Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Yanar, yetiştirilmesi yaklaşık 6 ay süren akvaryum balıklarının "çok beslenme, sürekli ışığa tabi tutulması gibi yanlışlıklar" nedeniyle öldüğünü belirtti.
Yanar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akvaryum balıkçılığı sektörünün Türkiye'de hızlı bir şekilde geliştiğini ve önemli bir iş kolu durumuna geldiğini vurguladı.
Mahmut Yanar, sektörün dünyada 9 milyar dolar, Türkiye'de ise 10 milyon dolar gibi bir ticaret hacmine sahip olduğunu belirterek, ÇÜ Su ürünleri Fakültesi olarak üniversitenin balık yetiştirme çiftliğinde, yılda yaklaşık olarak 150 bin ile 200 bin adet arasında akvaryum balığı üretiklerini kaydetti.
ÇÜ'nün akvaryum balıkçılığında 20 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ifade eden Yanar, akvaryum balığı alınmasında ve beslenmesinde, üretilen yerli balıkların tercih edilmesi gerektiğini bildirdi.
Yanar, satışa sunulan balıkların alırken seçici davranılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Sağlıklı bir balık su içindeki hareketinden ve davranışından anlaşılır. Balık hızlı ve enerjik hareket ediyorsa muhtemelen sağlıklı bir balıktır. İthal edilen balıklarda ölüm oranı daha yüksek. Balık alanlar elinden geldiği kadar yerli balığı tercih etsin. Birbiriyle uyumlu balıkları alınması da önemli. Beslendikleri akvaryum suyu sıcaklığı balığın biyolojik isteklerine uygun olması gerekir. 22-26 derece sıcaklık tüm balıkların yaşaması için uygun."
Balık besleyenlerin, hissi davranarak akvaryuma fazla yem atmasının sakıncalı olduğunu belirten Yanar, "Akvaryum balığını çok beslenme ve yüksek ışık öldürür" dedi.
Yanar, ihtiyaç fazlası yemin akvaryumda kirlilik meydana getireceğini, bunun da çeşitli hastalıklara yol açabileceğini ifade ederek, "Akvaryum sularının haftada bir değişmesi, balıklara sabah ve akşam olmak üzere iki öğün yem verilmesi gerekir. Akvaryumda kullanılan ışık da sürekli açık kalmamalı. Balıkların da uykuya ihtiyaçları olduğu unutulmamalı" diye konuştu.
-Balık yetiştirme süreci-
Mahmut Yanar, mart ve nisan aylarının akvaryum balığı yetiştirme açısından en uygun aylar oluğunu belirtti.
Bu aylarda balıklardan yumurta aldıklarını ifade eden Yanar, şöyle konuştu:
"Yumurtaları aldıktan sonra bunları havuzlara stokluyoruz. Havuzlarda bir metre kareye yaklaşık olarak 100 balık yumurtası yer alıyor. Havuzlara yumurtaları atmadan önce de sudaki canlı organizmaları artırmak için gübreleme yapıyoruz. Özellikle balık yavrusunun zevkle yediği platonik organizmalar da artıyor. Bu şekilde iki haftaya kadar sudaki canlılarla besliyoruz, yem vermiyoruz. İki hafta bittikten sonra küçük granül yemleri vermeye başlıyoruz. Yaklaşık olarak 4 ay içinde balıklar ortalama olarak 3 ile 5 gram arasında oluyor. Ekim ayının sonuna doğru hasat yapıyoruz ve ardından hastalık riski olmasın diye ufak havuzlara aktarıyoruz. Daha sonra da ülkemizin akvaryum balık pazarına sunuyoruz."
-Akvaryumun psikolojik etkisi-
Yanar, güzel dizayn edilmiş akvaryum içinde balıklarının yer almasının insanın psikolojisi üzerinden rahatlatıcı etkiler bıraktığını belirtti.
Bazı psikiyatristlerin, bunalımda olan kişilere evlerinde bir hayvana bakmalarını önerdiklerini ifade eden Yanar, "Çoğu şeyin yapay olduğu dünyamızda bizlere kısmen de olsa doğal yaşamı tattırır. Ayrıca boş zamanlarını kahve köşelerinde geçiren gençlerin bu gibi uğraşlarla vaktini değerlendirmeleri daha yararlı olacaktır" diye konuştu.
- ADANA
*Kaynak; sondakika.com
ADANA (AA) - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi'ne bağlı Dr. Nazmi Tekelioğlu Tatlı Su Ürünleri Üretim ve Araştırma İstasyonu'nda farkı türlerde yılda 200 bin adet akvaryum balığı üretiliyor.
ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Yanar, yaptığı açıklamada, akvaryum balıkçılığı sektöründeki ticaret hacminin sanılandan daha büyük olduğunu söyledi.
Sektörün dünyada yılda 9 milyar dolar, Türkiye'de ise 10 milyon dolarlık ticaret hacmine sahip olduğunu belirten Yanar, bunun da 25-30 milyon adet balığa tekabül ettiğini ifade etti.
Sektörün Türkiye'de son yıllarda hızlı bir şekilde geliştiğini ve önemli bir iş kolu durumuna geldiğini anlatan Yanar, ''Üniversitedeki tesislerimizde araştırmalarımızın yanı sıra akvaryum balığı da üretiyoruz. Böylece hem öğrencilerimize eğitim ve araştırma olanağı sunuyor, hem de üretilen balıkları satışa sunarak döner sermayeye katkıda bulunuyoruz'' dedi.
Tesislerdeki havuzlarda çeşitli türlerde akvaryum balıkları ürettiklerini anlatan Yanar, şunları kaydetti:
''Tesislerimizde yılda 150-200 bin akvaryum balığı üretiyoruz. Bu rakam ile Türkiye'deki 19 su ürünleri fakültesi arasında akvaryum balığı üretiminde ilk sırada yer alıyoruz. Ayrıca özel sektör ve diğer devlet işletmeleri içinde de ilk 3'teyiz. Yılda ürettiğimiz 150-200 bin civarındaki akvaryum balıkların büyük çoğunluğunu Japon balıkları oluşturuyor. Bunu sırasıyla koi, lepistes, yunus ve sarı prenses balık türleri izliyor. Balık üretimi ile hem döner sermayeye katkıda bulunup, hem de yöre yetiştiricilerine model oluyoruz. Ayrıca akvaryum balığı üretmek isteyen işletmelere de yardımcı oluyor, sorunlarını çözmeye çalışıyoruz.''
-''Yerli balık türleri, ithal balıklara göre daha sağlıklı''
Yanar, Akdeniz ve Eğe Bölgeleri'nin kıyıya yakın kesimlerinin yarı ılıman iklim özelliğinde olmasının akvaryum balığı yetiştiriciliği için önemli bir potansiyel oluşturduğunu, ancak buna rağmen Uzakdoğu ülkelerinden akvaryum balığı ithal edildiğini söyledi.
İthal edilen akvaryum balıklarının çeşitli nedenlerden dolayı bazı hastalıklar taşıyabileceğini ifade eden Yanar, ''Yerli balık türleri, ithal balıklara göre daha sağlıklı'' dedi.
Vatandaşlara, akvaryum balığı alırken dikkat etmeleri gereken hususları da anlatan Yanar, şu bilgileri verdi:
''Balık alırken, balığın genel görünümüne, rengine, biçimine, hareketlerine, davranışlarına bakılması gerekiyor. Bunun dışında akvaryuma gerektiğinden fazla yem atılmaması da önemli. Fazla yem atıldığında su kalitesi bozulacağı için hastalık oluşabilir. Ayrıca akvaryumdaki balıkların türsel olarak birbiriyle uyumlu olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Bir de balıkların miktarı önemli. Örneğin 100 litrelik bir akvaryuma en fazla 100 gram kadar bir balık stoklanması gerekiyor. Yanı balığın bir tanesi 5 gram ise en fazla 20 adet konulabilir. Son olarak da akvaryum suyunun 2 haftada bir yüzde 50'si değiştirilmesi gerekir.''
*Kaynak; ekspresgazete.com
Daha önce paylaşılıp, paylaşılmadığını bilmiyorum.
Beğenenler: [T]180482,atlas0609[/T]
Teşekkür Edenler: [T]180482,atlas0609[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir