Bitkili Akvaryum Kurma Sırası Bende (İzmi
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2009 18:03
Salyangozlar konusunda çok katı olmamanızı önereceğim zira onlara galip gelmeniz oldukça zordur. Salyangoz yumurtalarınıda yok edip tamamen kurtulmayı sağlayacak, uygulanabilir bir dezenfekte yöntemi bilmiyorum açıkcası :) Bitkilerinize çok eziyet çektirmediğiniz sürece şansınızı deneyin ama salyangozlarla yaşamaya alışmanız gerekebilir; baştan belirtelim :) Unutmayın, onlarında tankınızda gerçekleşen döngülerde önemli rolleri var, bana göre yapmanız gereken sey aşırı çoğalmalarını önlemek olmalı sadece.
T5 ve T8 lambaların üretilen modellerinin güçleri (watt olarak) standart oluyor ve 18 W lık florasanlar T8 lerde bulunan bir seri. Yinede ölçmek isterseniz T5 çapı 16 mm, T8 çapı 26 mm dir.
Şu an ışıklandırmanız seçtiğiniz bitkiler için her yönden yeterli düzeyde, o linklere çok takılmayın derim. Yinede doğru lamba nasıl seçilir konusunda isterseniz şu linki bir inceleyin:
http://www.akvaryum.com/Forum/guzel_aydinlatma_ozellikleri_k226567.asp
mustafaerdogar 2009-05-14 18:23:16
T5 ve T8 lambaların üretilen modellerinin güçleri (watt olarak) standart oluyor ve 18 W lık florasanlar T8 lerde bulunan bir seri. Yinede ölçmek isterseniz T5 çapı 16 mm, T8 çapı 26 mm dir.
Şu an ışıklandırmanız seçtiğiniz bitkiler için her yönden yeterli düzeyde, o linklere çok takılmayın derim. Yinede doğru lamba nasıl seçilir konusunda isterseniz şu linki bir inceleyin:
http://www.akvaryum.com/Forum/guzel_aydinlatma_ozellikleri_k226567.asp
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2009 18:16
Merhaba;
Mustafa Bey'in yazdıklarına katılıyorum, istenmeyen salyangozların önüne geçmek için tankınıza makrakanta veya elma salyangozu eklemenizi tavsiye ederim. Elma salyangozunun artısı salyangoz yumurtalarınıda yemesi, tabiki tamamen yok edemez ama yok denecek kadar az seviyeye indirir. Aslında ben küçük salyangozların tankımda olmasından memnunum hem görsel açıdan değişiklik hemde akvaryum için faydalı.
Saygılar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Mayıs 2009 13:49
Mustafa Bey, verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Mevcut aydınlatma düzeneğim ile şansımı deneyeceğim. Salyangozlarla ilgili yazdıklarınız bana Reha Muhtarın meşhur kaçınılmazsa tadını çıkar sözünü hatırlattı
Olgun Bey, şuan akvaryumda bir tane elma salyangozum var. Pek aktif maşallah. Aslında görsellik olarak benim de hoşuma gider ama "kontrolsüz güç güç değildir" unutmamak lazım, ben baştan elimden gelendiğince önlem alayım da gerisi Allah kerim
Alg/yosun oluşumunu önleyici tedbirlerden yada tetikleyen sebeplerden bahseden olmamış, yok mu bu konuda birkaç ipucu arkadaşlar?
Bu arada tarımtedarik sitesinden sipariş ettiğim 2500gr Cocopeati kullanmadan önce ambalajına kıllanarak hassas dijital tartıda tarttım ve 1960gr çıktı. Doğal olarak sinirlendim çünkü düşük meblalar neticede pek önemli olmasada, burda düpe düz bir ciddiyetsizlik bir aldatma durumu var. Ürün zaten orjinal ambalajında gelmedi bari doğru dürüst tartsalardı. Siteye güzelce şikayet mektubumu yazdım ve tüm birimlerine e-postaladım. 1 gün geçti henüz ilgilenen yok. Hayır zaten özel bir ilgi beklediğim de yok ancak en azından bir hata olmuş özür dileriz demelerini bekliyorum.
Bu tecrübeden yola çıkarak şu an hiç kimseye www.tarımtedarik.com sitesinden alışveriş yapmayı şahsımca kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Saygılar...
traderocker 2009-05-15 18:08:21
Olgun Bey, şuan akvaryumda bir tane elma salyangozum var. Pek aktif maşallah. Aslında görsellik olarak benim de hoşuma gider ama "kontrolsüz güç güç değildir" unutmamak lazım, ben baştan elimden gelendiğince önlem alayım da gerisi Allah kerim
Alg/yosun oluşumunu önleyici tedbirlerden yada tetikleyen sebeplerden bahseden olmamış, yok mu bu konuda birkaç ipucu arkadaşlar?
Bu arada tarımtedarik sitesinden sipariş ettiğim 2500gr Cocopeati kullanmadan önce ambalajına kıllanarak hassas dijital tartıda tarttım ve 1960gr çıktı. Doğal olarak sinirlendim çünkü düşük meblalar neticede pek önemli olmasada, burda düpe düz bir ciddiyetsizlik bir aldatma durumu var. Ürün zaten orjinal ambalajında gelmedi bari doğru dürüst tartsalardı. Siteye güzelce şikayet mektubumu yazdım ve tüm birimlerine e-postaladım. 1 gün geçti henüz ilgilenen yok. Hayır zaten özel bir ilgi beklediğim de yok ancak en azından bir hata olmuş özür dileriz demelerini bekliyorum.
Bu tecrübeden yola çıkarak şu an hiç kimseye www.tarımtedarik.com sitesinden alışveriş yapmayı şahsımca kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Mayıs 2009 14:05
Alg/yosun oluşumunu önleyici tedbirlerden yada tetikleyen sebeplerden bahseden olmamış, yok mu bu konuda birkaç ipucu arkadaşlar?
Bu konuyla ilgili olarak bildiğim kadarıyla düzenli su değişimi ve ışıklandırmayı sürekli değil mesela; 4 saat verip 1 saat kapalı tekrar 4 saat gibi ayarlar iseniz yosun oluşumunu azda olsa durdurmuş olursunuz.
Saygılar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Mayıs 2009 15:25
[QUOTE]
Bu arada tarımtedarik sitesinden sipariş ettiğim 2500gr Cocopeati kullanmadan önce ambalajına kıllanarak hassas dijital tartıda tarttım ve 1960gr çıktı. Doğal olarak sinirlendim çünkü düşük meblalar neticede pek önemli olmasada, burda düpe düz bir ciddiyetsizlik bir aldatma durumu var. Ürün zaten orjinal ambalajında gelmedi bari doğru dürüst tartsalardı. Siteye güzelce şikayet mektubumu yazdım ve tüm birimlerine e-postaladım. 1 gün geçti henüz ilgilenen yok. Hayır zaten özel bir ilgi beklediğim de yok ancak en azından bir hata olmuş özür dileriz demelerini bekliyorum.
Bu tecrübeden yola çıkarak şu an hiç kimseye www.tarımtedarik.com sitesinden alışveriş yapmayı şahsımca kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Saygılar...
[/QUOTE]
BİLGİLENDİRME
Şikayetimi yazdığım mesajımın ardından tarımtedarik.com'dan İsmail Bey, bana cep telefonumdan ulaşarak özetle; kendilerinin ciddiyetsiz, kötü niyetli ve böyle ucuz hileler ile çalışan bir firma olmadıkları ifade etmiştir. Ürünün orjinal 5lt.lik ambalajlarda ithal edildiğini ancak bizim gibi daha az miktarlarda ihtiyaç duyan kullanıcılar için ürünü açık olarak da sattıklarını, ağırlık farkından doğan sıkıntının ürünün su tutma niteliği gereği zamanla su kaybetmesinden ve sitede yer alan "kilogram" ifadesinin "litre" olmaması hatasından kaynaklandığını açıklamıştır. Ayrıca bu konuda kendilerine de rica ettiğim gibi, diğer alıcıların benzer sıkıntıları yaşamaması için gerekli uyarıları sitelerinde belirteceklerini sakin bir dille güzelce anlatmışlardır.
Kendilerine ilgilerinden ötürü teşekkür eder, faaliyetlerinde başarılar dilerim...
traderocker 2009-05-15 15:27:47
Bu arada tarımtedarik sitesinden sipariş ettiğim 2500gr Cocopeati kullanmadan önce ambalajına kıllanarak hassas dijital tartıda tarttım ve 1960gr çıktı. Doğal olarak sinirlendim çünkü düşük meblalar neticede pek önemli olmasada, burda düpe düz bir ciddiyetsizlik bir aldatma durumu var. Ürün zaten orjinal ambalajında gelmedi bari doğru dürüst tartsalardı. Siteye güzelce şikayet mektubumu yazdım ve tüm birimlerine e-postaladım. 1 gün geçti henüz ilgilenen yok. Hayır zaten özel bir ilgi beklediğim de yok ancak en azından bir hata olmuş özür dileriz demelerini bekliyorum.
Bu tecrübeden yola çıkarak şu an hiç kimseye www.tarımtedarik.com sitesinden alışveriş yapmayı şahsımca kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Saygılar...
[/QUOTE]
BİLGİLENDİRME
Şikayetimi yazdığım mesajımın ardından tarımtedarik.com'dan İsmail Bey, bana cep telefonumdan ulaşarak özetle; kendilerinin ciddiyetsiz, kötü niyetli ve böyle ucuz hileler ile çalışan bir firma olmadıkları ifade etmiştir. Ürünün orjinal 5lt.lik ambalajlarda ithal edildiğini ancak bizim gibi daha az miktarlarda ihtiyaç duyan kullanıcılar için ürünü açık olarak da sattıklarını, ağırlık farkından doğan sıkıntının ürünün su tutma niteliği gereği zamanla su kaybetmesinden ve sitede yer alan "kilogram" ifadesinin "litre" olmaması hatasından kaynaklandığını açıklamıştır. Ayrıca bu konuda kendilerine de rica ettiğim gibi, diğer alıcıların benzer sıkıntıları yaşamaması için gerekli uyarıları sitelerinde belirteceklerini sakin bir dille güzelce anlatmışlardır.
Kendilerine ilgilerinden ötürü teşekkür eder, faaliyetlerinde başarılar dilerim...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 15 Mayıs 2009 16:42
Alg oluşumunu önlemek, daha doğrusu düşük seviyede tutmak için herşeyden önce kullanılan ekipmandan canlılara kadar özellik ve sayı olarak uygun bir sistem oluşturulmalı. Daha sonra yapılacakları "kurulum aşamasında yapılacaklar" ve "tank oturduktan sonra yapılacaklar" şeklinde iki kısımda incelemek mümkün.
Doğru sistem, kurulum aşamaları, bakım ve temizlik gibi konuların tamamı CO2 kullanılmayan tanklar için "Yeni Başlayanlar Buraya" ve CO2' li tanklar için "Bitki Akvaryumunda Başarı" makalelerinde yer alıyor. Yapmanız gereken oradaki kurulum aşamaları ve bakım, temizlik konularında yazanları uygulamak. Ayrıca Bitki Akvaryumunda Başarı' daki "Bitki Akvaryumlarında Algae Kontrolü" başlıklı yazıda faydalı olacaktır.
mustafaerdogar 2009-05-15 16:42:47
Doğru sistem, kurulum aşamaları, bakım ve temizlik gibi konuların tamamı CO2 kullanılmayan tanklar için "Yeni Başlayanlar Buraya" ve CO2' li tanklar için "Bitki Akvaryumunda Başarı" makalelerinde yer alıyor. Yapmanız gereken oradaki kurulum aşamaları ve bakım, temizlik konularında yazanları uygulamak. Ayrıca Bitki Akvaryumunda Başarı' daki "Bitki Akvaryumlarında Algae Kontrolü" başlıklı yazıda faydalı olacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2009 16:43
Cumartesi tüm günümü kuruluma ayrıldım. Günlerce gezip araştırmanın ardından malesef henüz aradığım hiçbir bitkiyi İzmir sınırlarında bulabilmiş değilim. Sanırım bende internetten vereceğim siparişimi.
Kurumu adım adım görüntülemek için maalesef kamera bulamadım ancak cep teli ile birkaç fotoğraf çektim. Bunları daha sonra ekleyeceğim.
Kurulum Aşamaları:
- Öncelikle kullanılan malzemeler tanka yerleştirilmeden önce şu şekilde dezenfekte edildi;
Torf: En zor ve beni canımdan bezdiren işlem buydu. Önce çeşme suyu ile leğende birkaç su yıkandı sonra bir süre oksijenli suda bekletildi sonra üzeri sineklik ile örtülen bir kova aracılığı ile defalarca süzüldü. Kovanın dibinde torfun kendi tortusu ile birkaç avuç kum birikti. Kumu attım ancak tortu kumdan ayrılarak ziyan edilmedi. Sineklik, temizlik işleminde süzgeç olarak çok yardımcı oldu. Böylece sineklikten geçip akvaryum suyunu bulandıracak çaptaki malzeme ayıklanmış oldu. Son olarak torf çeşme suyunda emdiği oksijenli sudan iyice arınması için bir gece bekledi. Ertesi gün birkaç durulamadan sonra kendi halinde kurumaya bırakıldı.
Taş, Kum, Ağaç kökleri: Tuz ruhunda kısa bir banyo ardından çeşme suyu ile sayısız kez durulandı.
- Başlıyoruz
1. Önce ana tanktan canlıların geçici olarak ikame edeceği 20lt hazeme su çekerek hava taşı ve ısıtıcıyı kurdum. Balıkları buraya aktardım ve kalan suyu boş damacanaya doldurdum.
2. Tankın tabanındaki midye kırığını ve iç filtremi çıkarıp tankı bir güzel yıkayarak dezenfekte ettim.
3. Ölçüsü 25x70cm olan tankın zeminine yerleştirmek için 73x55cm ebadında sineklik kestim. Ortadan 2'ye katlayarak zemine serdim. Ekmek arası köfte hazırlar gibi sinekliğin arasına, yaklaşık 0,5mm olacak şekilde torf ve üzerine 2cm kadar lav kırığı koyarak sinekliği üzerine katlayıp kenarlarından kıvırarak hiç bir köşeden taşma olmayacak şekilde kapattım. Zor ve muhtemelen gereksiz bir işlem uyguladım ancak amacım taban malzemesini yenilemek yada değiştirmek istediğimde, boğca gibi sinekliğin kenarlarından tutup torfu etrafa saçmadan tek hareketle tanktan rahatça uzaklaştırabilmek.
4. Defalarca çizdiğim dekor için, ağaç köklerini taşları ve kumu sitede yer alan doğru peysaj, altın nokta vs. gibi kriterlere uygun olarak yerleştirdim. Bu işlem tahmin ettiğimden çok daha fazla vakit aldı. Şuna kanaat getirdim ki bu işi uygulamak, tasarlamaktan ve meşhur tasarımcıların kurulum fotolarına bakmaktan çok çok daha zor. Bir kere adamların kullandıkları malzemeleri bulmak neredeyse çoğumuz için imkansız. Kullandıkları taban malzemelerini bir kenarı bırakın, seçtikleri ağaç kökleri ve kayalar o kadar güzel ve görsel olarak zengin ki... Ben gezmedik akvaryumcu, ziraatçi, inşaatçı, taş satan yer bırakmadım yine de öylesini bulamadım.
Ulaşmaya çalıştığım görsellikte aşağıdaki tasarım ve benzerlerinden yola çıktım.
http://www.akvaryum.com/Forum/g%F6rkemli_ada_%28island_of_glory%29_kurulumu_k176934.asp
5. Tasarım kısmını inatla zar zor hallettikten sonra tanka 1. adımda damacaya doldurduğum eski suyu ve taze çeşme suyunu ağır ağır ekledim. Çöken yerleri düzelttim.
6. Tuz banyosu nedeniyle elimdeki bitkileri haşat ettiğimden ve dikecek yeni bitki de bulamadığımdan bitki ekme faslını pas geçmek zorunda kaldım ve taze çeşme suyu ile tankı doldurdum. Toplam yaklaşık 35lt su kullandım ve dolu tanka uygun dozda Sera Aquatan ekledim. Tüm malzemeleri önceden dezentefekte ettiğimden ve eski tankımdan aldığım suyu kullandığımdan suya herhangi bir dezenfektan eklemedim.
7. Bu aşamaya kadar dışarda bekleyen iç filtremi modifiye etmeye gelmişti artık sıra. Koltukçudan gri renkli sert koltuk süngeri ve bir miktar da elyaf buldum. Atman F102 model iç filtrem üst üste 2 adet iri gözenekli karbon süngerden oluşuyor. Bu süngerlerden üst kısımda motora yakın olanı çıkardım ve filtre içini aşağıdan yukarı; iri gözenekli karbon sünger, 3 kat elyaf, az lav kırığı ve küp kesilmiş ince göznekli gri süngerler şeklinde çok sıkı olmamasına dikkat ederek modifiye ettim. Tanka yerleştirip çalıştırdım. Şu anda gayet normal çalışıyor hatta sünger ve elyaf miktarını belki arttırabilirim.
8. 24 saat sonra suyu test ettim ve şu değerleri ölçtüm:
No3: 10
No2: 0.5
GH: 21
KH: 15
Ph: 8-8.4
Bu değerleri anlamamda şu makale çok yardımcı oldu;
http://www.akvaryum.com/makale.asp?id=21&alt_kat=183
Ayrıca suyun renginde sararma var ancak bulanıklık çok az. Değerler beklediğimden yüksek çıktı. Elma salyangozumu alg önlemi olarak tanka koydum ancak suyun dibine çok nadir indiğini gözlemledim. Genelde yüzeye yakın durarak sifon yapıyor sanırım.
Şimdi sizlerden gelecek yorum ve tavsiyeleri bekliyorum. GH ve PH konusunda ne önerirsiniz? Bitki için bağış ve yardımlarınıza açığım :)
Saygılar...
Kurulumdan sonra tankın ilk hali
traderocker 2009-06-05 15:32:10
Kurumu adım adım görüntülemek için maalesef kamera bulamadım ancak cep teli ile birkaç fotoğraf çektim. Bunları daha sonra ekleyeceğim.
Kurulum Aşamaları:
- Öncelikle kullanılan malzemeler tanka yerleştirilmeden önce şu şekilde dezenfekte edildi;
Torf: En zor ve beni canımdan bezdiren işlem buydu. Önce çeşme suyu ile leğende birkaç su yıkandı sonra bir süre oksijenli suda bekletildi sonra üzeri sineklik ile örtülen bir kova aracılığı ile defalarca süzüldü. Kovanın dibinde torfun kendi tortusu ile birkaç avuç kum birikti. Kumu attım ancak tortu kumdan ayrılarak ziyan edilmedi. Sineklik, temizlik işleminde süzgeç olarak çok yardımcı oldu. Böylece sineklikten geçip akvaryum suyunu bulandıracak çaptaki malzeme ayıklanmış oldu. Son olarak torf çeşme suyunda emdiği oksijenli sudan iyice arınması için bir gece bekledi. Ertesi gün birkaç durulamadan sonra kendi halinde kurumaya bırakıldı.
Taş, Kum, Ağaç kökleri: Tuz ruhunda kısa bir banyo ardından çeşme suyu ile sayısız kez durulandı.
- Başlıyoruz
1. Önce ana tanktan canlıların geçici olarak ikame edeceği 20lt hazeme su çekerek hava taşı ve ısıtıcıyı kurdum. Balıkları buraya aktardım ve kalan suyu boş damacanaya doldurdum.
2. Tankın tabanındaki midye kırığını ve iç filtremi çıkarıp tankı bir güzel yıkayarak dezenfekte ettim.
3. Ölçüsü 25x70cm olan tankın zeminine yerleştirmek için 73x55cm ebadında sineklik kestim. Ortadan 2'ye katlayarak zemine serdim. Ekmek arası köfte hazırlar gibi sinekliğin arasına, yaklaşık 0,5mm olacak şekilde torf ve üzerine 2cm kadar lav kırığı koyarak sinekliği üzerine katlayıp kenarlarından kıvırarak hiç bir köşeden taşma olmayacak şekilde kapattım. Zor ve muhtemelen gereksiz bir işlem uyguladım ancak amacım taban malzemesini yenilemek yada değiştirmek istediğimde, boğca gibi sinekliğin kenarlarından tutup torfu etrafa saçmadan tek hareketle tanktan rahatça uzaklaştırabilmek.
4. Defalarca çizdiğim dekor için, ağaç köklerini taşları ve kumu sitede yer alan doğru peysaj, altın nokta vs. gibi kriterlere uygun olarak yerleştirdim. Bu işlem tahmin ettiğimden çok daha fazla vakit aldı. Şuna kanaat getirdim ki bu işi uygulamak, tasarlamaktan ve meşhur tasarımcıların kurulum fotolarına bakmaktan çok çok daha zor. Bir kere adamların kullandıkları malzemeleri bulmak neredeyse çoğumuz için imkansız. Kullandıkları taban malzemelerini bir kenarı bırakın, seçtikleri ağaç kökleri ve kayalar o kadar güzel ve görsel olarak zengin ki... Ben gezmedik akvaryumcu, ziraatçi, inşaatçı, taş satan yer bırakmadım yine de öylesini bulamadım.
Ulaşmaya çalıştığım görsellikte aşağıdaki tasarım ve benzerlerinden yola çıktım.
http://www.akvaryum.com/Forum/g%F6rkemli_ada_%28island_of_glory%29_kurulumu_k176934.asp
5. Tasarım kısmını inatla zar zor hallettikten sonra tanka 1. adımda damacaya doldurduğum eski suyu ve taze çeşme suyunu ağır ağır ekledim. Çöken yerleri düzelttim.
6. Tuz banyosu nedeniyle elimdeki bitkileri haşat ettiğimden ve dikecek yeni bitki de bulamadığımdan bitki ekme faslını pas geçmek zorunda kaldım ve taze çeşme suyu ile tankı doldurdum. Toplam yaklaşık 35lt su kullandım ve dolu tanka uygun dozda Sera Aquatan ekledim. Tüm malzemeleri önceden dezentefekte ettiğimden ve eski tankımdan aldığım suyu kullandığımdan suya herhangi bir dezenfektan eklemedim.
7. Bu aşamaya kadar dışarda bekleyen iç filtremi modifiye etmeye gelmişti artık sıra. Koltukçudan gri renkli sert koltuk süngeri ve bir miktar da elyaf buldum. Atman F102 model iç filtrem üst üste 2 adet iri gözenekli karbon süngerden oluşuyor. Bu süngerlerden üst kısımda motora yakın olanı çıkardım ve filtre içini aşağıdan yukarı; iri gözenekli karbon sünger, 3 kat elyaf, az lav kırığı ve küp kesilmiş ince göznekli gri süngerler şeklinde çok sıkı olmamasına dikkat ederek modifiye ettim. Tanka yerleştirip çalıştırdım. Şu anda gayet normal çalışıyor hatta sünger ve elyaf miktarını belki arttırabilirim.
8. 24 saat sonra suyu test ettim ve şu değerleri ölçtüm:
No3: 10
No2: 0.5
GH: 21
KH: 15
Ph: 8-8.4
Bu değerleri anlamamda şu makale çok yardımcı oldu;
http://www.akvaryum.com/makale.asp?id=21&alt_kat=183
Ayrıca suyun renginde sararma var ancak bulanıklık çok az. Değerler beklediğimden yüksek çıktı. Elma salyangozumu alg önlemi olarak tanka koydum ancak suyun dibine çok nadir indiğini gözlemledim. Genelde yüzeye yakın durarak sifon yapıyor sanırım.
Şimdi sizlerden gelecek yorum ve tavsiyeleri bekliyorum. GH ve PH konusunda ne önerirsiniz? Bitki için bağış ve yardımlarınıza açığım :)
Saygılar...
Kurulumdan sonra tankın ilk hali
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 19 Mayıs 2009 09:38
Hayırlı olsun Onur Bey, güzel bir başlangıç yapmışsınız. Fotoğrafları eklemenizi sabırsızlıkla bekliyorum :)
Bunlardan bazılarını sizin değiştirmeniz artık mümkün olmasada okuyanlar için dikkatimi çeken birkaç hususu belirtmek istiyorum izninizle:
- Hindizstan cevizi torfu zaten steril bir malzeme. Dolayısıyla bunu yıkamadan, kuru halde, sadece elinizle ufalayarak kullanmanız yeterli olurdu.
- Güzel ağaç kökü ve kaya bulamama konusunda sonuna kadar kadar haklısınız. Biz İstanbul' dakiler bu açıdan biraz daha şanslı olsakta hala bu konuda büyük bir eksiklik var. Kimi zaman doğaya çıkıp araştırmak ve çoğu zamanda daha fazla yaratıcılık kullanmak gerekiyor.
- Su değerleriniz konusunda;
Nitrat üst sınır düzeyinde. Bitki ve balık miktarını, yemlemeyi, bitkilerin gelişim hızını doğru ayarlayamazsanız nitrat fazlalığı oluşma riski yüksek.
Nitritin bulunması başlangıçta normal. Bu nedenle kurulumda uzunca süre balık eklememek gerekiyor. Önce döngünün tam olarak işlemeye başlaması lazım.
GH ve KH oldukça yüksek. Bu sertlik değerlerine uygun bitki ve balık seçerseniz fazla sorun yaşamadan devam edebilirsiniz ancak seçim yelpazeniz çok daralır. Bu değerlerin her ikisinide düşürmek en uygunu. Bunu yapmanızın iki yolu var: 1. Reverse Osmosis (RO) cihazı edinip bundan çıkan suyu çeşme suyuyla karıştırarak kullanmak. 2. Damacana su (içme suyu) ile çeşme suyunu karıştırarak kullanmak. Suyunuzun sertliğine göre kullanacağınız suyun büyük oranının RO yada Damacana su olması gerektiğini söyleyebilirim. RO yada içme suyu kullanmanız nitrat değerinizide düşüreceği için iyi bir avantaj olacaktır sizin için.
pH değeride yüksek ancak KH düştüğünde oda bir miktar düşecek, CO2 verirseniz daha da düşektir. Duruma göre daha sonra değerlendirilebilecek bir parametre şuan için.
mustafaerdogar 2009-05-19 09:42:39
Bunlardan bazılarını sizin değiştirmeniz artık mümkün olmasada okuyanlar için dikkatimi çeken birkaç hususu belirtmek istiyorum izninizle:
- Hindizstan cevizi torfu zaten steril bir malzeme. Dolayısıyla bunu yıkamadan, kuru halde, sadece elinizle ufalayarak kullanmanız yeterli olurdu.
- Güzel ağaç kökü ve kaya bulamama konusunda sonuna kadar kadar haklısınız. Biz İstanbul' dakiler bu açıdan biraz daha şanslı olsakta hala bu konuda büyük bir eksiklik var. Kimi zaman doğaya çıkıp araştırmak ve çoğu zamanda daha fazla yaratıcılık kullanmak gerekiyor.
- Su değerleriniz konusunda;
Nitrat üst sınır düzeyinde. Bitki ve balık miktarını, yemlemeyi, bitkilerin gelişim hızını doğru ayarlayamazsanız nitrat fazlalığı oluşma riski yüksek.
Nitritin bulunması başlangıçta normal. Bu nedenle kurulumda uzunca süre balık eklememek gerekiyor. Önce döngünün tam olarak işlemeye başlaması lazım.
GH ve KH oldukça yüksek. Bu sertlik değerlerine uygun bitki ve balık seçerseniz fazla sorun yaşamadan devam edebilirsiniz ancak seçim yelpazeniz çok daralır. Bu değerlerin her ikisinide düşürmek en uygunu. Bunu yapmanızın iki yolu var: 1. Reverse Osmosis (RO) cihazı edinip bundan çıkan suyu çeşme suyuyla karıştırarak kullanmak. 2. Damacana su (içme suyu) ile çeşme suyunu karıştırarak kullanmak. Suyunuzun sertliğine göre kullanacağınız suyun büyük oranının RO yada Damacana su olması gerektiğini söyleyebilirim. RO yada içme suyu kullanmanız nitrat değerinizide düşüreceği için iyi bir avantaj olacaktır sizin için.
pH değeride yüksek ancak KH düştüğünde oda bir miktar düşecek, CO2 verirseniz daha da düşektir. Duruma göre daha sonra değerlendirilebilecek bir parametre şuan için.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2009 14:05
Tekrar Merhabalar,
Kusura bakmayın bir süredir çeşitli sebeplerden ötürü yazmaya vakit bulamadım. Kurulum ile ilgili bir kaç foto ekledim. Düşük kalitelerinden ötürü üzgünüm.
Geçen zaman zarfında olup bitenlerden kısaca bahsetmek isterim. Öncelikle ışıklandırma sistemimi değiştirdim. Yasin Bey'in yazdıklarından hareketle;
[QUOTE=yasmut]
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
[/QUOTE]
Çin işi grolux ampulu ve 2-3 yıldır kullanıldığından verimini yitirdiğini düşündüğüm Philips ampulu çıkartarak mevcut düzenimi 1xPhilips TLD 950 deluxe 5300k ve 1xSylvania Aquastar olarak yeniden düzenledim. Kapağın içini alüminyum folyo ile kapladım. Eski balastlarımı kullandım. Bunlardan biri elektronik, diğeri starterlı eski tiplerden. Bir yazıda elektronik balastların eski tiplere nazaran ampulün ömrünü uzattığını okumuştum. Bu konuda bilgisi olan var mı? Eski balastı değiştirmek lazım mı?
E-balastlar eskilere nazaran sessiz çalışma, hafiflik ve az ısınma gibi özellikleri ile oldukça başarılı ancak çok gerekli değilse şuan daha fazla masraf yapmamak için eski balastımı kullanmak istiyorum.Ayrıca floları 6-12 ayda bir yenilemek gerektiğini okudum bu konuda zıt görüşü olan var mı?
Su değerleri ile ufak bir çalışmam oldu. Elimde JBL 5in1 test var. Onunla aşağıdaki ölçümleri yaptım. %100 verimli ölçümler yaptım diyemem çünkü renklere göre ölçüm yapmak zor. Test çubuğunu suya tamamen batırıp 1-2 sn bekletip çıkardıktan sonra fazla suyunu hafifçe silkeliyerek 1 dk bekletiyorum. Ancak renkler bekledikçe değişiyor bazende su yayılarak renkler karışabiliyor. Neyse neticeler şöyle:
*Çeşme Suyu
NO3: 15
NO2: 0
GH: 21
KH: 17
PH: 8,7
*R/O Suyu (İşyerinde kullandığımız Amerikan malı ev tipi 2000-3000tl civarı bir sistem. Bu cihazla içme suyu ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ancak No3un çok yüksek çıkmasını anlayamadım)
NO3: 25
NO2: 0,1
GH: 3,5
KH: 4,5
PH: 6,8
*Damacana Su (Bozdağ Nil) (Fiyat ve Kh/Ph olarak uygun bulduğum için bu markayı tercih ettim, alternatiflere açığım.)
NO3: 0
NO2: 0
GH: 3
KH: 4
PH: 6,5
[QUOTE=yasmut]
Bitki Tankları İçin Uygun Su Değerleri
[/QUOTE]
17.05.2009 - Tank Test (1/2 Dinlenmiş *Çeşme Suyu+1/2 Eski Tank Suyu+Aquatan)
NO3: 10
NO2: 0,5
GH: 20
KH: 15
PH: 8
22.05.2009 - Su Değişimi (1/4 *R/O Suyu ile)
26.05.2009 - Tank Test
NO3: 25
NO2: 2
GH: 16
KH: 12
PH: 7,4
26.05.2009 – Su Değişimi (1/2 *Damacana Suyu ile değişim)
İdeal değerlere en yakın olması nedeniyle sadece damacana su kullanmayı düşünüyorum ama GH istenen değerin altında kalacak bu durumda. %15 kadar çeşme suyu ile damacana suyu karıştırmam uygun olurmu? Yoksa GHı tek başına arttırmanın bir yolu var mıdır? Yol göstermenizi rica ediyorum.
Yaklaşık 1,5 haftadır suyun yüzeyinde yağlanma benzeri ince bir tabaka var. Tankımda henüz balık yok, 1 hafta önce java moss ve 2 gün önce çeşitli bitkiler ekledim, bir de elma salyangozum var. Su değişimlerinde suyu yüzeyden çekerek bu tabakayı seyreltiyorum ama yine yüzeyi kaplıyor. Köpük filan yok suya hava vermiyorum. Suda aşırı biriken ve daha bitkilerin henüz kullanmadıkları besinler yüzünden olabilir mi yoksa bakteriyel birşey mi? Bu konuda yardım istiyorum.
Bir de iç filtrenin suda yarattığı sirkülasyon fazla idi. Ben de filtrenin çıkışına hortum bağladım ve dış filtrelerin temiz su borusu gibi delikler açarak hortumu tankın içinde yüzeyde akıntı olmayacak şekilde yerleştirdim. Görsel olarak hiç güzel değil tabiki ancak bir dış filtre edinene kadar yada kendim bir dış filtre yapana kadar bu şekilde idare ediyorum.
İstediğim bitkilerin çoğunu bulamadım. Suyun oturmasını hızlandırmak için de bulduklarımı hemen aldım. Şu anda elimdeki bitkiler şunlar:
1 kök Anubias barteri
3 kök Vallisneria Americana (Saz) - Şimdilik
2 kök Vallisneria Asiatica (Kıvrık Saz) - Şimdilik
4 kök Blyxa japonica
2 kök Ammannia gracilis
10 kök Rotala Rotundifolia
2 kök Hygrophila polysperma (Zeytin) - Şimdilik
2 kök Ludwigia Repens (Gül) - Şimdilik
5 kök Bacopa Monnieri
Java Moss
Bitkiler tuz ve metilen mavisi ile dezenfekte edilirken
Java Moss mangrove köklerine özenle yerleştirilken
İç filtrenin yarattığı kuvvetli akımın önlenmesi için yapılan modifiyeden ve ufak tefek dekor değişikliklerinden sonra dikme işleminden önce adaptasyon ve kök salmaları için kuvvetli ışık altında bitkiler beklerken
Henüz herhangi bir sıvı gübre eklemesi yapmadım. Ne zaman başlamalıyım ve hangi ürünleri kullanmalıyım?
Tankta ısıtıcı çalışmadığı halde floların da etkisiyle sıcaklık şimdiden 28leri görmeye başladı. Böyle giderse yazın İzmirin kavurucu sıcaklarında 30ları rahat görürüm. Tedbiren kapağın altına fan yerleştirebilirsem iyi olacak sanırım.
Bitkilerin rastgele dikilmesinden sonra akvaryumun son hali
Yakında daha çok foto eklemeyi umuyorum. Şimdilik benden bu kadar. Cevaplarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Hadi kalın sağlıcakla...
traderocker 2009-06-05 15:39:58
Kusura bakmayın bir süredir çeşitli sebeplerden ötürü yazmaya vakit bulamadım. Kurulum ile ilgili bir kaç foto ekledim. Düşük kalitelerinden ötürü üzgünüm.
Geçen zaman zarfında olup bitenlerden kısaca bahsetmek isterim. Öncelikle ışıklandırma sistemimi değiştirdim. Yasin Bey'in yazdıklarından hareketle;
[QUOTE=yasmut]
Su yüksekliği 55cm ve daha düşük olan akvaryumlarda kullanılabilecek bazı aydınlatma çözümleri ;
2 floresan kullanımı
2 floresan kullanımı
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
Çin işi grolux ampulu ve 2-3 yıldır kullanıldığından verimini yitirdiğini düşündüğüm Philips ampulu çıkartarak mevcut düzenimi 1xPhilips TLD 950 deluxe 5300k ve 1xSylvania Aquastar olarak yeniden düzenledim. Kapağın içini alüminyum folyo ile kapladım. Eski balastlarımı kullandım. Bunlardan biri elektronik, diğeri starterlı eski tiplerden. Bir yazıda elektronik balastların eski tiplere nazaran ampulün ömrünü uzattığını okumuştum. Bu konuda bilgisi olan var mı? Eski balastı değiştirmek lazım mı?
E-balastlar eskilere nazaran sessiz çalışma, hafiflik ve az ısınma gibi özellikleri ile oldukça başarılı ancak çok gerekli değilse şuan daha fazla masraf yapmamak için eski balastımı kullanmak istiyorum.Ayrıca floları 6-12 ayda bir yenilemek gerektiğini okudum bu konuda zıt görüşü olan var mı?
Su değerleri ile ufak bir çalışmam oldu. Elimde JBL 5in1 test var. Onunla aşağıdaki ölçümleri yaptım. %100 verimli ölçümler yaptım diyemem çünkü renklere göre ölçüm yapmak zor. Test çubuğunu suya tamamen batırıp 1-2 sn bekletip çıkardıktan sonra fazla suyunu hafifçe silkeliyerek 1 dk bekletiyorum. Ancak renkler bekledikçe değişiyor bazende su yayılarak renkler karışabiliyor. Neyse neticeler şöyle:
*Çeşme Suyu
NO3: 15
NO2: 0
GH: 21
KH: 17
PH: 8,7
*R/O Suyu (İşyerinde kullandığımız Amerikan malı ev tipi 2000-3000tl civarı bir sistem. Bu cihazla içme suyu ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ancak No3un çok yüksek çıkmasını anlayamadım)
NO3: 25
NO2: 0,1
GH: 3,5
KH: 4,5
PH: 6,8
*Damacana Su (Bozdağ Nil) (Fiyat ve Kh/Ph olarak uygun bulduğum için bu markayı tercih ettim, alternatiflere açığım.)
NO3: 0
NO2: 0
GH: 3
KH: 4
PH: 6,5
[QUOTE=yasmut]
Bitki Tankları İçin Uygun Su Değerleri
Sıcaklık: 24 - 25 C
CO2: 30 - 40 ppm
PH: 6.5 - 6.7
KH: 3 - 4
GH: 6 - 8
Potasyum: 20 - 30ppm
Nitrat: 5 - 10 ppm
Fosfat: 0.2 - 0,8 ppm
Demir: 0.2 – 0.5 ppm
17.05.2009 - Tank Test (1/2 Dinlenmiş *Çeşme Suyu+1/2 Eski Tank Suyu+Aquatan)
NO3: 10
NO2: 0,5
GH: 20
KH: 15
PH: 8
22.05.2009 - Su Değişimi (1/4 *R/O Suyu ile)
26.05.2009 - Tank Test
NO3: 25
NO2: 2
GH: 16
KH: 12
PH: 7,4
26.05.2009 – Su Değişimi (1/2 *Damacana Suyu ile değişim)
İdeal değerlere en yakın olması nedeniyle sadece damacana su kullanmayı düşünüyorum ama GH istenen değerin altında kalacak bu durumda. %15 kadar çeşme suyu ile damacana suyu karıştırmam uygun olurmu? Yoksa GHı tek başına arttırmanın bir yolu var mıdır? Yol göstermenizi rica ediyorum.
Yaklaşık 1,5 haftadır suyun yüzeyinde yağlanma benzeri ince bir tabaka var. Tankımda henüz balık yok, 1 hafta önce java moss ve 2 gün önce çeşitli bitkiler ekledim, bir de elma salyangozum var. Su değişimlerinde suyu yüzeyden çekerek bu tabakayı seyreltiyorum ama yine yüzeyi kaplıyor. Köpük filan yok suya hava vermiyorum. Suda aşırı biriken ve daha bitkilerin henüz kullanmadıkları besinler yüzünden olabilir mi yoksa bakteriyel birşey mi? Bu konuda yardım istiyorum.
Bir de iç filtrenin suda yarattığı sirkülasyon fazla idi. Ben de filtrenin çıkışına hortum bağladım ve dış filtrelerin temiz su borusu gibi delikler açarak hortumu tankın içinde yüzeyde akıntı olmayacak şekilde yerleştirdim. Görsel olarak hiç güzel değil tabiki ancak bir dış filtre edinene kadar yada kendim bir dış filtre yapana kadar bu şekilde idare ediyorum.
İstediğim bitkilerin çoğunu bulamadım. Suyun oturmasını hızlandırmak için de bulduklarımı hemen aldım. Şu anda elimdeki bitkiler şunlar:
1 kök Anubias barteri
3 kök Vallisneria Americana (Saz) - Şimdilik
2 kök Vallisneria Asiatica (Kıvrık Saz) - Şimdilik
4 kök Blyxa japonica
2 kök Ammannia gracilis
10 kök Rotala Rotundifolia
2 kök Hygrophila polysperma (Zeytin) - Şimdilik
2 kök Ludwigia Repens (Gül) - Şimdilik
5 kök Bacopa Monnieri
Java Moss
Bitkiler tuz ve metilen mavisi ile dezenfekte edilirken
Java Moss mangrove köklerine özenle yerleştirilken
İç filtrenin yarattığı kuvvetli akımın önlenmesi için yapılan modifiyeden ve ufak tefek dekor değişikliklerinden sonra dikme işleminden önce adaptasyon ve kök salmaları için kuvvetli ışık altında bitkiler beklerken
Henüz herhangi bir sıvı gübre eklemesi yapmadım. Ne zaman başlamalıyım ve hangi ürünleri kullanmalıyım?
Tankta ısıtıcı çalışmadığı halde floların da etkisiyle sıcaklık şimdiden 28leri görmeye başladı. Böyle giderse yazın İzmirin kavurucu sıcaklarında 30ları rahat görürüm. Tedbiren kapağın altına fan yerleştirebilirsem iyi olacak sanırım.
Bitkilerin rastgele dikilmesinden sonra akvaryumun son hali
Yakında daha çok foto eklemeyi umuyorum. Şimdilik benden bu kadar. Cevaplarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Hadi kalın sağlıcakla...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2009 20:23
Merhaba,
Fotoğrafları eklemeniz çok iyi olmuş. Yanlız keşke tasarım ile ilgili fotoğraflarda en azından diğer fotoğraflar kadar büyük olsalardı. Böylece tasarım üzerine fikir belirtebilirdik; bu haliyle pek anlaşılmıyor malesef. İnşallah bundan sonraki fotoğraflarda daha iyi görme şansımız olur.
Son mesajınız ile ilgili ışıklandırma ve balast konusunda, elektronik balastı özellikle ısınma problemini azaltmak amacıyla tercih edebilirsiniz gibi gözüküyor. Yinede diğer arkadaşların yorumlarını bekleyin derim.
Su değerleriniz konusunda;
Herşeyden önce sizinde farkettiğiniz üzere beşi bir arada test çubukları ile net ve çok doğru değerler bulmak zor. Tavsiyem, yavaş yavaşda olsa tek tek testleri edinmeniz olur. Tabi bu testleride edinirken markalara dikkat etmeniz, hem testin doğru ölçüm yapması hemde sizin sonuçları rahat okuyabilmeniz açısından oldukça önemli. Aksi halde onca para verip aldığınız test hiçbir işinize yaramayabilir. Bu konuda Tunç Bey yazısında (Bitki Akvaryumunda Başarı) çok faydalı bir paylaşımda bulunmuş ve testler bölümünde markaları karşılaştırmış. Oraya bakarak, orada olmayan ve sizin bulduğunuz markalar ile ilgilide forumda sorarak testleri almanız iyi olur. Şimdilik test sonuçlarınızı doğru kabul ederek değerlendirmeye çalışayım:
İşyerinizde kullandığınız RO ya giren su çeşme suyu mudur? Çeşme suyu ise sizin değerlerini ölçtüğünüz su mu? (İzmir' in farklı bölgeleri farklı kaynaklardan su alıyormu yada sizin işyeriniz ve eviniz farklı bölgelerdemi bilmediğim için soruyorum). Eğer farklı bir su ise RO çıkışı ölçüm sonuçları yaklaşık doğru olabilir. Ev tipi RO larda genellikle CTA olarak adlandırılan membran türü kullanılıyor ve bilinen nitrat (NO3) giderim yüzdesi %60-75 arası. Eğer giriş suyunun nitrat ve sertliği çok yüksekse değelerin doğru olma ihtimali düşükte olsa var diyebiliriz sanırım. Gerçi bahsettiğim tip RO lar 2000-3000 tl olmuyor, daha ucuz oluyorlar. Sorun sanırım daha farklı.
Eğer giriş suyu, değerlerini ölçtüğünüz su ise bu durumun aklıma gelen şöyle iki açıklaması olabilir:
- Ya test yanlış ölçüyor yada sonuçları okumak zor olduğundan yanlış okuma söz konusu
- RO nuzun kartuşları ve/veya membranının ömrü bitmiş (belli peryotlarda değiştirilmeleri gerekiyor) hatta içlerinde bakteri üremiş.
İkinci olasılık söz konusu ise RO nun bakımını yaptırmanız sorunu çözecektir.
Yok eğer damacana su kullanma konusunda sorun yaşamam diyorsanız damacana suyunuzun değerleri oldukça uygun. Damacana suların üzerlerinde genellikle labaratuvar analiz sonuçları yer alır. Ölçtüğünüz değerlerle karşılaştırma yapmanız iyi olabilir. GH' ın 3 olmasıda fazla sorun oluşturmayacaktır. Dünyaca ünlü Takashi Amano bile birçok tankında GH' ı 3-4 değerlerinde tutuyor. Kısacası %100 damacana suyu kullanmanız ve tank oturunca mevcut sisteminize göre haftalık %25-30 gibi bir miktar yine damacana ile su değişimi yapmanız şu anki duruma göre çok daha uygun olur.
Yüzeydeki yağlanmayıda şimdilik dikkate almamanızı öneririm. İlerde tankınızdaki düzen oturduğunda devam ederse tekrar çözüm yolları görüşülür.
En kısa sürede dış filtre edinmeniz ve neyi ne zaman ekleyeceğiniz konusunda makalelerdeki kurulum aşamalarını takip etmeniz uygun olur.
mustafaerdogar 2009-05-28 20:29:10
Fotoğrafları eklemeniz çok iyi olmuş. Yanlız keşke tasarım ile ilgili fotoğraflarda en azından diğer fotoğraflar kadar büyük olsalardı. Böylece tasarım üzerine fikir belirtebilirdik; bu haliyle pek anlaşılmıyor malesef. İnşallah bundan sonraki fotoğraflarda daha iyi görme şansımız olur.
Son mesajınız ile ilgili ışıklandırma ve balast konusunda, elektronik balastı özellikle ısınma problemini azaltmak amacıyla tercih edebilirsiniz gibi gözüküyor. Yinede diğer arkadaşların yorumlarını bekleyin derim.
Su değerleriniz konusunda;
Herşeyden önce sizinde farkettiğiniz üzere beşi bir arada test çubukları ile net ve çok doğru değerler bulmak zor. Tavsiyem, yavaş yavaşda olsa tek tek testleri edinmeniz olur. Tabi bu testleride edinirken markalara dikkat etmeniz, hem testin doğru ölçüm yapması hemde sizin sonuçları rahat okuyabilmeniz açısından oldukça önemli. Aksi halde onca para verip aldığınız test hiçbir işinize yaramayabilir. Bu konuda Tunç Bey yazısında (Bitki Akvaryumunda Başarı) çok faydalı bir paylaşımda bulunmuş ve testler bölümünde markaları karşılaştırmış. Oraya bakarak, orada olmayan ve sizin bulduğunuz markalar ile ilgilide forumda sorarak testleri almanız iyi olur. Şimdilik test sonuçlarınızı doğru kabul ederek değerlendirmeye çalışayım:
İşyerinizde kullandığınız RO ya giren su çeşme suyu mudur? Çeşme suyu ise sizin değerlerini ölçtüğünüz su mu? (İzmir' in farklı bölgeleri farklı kaynaklardan su alıyormu yada sizin işyeriniz ve eviniz farklı bölgelerdemi bilmediğim için soruyorum). Eğer farklı bir su ise RO çıkışı ölçüm sonuçları yaklaşık doğru olabilir. Ev tipi RO larda genellikle CTA olarak adlandırılan membran türü kullanılıyor ve bilinen nitrat (NO3) giderim yüzdesi %60-75 arası. Eğer giriş suyunun nitrat ve sertliği çok yüksekse değelerin doğru olma ihtimali düşükte olsa var diyebiliriz sanırım. Gerçi bahsettiğim tip RO lar 2000-3000 tl olmuyor, daha ucuz oluyorlar. Sorun sanırım daha farklı.
Eğer giriş suyu, değerlerini ölçtüğünüz su ise bu durumun aklıma gelen şöyle iki açıklaması olabilir:
- Ya test yanlış ölçüyor yada sonuçları okumak zor olduğundan yanlış okuma söz konusu
- RO nuzun kartuşları ve/veya membranının ömrü bitmiş (belli peryotlarda değiştirilmeleri gerekiyor) hatta içlerinde bakteri üremiş.
İkinci olasılık söz konusu ise RO nun bakımını yaptırmanız sorunu çözecektir.
Yok eğer damacana su kullanma konusunda sorun yaşamam diyorsanız damacana suyunuzun değerleri oldukça uygun. Damacana suların üzerlerinde genellikle labaratuvar analiz sonuçları yer alır. Ölçtüğünüz değerlerle karşılaştırma yapmanız iyi olabilir. GH' ın 3 olmasıda fazla sorun oluşturmayacaktır. Dünyaca ünlü Takashi Amano bile birçok tankında GH' ı 3-4 değerlerinde tutuyor. Kısacası %100 damacana suyu kullanmanız ve tank oturunca mevcut sisteminize göre haftalık %25-30 gibi bir miktar yine damacana ile su değişimi yapmanız şu anki duruma göre çok daha uygun olur.
Yüzeydeki yağlanmayıda şimdilik dikkate almamanızı öneririm. İlerde tankınızdaki düzen oturduğunda devam ederse tekrar çözüm yolları görüşülür.
En kısa sürede dış filtre edinmeniz ve neyi ne zaman ekleyeceğiniz konusunda makalelerdeki kurulum aşamalarını takip etmeniz uygun olur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2009 10:17
[QUOTE=Fişherman]
traderocker 2009-06-05 16:13:53
Planaria
[/QUOTE]
[QUOTE=Hasan Demir]
Copepod
Herkese Selamlar,
Arkadaşlar çok acil yardımınıza ihtiyacım var. Geçen zaman zarfında herşey gayet yolunda giderken su değerlerim oturmuş, bitkilerim kuma kök salmış, yeni filizler atıyor ve artık balıklarımı tanka eklemeyi planladığım bir akşam tankımda yukardaki resimlerde görüldüğü gibi 2-3 cins canlıları fark ettim, adeta şok oldum. Tankın her tarafındalar ve suyun içinde çok hızlı adeta uçarak kamçı sallayarak rastgele ilerliyorlar. Boyları milimetreden daha küçük ve bitki, kum, cam ne varsa herşeyin üzerindeler.
Forumda protein ağırlıklı yemlerden ötürü kaynaklanabilceği yazıyor ama daha benim tankımda balık bile yok sadece bitki ve elma salyangozum. Yaşadıklarımı kısaca özetleyim. 4 gece önce ana tankta %30 civarı damaca su kullanarak değişim yaptım ve salyangozumu içinde balıklarımın beklediği karantina tankıma aldım biraz da orda temizlik yapsın diye. Ana tankın içine her zaman ki gibi yıkanmış ellerimi sokarak (biliyorum çok doğru değil el sokmak ama bitkileri yerleştirmek için başka çarem yok) bazı düzenlemeler yaptım. Filtremi akvaryum suyuyla temizledim. Elyafını değiştirdim. En son suya elimde eskiden kalan ucuz bir sıvı gübre vardı ondan uygun dozda damlattım ve geceyi tamamladım. Ertesi gün herşey yolundaydı herhangi bir sorun yoktu. 3. gün camlarda diatom benzeri nokta nokta oluşumların arttığını gözlemledim ve elma salyangozumu ana tanka vazifesinin başına aldım. Çok yakından dikkatlice incelediğimde bu noktaların hareket ettiğini fark ettim. Bazıları sülük gibi yavaş yavaş, bazı ile kamçılı çok hızlı uçuşarak hareket ediyordu.
Tankımın kapağı tankın üzerini tam kapatmıyor yani tankın eni 25cm ise kapağın eni 15cm ben de kışın tankın üzerini şeffaf bir naylonla örtüyorum su temiz kalsın içine toz, sinek düşmesin diye. Düşse de zaten balıklar sinekleri hemen kapıyordu. Havalar ısındığı için tankımın üzerini örtmüyorum ve bir fan yardımıyla soğutma uyguluyorum. Bu yüzden son zamanlarda ışıklar açıkken haliyle suya çok sayıda sinek düşüyordu bende mümkün olduğunca gördüklerimi çıkarıyordum.
Bu davetsiz canlıların da sinekler vasıtasıyla gelmiş olduğunu düşünüyorum. Ama çok can sıkıcı bir durum ve çok ürkütücü. Şuan ne yapmam gerekir bilmiyorum. Forumda bu konuda çok fazla bilgi yok. Yabancı forumları araştırmak için vaktim yok. Kısaca edindiğim bilgiler genelde tuzlu su akvaryumlarında oluyormuş ve planaria zararsız olduğu için balıkların beslenmesinde faydalılarmış. Ancak copepodların zararlı türleri olduğu yazıyor. Zararlı olmasalar bile çok sayıda oldukları zaman balıkları sürekli rahatsız edeceklerinden balıklar dinlenemeyecek ve strese girecekler. Makrakanta gibi bazı canlıların bunları yediği yazılmış. Bu konuda etkili canlıları bilen var mı? Çeşitli kimyasallar, tuz vs. gibi şeyleri en son çare düşünüyorum keza bitkilerimi sökmek istemiyorum zaten yeni toparlanmaya başladılar :( Balıkları eklesem bu canlıları yerler mi yoksa bu canlılar balıklara parazit gibi yapışıp toplu ölüme mi sebep olurlar? Ne yapıcam arkadaşlar çok zor durumdayım :( Suya artık elimi sokmam acayip tiksindim ve acaba insana bulaşma tehlikesi var mı bu canlıların?
Bu arada son teste göre tankın su değerleri şöyle:
No3: 5
No2: 0
Gh: 4,5
Kh: 5
Ph: 7
Işıklandırma timera bağlı 7.30-10.30 ve 19.30-00.30 şeklinde toplam 8 saat, sadece damacana su kullanıyorum, sıcaklık 26-27 arasında dalgalanıyor, suya oksijen yada karbondioksit vermiyorum. Su yüzeyindeki yağımsı zar gibi tabaka devam ediyor. Sebebini ve çözümünü bilmiyorum. Diğer bilgiler zaten önceki mesajlarımda mevcut.
Bilgisi olan arkadaşların çok acil yardımını rica ediyorum çünkü bu canlılar inanılmaz hızda çoğalıyorlar...
[QUOTE=Hasan Demir]
Copepod
[/QUOTE]
Herkese Selamlar,
Arkadaşlar çok acil yardımınıza ihtiyacım var. Geçen zaman zarfında herşey gayet yolunda giderken su değerlerim oturmuş, bitkilerim kuma kök salmış, yeni filizler atıyor ve artık balıklarımı tanka eklemeyi planladığım bir akşam tankımda yukardaki resimlerde görüldüğü gibi 2-3 cins canlıları fark ettim, adeta şok oldum. Tankın her tarafındalar ve suyun içinde çok hızlı adeta uçarak kamçı sallayarak rastgele ilerliyorlar. Boyları milimetreden daha küçük ve bitki, kum, cam ne varsa herşeyin üzerindeler.
Forumda protein ağırlıklı yemlerden ötürü kaynaklanabilceği yazıyor ama daha benim tankımda balık bile yok sadece bitki ve elma salyangozum. Yaşadıklarımı kısaca özetleyim. 4 gece önce ana tankta %30 civarı damaca su kullanarak değişim yaptım ve salyangozumu içinde balıklarımın beklediği karantina tankıma aldım biraz da orda temizlik yapsın diye. Ana tankın içine her zaman ki gibi yıkanmış ellerimi sokarak (biliyorum çok doğru değil el sokmak ama bitkileri yerleştirmek için başka çarem yok) bazı düzenlemeler yaptım. Filtremi akvaryum suyuyla temizledim. Elyafını değiştirdim. En son suya elimde eskiden kalan ucuz bir sıvı gübre vardı ondan uygun dozda damlattım ve geceyi tamamladım. Ertesi gün herşey yolundaydı herhangi bir sorun yoktu. 3. gün camlarda diatom benzeri nokta nokta oluşumların arttığını gözlemledim ve elma salyangozumu ana tanka vazifesinin başına aldım. Çok yakından dikkatlice incelediğimde bu noktaların hareket ettiğini fark ettim. Bazıları sülük gibi yavaş yavaş, bazı ile kamçılı çok hızlı uçuşarak hareket ediyordu.
Tankımın kapağı tankın üzerini tam kapatmıyor yani tankın eni 25cm ise kapağın eni 15cm ben de kışın tankın üzerini şeffaf bir naylonla örtüyorum su temiz kalsın içine toz, sinek düşmesin diye. Düşse de zaten balıklar sinekleri hemen kapıyordu. Havalar ısındığı için tankımın üzerini örtmüyorum ve bir fan yardımıyla soğutma uyguluyorum. Bu yüzden son zamanlarda ışıklar açıkken haliyle suya çok sayıda sinek düşüyordu bende mümkün olduğunca gördüklerimi çıkarıyordum.
Bu davetsiz canlıların da sinekler vasıtasıyla gelmiş olduğunu düşünüyorum. Ama çok can sıkıcı bir durum ve çok ürkütücü. Şuan ne yapmam gerekir bilmiyorum. Forumda bu konuda çok fazla bilgi yok. Yabancı forumları araştırmak için vaktim yok. Kısaca edindiğim bilgiler genelde tuzlu su akvaryumlarında oluyormuş ve planaria zararsız olduğu için balıkların beslenmesinde faydalılarmış. Ancak copepodların zararlı türleri olduğu yazıyor. Zararlı olmasalar bile çok sayıda oldukları zaman balıkları sürekli rahatsız edeceklerinden balıklar dinlenemeyecek ve strese girecekler. Makrakanta gibi bazı canlıların bunları yediği yazılmış. Bu konuda etkili canlıları bilen var mı? Çeşitli kimyasallar, tuz vs. gibi şeyleri en son çare düşünüyorum keza bitkilerimi sökmek istemiyorum zaten yeni toparlanmaya başladılar :( Balıkları eklesem bu canlıları yerler mi yoksa bu canlılar balıklara parazit gibi yapışıp toplu ölüme mi sebep olurlar? Ne yapıcam arkadaşlar çok zor durumdayım :( Suya artık elimi sokmam acayip tiksindim ve acaba insana bulaşma tehlikesi var mı bu canlıların?
Bu arada son teste göre tankın su değerleri şöyle:
No3: 5
No2: 0
Gh: 4,5
Kh: 5
Ph: 7
Işıklandırma timera bağlı 7.30-10.30 ve 19.30-00.30 şeklinde toplam 8 saat, sadece damacana su kullanıyorum, sıcaklık 26-27 arasında dalgalanıyor, suya oksijen yada karbondioksit vermiyorum. Su yüzeyindeki yağımsı zar gibi tabaka devam ediyor. Sebebini ve çözümünü bilmiyorum. Diğer bilgiler zaten önceki mesajlarımda mevcut.
Bilgisi olan arkadaşların çok acil yardımını rica ediyorum çünkü bu canlılar inanılmaz hızda çoğalıyorlar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2009 15:02
Balıklarınıza hiç bir zararı olmayacak canlılar, eklemenizde bir sakınca yok.Balıklarınız için güzel bir besin kaynağı olacaklardır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2009 16:09
Yavru balıklarınız varsa afiyetle tüketeceklerdir. Zararlı canlılar değildir, bilhakis yararlıdır, içiniz rahat olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir