Bir çoğunuzun ilk kez göreceği canlılar
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2012 09:32
Oarfish......
Tropikal
denizlerde yaşayan bu ilginç balıkların boyu 17 metreye kadar
büyüyebiliyor. Genelde diplerde yaşamasına rağmen bilinmeyen bir
sebepten dolayı bazen deniz yüzüyine kadar çıkan Oarfish denilen bu
ilginç balıklar nadiren avlanır. Aslında yılan balığı türü olan bu tuhaf
görünümlü balıklar bir ok gibi dikey olarak da su içerisinde
durabiliyor. Parlak gümüş rengi ve kırmızı etkileyici yüzgeciyle hemen
dikkat çekerler ve dişleri bulunan pulsuz balıklardır. Jöleyi andıran
yumuşak ve kötü kokulu eti yüzünden yenilmezler ve bu yüzden de
balıkçılar yakaladıklarında Oarfish balığını tekrar denize salar.
Oarfishların bugüne kadar 15 metre ile 17 metre arasında uzunluklarında
olanları rapor edilmiştir. 17 metre uzunluğundaki bir Oarfish balığı
yaklaşık 300 kilogram gelmektedir.
-------------------------------------------------------Resimdeki fosil 300bin yıllık... Bu resim Turkuazoo'dan.. Merak edenler orada gidip görebilirler..
Bazı ülkelerde kızartılarak yada salatası yapılarak tüketiliyor. Salata yapıldığında ayrıca kase kullanmayıp, kendi kabuğunda karıştırıyorlar...
At Nalı Yengeci4
Uzay gemisine benziyor değil mi?
Atnalı yengeçleri yemek yemeden bir sene yaşayabilen hayvanlardır. Aşırı sıcaklığı ve tuzluluk oranını tolere edebilen bu özel canlılar, sahip oldukları tüm özellikleriyle 450 milyon yıldan beri hiç değişmeden günümüze dek yaşamışlardır. Atnalı yengecinin kabuğundaki bazı maddeler bir süreden beri kanın pıhtılaşmasını hızlandıran ilaçların ve ve ameliyat dikiş ipliklerinin yapımında kullanılmaktaydı. Günümüzde ise, atnalı yengecinin mavi, bakır bazlı kanından çıkan bir öz, ilaçların saflığını test etmek için kullanılmaktadır. (Kanının mavi renkte olmasının sebebi, içinde insan kanındaki oksijeni bağlayıcı demirli pigment hemoglobin yerine, bakırlı bir pigment olan hemokyanin bulunmasıdır.) Bilim adamları hayvanın kanından pek çok ilacın ve tıp cihazının güvenilirliğini ölçen çok değerli bir tıbbi ürün geliştirmektedirler. Atnalı yengecinin kanındaki ‘Limulus Amebocyte Lysate (LAL)’ adlı protein, ilaç ve tıbbi malzeme ürünlerinde insanlarda ateşlenmeye yol açan, hatta öldürücü olabilen endotoksinlerin veya bakteriyel maddelerin bulunup bulunmadığını test etmek için kullanılmaktadır. Yengecin kanındaki beyaz kan hücreleri, ortamda endotoksinler varsa pıhtılaşmaktadır. Atnalı yengeçlerinin insanlığa sağladığı tıbbi yararlar bunlarla sınırlı değildir. Yengeçlerin kanser araştırmaları için de faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Bilindiği gibi, endotoksinler kanser hücrelerinin büyümelerini yavaşlatmaktadırlar. LAL testinin kanser hücrelerini teşhis etme özelliği sayesinde, endotoksin kullanarak yapılacak yeni bir kanser tedavisi geliştirme imkanı elde edilmiştir. Atnalı yengecinin kanında bulunan bir başka madde ise lösemi hastalarındaki kanserli beyaz kan hücreler (akyuvarlar) de dahil olmak üzere, insan vücudundaki kırmızı ve beyaz kan hücreleriyle reaksiyona girebilmektedir. Bu sayede löseminin teşhis edilmesinde bir potansiyel oluşturmaktadır. Bunların dışında, yapılan bir araştırma sonucunda atnalı yengeçlerinin kanında nadir bulunan bir protein keşfedilmiştir. Bu protein, B12 vitaminini izleyip ona bağlanmaktadır. Bu bulgu, B12 vitamin eksikliğinden kaynaklanan eksiklikleri ve hastalıkları ortaya çıkarmak için kesin sonuç sağlayan bir test aracının geliştirilmesine imkan sağlamıştır. Atnalı yengeçlerinin insanlığa sağladığı bu yararlar Rabbimizin bize nimet olarak verdiklerinin sadece birkaç tanesidir. Sonsuz merhamet sahibi olan Yüce Rabbimiz eşsiz sanatıyla insanların hizmetine sayısız nimet sunmaktadır. Allah ayetlerde şöyle buyurmaktadır: Ellerimizin yaptıklarından kendileri için nice hayvanları yarattığımızı görmüyorlar mı? Böylece bunlara malik oluyorlar. Biz onlara kendileri için boyun eğdirdik... (Yasin Suresi, 71-72) Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 36. sayı (Haziran 2007) 64. sayfada yayınlanmıştır.
At nalı yengeçleri uzayda mikropları saptayacak!!
Bacaklarını korku içinde sağa sola sallayan at nalı yengeci, hem eski çağlardan kalma bir canlıyı, hem de yabancısı olduğumuz bir yaratığı andırıyor.
JawfishBacaklarını korku içinde sağa sola sallayan at nalı yengeci, hem eski çağlardan kalma bir canlıyı, hem de yabancısı olduğumuz bir yaratığı andırıyor.
At nalı yengeci, yeryüzünün son 200 milyon yılda hemen hemen hiç bir değişime uğramamış olan en eski yaratıklarından biri.
O şimdi uzay çağına fırlatılıyor.
Deniz biyoloğu Norman Wainwright sayesinde! O, akvaryumundan başka dünyalara özgü bir yaratık çıkarttı.
Wainwright bu ilginç hayvanları on yılı aşkın bir süredir inceliyor. Geçen yıl at nalı yengecinden aldığı kan örneğini, bir NASA ve uzay projesine dönüştürdü.
Wainwright, son derece ilkel olan at nalı yengeci bağışıklık sisteminin, uzayda işe yarayabileceğini ortaya koydu.
Yengeçten aldığı kanı, içinde bakterilerin olduğu bir deney tübüne döküyor ve birkaç saniye içinde yengecin bağışıklık sistemi devreye girdiğinde sıvı pıhtılaşarak jölemsi bir yapıya dönüşüyor.
İlkel savunma
Bedenlerimizde devriye gezen çeşitli türlerdeki bağışıklık hücrelerinin tersine, at nalı yengeci de, denizde yaşayan öteki omurgasız canlılarda gibi, amibositler adı verilen tek bir tür savunma hücresi içeriyor.
Söz konusu hücreler mikrobun bulaştığı alanlara akın ediyorlar ve orada maya, küf ve bakterilerin hücre duvarlarındaki belli karbonhidratların etkisiyle çeşitli enzimler salgılıyor.
Mikropları tanıyacak
Bu enzimler kandaki proteinlerin ayrışmalarına ve sonunda kanın pıhtılaşmasına yol açıyor. Doğada bu sistem, yaraları kapatmak ve mikropların yolunu kesmek suretiyle at nalı yengecini korumaya alıyor.
Aynı bağışıklık sistemi şimdi dünyanın çeşitli yerlerindeki tıp laboratuvarlarında cerrahi aletlerin, enjekte edilen ilaçların ve tıbbi aygıtların mikroplardan arınmış olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanılıyor.
Şimdilerde NASA’da gezegenlerin korunmasından sorumlu olan John Rummel’in görevi güneş sisteminin geri kalanını dünyadan gelen mikroplardan uzak tutmak.
Wainwright at nalı yengeçlerinin ürettiği enzimlerin hızlı sonuç veren bir deney sonucunda çok farklı türlerde mikropları saptayabileceğini öne sürüyordu.
Bu yöntemde elde tutulan bir hesap makinesi büyüklüğündeki aygıt sayesinde, bir saatten daha kısa sürede mikroplar belirleniyor.
NASA da bundan sonraki Mars gezilerinin mikroplardan arındırılması amacıyla uygulanacak bir dizi deney kapsamında bu deneyden de yararlanmayı tasarlıyor.
NASA önümüzdeki birkaç yıl içinde Mars’taki kayalıklar ve buzlardan örnekler alıp bunların yaşam belirtileri içerip içermediklerini araştırmayı umuyor. Kızıl Gezegen üzerinde yaşam olması durumunda, bunun büyük bir olasılıkla özünde mikroplara dayalı bir yaşam olacağına ve bu nedenle de söz konusu türü deneylere gerek duyulacağına parmak basılıyor.
Çığır açacak işlev
Işin garipliği yeryüzünde geleceği belirsiz olan at nalı yengecinin uzayda çığır açabilecek bir işleve sahip olmasından kaynaklanıyor.
Mehtaplı ilkyaz gecelerinde bu eski çağlardan kalma deniz canlıları A.B.D’nin doğu kıyılarında toplanıp garip çiftleşme törenleri düzenliyorlar. Dişi bir yengeç kimi zaman beş erkekle aynı anda çiftleşebiliyor. Dişinin kuyruğuna ilişen beş erkek yumurtaları döllemek için ellerinden geleni yapıyor. Cinsel birleşme sırasında dikkatleri dağılan yengeçler kolayca tuzağa düşürülebiliyorlar.
Yılan balığı ve sedef avında yem olarak kullanılan yengeçlerin yüzlercesi balıkçıların kepçesine takılıyor.
------------------------------------------------------------------
Gitar balığı
İnternette çoğu kez "gerçek deniz kızı bulundu" gibi başlıklarla fotoları dolaştı durdu.. Oysa ki bir vatoz türü olan gitar balığı pek tanınmamakta.. Darvinizm savunucularına göre evrimin halkalarından biri fakat maymundan insana evrimleşme sürecinde balık nereye denk geliyor bunu açıklayamıyorlar...
------------------------------------------------------------
rg/
O şimdi uzay çağına fırlatılıyor.
Deniz biyoloğu Norman Wainwright sayesinde! O, akvaryumundan başka dünyalara özgü bir yaratık çıkarttı.
Wainwright bu ilginç hayvanları on yılı aşkın bir süredir inceliyor. Geçen yıl at nalı yengecinden aldığı kan örneğini, bir NASA ve uzay projesine dönüştürdü.
Wainwright, son derece ilkel olan at nalı yengeci bağışıklık sisteminin, uzayda işe yarayabileceğini ortaya koydu.
Yengeçten aldığı kanı, içinde bakterilerin olduğu bir deney tübüne döküyor ve birkaç saniye içinde yengecin bağışıklık sistemi devreye girdiğinde sıvı pıhtılaşarak jölemsi bir yapıya dönüşüyor.
İlkel savunma
Bedenlerimizde devriye gezen çeşitli türlerdeki bağışıklık hücrelerinin tersine, at nalı yengeci de, denizde yaşayan öteki omurgasız canlılarda gibi, amibositler adı verilen tek bir tür savunma hücresi içeriyor.
Söz konusu hücreler mikrobun bulaştığı alanlara akın ediyorlar ve orada maya, küf ve bakterilerin hücre duvarlarındaki belli karbonhidratların etkisiyle çeşitli enzimler salgılıyor.
Mikropları tanıyacak
Bu enzimler kandaki proteinlerin ayrışmalarına ve sonunda kanın pıhtılaşmasına yol açıyor. Doğada bu sistem, yaraları kapatmak ve mikropların yolunu kesmek suretiyle at nalı yengecini korumaya alıyor.
Aynı bağışıklık sistemi şimdi dünyanın çeşitli yerlerindeki tıp laboratuvarlarında cerrahi aletlerin, enjekte edilen ilaçların ve tıbbi aygıtların mikroplardan arınmış olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanılıyor.
Şimdilerde NASA’da gezegenlerin korunmasından sorumlu olan John Rummel’in görevi güneş sisteminin geri kalanını dünyadan gelen mikroplardan uzak tutmak.
Wainwright at nalı yengeçlerinin ürettiği enzimlerin hızlı sonuç veren bir deney sonucunda çok farklı türlerde mikropları saptayabileceğini öne sürüyordu.
Bu yöntemde elde tutulan bir hesap makinesi büyüklüğündeki aygıt sayesinde, bir saatten daha kısa sürede mikroplar belirleniyor.
NASA da bundan sonraki Mars gezilerinin mikroplardan arındırılması amacıyla uygulanacak bir dizi deney kapsamında bu deneyden de yararlanmayı tasarlıyor.
NASA önümüzdeki birkaç yıl içinde Mars’taki kayalıklar ve buzlardan örnekler alıp bunların yaşam belirtileri içerip içermediklerini araştırmayı umuyor. Kızıl Gezegen üzerinde yaşam olması durumunda, bunun büyük bir olasılıkla özünde mikroplara dayalı bir yaşam olacağına ve bu nedenle de söz konusu türü deneylere gerek duyulacağına parmak basılıyor.
Çığır açacak işlev
Işin garipliği yeryüzünde geleceği belirsiz olan at nalı yengecinin uzayda çığır açabilecek bir işleve sahip olmasından kaynaklanıyor.
Mehtaplı ilkyaz gecelerinde bu eski çağlardan kalma deniz canlıları A.B.D’nin doğu kıyılarında toplanıp garip çiftleşme törenleri düzenliyorlar. Dişi bir yengeç kimi zaman beş erkekle aynı anda çiftleşebiliyor. Dişinin kuyruğuna ilişen beş erkek yumurtaları döllemek için ellerinden geleni yapıyor. Cinsel birleşme sırasında dikkatleri dağılan yengeçler kolayca tuzağa düşürülebiliyorlar.
Yılan balığı ve sedef avında yem olarak kullanılan yengeçlerin yüzlercesi balıkçıların kepçesine takılıyor.
------------------------------------------------------------------
Gitar balığı
İnternette çoğu kez "gerçek deniz kızı bulundu" gibi başlıklarla fotoları dolaştı durdu.. Oysa ki bir vatoz türü olan gitar balığı pek tanınmamakta.. Darvinizm savunucularına göre evrimin halkalarından biri fakat maymundan insana evrimleşme sürecinde balık nereye denk geliyor bunu açıklayamıyorlar...
------------------------------------------------------------
rg/
Erkekler ağızda kuluçka yapıyorlar ve renkleri harika...
-----------------------------------------------------
Pygmy Deniz Atı
Tam bir kamuflaj ustası, çok da sevimli... Diğer deniz atları gibi bunlarda da erkek hamile oluyor.. Fotolarda hamiş baba adayları da var..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Eylül 2012 23:29
Zevkle ve beğeniyle baktım,bu müthiş canlılara.Bu olağanüstü canlıları paylaştığınız için teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2012 02:26
Sarf etmiş olduğunuz çabayı bizlerle paylaştığınız için canı gönülden teşekkürlerimi sunarım, Makbule hanım sayenizde Cenabı ALLAH'ın kusursuz ilim ve sanatına sizin'de aracılığınızla bir kez daha şahit olduk...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2012 15:02
[QUOTE=kaan_gezgin] Sarf etmiş olduğunuz çabayı bizlerle paylaştığınız için canı gönülden teşekkürlerimi sunarım, Makbule hanım sayenizde Cenabı ALLAH'ın kusursuz ilim ve sanatına sizin'de aracılığınızla bir kez daha şahit olduk...
[/QUOTE]
+1
cokmutlu 2012-10-08 00:20:41
+1
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ekim 2012 21:49
Emeğine sağlık gerçekten ilk defa gördüğüm canlılarla karşılaşınca merakla okuyup bilgi edindim sayenizde teşekkürler bacım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2012 14:53
Beğenisini ve yorumunu esirgemeyen herkese teşekkürler...
Pcde gerekli plug-inlerim eksik olması sebebiyle fotoğraf ekle butonunu göremiyorum.. İnşallah yakın zamanda yeni yeni keşfettiğim diğer farklı türleri de buradan yine sizlerle paylaşacağım.. Foto yükleyebilmeye gerekli eklentileri kurabilirsem inşallah... :/
Pcde gerekli plug-inlerim eksik olması sebebiyle fotoğraf ekle butonunu göremiyorum.. İnşallah yakın zamanda yeni yeni keşfettiğim diğer farklı türleri de buradan yine sizlerle paylaşacağım.. Foto yükleyebilmeye gerekli eklentileri kurabilirsem inşallah... :/
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Aralık 2012 08:26
Elinize sağlık balıklar çok güzel...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir