Balıkların Algılayamadığı Renkte Işık
Gönderim Zamanı: 13 Haziran 2017 02:27
Balıkların veya bazı balık türlerinin göremediği renk var mı? Araştırdım ama bununla ilgili bir bilgi bulamadım.
Örnek veriyorum mavi renkteki ışığı göremeseler ve geceleri akvaryumu mavi renkteki ışıkla aydınlatıp o durumda izlesek ayrı bi tecrübe olabilir.
Var mı böyle bir sistem? [EDIT]thryavuz,2017-06-13 02:42:44[/EDIT]
Örnek veriyorum mavi renkteki ışığı göremeseler ve geceleri akvaryumu mavi renkteki ışıkla aydınlatıp o durumda izlesek ayrı bi tecrübe olabilir.
Var mı böyle bir sistem? [EDIT]thryavuz,2017-06-13 02:42:44[/EDIT]
+1: [T]196575,Elbosaty[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Haziran 2017 10:59
Merhabalar. Balık avı ile ilgili bir çok sitede detaylı bilgi verilmiş. Yazı alıntıdır, yazarın adı bulunmadığı için veremedim. Sağlıklı hobiler.
"Balıkların algılama ve görme kabiliyetini bilmek, yapay yemlerde ve hatta doğal yemler ile kullanılan, renk ve renk tonlarının avcılığa etkisi, kıskandırıcı ve cezp edici olması açısından çok önemlidir. Bu bakımdan balıkların görme yeteneğini, Işığı ve renkleri ve de çeşitli ortam şartlarında ki etkilerinin bilinmesi gerekir.
Işığın etki edebildiği ve edemediği alanlar olarak da, denizler (sular) çeşitli isimlere ayrılarak nitelenir. Gün ışığı uygun şartlarda deniz yüzeyinden yaklaşık 200 metre derinliğe kadar inebilir. Deniz yüzeyinden ışığın ulaşabildiği son noktaya kadar olan bölgeye Photic, ışık katmanı denir. 200 metreden sonra su yüzeyinden 2000 metre derinliğe kadar olan bölge de alaca karanlık katmanıdır. 2000 metreden sonraki derinliklere ise ışık ulaşamaz.
Renk; Işığın cisimlere çarptıktan sonra yansıyarak gözde bıraktığı etkiye denir.
Balıklar renkleri görüyorlar mı? Evet, çoğunluğu aynen görüyor. Karada yaşayan canlılardan biraz farklı olarak, göz retinaları iki çeşit görme yeteneğine sahiptir. Bazı tür balıklar aynı anda bu iki özelliği birden taşır. Göz retinaları karanlık ve aydınlığa göre adapte olabilir. Bu tür balıklar aydınlıkta renkleri aynen görmekle birlikte, karanlıkta sadece tonları algılayabilir. Bütün renkleri, su içinde farklı mesafelerden aynen gördükleri gibi, bazı renkleri ise farklı mesafelerden değişik renk, ton veya koyulukta algılarlar. Bunun sebebi, her bir rengin farklı bir dalga boyuna sahip olmasıdır. Renkler, farklı mesafeleri dalga boylarının gücü oranında kat ederek ilerler. Balıklar diğer canlılardan daha fazla geniş açı ile görme yeteneğine de sahiptir. Derinlerde yaşayan türlerin az olan ışığı tekrar yansıtarak, görme yeteneklerini karanlık ortamlarda kediler gibi arttıranları da vardır. Uygun koşullarda 24 renge kadar ayırt edebilir, bazıları ise uzak nesneleri yakınlaştırabilme yeteneğine sahiptir. İnsanlardan beş kat daha fazla renkleri algılayabiliyorlar. Su içindeki bir balık suyun dışındaki bir görüntüyü on beş metreden rahatça algılayabilir.
Akvaryumlarda yaşayan balıklar saydam olan bir camı doğrudan görmüyorlar, ama cama da devamlı çarpmıyorlar! Çünkü gözlerinin haricinde başka görme (algılama) metotları da var. Ağızdan çıkardıkları ses dalgalarının yansımasıyla aktif sonar gibi, yanal çizgi duvarına çarpan titreşimleri ise pasif sonar gibi, tabiri caiz ise algıladıkları bütün titreşim dalgalarını beyinlerinin yardımı ile görüntüye çevirebilir ve kolayca yorumlayabilirler. Anteni olan türler algıladıkları veya dokundukları şeyleri aynı şekilde anlayabilirler. Bu özelliklerini de görme yeteneği içine koymak bir anlamda yanlış olmaz.
Buna göre suyun altında cisimlerin ve renklerin nasıl göründüğünü, ışık etkisinin ne gibi sonuçlar ortaya çıkardığının anlaşılması gerekir.
İlk Etken; Yemin boyutudur. Cisimlerin su içinde gerçek hacimlerinden daha büyük gözüktüğünü bildiğimiz için, seçeceğimiz yemin boyutu avlayacağımız balığa göre olmalıdır. Hedefteki av türünden çok küçük olan bir yem onun ilgisini çekmeyebilir, aynı boydaki bir yem ise ona sadece arkadaş olur ve onun yanında gezer, daha büyük bir yem de onu korkutur ve kaçmasına sebep olur.
İkinci Etken; Renk faktörünün sualtındaki canlılar üzerindeki etkisi ve terminolojisidir. Hangi renkte yapay bir yemi veya tüylü takımı, hangi ortamlarda kullanılacağımıza buna göre karar veririz. Gün Işığının içindeki yedi ana rengin belli bir mesafe ile su içinde yol aldığını belirtip, sualtında gösterdiği etkiyi aşağıda açıklayalım.
Renkleri terminolojisinde ki sırasıyla; kırmızı, pembe, kavuniçi, sarı, yeşil, mavi, mor ve siyah olarak tek tek ele alalım ve bunların sualtında bir canlı tarafından kaç metreden öz renklerini kaybetmeden görülebileceğine bir bakalım. İlk rengimiz kırmızı suyun altında ilk sekiz metreye kadar kendi rengini muhafaza eder, sonra ulaşabildiği uzak mesafeye göre açık gri renkten koyu gri renge doğru, koyulaşarak görünür ve nihayetinde kırmızı renk artık ulaştığı son noktadan siyah renk (karartı) olarak algılanır. Arkadan gelen kavuniçi rengi on iki metreye kadar, sarı rengi yirmi bir metreye kadar, yeşil ve mavi renkleri ışığın aydınlattığı mesafe boyunca (Maksimum 200 metre), gri ve siyah renkleri de bunların arkasından ekleyerek, balıkların uygun koşullarda görebilecekleri söylenebilinir.
Üçüncü Etken; Işığın su içindeki kuvvetidir. Bu duruma etki eden günün hangi zaman dilimi içinde olduğumuz (Güneş ışınlarının açısı), atmosferin o anki meteorolojik durumu (havanın açık veya kapalı olma hali ), su yüzeyinin hareketi (dalga ve akıntı) ve suyun berraklığı (temizliği ve rengi) ile orantılıdır.
Doğru yapay yem rengi ve büyüklüğünün ne olacağının kararı bu bilgiler dâhilinde verilir. Buna göre dikkat edilmesi gerekenler ve ön bilgiler aşağıda açıklanmıştır.
Işık etkisinin yoğunluğu, zaten su içinde olduğundan daha fazla büyük gözüken cisimleri, açık (parlak ve canlı) renklerin yansıtma özelliğinden oluşacak artı bir etki ile büyüyen görüntü avı kaçırabileceği gibi, ışık ortamının az olduğu konumlarda, avın yemini görmemesine sebep olur, unutmayalım.
Gece gökyüzünde ki dolunay, av bölgesinde kuvvetli bir ışık kaynağı veya gündüz çok güneşli bir ortam olduğu zaman suyun altından yüzeye bakıldığını hayal edelim; işte o zaman su yüzeyindeki yansımanın su içindeki yemler için bir arka plan oluşturduğunu görürüz. Yine aynı şekilde bir de suyun içinde yüzeye paralel ileriye doğru veya derinlere doğru bakalım. Bu sefer de çok kuvvetli bir ışık kaynağının dikey ışıması (su içinde dibe doğru ilerlemesi) sonucu veya suyun kendi renginden (derinlik/mesafe farkından) oluşacak yoğunluk tonunun da etkisi ile oluşacak rengin bir başka açıdan arka plan olarak ortaya çıktığını görürüz. İşte bu arka planlar önünde, bahsedilen faktörlerin de etkisi ile yem renklerinin cezp edici, kıskandırıcı ve dikkat çekici bir görüntü vermeleri konusu daha kolay anlaşılır.
Tavsiye ve Genel Bilgiler:
1- Eğer açık renkli bir kaşığa veya suni yeme balık vurmuyorsa hemen rengini bir ton koyu renk ile değiştirin.
2- Hedeflediğiniz avın büyüklüğüne göre de yemin büyüklüğünü veya kaşık ölçüsünü ayarlayın. Unutmayın su içinde nesneler olduğundan daha büyük gözükeceğini daha ilk etkende söylemiştik.
3- Çok güneşli veya sıcak havalarda koyu, mat ve donuk renkleri tercih edin. Fazla parlaklık özellikle sığ sularda küçük avları ürkütür.
4- Soğuk veya karanlık sularda veya gece gökyüzünde Ay’ın olduğu avlarda veya bulutlu ışığın az olduğu havalarda, beyaz veya parlak (metal veya fosforik) ve de büyük (Geniş) yem kullanın. Suyun ısısı ve ışık arttıkça, parlaklık ve ölçüsünü (boyutunu) azaltın, rengini açın (yeşil, sarı ve kavuniçi).
5- Suyun aynı renginde yem ve aparatlarını kullanmayın suyun içinde kamufle olur ve avın dikkatini çekmez. Kamufle olması gereken tek şey olta ipinin kendisidir. Derin sularda mavi, yeşil ve mor renk (çok açık canlı renk tonlarında) daha iyi bir görüntü verir. Özellikle mavi ve yeşil rengi kullanırken suyun rengi ile aynı olmamasına dikkat edin.
6- Ayna gibi yansıtma özelliğine sahip olan yapay yemler bulunduğu ortam görüntüsünü karşısındaki canlıya aynen yansıtabilir. Bu durum bir dezavantaja dönüşerek yemin kamufle olmasına ve av tarafından fark edilmemesine sebep olur.
7- Derin, karanlık sularda veya Ay’ın gökyüzünde olduğu, gece avlarında beyaz veya parlak metal suni yemler koyu arka plan içinde daha iyi görüntü oluştururlar. Işık kaynağının hiç olmadığı ortamlarda fosforlu veya suni ışık kaynağı olan takımlar kullanılmalıdır.
8- Profesyönel modern balıkçılıkta ağlar mavi veya yeşil renklidir. Çünkü açık denizlerde ve derin sularda salınan bu takımlar su ve arka plan ile aynı renkte olduğu ve de sürüye görünemeyeceği için daha verimli av olanağı sağlarlar. Bazen kırmızı renkli ağlar görürüz bunlar rengi atmış eski ağlardır ve sadece kirli veya bulanık sığ sularda, ekonomik yönden kullanılmaya devam edilir.
9- Kırmızı rengin Köpekbalıkları üstünde iki etkisi vardır. Birinci etki, kırmızı renk tonu normal gün ışığında sadece kısa mesafeden göründüğü için bu rengin etki ettiği alanın uzağında bulunan Köpekbalıkları için fark edilebilirlik özelliği olmayacak ve takımlara yakalanma fiiliyatı da azalacaktır. İkinci etki, gece ve ışığın olmadığı ortamlarda birinci etkide ki durum tersine dönerek, bu tür balıkların biyolojik yapılarında var olan, gece / karanlık için kızıl ötesi algılama ( kırmızı ışık üretme ) sistemleri devreye girecek ve bu rengi çok uzun bir mesafeden fark edebilme yetenekleri ortaya çıkacaktır.
10- Yüzey balıkları renkleri tamamen, dip balıkları ise siyah ve beyazın yansımasını görür.
Bir tam gün içinde; yapay yem renklerinin basitçe seçimini aşağıdaki şekilde yapabiliriz.
Sabah; Mavi, pembe, siyah renkler.
Güneş yeni parlamaya başladığında; Çok açık yeşil ve pembe renkler.
Güneş tepedeyken; Yeşil, kırmızı, sarı, portakal mat renkler.
Güneş çok parlak ise; Kahverengi, gri ve mor renkler.
Güneş batarken veya gökyüzü kızıl (kızarık) bir renkte ise; Kırmızı, sarı ve portakal parlak renkler.
Gece dolunay da; Parlak sarı ve gümüşi metal veya koyu renkli parlayan canlı renkler.
Gece zifiri karanlıkta; Fosforlu ( mavi, yeşil ve sade tonlar ) veya ışıklı yapay yemler.
Derin sularda; Mavi, yeşil ve fosforlu ( mavi, yeşil ve sade tonlar ) veya ışıklı yapay yemler.
Bulanık sularda; Siyah, kırmızı, parlak gümüşi yapay yem ve parlak metaller.
Yılların verdiği tecrübe, araştırma ve derlemelerim neticesinde kaleme aldığım ve kendime de rehber edindiğim, bu makalem bir bilgi aktarımı olarak sizlerle paylaşılmıştır. Önerilen renkler kesin bir kural olarak algılanmamalıdır. Ortam ve koşullara göre ve de zaman zaman bu değişebilir. Unutmayalım!
Klasik balık avcılığı bilgileri ile birlikte, bu tutkunun artık uç noktalarında dolaşan ve öğrenmek isteyenlere, umarım küçük bir fikir verip yol gösterir. Bilgi paylaşılıp kaybolmadan aktarıldıkça değerlidir."[EDIT]erulusoy,2017-06-14 11:01:05[/EDIT]
"Balıkların algılama ve görme kabiliyetini bilmek, yapay yemlerde ve hatta doğal yemler ile kullanılan, renk ve renk tonlarının avcılığa etkisi, kıskandırıcı ve cezp edici olması açısından çok önemlidir. Bu bakımdan balıkların görme yeteneğini, Işığı ve renkleri ve de çeşitli ortam şartlarında ki etkilerinin bilinmesi gerekir.
Işığın etki edebildiği ve edemediği alanlar olarak da, denizler (sular) çeşitli isimlere ayrılarak nitelenir. Gün ışığı uygun şartlarda deniz yüzeyinden yaklaşık 200 metre derinliğe kadar inebilir. Deniz yüzeyinden ışığın ulaşabildiği son noktaya kadar olan bölgeye Photic, ışık katmanı denir. 200 metreden sonra su yüzeyinden 2000 metre derinliğe kadar olan bölge de alaca karanlık katmanıdır. 2000 metreden sonraki derinliklere ise ışık ulaşamaz.
Renk; Işığın cisimlere çarptıktan sonra yansıyarak gözde bıraktığı etkiye denir.
Balıklar renkleri görüyorlar mı? Evet, çoğunluğu aynen görüyor. Karada yaşayan canlılardan biraz farklı olarak, göz retinaları iki çeşit görme yeteneğine sahiptir. Bazı tür balıklar aynı anda bu iki özelliği birden taşır. Göz retinaları karanlık ve aydınlığa göre adapte olabilir. Bu tür balıklar aydınlıkta renkleri aynen görmekle birlikte, karanlıkta sadece tonları algılayabilir. Bütün renkleri, su içinde farklı mesafelerden aynen gördükleri gibi, bazı renkleri ise farklı mesafelerden değişik renk, ton veya koyulukta algılarlar. Bunun sebebi, her bir rengin farklı bir dalga boyuna sahip olmasıdır. Renkler, farklı mesafeleri dalga boylarının gücü oranında kat ederek ilerler. Balıklar diğer canlılardan daha fazla geniş açı ile görme yeteneğine de sahiptir. Derinlerde yaşayan türlerin az olan ışığı tekrar yansıtarak, görme yeteneklerini karanlık ortamlarda kediler gibi arttıranları da vardır. Uygun koşullarda 24 renge kadar ayırt edebilir, bazıları ise uzak nesneleri yakınlaştırabilme yeteneğine sahiptir. İnsanlardan beş kat daha fazla renkleri algılayabiliyorlar. Su içindeki bir balık suyun dışındaki bir görüntüyü on beş metreden rahatça algılayabilir.
Akvaryumlarda yaşayan balıklar saydam olan bir camı doğrudan görmüyorlar, ama cama da devamlı çarpmıyorlar! Çünkü gözlerinin haricinde başka görme (algılama) metotları da var. Ağızdan çıkardıkları ses dalgalarının yansımasıyla aktif sonar gibi, yanal çizgi duvarına çarpan titreşimleri ise pasif sonar gibi, tabiri caiz ise algıladıkları bütün titreşim dalgalarını beyinlerinin yardımı ile görüntüye çevirebilir ve kolayca yorumlayabilirler. Anteni olan türler algıladıkları veya dokundukları şeyleri aynı şekilde anlayabilirler. Bu özelliklerini de görme yeteneği içine koymak bir anlamda yanlış olmaz.
Buna göre suyun altında cisimlerin ve renklerin nasıl göründüğünü, ışık etkisinin ne gibi sonuçlar ortaya çıkardığının anlaşılması gerekir.
İlk Etken; Yemin boyutudur. Cisimlerin su içinde gerçek hacimlerinden daha büyük gözüktüğünü bildiğimiz için, seçeceğimiz yemin boyutu avlayacağımız balığa göre olmalıdır. Hedefteki av türünden çok küçük olan bir yem onun ilgisini çekmeyebilir, aynı boydaki bir yem ise ona sadece arkadaş olur ve onun yanında gezer, daha büyük bir yem de onu korkutur ve kaçmasına sebep olur.
İkinci Etken; Renk faktörünün sualtındaki canlılar üzerindeki etkisi ve terminolojisidir. Hangi renkte yapay bir yemi veya tüylü takımı, hangi ortamlarda kullanılacağımıza buna göre karar veririz. Gün Işığının içindeki yedi ana rengin belli bir mesafe ile su içinde yol aldığını belirtip, sualtında gösterdiği etkiyi aşağıda açıklayalım.
Renkleri terminolojisinde ki sırasıyla; kırmızı, pembe, kavuniçi, sarı, yeşil, mavi, mor ve siyah olarak tek tek ele alalım ve bunların sualtında bir canlı tarafından kaç metreden öz renklerini kaybetmeden görülebileceğine bir bakalım. İlk rengimiz kırmızı suyun altında ilk sekiz metreye kadar kendi rengini muhafaza eder, sonra ulaşabildiği uzak mesafeye göre açık gri renkten koyu gri renge doğru, koyulaşarak görünür ve nihayetinde kırmızı renk artık ulaştığı son noktadan siyah renk (karartı) olarak algılanır. Arkadan gelen kavuniçi rengi on iki metreye kadar, sarı rengi yirmi bir metreye kadar, yeşil ve mavi renkleri ışığın aydınlattığı mesafe boyunca (Maksimum 200 metre), gri ve siyah renkleri de bunların arkasından ekleyerek, balıkların uygun koşullarda görebilecekleri söylenebilinir.
Üçüncü Etken; Işığın su içindeki kuvvetidir. Bu duruma etki eden günün hangi zaman dilimi içinde olduğumuz (Güneş ışınlarının açısı), atmosferin o anki meteorolojik durumu (havanın açık veya kapalı olma hali ), su yüzeyinin hareketi (dalga ve akıntı) ve suyun berraklığı (temizliği ve rengi) ile orantılıdır.
Doğru yapay yem rengi ve büyüklüğünün ne olacağının kararı bu bilgiler dâhilinde verilir. Buna göre dikkat edilmesi gerekenler ve ön bilgiler aşağıda açıklanmıştır.
Işık etkisinin yoğunluğu, zaten su içinde olduğundan daha fazla büyük gözüken cisimleri, açık (parlak ve canlı) renklerin yansıtma özelliğinden oluşacak artı bir etki ile büyüyen görüntü avı kaçırabileceği gibi, ışık ortamının az olduğu konumlarda, avın yemini görmemesine sebep olur, unutmayalım.
Gece gökyüzünde ki dolunay, av bölgesinde kuvvetli bir ışık kaynağı veya gündüz çok güneşli bir ortam olduğu zaman suyun altından yüzeye bakıldığını hayal edelim; işte o zaman su yüzeyindeki yansımanın su içindeki yemler için bir arka plan oluşturduğunu görürüz. Yine aynı şekilde bir de suyun içinde yüzeye paralel ileriye doğru veya derinlere doğru bakalım. Bu sefer de çok kuvvetli bir ışık kaynağının dikey ışıması (su içinde dibe doğru ilerlemesi) sonucu veya suyun kendi renginden (derinlik/mesafe farkından) oluşacak yoğunluk tonunun da etkisi ile oluşacak rengin bir başka açıdan arka plan olarak ortaya çıktığını görürüz. İşte bu arka planlar önünde, bahsedilen faktörlerin de etkisi ile yem renklerinin cezp edici, kıskandırıcı ve dikkat çekici bir görüntü vermeleri konusu daha kolay anlaşılır.
Tavsiye ve Genel Bilgiler:
1- Eğer açık renkli bir kaşığa veya suni yeme balık vurmuyorsa hemen rengini bir ton koyu renk ile değiştirin.
2- Hedeflediğiniz avın büyüklüğüne göre de yemin büyüklüğünü veya kaşık ölçüsünü ayarlayın. Unutmayın su içinde nesneler olduğundan daha büyük gözükeceğini daha ilk etkende söylemiştik.
3- Çok güneşli veya sıcak havalarda koyu, mat ve donuk renkleri tercih edin. Fazla parlaklık özellikle sığ sularda küçük avları ürkütür.
4- Soğuk veya karanlık sularda veya gece gökyüzünde Ay’ın olduğu avlarda veya bulutlu ışığın az olduğu havalarda, beyaz veya parlak (metal veya fosforik) ve de büyük (Geniş) yem kullanın. Suyun ısısı ve ışık arttıkça, parlaklık ve ölçüsünü (boyutunu) azaltın, rengini açın (yeşil, sarı ve kavuniçi).
5- Suyun aynı renginde yem ve aparatlarını kullanmayın suyun içinde kamufle olur ve avın dikkatini çekmez. Kamufle olması gereken tek şey olta ipinin kendisidir. Derin sularda mavi, yeşil ve mor renk (çok açık canlı renk tonlarında) daha iyi bir görüntü verir. Özellikle mavi ve yeşil rengi kullanırken suyun rengi ile aynı olmamasına dikkat edin.
6- Ayna gibi yansıtma özelliğine sahip olan yapay yemler bulunduğu ortam görüntüsünü karşısındaki canlıya aynen yansıtabilir. Bu durum bir dezavantaja dönüşerek yemin kamufle olmasına ve av tarafından fark edilmemesine sebep olur.
7- Derin, karanlık sularda veya Ay’ın gökyüzünde olduğu, gece avlarında beyaz veya parlak metal suni yemler koyu arka plan içinde daha iyi görüntü oluştururlar. Işık kaynağının hiç olmadığı ortamlarda fosforlu veya suni ışık kaynağı olan takımlar kullanılmalıdır.
8- Profesyönel modern balıkçılıkta ağlar mavi veya yeşil renklidir. Çünkü açık denizlerde ve derin sularda salınan bu takımlar su ve arka plan ile aynı renkte olduğu ve de sürüye görünemeyeceği için daha verimli av olanağı sağlarlar. Bazen kırmızı renkli ağlar görürüz bunlar rengi atmış eski ağlardır ve sadece kirli veya bulanık sığ sularda, ekonomik yönden kullanılmaya devam edilir.
9- Kırmızı rengin Köpekbalıkları üstünde iki etkisi vardır. Birinci etki, kırmızı renk tonu normal gün ışığında sadece kısa mesafeden göründüğü için bu rengin etki ettiği alanın uzağında bulunan Köpekbalıkları için fark edilebilirlik özelliği olmayacak ve takımlara yakalanma fiiliyatı da azalacaktır. İkinci etki, gece ve ışığın olmadığı ortamlarda birinci etkide ki durum tersine dönerek, bu tür balıkların biyolojik yapılarında var olan, gece / karanlık için kızıl ötesi algılama ( kırmızı ışık üretme ) sistemleri devreye girecek ve bu rengi çok uzun bir mesafeden fark edebilme yetenekleri ortaya çıkacaktır.
10- Yüzey balıkları renkleri tamamen, dip balıkları ise siyah ve beyazın yansımasını görür.
Bir tam gün içinde; yapay yem renklerinin basitçe seçimini aşağıdaki şekilde yapabiliriz.
Sabah; Mavi, pembe, siyah renkler.
Güneş yeni parlamaya başladığında; Çok açık yeşil ve pembe renkler.
Güneş tepedeyken; Yeşil, kırmızı, sarı, portakal mat renkler.
Güneş çok parlak ise; Kahverengi, gri ve mor renkler.
Güneş batarken veya gökyüzü kızıl (kızarık) bir renkte ise; Kırmızı, sarı ve portakal parlak renkler.
Gece dolunay da; Parlak sarı ve gümüşi metal veya koyu renkli parlayan canlı renkler.
Gece zifiri karanlıkta; Fosforlu ( mavi, yeşil ve sade tonlar ) veya ışıklı yapay yemler.
Derin sularda; Mavi, yeşil ve fosforlu ( mavi, yeşil ve sade tonlar ) veya ışıklı yapay yemler.
Bulanık sularda; Siyah, kırmızı, parlak gümüşi yapay yem ve parlak metaller.
Yılların verdiği tecrübe, araştırma ve derlemelerim neticesinde kaleme aldığım ve kendime de rehber edindiğim, bu makalem bir bilgi aktarımı olarak sizlerle paylaşılmıştır. Önerilen renkler kesin bir kural olarak algılanmamalıdır. Ortam ve koşullara göre ve de zaman zaman bu değişebilir. Unutmayalım!
Klasik balık avcılığı bilgileri ile birlikte, bu tutkunun artık uç noktalarında dolaşan ve öğrenmek isteyenlere, umarım küçük bir fikir verip yol gösterir. Bilgi paylaşılıp kaybolmadan aktarıldıkça değerlidir."[EDIT]erulusoy,2017-06-14 11:01:05[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir