Büyümeyi Kontrol Eden Faktörler
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 15:49
Büyümeyi Kontrol Eden Faktörler (Sn. Hilmi Solak kardeşimizin izniyle facebook’daki paylaşımını makale olarak yayınlıyorum.)
1. SU SICAKLIĞI
2. SUDA ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN
3. SU KALİTESİ
4. STOKLAMA YOĞUNLUĞU
5. YEM KALİTESİ VE MİKTARI
6. YEMLEME DÜZENİ
Başılıca etki eden ana faktörler bunlardır.
Büyümeyi Kontrol Eden Faktörler
1. SU SICAKLIĞI
Bilimsel verileri burada paylaşıp çok az kişinin anlatılanları anlamasını sağlamak istemiyorum. yazacaklarımı bazı arkadaşlarımız bilse de grupta bulunan bir çok arkadaşımız malesef bilmemektedir.
Bilindiği üzere lepistes ort.22-28 derecede yaşamını sürdüren bir metabolizmaya sahiptir. çok daha yüksek ve alçak sıcaklıklarda da yaşamını sürdürebilmektedir.
Yem değerlendirme aralığının optimal düzeyde olduğu sıcaklığı yukarıda belirttim.
Sıcaklığın yüksek veya düşük olmasındaki en büyük faktör balığın metabolizma hızıdır.
Sıcaklığın düşmesi balığın metabolizmasını yavaşlatır bu da balığınızın aldığı yemi iyi değerlendirememesini ve gelişim hızını düşürecektir. kısacası büyüme hızı yavaşlayacaktır.
Sıcaklığın yükselmesi durumunda balığın metabolizması da doğru orantıda hızlanacaktır. Aldığı yemi daha iyi sindirebilecek ve dolayısı ile gelişim hızı da artacaktır. Ama bununla birlikte bir tehlike de baş gösterecektir.
Isının artması balığın metabolizmasını hızladırırken ortamda bulunan bakterilerin de çoğalmasını hızlandıracaktır. Sonucunda hastalık riski de aynı orantıda artacaktır.
23-24 derecedeki üretim ile 27-28 derecedeki üretim arasındaki farklılığı en basit olarak bu şekilde özetleyebiliriz.
Büyümeyi Kontrol Eden Faktörler
2. SUDA ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN
Sudaki oksijen değerleri her akvaryum ve sıcaklıkta farklılık göstermektedir. Herkesin oksijenmetre alıp ölçüm yapmasını asla bekleyemem.
Sudaki sıcaklık yükseldikçe oksijen miktarı düşmektedir.
Oksijenin düşük olması durumunda balıklarda iştahsızlık, yüzeye yakın yüzme, hareketlerin yavaşlaması görülen en başlıca belirtilerdir. Bu da akvaryumunuza oksijen takviyesi yapmanız anlamına gelmektedir. (yüzeyde yüzme her zaman oksijen eksikliğinden kaynaklanmaz hastalıkta etken olabilir)
Oksijen eksikliği balıklarınızın direncini düşürmekte ve hastalığa davetiye göndermektedir. Göz ardı edilmemesi gereken konulardan biridir.
Büyümeyi Kontrol Eden Faktörler
3. SU KALİTESİ
Bilimsel yazılar ile kimseyi sıkmak istemiyorum bu konuda. Sudaki değerleri ölçecek cihazların çok az kişide olduğunu ve yeterince maliyetli olduğu aşikar. Ama su şartlarını iyileştirmek ve mümkün olduğunca düzenli kalmasını sağlamak mümkündür.
Akvaryumlarımızda filtreleme sistemi öncelikle akvaryum hacmimize uygun olarak seçilmeli, bakımları ve temizliği düzenli olarak yapılmalıdır.
İkinci bir hususta düzenli olarak su değişimi yapmaktır. Bu su iyice dinlendirilmiş ve akvaryum ısısı ile aynı veya yakın ısıdaki su ile yapılmalıdır.
Su değişimi ve filtre temizliği aynı gün değil birkaç gün ara ile yapılmasını tavsiye ederim.
Bu 2 işlemi düzenli olarak yapmak su kalitenizi en iyi düzeyde tutmanızın en basit yoludur.
