Bettalar Hakkında Birçok Şey...

Evet arkadaşlar başlıktan da anlaşılabileceği gibi burada Betta'ları anlatacağım ve bazı resimlerini

 

göstereceğim...

 

İlk önce tarihçeye bir bakalım.

 

 

Beta merakı ilk olarak Siyam'da ortaya çıkmıştır. Yazılı kaynaklarda yaklaşık 170 yıllık bir tarihten bahsedilse de, bu merakın çok daha eskilere dayandığı bilinmektedir. (600 yıl önce,Sukothai İmparatorluğu döneminde bile betaların beslendiği ve üretildiği sanılmaktadır.) Ülke insanları,erkek betaların birbirleriyle olan ölümcül mücadelesini bir eğlence ve bahis unsuru olarak kullanmış, zamanla bu eğlence tarzı ülkede oldukça popüler bir hale gelmiştir. Dönemin Siyam kralı dövüşleri yasal bir hale getirmiş ve ödüllü turnuvalar düzenleyerek halkın eğlencesine ortak olmuştur. Bu dönemde yerli halk daha güçlü dövüşçü ırklar elde edebilmek için gözde betaları üretmeye uğraşmıştır. Bu çabalar, vahşi Betta splendens üzerinde ilk geliştirme çalışmaları olarak kabul edilebilir. Orijinal rengi ve biçimi gösterişsiz olan, soluk, sıradan renklere sahip, yüzgeçleri sadece yüzmeyi sağlayacak kadar gelişmiş olan betalar; bu çalışmalar sayesinde gelişmeye ve güzelleşmeye başlamıştır. Seçilmiş bireylerin çaprazlanmaları sonucu, üzerlerinde siyah, yeşil, sarı gibi bazı renkler bulunduran, mavi ve kırmızı tonların daha fazla görüldüğü betalar üretilmiş, yüzgeçler atalarına oranla biraz daha gelişmiştir.

    1840'da, Siyam kralı ödül kazanmış betalarından birkaç tanesini, Bengal Tıp Servisi'nde çalışan İngiliz doktor Theodor Cantor'a hediye etmiştir. Cantor, bu balıklar üzerinde dokuz yıl boyunca araştırmalar yapmış, sonunda yayınladığı bilimsel bir makale ile balığı tanıtmış ve "Macropodus pugnax" olarak isimlendirmiştir.
    Daha sonra, Charles Tate Regan adlı İngiliz balık bilimcisi (ihtiyolog), Macropodus pugnax adlı bir türün zaten tanımlandığını farketmiştir. Betalar üzerine detaylı incelemeler yapan Regan, akraba olmalarına karşın, betanın Macrodopus cinsine dahil olmadığı, farklı ve yeni bir cins olarak isimlendirilmesi gerektiği kararına varmıştır. Nitekim, 1909 yılında balığa "Betta splendens" adı verilmiştir. 

    Betta adının, Asya'da yaşamış olan, "Bettah" isimli antik bir savaşçı klandan geldiği sanılır. Böylelikle sahip olduğu isim, iyimser bir yorumla dilimize "mükemmel savaşçı" olarak çevrilebilir. ("splendid" sözcüğü İngilizce'de görkemli, muhteşem, mükemmel gibi anlamlara gelir.)

    Avrupa'da ilk betalar 1896'da, Almanya'da beslenmeye başlanmış, Amerika'ya ise 1910'da götürülmüşlerdir. Yıllarca süren incelemeler, araştırmalar ve türün ıslahına yönelik çalışmalar, 1920'lerin sonlarında olumlu sonuçlar vermiştir. Böylece vahşi atalarından daha güzel ve parlak renklere sahip, uzun yüzgeçli ilk betalar ortaya çıkmıştır.

    Günümüze uzanan yaklaşık 80 yıllık süreçte, betanın büyüleyici genetiği üzerinde çalışmalar devam etmiş ve özellikle Amerikalı ve Uzakdoğulu üreticilerin çabalarıyla birçok yeni ırk ortaya çıkarılmıştır. Halen bir çok üretici, kendilerine özgü ırklar yaratmak için çaba harcamaktadır.
    Bugün beta, dünyanın en sevilen ve tanınan akvaryum balıklarından biri haline gelmiştir. Dünyanın hemen her yerinde, betaseverleri bir araya getiren birçok kulüp, dernek ve birlikler kurulmuştur. Uluslararası Beta Kongresi (International Betta Congress - IBC) gibi bazı kuruluşlar, dünya çapında sürdürdükleri çalışmalarla sınırları ortadan kaldırmıştır. Geleneksel hale gelen yarışmalar, gösteriler ve tanıtım organizasyonları sayesinde türe duyulan ilgi günden güne artmaktadır.

Sıra geldi türlere...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Betta Üretimi:

 

Üreme:

 

Betta üretmek için ilk önce bazı koşulların sağlanması gerekmektedir. İlk önce üreyecek Betta çiftini

edinin. Erkeğin ve dişinin aynı varyete olması her zaman tavsiye edilir çünkü farklı varyeteler çiftleşirse vücut yapısı ve şekli istenilen türde olmayabilir. Aynı zamanda balıkların saflığı da bozulur.

Ama burada dikkat edilmesi gereken ik yer var. Birincisi dişi ile erkek balığın boylarının yakın olması

gerektiğidir. Eğer boy farkı çoksa balıklardan biri yaralanabilir. İkincisi ise çifti üreme tankına koymadan önce bir hafta iyi bir kondisyon kazandırılmalıdır. Bunu da suyu temiz tutmakla ve canlı

yem takviyesi yapmakla sağlayabilirsiniz. Üreme tankı için de bazı gereksinimler var:

1- Sıcaklık 26-27 derecede sabit olmalı

2- Akvaryum olabildiğince küçük olmalı

3- Su seviyesi 10-13 cm'yi geçmemeli

4- Akvaryumda kum veya taş olmamalı.

5- Dişinin saklanması gerekiyor kum da olmadığı için mecbur yapay bitki olmalı

6- Bu madde zorunlu değil. Su mercimeği gibi canlı su üstü bitkiler olabilir. Çünkü erkek su üstüne

köpükten yuva yapacak.

 

Gereksinimler de tamamlandı şimdi sıra geldi çiftleşmeye. İlk önce erkeği akvaryuma koyun. Erkek akvaryuma alışınca dişiyi ya bir poşette yada bir cam kapta akvaryuma koyun. İlk önce biraz alışsınlar. Daha sonra erkek kur yapmaya başlar ve köpükten yuvayı kurar. Köpükten yuva yeterli boya gelirken gişi de çizgilerini belirginleştirir ve  kafasını aşağıya doğru indirir. Artık dişiyi kaptan

çıkartabilirsiniz. Dişiyi kaptan çıkardığınızda kovalamalar ve hafif ısırıklar olabilir. Durum çok kötü değilse sorun yok. Ancak balıklar zarar görürse dişiyi tekrar cam kaba almalısınız. Ama çiftleşme kovalamalar yüzünden günler alabilir. Bu aşamada sabrlı olmalısınız. Çift çiftleştikten sonra dişi yumurtaları yüzeye yakın bir yerden bırakacaktır. Erkek de yumurtaları ağzında toplayacak ve yaptığı köpükten yuvaya bırakacaktır. Dişi birkaç saat sahte bitkide saklanacaktır. Daha sonra yuvayı bozmadan dişiyi alın. Artık erkek yavrulara bakacaktır. Eğer yuvadan yumurtalar düşerse onları toplayıp tekrar yuvaya yerleştirecektir. Bu aşamada yumurtaların mantarlaşmamaları için mantar önleyici ilaçları kullanabilirsiniz. Ve akvaryumun üzerini kapatmalısınız. Bunu plastik kapaklarla veya streç film ile yapabilirsiniz. Kapatarak akvaryum üstündeki havanın daha nemli ve sıcak olmasını sağlıyoruz. Eğer kapatmazsanız yavrular soğuktan ölebilirler.

 

Yavru Bakımı:

 

Yaklaşık olarak 2 hafta sonra erkek balığı da yumurtaların yanından çıkartmanız gerekiyor. Çünkü erkek yumurtaları yemeye başlayabilir. Yavrular yumurtadan çıktıkları zaman keseleri olur. İlk iki gün bu keselerle beslenirler. İlk 2 günden sonra çeşitli yavru yemlerini verebilirsiniz. Yaklaşık 2-3 hafta sonra canlı yem takviyesi yapmak gelişimleri için çok iyi olacaktır. Bu arada yavruların su kalitesi iyi olmalıdır. Yanlız Betta yavrularıçok küçüktürler. 3 ay sonra bile fazla büyümemiş olurlar. Hatta renklerini 7-8 haftadan sonra alırlar.

 

 

Evet üretim de bitti. Sırada sizlere çok da bilinmeyen Betta türlerinin resimlerini göstermek istiyorum...   

 

 

Betta akarensis


Betta albimarginata erkek


Betta sp. aff. anabatoides


Betta antoni


Betta bellica erkek


Betta brownorum


Betta burdigala erkek


Betta channoides


Betta chini


Betta chloropharynx


Betta coccina erkek


Betta cracens erkek


Betta dimidiata


Betta edithae


Betta enisae


Betta falx erkek


Betta foerschi


Betta fusca erkek


Betta hipposideros


Betta ibanorum


Betta ideii erkek

 

 

2.Sorumda erkek kur yaptığında köpük yapınca ne kadar olmalı köpük?

Şimdilik bu kadar güzel ve net bilgilerdi teşekürler.

1- Dişinin derisinde çizgiler oluşmaya başlar. Bu da dişiyle erkeğin birleşme zamanının geldiğini gösterir.

 

2-Bu işin ustası erkek Betta'lar dır. Yeteri kadar köpüğü yaptıktan sonra duracaklardır. Biz bu kadarını bilemeyiz.

 

Fatih Bey,

 

Hiç önemli değil. İnsan, bir bilgiyi öğrendikten sonra onu kendine saklayıp gizlerse hiç bir şey kazanmaz. Paylaşırsa hem kendi bir şey kaybetmez, hem başkalarını da zeginleştirir. Bir bilgiyi başka birine anlatabildiysem ne mutlu bana.

Sadece üretim tekniğini oradan aldım. Ki o bile tamamen kopya değil. İlgin için teşekkür ederim.