Ceyhun's

[QUOTE=ternapi]

Hımm pek ikna etmedi beni ama olsun, belki 'kasap ve berber geleneğinin değişim geçirmesi sonucu' gibi bir kılıf uydurursak olabilir [:)]

Bu konuyu araştıracağım [:iyi:][/QUOTE]

Ben böyle bir konu olduğundan bile habersizdim, cellatlara ne yapılıyordu merak ettim, kasabın ruhu kararıyorsa cellatlar zencilerden seçiliyordu herhalde. [:?]

[QUOTE=ceyh]

Ben böyle bir konu olduğundan bile habersizdim, cellatlara ne yapılıyordu merak ettim, kasabın ruhu kararıyorsa cellatlar zencilerden seçiliyordu herhalde. [:?][/QUOTE]

Cellatların hali içler acısı... Anlatayım mı [:?]

[QUOTE=ternapi]

Cellatların hali içler acısı... Anlatayım mı [:?][/QUOTE]

Anlat bari, merakım korkuma ağır bastı yine.

[QUOTE=ternapi]

Cellatların hali içler acısı... Anlatayım mı [:?][/QUOTE]

Heleee cgerimiz dağlanacak sanırım. Şu mezar taşlı hikaye mi geliyor?

Bu arada diş hekimi muayenehanelerinde akvaryum ile ilgili tezimi bilahare paylaşacağım, unutturmayın.

[QUOTE=ceyh]

Anlat bari, merakım korkuma ağır bastı yine.[/QUOTE]

Genellikle savaş ganimeti/esiri olarak ailelerinden alınan küçük çocukların erkeklerinden bir kısmı cellat yapılmak üzere ayırılıyor.

İlk olarak bu çocukların dilleri kesiliyor, kulak zarları patlatılıyor.

Ardından sürekli zincirli halde zindanlarda tutuluyorlar ki itaatkar olsunlar ve gerektiği kadar işaret dili öğretiliyor, omuz ve kol kaslarını geliştirmeleri sağlanıyor.

Ardından kılıçla ve urganla nasıl öldürecekleri öğretiliyor, insan olmadıkları, yaşama amaçlarının cellatlık olduğu empoze ediliyor.

Celladın iradesi yok yani, isimleri yok, duyamıyorlar, konuşamıyorlar. Dilsiz cellatlar denir ya işte o mecaz değil, gerçek.

Çocukluktan yetiştikleri için yaptıklarının kötü bir şey olduğunu algılamıyorlar.

Öldüklerinde ise mezar taşlarına kimlik işlenmiyor, ne de olsa insan değildi. Bir de güya insanlar lanet okumasın diyeymiş...

Dramatize etmeden, özetle böyle [:((]


**Şurda ciğerinizi söküverirdim de kıymetimi bilin insafa geldim, bir de o moda girmeyi içim kaldırmadı tabi [;)]




[QUOTE=ceyh]Bu arada diş hekimi muayenehanelerinde akvaryum ile ilgili tezimi bilahare paylaşacağım, unutturmayın.[/QUOTE]

Merakla bekliyorum [:?][EDIT]ternapi,2019-06-26 01:37:03[/EDIT]

[QUOTE=ternapi]

Genellikle savaş ganimeti/esiri olarak ailelerinden alınan küçük çocukların erkeklerinden bir kısmı cellat yapılmak üzere ayırılıyor.

İlk olarak bu çocukların dilleri kesiliyor, kulak zarları patlatılıyor.

Ardından sürekli zincirli halde zindanlarda tutuluyorlar ki itaatkar olsunlar ve gerektiği kadar işaret dili öğretiliyor, omuz ve kol kaslarını geliştirmeleri sağlanıyor.

Ardından kılıçla ve urganla nasıl öldürecekleri öğretiliyor, insan olmadıkları, yaşama amaçlarının cellatlık olduğu empoze ediliyor.

Celladın iradesi yok yani, isimleri yok, duyamıyorlar, konuşamıyorlar. Dilsiz cellatlar denir ya işte o mecaz değil, gerçek.

Çocukluktan yetiştikleri için yaptıklarının kötü bir şey olduğunu algılamıyorlar.

Öldüklerinde ise mezar taşlarına kimlik işlenmiyor, ne de olsa insan değildi. Bir de güya insanlar lanet okumasın diyeymiş...

Dramatize etmeden, özetle böyle [:((][/QUOTE]

Daha dramatik olması mümkün mü ki, mezar taşı kısmını duymuştum, hatırladım, ama geri kalanı bugün pek çok yerde yaşanan dramdan o kadar da farlı değil, benzer beyin yıkama yöntemleri tüm dünyada halen kullanılıyor. [x(]

Şöyle bir fikrim var, akvaryum izlemenin kalp atışlarını düzenlediği, stresi azalttığı ve rahatlatıcı bir etki yaptığı konusunda çoğunluk hemfikir. Diş konusu ise pek çok insan için korku ve stres kaynağı. Muayenehaneye konulan akvaryum muhtemelen bu stresi bi miktar kontrol altına alma amaçlı, yani kasap örneğinde olduğu gibi diş hekimini rahatlatmak değil, hastayı rahatlatmak hedef.

[QUOTE=ceyh]

Şöyle bir fikrim var, akvaryum izlemenin kalp atışlarını düzenlediği, stresi azalttığı ve rahatlatıcı bir etki yaptığı konusunda çoğunluk hemfikir. Diş konusu ise pek çok insan için korku ve stres kaynağı. Muayenehaneye konulan akvaryum muhtemelen bu stresi bi miktar kontrol altına alma amaçlı, yani kasap örneğinde olduğu gibi diş hekimini rahatlatmak değil, hastayı rahatlatmak hedef.[/QUOTE]

Bekleme salonundaki akvaryumlar için çok doğru bir fikir yürütmüşsün. Ama hasta koltuğunda yatmış olan hastayı artık rahatlatacak çok birşey kalmıyor. [:devil:][:D]

Ben kurarsam önce kendim için kurucam tebi.

[QUOTE=ceyh]...Şöyle bir fikrim var, akvaryum izlemenin kalp atışlarını düzenlediği, stresi azalttığı ve rahatlatıcı bir etki yaptığı konusunda çoğunluk hemfikir. Diş konusu ise pek çok insan için korku ve stres kaynağı. Muayenehaneye konulan akvaryum muhtemelen bu stresi bi miktar kontrol altına alma amaçlı, yani kasap örneğinde olduğu gibi diş hekimini rahatlatmak değil, hastayı rahatlatmak hedef.[/QUOTE]

Evet, mantıklı geldi... [:)]

[QUOTE=çulsuz]

Bekleme salonundaki akvaryumlar için çok doğru bir fikir yürütmüşsün. Ama hasta koltuğunda yatmış olan hastayı artık rahatlatacak çok birşey kalmıyor. [:devil:][:D]

Ben kurarsam önce kendim için kurucam tebi. [/QUOTE]

Hastayı koltuğa oturttuktan sonra zaten iş bitmiş oluyor, maksat bekleme salonundan kaçmasın. [:D]

Tedavi sırasında strese gireceksen tedavi odasına da koy tabi ama hekim de strese giriyorsa vah zavallı hasta yani. [:O]

Şöyle bir yerde bahsi geçmiş diş hekimi-akvaryum ilişkisinin:
[URL]https://aquaist.com/neden-dis-hekimlerinin-muayenehanelerinde-akvaryum-vardir/amp/[/URL]

[QUOTE=ternapi]Şöyle bir yerde bahsi geçmiş diş hekimi-akvaryum ilişkisinin:
[URL]https://aquaist.com/neden-dis-hekimlerinin-muayenehanelerinde-akvaryum-vardir/amp/[/URL][/QUOTE]

Rıza Sırman forum üyesi bu arada, muhtemelen ben de ondan okumuşumdur da aklımda kalmıştır bu konu. [:)]

Ümit'in yorumuna koptum 'ağzından mı yumurtluyo cikletler[:?]' [:lol:][:lol:]

Forum 7/24 aktif[:)]