Kimyasallar kullanarak su değerlerinizi düzenlemenizi katiyen tavsiye etmem.
BÜYÜMEYİ KONTROL EDEN FAKTÖRLER
4. STOKLAMA YOĞUNLUĞU
Balıklarımızı en iyi ortamlarda bakmak tek amacımız. Onun için stoklamayı ne şekilde yapacağız. Miktar ne şekilde olacak.
Öncelikle mevcut sistemimiz önemli olan. Havalandırma, filtreleme, su değişimi, balıkların boyut ve yaşı stoklamayı belirleyen etkenler.
Uygun şartları sağladığımızda yetişkin balıklar için 5lt/adet, yavru büyütmede ise 1lt/adet ideal rakamlar olacaktır
Tabi ki bu rakamlar değişkenlik gösterebilmektedir koşullar doğrultusunda.
BÜYÜMEYİ KONTROL EDEN FAKTÖRLER
5. YEM KALİTESİ VE MİKTARI
Bir çok balık besleyen hobici veya üretici arkadaşlar farklı markalarda yemler kullanmakta ve hepsi için kullandığı yem en iyisidir. Herkesin kendine özgü bir diyeti mevcut balık bakımında.
Markalar konusunda bir şey yazmayacağım karar vermek size kalıyor marka konusunda.
Ortalama besin değeri olarak %45-55 protein, %6-8 yağ içeriği olan yemler lepistesleri beslemek için idealdir.
Farklı markaların farklı içerikli pul yemleri, canlı yemler, istenilen büyüklüge ufalanmış granül yemleri balıklarınızda kullanabilirsiniz
Miktar olarak 1dk içinde tüketilebilecek kadar yemleme yapılmalıdır.
BÜYÜMEYİ KONTROL EDEN FAKTÖRLER
6. YEMLEME DÜZENİ
Beslediğimiz her türlü balığın farklı bir yemleme düzeni mevcuttur.
Ayrıca yaşamının her döneminde farklı bir düzene ihtiyaç vardır.
Konumuz lepistes olduğu için lepisteslerin yemlenmesini anlatacağım.
Lepisteslerin yemleme düzenini 3 farklı dönem olarak ayırmak mümkündür.
İlk 2 aylık dönem balıklarımızın en hızlı gelişim gösterdiği dönemdir. Hızlı gelişimden ötürü balıklarımız yüksek besin değerlerine ihtiyaç duyarlar. Kullanacağımız yemler %55 ve üstü protein yaklaşık %8 yağ oranına ihtiyaç duyarlar. Yemleme az ama sık olarak günde 5-6 sefer yapılmalıdır.
İkinci 3 aylık dönemde balıklarımız yine gelişimleri hızlıdır fakat ilk 2 ayda oldukları kadar değildir. Metabolizmaları yavaşlamaya başlamıştır. Fakat hızlı hareketlerinden ötürü yüksek miktarda enerjiye ihtiyaçları çok azalmamıştır. Kullanacağımız yemler %55 protein ve %6 yağ oranı içermesi tavsiye edilir. Yemleme miktarı günde 4 öğüne düşürülür bu dönemde.
5 aylık dönemden sonra balıklarımız artık tamamen yetişkin haldedirler. gelişimleri neredeyse tamamlanmıştır. Hareketler daha yavaştır. Besin ihtiyaçları da ilk dönemlere göre çok daha azdır, gelişimlerini neredeyse tamamladıklarından dolayı. Bu dönemden sonra günde 2-3 öğün yemleme yapılması yeterli olacaktır. Yemlerdeki yağ oranı Max%6 olmalıdır. %45-55 protein aralığındaki yemlerde ideal olarak seçilebilir.
Unutulmaması gereken en önemli faktör yemlemenin hergün aynı zaman aralığında yapılması gerektiğidir. Her öğün belli bir zaman aralığında olmalıdır.
Akvaryumda Tuz Kullanımı
Birçok kardeşim akvaryumda tuz kullanmayı tedavi olarak görüyor malesef.
Akvaryumda tuz kullanımı tedavi amaçlı değil tedaviyi kolaylaştırmak amaçlıdır. Tuz hiçbir hastalığı tedavi etmez.
Tuz kullanımının faydası nedir?
Akvaryuma eklemiş olduğumuz tuz sudaki bakterilerin çoğalma hızını düşürmek amaçlıdır. hem faydalı hemde zararlı bakterilerin çoğalma hızını minimuma indirecektir. Bu sayede hastalığa teşhisi koyup rahatlıkla tedavi edebileceksiniz.
Fazla miktarda tuz eklemek ise balığın mukozasını yakacak, sindirim sistemine zarar verecek ve sağlıklı balıklarınızı bile ölüme sürükleyecektir.
Unutmayalım balıklarımız tatlı su balığıdır. Tuzlu su balığı değil.
HASTALIK
Tek tek hastalık konusuna değinmeyeceğim arkadaşlar. ;Bir çok hastalığın tedavisi oldukça basit ve hepinizin kolayca tedaviyi uygulayabildiğinizi biliyorum.
Önemli olan konu hastalık tedavisi değil balıkların hastalığa yakalanmamasıdır. Bunun için de balıklarınızın dirençlerini en iyi seviyede tutmak en önemli etkendir. Balıklarınızı ne kadar sağlıklı olarak yetiştirebilirseniz hastalık riskiniz de o kadar ortadan kalkacaktır. Ayrıca balıklarınız hangi hastalık olursa olsun, hastalık ile savaşabileceklerinden ötürü korkmanız için de herhangi bir neden kalmayacaktır.
Unutmayın en iyi tedavi balıklarınızın en iyi şekilde bakılmasıdır.
Hepinize bol yavrulu günler dilerim.
Gelelim balık yemlerine. Birçok arkadaşımız biliyordur. Balık yeminin ana hammaddesi balık unudur. Ülkemizde en çok balık unu hamsiden üretilir. Sonrasında çaça gelir ama miktarı çok azdır. Diğer ülkelerde ringa gibi bir çok tür balık unu üretiminde kullanılır.
Balık unu ortalama olarak %55 protein ve %6 civarı yağ içerir. Fabrikalardaki üretim kalitesine göre ve ürüne göre bu değerler çok az oynayabilirler.
Sadece bu değerleri ile bile balık unu lepistes gibi küçük boyutlu balıklar veya başka tür yavruları için oldukça güzel bir yemdir. Kullanılmış ve denenmiştir. Tek sorun herkes temin edip kullanma şansı yakalayamaz.
HİLMİ SOLAK
1. SU SICAKLIĞI
2. SUDA ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN
3. SU KALİTESİ
4. STOKLAMA YOĞUNLUĞU
5. YEM KALİTESİ VE MİKTARI
6. YEMLEME DÜZENİ
Başılıca etki eden ana faktörler bunlardır.
Büyümeyi Kontrol Eden Faktörler
1. SU SICAKLIĞI
Bilimsel verileri burada paylaşıp çok az kişinin anlatılanları anlamasını sağlamak istemiyorum. yazacaklarımı bazı arkadaşlarımız bilse de grupta bulunan bir çok arkadaşımız malesef bilmemektedir.
Bilindiği üzere lepistes ort.22-28 derecede yaşamını sürdüren bir metabolizmaya sahiptir. çok daha yüksek ve alçak sıcaklıklarda da yaşamını sürdürebilmektedir.
Yem değerlendirme aralığının optimal düzeyde olduğu sıcaklığı yukarıda belirttim.
Sıcaklığın yüksek veya düşük olmasındaki en büyük faktör balığın metabolizma hızıdır.
Sıcaklığın düşmesi balığın metabolizmasını yavaşlatır bu da balığınızın aldığı yemi iyi değerlendirememesini ve gelişim hızını düşürecektir. kısacası büyüme hızı yavaşlayacaktır.
Sıcaklığın yükselmesi durumunda balığın metabolizması da doğru orantıda hızlanacaktır. Aldığı yemi daha iyi sindirebilecek ve dolayısı ile gelişim hızı da artacaktır. Ama bununla birlikte bir tehlike de baş gösterecektir.
Isının artması balığın metabolizmasını hızladırırken ortamda bulunan bakterilerin de çoğalmasını hızlandıracaktır. Sonucunda hastalık riski de aynı orantıda artacaktır.
23-24 derecedeki üretim ile 27-28 derecedeki üretim arasındaki farklılığı en basit olarak bu şekilde özetleyebiliriz.
Büyümeyi Kontrol Eden Faktörler
2. SUDA ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN
Sudaki oksijen değerleri her akvaryum ve sıcaklıkta farklılık göstermektedir. Herkesin oksijenmetre alıp ölçüm yapmasını asla bekleyemem.
Sudaki sıcaklık yükseldikçe oksijen miktarı düşmektedir.
Oksijenin düşük olması durumunda balıklarda iştahsızlık, yüzeye yakın yüzme, hareketlerin yavaşlaması görülen en başlıca belirtilerdir. Bu da akvaryumunuza oksijen takviyesi yapmanız anlamına gelmektedir. (yüzeyde yüzme her zaman oksijen eksikliğinden kaynaklanmaz hastalıkta etken olabilir)
Oksijen eksikliği balıklarınızın direncini düşürmekte ve hastalığa davetiye göndermektedir. Göz ardı edilmemesi gereken konulardan biridir.
Büyümeyi Kontrol Eden Faktörler
3. SU KALİTESİ
Bilimsel yazılar ile kimseyi sıkmak istemiyorum bu konuda. Sudaki değerleri ölçecek cihazların çok az kişide olduğunu ve yeterince maliyetli olduğu aşikar. Ama su şartlarını iyileştirmek ve mümkün olduğunca düzenli kalmasını sağlamak mümkündür.
Akvaryumlarımızda filtreleme sistemi öncelikle akvaryum hacmimize uygun olarak seçilmeli, bakımları ve temizliği düzenli olarak yapılmalıdır.
İkinci bir hususta düzenli olarak su değişimi yapmaktır. Bu su iyice dinlendirilmiş ve akvaryum ısısı ile aynı veya yakın ısıdaki su ile yapılmalıdır.
Su değişimi ve filtre temizliği aynı gün değil birkaç gün ara ile yapılmasını tavsiye ederim.
Bu 2 işlemi düzenli olarak yapmak su kalitenizi en iyi düzeyde tutmanızın en basit yoludur.
Kimyasallar kullanarak su değerlerinizi düzenlemenizi katiyen tavsiye etmem.
BÜYÜMEYİ KONTROL EDEN FAKTÖRLER
4. STOKLAMA YOĞUNLUĞU
Balıklarımızı en iyi ortamlarda bakmak tek amacımız. Onun için stoklamayı ne şekilde yapacağız. Miktar ne şekilde olacak.
Öncelikle mevcut sistemimiz önemli olan. Havalandırma, filtreleme, su değişimi, balıkların boyut ve yaşı stoklamayı belirleyen etkenler.
Uygun şartları sağladığımızda yetişkin balıklar için 5lt/adet, yavru büyütmede ise 1lt/adet ideal rakamlar olacaktır
Tabi ki bu rakamlar değişkenlik gösterebilmektedir koşullar doğrultusunda.
BÜYÜMEYİ KONTROL EDEN FAKTÖRLER
5. YEM KALİTESİ VE MİKTARI
Bir çok balık besleyen hobici veya üretici arkadaşlar farklı markalarda yemler kullanmakta ve hepsi için kullandığı yem en iyisidir. Herkesin kendine özgü bir diyeti mevcut balık bakımında.
Markalar konusunda bir şey yazmayacağım karar vermek size kalıyor marka konusunda.
Ortalama besin değeri olarak %45-55 protein, %6-8 yağ içeriği olan yemler lepistesleri beslemek için idealdir.
Farklı markaların farklı içerikli pul yemleri, canlı yemler, istenilen büyüklüge ufalanmış granül yemleri balıklarınızda kullanabilirsiniz
Miktar olarak 1dk içinde tüketilebilecek kadar yemleme yapılmalıdır.
BÜYÜMEYİ KONTROL EDEN FAKTÖRLER
6. YEMLEME DÜZENİ
Beslediğimiz her türlü balığın farklı bir yemleme düzeni mevcuttur.
Ayrıca yaşamının her döneminde farklı bir düzene ihtiyaç vardır.
Konumuz lepistes olduğu için lepisteslerin yemlenmesini anlatacağım.
Lepisteslerin yemleme düzenini 3 farklı dönem olarak ayırmak mümkündür.
İlk 2 aylık dönem balıklarımızın en hızlı gelişim gösterdiği dönemdir. Hızlı gelişimden ötürü balıklarımız yüksek besin değerlerine ihtiyaç duyarlar. Kullanacağımız yemler %55 ve üstü protein yaklaşık %8 yağ oranına ihtiyaç duyarlar. Yemleme az ama sık olarak günde 5-6 sefer yapılmalıdır.
İkinci 3 aylık dönemde balıklarımız yine gelişimleri hızlıdır fakat ilk 2 ayda oldukları kadar değildir. Metabolizmaları yavaşlamaya başlamıştır. Fakat hızlı hareketlerinden ötürü yüksek miktarda enerjiye ihtiyaçları çok azalmamıştır. Kullanacağımız yemler %55 protein ve %6 yağ oranı içermesi tavsiye edilir. Yemleme miktarı günde 4 öğüne düşürülür bu dönemde.
5 aylık dönemden sonra balıklarımız artık tamamen yetişkin haldedirler. gelişimleri neredeyse tamamlanmıştır. Hareketler daha yavaştır. Besin ihtiyaçları da ilk dönemlere göre çok daha azdır, gelişimlerini neredeyse tamamladıklarından dolayı. Bu dönemden sonra günde 2-3 öğün yemleme yapılması yeterli olacaktır. Yemlerdeki yağ oranı Max%6 olmalıdır. %45-55 protein aralığındaki yemlerde ideal olarak seçilebilir.
Unutulmaması gereken en önemli faktör yemlemenin hergün aynı zaman aralığında yapılması gerektiğidir. Her öğün belli bir zaman aralığında olmalıdır.
Akvaryumda Tuz Kullanımı
Birçok kardeşim akvaryumda tuz kullanmayı tedavi olarak görüyor malesef.
Akvaryumda tuz kullanımı tedavi amaçlı değil tedaviyi kolaylaştırmak amaçlıdır. Tuz hiçbir hastalığı tedavi etmez.
Tuz kullanımının faydası nedir?
Akvaryuma eklemiş olduğumuz tuz sudaki bakterilerin çoğalma hızını düşürmek amaçlıdır. hem faydalı hemde zararlı bakterilerin çoğalma hızını minimuma indirecektir. Bu sayede hastalığa teşhisi koyup rahatlıkla tedavi edebileceksiniz.
Fazla miktarda tuz eklemek ise balığın mukozasını yakacak, sindirim sistemine zarar verecek ve sağlıklı balıklarınızı bile ölüme sürükleyecektir.
Unutmayalım balıklarımız tatlı su balığıdır. Tuzlu su balığı değil.
HASTALIK
Tek tek hastalık konusuna değinmeyeceğim arkadaşlar. ;Bir çok hastalığın tedavisi oldukça basit ve hepinizin kolayca tedaviyi uygulayabildiğinizi biliyorum.
Önemli olan konu hastalık tedavisi değil balıkların hastalığa yakalanmamasıdır. Bunun için de balıklarınızın dirençlerini en iyi seviyede tutmak en önemli etkendir. Balıklarınızı ne kadar sağlıklı olarak yetiştirebilirseniz hastalık riskiniz de o kadar ortadan kalkacaktır. Ayrıca balıklarınız hangi hastalık olursa olsun, hastalık ile savaşabileceklerinden ötürü korkmanız için de herhangi bir neden kalmayacaktır.
Unutmayın en iyi tedavi balıklarınızın en iyi şekilde bakılmasıdır.
Hepinize bol yavrulu günler dilerim.
Gelelim balık yemlerine. Birçok arkadaşımız biliyordur. Balık yeminin ana hammaddesi balık unudur. Ülkemizde en çok balık unu hamsiden üretilir. Sonrasında çaça gelir ama miktarı çok azdır. Diğer ülkelerde ringa gibi bir çok tür balık unu üretiminde kullanılır.
Balık unu ortalama olarak %55 protein ve %6 civarı yağ içerir. Fabrikalardaki üretim kalitesine göre ve ürüne göre bu değerler çok az oynayabilirler.
Sadece bu değerleri ile bile balık unu lepistes gibi küçük boyutlu balıklar veya başka tür yavruları için oldukça güzel bir yemdir. Kullanılmış ve denenmiştir. Tek sorun herkes temin edip kullanma şansı yakalayamaz.
HİLMİ SOLAK
Beğenenler: [T]178747,onurderya[/T][T]81103,Kınayu[/T][T]111197,Iskarmoz[/T][T]175508,ResulEmre[/T][T]134693,RuLing[/T][T]188155,siva[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 16:16
Su derinliği ve miktarı
Büyümeyi Kontrol Eden en önemli faktörlerden biridir. Balığın hava kesine su tarafından yapılan basınç arttıkça balığın daha çabuk ve daha büyük olmasını sağlıyor... ben böyle biliyorum..
[EDIT]tarikbinziyad,2016-09-09 16:16:30[/EDIT]
Büyümeyi Kontrol Eden en önemli faktörlerden biridir. Balığın hava kesine su tarafından yapılan basınç arttıkça balığın daha çabuk ve daha büyük olmasını sağlıyor... ben böyle biliyorum..
[EDIT]tarikbinziyad,2016-09-09 16:16:30[/EDIT]
Teşekkür Edenler: [T]158822,drergun[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 16:44
Selamlar balık belli bir boya geldikten sonra geniş hacim gelişimini etkiler.Tamamda su derinliğiniz fazla olması [:?] Tam tersine daha sığ yüzeysel olarak büyük akvaryumlarda boylandırma yapılır. Tarikbinziyad bey[EDIT]Kınayu,2016-09-09 16:49:39[/EDIT]
Teşekkür Edenler: [T]158822,drergun[/T]
+1: [T]111197,Iskarmoz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 17:08
Erhan beyin dediği gibi derinlik arttıkça basınç artar. Buda yavru balığın yanık kalmasına sebebp olabilir. Balıktan balığa yükseklik değişir. Konuda lepistesten bahsedilmiş. Lepistes zaten suyun yüzeyini seven bir balıktır. Derinlik şart değildir. Discus yada melek için derinlik önemliyken troplarda vatozlarda lepisteslerde derinlik daha az olmak zorundadır.
Teşekkür Edenler: [T]158822,drergun[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 19:20
Hilmi Solak bey güzel ve doğru özetlemiş. [:iyi:] Oldukça yüzeysel ve acemi hobicilerin aklını karıştırmayacak bir yazı ancak bu yapılanların nedenlerini öğrenmek isteyenler araştırmalılar (stres hormonlarının, sudaki çözünmüş oksijen seviyesinin, nitratın, amonyağın vs.'nin balık biyolojisine etkilerini araştırmalılar).
Sudaki çözünmüş oksijen seviyesi su derinliğine de bağlıdır. Eğer alt seviyedeki ve üst seviyedeki su kuvvetli bir akıntı sayesinde devamlı bir sirkülasyon ile yer değiştirmiyor ise üst seviyelerden aşağı inildikçe sudaki çözünmüş oksijen miktarı azalır. Diğer her özelliği aynı olup da 50 cm yükseklikteki bir akvaryumda büyüyen balıklar 30 cm yükseklikteki bir akvaryumda büyüyen balıklardan daha az oksijen alırlar sudan (dip-orta seviye türü iseler); yani daha alçak su seviyesi büyümeleri için daha uygundur (her tür için geçerli değildir elbette). Tabi su yüksekliği değişince litre de değişir ancak akvaryum çok büyük, balık nüfusu ise çok az olur ise 50 cm yükseklik ile 30 cm yükseklik arasındaki su hacimi farkı balık gelişimde önemli bir farka yol açmaz; su yüksekliği daha büyük bir fark yaratır (verdiğim ölçüler teorik, uydurma ölçüler).
Suya tuz katmanın zararlarında da bahsedilmeyen bir nokta var (bahsedilenlerin doğruluğu/genelliği tartışılır): Tuz suya eklenince sodyum ve klorür iyonlarına ayrılır. Bu iyonlar da suyun iletkenliğini yükseltir ve balıkların vücudu ile su arasındaki ozmotik basınç farkı artar. Balıklar ozmotik basınç farkını düzenlemek için enerji harcarlar ve çok büyük bir ozmotik basınç farkı olur ise bitkin düşebilir ve ölebilirler. Yani mesela aylardır düzenli olarak azar azar tuz kattığınız br akvaryumda balıklarınız sorunsuz yaşayabilirler, ancak hiç tuz eklenmemiş bir akvaryumdan bir balık alıp "hafif tuzlu" akvaryumunuza koyarsanız yeni eklediğiniz balık birkaç gün sonra "sebepsiz yere" ölebilir.
Hatta sanırım bu yazı Lepistesler ile ilgili. Lepistesler acı suda da yaşayabilirler. Hatta birçok Poecilia türü aslında acı suda ve bazen tuzlu suda yaşarlar. Tuzun Poecilia türlerine diğer birçok "tatlı su" türünün aksine zararı yoktur (belli bir seviyeye kadar, türden türe değişir, doğrusunu öğrenmeden tuz atmayın).
Makalede geçtiği gibi tuz sudaki birçok bakteriyi ve diğer mikroorganizmaları öldürür o yüzden balıklarınız acı su türü de olsa akvaryumunuza tuz eklerken belli bir yöntem uygulamazsanız mikroorganizmalarınız ve hatta balıklarınız ölebilirler.
Sudaki çözünmüş oksijen seviyesi su derinliğine de bağlıdır. Eğer alt seviyedeki ve üst seviyedeki su kuvvetli bir akıntı sayesinde devamlı bir sirkülasyon ile yer değiştirmiyor ise üst seviyelerden aşağı inildikçe sudaki çözünmüş oksijen miktarı azalır. Diğer her özelliği aynı olup da 50 cm yükseklikteki bir akvaryumda büyüyen balıklar 30 cm yükseklikteki bir akvaryumda büyüyen balıklardan daha az oksijen alırlar sudan (dip-orta seviye türü iseler); yani daha alçak su seviyesi büyümeleri için daha uygundur (her tür için geçerli değildir elbette). Tabi su yüksekliği değişince litre de değişir ancak akvaryum çok büyük, balık nüfusu ise çok az olur ise 50 cm yükseklik ile 30 cm yükseklik arasındaki su hacimi farkı balık gelişimde önemli bir farka yol açmaz; su yüksekliği daha büyük bir fark yaratır (verdiğim ölçüler teorik, uydurma ölçüler).
Suya tuz katmanın zararlarında da bahsedilmeyen bir nokta var (bahsedilenlerin doğruluğu/genelliği tartışılır): Tuz suya eklenince sodyum ve klorür iyonlarına ayrılır. Bu iyonlar da suyun iletkenliğini yükseltir ve balıkların vücudu ile su arasındaki ozmotik basınç farkı artar. Balıklar ozmotik basınç farkını düzenlemek için enerji harcarlar ve çok büyük bir ozmotik basınç farkı olur ise bitkin düşebilir ve ölebilirler. Yani mesela aylardır düzenli olarak azar azar tuz kattığınız br akvaryumda balıklarınız sorunsuz yaşayabilirler, ancak hiç tuz eklenmemiş bir akvaryumdan bir balık alıp "hafif tuzlu" akvaryumunuza koyarsanız yeni eklediğiniz balık birkaç gün sonra "sebepsiz yere" ölebilir.
Hatta sanırım bu yazı Lepistesler ile ilgili. Lepistesler acı suda da yaşayabilirler. Hatta birçok Poecilia türü aslında acı suda ve bazen tuzlu suda yaşarlar. Tuzun Poecilia türlerine diğer birçok "tatlı su" türünün aksine zararı yoktur (belli bir seviyeye kadar, türden türe değişir, doğrusunu öğrenmeden tuz atmayın).
Makalede geçtiği gibi tuz sudaki birçok bakteriyi ve diğer mikroorganizmaları öldürür o yüzden balıklarınız acı su türü de olsa akvaryumunuza tuz eklerken belli bir yöntem uygulamazsanız mikroorganizmalarınız ve hatta balıklarınız ölebilirler.
+1: [T]151980,Şaban ESKİ[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir