olur.
* Sinameki ve şahtere otu vücuttaki yakıcı sıvıları yumuşatıp inceltir.
* Sinameki, tereyağı ve bal ile karıştırıldıktan sonra kullanılırsa, sade olarak kullanılmasından daha iyi olur. Zira yağ ve bal sinamekiyi ıslah eder ve sinamekinin ishal edici özelliğini de artır.
* Sinameki hafif ishal yapar. Faydasının çok olduğu içindir ki doktorlar onu her çeşit ilacın terkibine katarlar. Meselâ sıvı müshillere, haplara, dövülerek veya pişirilerek yapılan ilaçlara ve macunlara katarlar, çünkü sinameki normal şekilde ishal yapar.
* Safrayı ve balgamı söktürür, mafsalların en uç kısımlarına kadar sirayet eder. Mafsal ağrılarına ve evhama karşı iyi gelir.
* Müshiller içinde en iyisi sinamekidir ancak acılığını gidermek için buna, kuru üzüm veya şeker ilave edilmelidir. Nitekim Peygamber Aleyhisselâm, Sinamekiyi hurma ile beraber kullanırdı.[/B][EDIT]BozkurtGokturk,2017-03-31 01:50:19[/EDIT]

Beğenenler: [T]192744,MrRadiolog[/T][T]188886,okan169[/T][T]65954,Şahmat[/T][T]189569,Abdullah AYTAN[/T]
Teşekkür Edenler: [T]61245,alptekin12[/T][T]192744,MrRadiolog[/T][T]188886,okan169[/T][T]65954,Şahmat[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

okan169Çevrim Dışı

Kayıt: 09/09/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 356
okan169Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 31 Mart 2017 14:16

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir