Balıklarda Bağışıklık Sistemi Zayıflığı

Balıkların bağışıklık sistemini zayıflatan, en önemli sebep strestir. Akvaryum dışı tehtitler, akvaryum için tehtitler olmak üzere birçok sebep sıralanabilir. Balıkların yakalanması sürekli kepçeyle yahut elle kovalanıp balıkları yakalamak onları strese sokacaktır ve yakalama anında mukozalarına dıştaki sümüksü yapıya zarar verecektir, mukoza balıkları dış parazit, virüs, bakterilere karşı koruyan tabakadır, akvaryuma sürekli müdahale etmek aksesuarların yerlerini değiştirmek dekorla sürekli oynamak kumu karıştırmak sürekli bunlarda balığı strese sokacaktır, bir balığın sürekli sürekli kovalanması, aşırı kalabalık ortamda beslenmesi, türlerin birbirini tehtidi saldırıları, sürekli başka balıklardan tehtit alan bir balık strese girecektir ve bağışıklık sistemi düşecektir zaman için dengeli beslenemeyecektir, onun için aşırı kalabalık olmamalı akvaryumlar her balık rahat rahat birbirinden biraz uzak kalabilmeli, aşırı kalabalık akvaryumlarda ise bu mümkün olmuyor, balıklar birbirlerini dar alanda kalabalıktan dolayı tehtid edebiliyorlar, yenilgiyi kabul eden balıklarda bağışıklık sistemini koruyan faktörler yavaş yavaş düşmektedir. Işık faktörlerüne gelince, balıkların göz kapakları yoktur onun için çok yakın mesafeden direk gelecek gereğinden fazla kuvvetli ışık onlara büyük stres yaşatacaktır, şahsen ben hiç kapakta ışık kullanmamışımdır bitkisiz akvaryumlarda. Güneş faktörü, sürekli uzun süre gelen ısısı kuvvetli güneş ışığı buda sudaki ısıyı ani değiştirebelir, yüksek ısı oksijen tüketimini hızlandırabilir özellikle yaz aylarında, yaydığı yüksek ışık balıkların gözlerini rahatsız edecek strese sebep olabilecektir, güneş ışınları sularda 30 metre derinliklere kadar ulaşabilecek güçte kuvvetlidir. Küçük akvaryumlarınızda olan canlılar kaçacak yerleri olmadığı içi, mecburen o stresi yaşamak zorunda kalacaklardır. Mevsimsel ısı farkları yazın ısının çok artması gibi, sudaki bozulmaları hızlandıracaktır, buda balığın birçok şekilde dış bakteriyel hastalıklar, mantarlarla birlikte iç hastalıklarda eklenerek, bağışıklık sistemini düşürecektir. Bir akvaryumda bakım, temizlik filtre bakımı, su değişimi yeterli yapılmıyorsa, sudaki kirlilik günler, haftalar, aylar içinde akvaryumun büyüklüğüne göre süre değişir, dayanılmaz hale gelecek şekilde artacaktır, kirli sudan deri emilimi yapan balıklarda, iç hastalıklar baş gösterecektir, mukoza zayıflayacaktır hasar görecektir, dış hastalıklar, yüzgeç erimeleri, bakteriyel hastalıklar, parazitsel hastalıklar dış yapıda hızla gelişecektir, bunun gibi birçok olumsuzluklar sıralanabilir. Diğer bir sebep, balığın beslenmesi vücut formu aşırı cılız balıkların bağışıklıkları daha düşük oluyor, gerektiği gibi beslenmiş besili balıklar daha dayanalıklı oluyorlar, bağışıklıkları kuvvetli oluyor, yavru balıkların savunma mekanizmaları henüz çok iyi gelişmediği için, dış streslerden sudaki olumsuzluklardan daha hızlı etkilenecek hastalanacaklardır, büyük balıkları etkilemeyen birçok rahatsızlık küçük yavru balıkları kolaylıkla etkilemektedir, balıklar geliştikçe, ağırlaştıkça, büyüdükçe, dış olumsuzluklara karşı, savunma mekanizmaları daha dayanıklı hale gelecektir, bağışıklık sistemleri daha kuvvetli olacaktır. Balıklarınızı biraz semiz yapın obez yapmadan tabiki ama cılız olmasın, ısı önemli çok düşük ısı balıklar için çokta iyi değil, 24 derece altını pek tercih etmiyorum ben birçok türde. Ani ısı değişimleri, ani yüksek ısı düşmeleri balığın mukozasını savunma mekanizmasını zayıflatıp çeşitli bakteriyel hastalıklara virüslere maruz kalmayı kolaylaştırıyor, örneğin kışın su değişiminde 24 derecelik akvaryuma direk buz gibi çeşme suyunun dinlendirilmeden eklenmesi ısının birden 10 derece aşağı düşmesi bu suyun içindeki ağır metaller, klor'da eklenince balığın stresi başlayınca, dış muzoka incinmeye başlayacaktır. Kışın en büyük sorun ısı, yazın ise sudaki ısının artmasıyla oksijenin azalması, ve kirliliğin sıcak sularda daha hızlı gelişmesidir bu durumlar, hastalıklara strese sebeptir. Dışarıdan gelecek her tür stres, kirlilik, balığı yakalamak, saldırılar şu bu sebepler balığın mukozasının zayıflamasına sebep olacaktır ve mukozası zayıflayan bir balık çok kolay hastalıklara açık olacaktır. Mukoza balığın dış yapısındaki sümüksü yapı. Su kimyasının ani değişimi , birden soğuk suya maruz kalmaları, ağır metallere maruz kalmaları örneğin çeşme suyundan borulardan gelecek ağır metaller, klor, balıkların dayanamayacağı seviyedeyse ve bu sebeplere sık sık, uzun süre maruz kalırlarsa, bağışıklık sistemleri dış mukozanın incinmesiyle bozulacaktır. Tuzluluk oranı, tuz kullanılıyorsa tuz oranının ani değişimi, abartılması, tatlı su balıklarında birçok sorunlara sebep olacağını düşünüyorum, şahsen ben birkaç haftada bir 50 litre akvaryum için 2 çay kaşığı kadar rafine edilmemiş doğal kaya tuzu eritip sıvılaştırıp katıyorum bunda bire terettütlerim oluyor yinede rafine edilmemiş kaya tuzundaki 84 civarı minerali deri emilimi yaparak balıklar kazansın diye yapıyorum bunu, mineral açısındanda balıklar desteklenmeliki bağışıklık sistemleri kuvvetli olsun, bunu sağlamanın birçok yöntemi var mineralleri içeren özel üretilmiş katkılar mevcut piyasada akvaryumlar için ayrıca. Mineral ve vitamin açısından mutlaka desteklemek lazım sadece kuru yemle olmuyor, onun için ben mutlaka su değişimlerinden sonra akvaryuma bir balık vitamini sıvısı damlatırım her 50 litre için 15-20 damla kadar. Yemlerinede bazı günler 1-2 damla damlatılabilir vitamin sıvısı, bunlarda petshoplarda rahatlıkla bulunmakta. Ortam değiştirilmesi, strese sebeptir, ortam değiştirilirken bir balığın yakalanması onun için hayatının bitmesi stresidir, aynı anda yakalanma sırasında mukozanın incinmesi hırpalanmasıdır, mümkün olduğunca yakalanmamalı balıklar. Mümkün olduğunca balıkların ortamına el sokulmamalı yakalanmamalı, doğal ortamları, eşyaları değitirilmemeli, balıklar bilmeliki onların akvaryuma el sokulmayacak yakalanmayacaklarınından emin olmalılar, ezberledikleri ortam sık sık değiştirilmemeli mümkünse kayaları, eşyaları akıntının yönü, filtrelerin yönü konumları gibi, başka bir akvayuma eklenen balığın dünyası değişti demektir bu büyük bir strestir. Her türün kendine özel bir yapısı savunma mekanizması vardır kimi balıklar çok düşük ısılarda bazı bağışıklık fonksiyonlarını koruma, gerekli enzimleri üretimlerini devam ettirirken, kimileri devam ettirememekte, kimi bazı dış faktörlere ısıya, ışık, strese daha dayanıklı iken kimi uyum sağlayamamaktadır, genetik faktörlerde vardır bunlara sebep, onun için mümkün olduğunca her türü tek beslemek en sağlıklısıdır, bakteriyel hastalıklarında tetiklenmemesi için. Balıklar öncelikle temiz bir suda yüzmeliler, filtrelerde aşırı kirlilik biriktirilmemeli, çünkü tüm kirlilik o küçücük avaryumlarda barınacaktır en büyük akvaryum bile en küçük balık için çok ufaktır. Doğal hayatlarında uçsuz bucaksız kaynaklarda yaşamaktadırlar. Beslemek çok önemli balık sebzeleri kabul eden türlerse, haşlanmış sebzeler denenmeli, örneğin ıspanak, yemek kabağı, havuç, bezelye, brokoli, semiz otu, hiç ummadığınız balık türleri bu haşlanmış yumuşak sebzeleri kabul edebilir. Bu tür sebzeler balıkları vitamin açısından besler iç organları bağırsakları temizler kabızlığı engeller. Keşfedilmemiş bir çok şey var daha akvaryum hobiciliğinde. Balığa insanlardan gelecek tehtitler en aza indirilmeli, çok ayak altı geçişlerin olduğu yerlere akvaryumlar kurulmamalı, tepeden fazla balıklara bakılmamalı, camlarına vurmalar olmamalı, temizlik yaparken dip çekerken, su çekerken, hareketleriniz ağır çekimde olmalı, hızınız balıkların hızından çok düşük olmalı, hızınız el hareketleriniz hızlı olursa büyük stres yaşayacaklardır. Eliniz akvaryumun içindeyken, sanki patlayacak bir bombayı patlatmamaya çalışmak kadar nazik hareket etmeli, kapaklarda yüksek ışık yayan ışıklar pek tercih edilmemeli, saklanma alanları olmalı her balık bir kaya arkasında kendini güvende hissedecektir, kimileri mağaralarda dip balıkları için testiler konulmalı bir çok tür bir mağaraya girip saklanmayı sever. Işıktan, dış saldırılardan böylece kendini güvende hisseder. Aşırı akıntı balığın sürekli hareketli olmasını mecbur edecektir akıntıya karşı koymak için salınan balık ise enerjisini tüketecek ve stres oluşacaktır ve hastalıklara ölüme kadar gidebilecektir bu, akvaryumun bazı bölgelerine akıntı fazlaca ulaşmamalı balıklar buralarda barınırlar zaten. Nüfus fazla tutulmamalı fazla nüfuslu akvaryumlarda ölümlerin streslerin olması kaçınılmazdır, bu sizi hobiden uzaklatıracaktır. Su kirlenecek diye balıklardan haşlanmış sebzeleri kesmek, yemi iyice kısmak balıkların metabolizmasının işleyişini bozacak, bağışıklığını zayıflatacaktır, gerekirse balıklar iyi yemlendikten sonra oluşabilecek kirlilikler temizlenebilir, filtre bakımları sıklaştırılarak, dip çekimleri yapılarak, su değişimi arttırılarak, filtrelerde pislik biriktirmek çokta gerekli değil düşüncesindeyim, 7 yıldır akvaryumunda hiçbir filtre kullanmayıp sadece dip çekimi yapan biri olarak, sadece hava taşı ile suyu oksijenlendiren biri olarak ve bir de ısıtıcı, tabiki bu filtre kullanmayın anlamına gelmiyor bahsettiğim 50 litre akvaryum, demek istediğim akvaryum suyuyla irtibatı olan yerlerde organik artıkların fazla bekletilmemesi düşüncesi, tabiki herkes yapmak istediğinde özgürdür. 5 günde bir dipteki kumdaki pislikleri sifonla çekerim 50 litre gibi küçük bir akvayumda yüzde 60 civarı suçekerim, 7 senedir yaşayan tetra türü balıklarım hala mevcut o akvaryumda birçoğu yaşamakta. Ne zamanki su değişimini aksattım kirlilik arttı uzun süre akvaryumda kaldı olumsuzluklar ozaman başlar. Bol bol su değişimi, yeterki birkaç gün dinlendirilmiş bekletilmiş çeşme suyu olsun ve önemli olan akvaryuma yakın ısıda eklemek, özellikle kışın ani ısı değişimleri balıklar için çok büyük bir stres sebebi. Yazın ise en büyük risk yüksek ısı , organik artıkların daha hızlı bozulmasına sebep olacaktır, mantarlaşma artacaktır. Benim can simidim yazın, kumda fazla pislik biriktirmeden almak, ve bol bol su değişimi ve suyu hava taşıyla bol havalandırma. Balıkların sağlığı için en önemli faktör önce temiz bir suda yüzmeleri, sonrasında oksijen, sonrasında beslenme. Oksijeni hava taşı ile çok iyi sağlıyorum. En yüzeye verilebilecek bir akıntı yani suyla havanın sürtünmesi, suya çözünmüş oksijen sağlayacaktır bunuda balıklar kullanıyor. Balıklar tahmin ettiğinizin çok ötesinde zeki varlıklar sahiplerini tanırlar, tüm dünyaları sizin ona göstereceğiniz alakaya ve yeteneğe ilgiye muhtaç, mümkün olduğunca tek tür besleyin, ve nüfusu az tutun, arada bir marketten aldığınız çiğ karidesten minik parçalar keserek ödüllendirebilirsiniz, balığın ağız büyüklüğüne göre değişirbu parçacıklar, bazen marketten ev için alınmış bir balıktan minik parçalarla ödüllendirilebilir. Canlı yem kurt, dondurulmuş yemler verilirken çok dikkat edilmeli, bakteri içermemeli, dondurulmuş yemler soğuk ortamlarda saklanıyorsa, bir süre sıcak birsüre soğuk ortamlara maruz kalıyorsa, bir çözünüp bir donduruluyorsa bu ürünler çabuk bakterileşirler bunu yiyen balıklara iç hastalık olarak eklenebilir. Vereceğiniz yemlerin korunma muhafaza şartlarından emin olmak lazım. Kuru yemleri kutularının ağızları sıkca kapanan burgunu kaplarda saklayın, yem kutularına içine su damlatmayın, ıslak ellerinizi kutuya sokmayın kuru parmaklarınızla yemi alın, yahut gerektiği kadarını avucunuza dökün. Kutusunda ıslanmış olarak bekleyecek kuru yemler çabuk bozulacak ve bunu yiyen balıkları hasta edecektir. Gerekirse 250 ml lik kola kutuları olur pet hava almaz kapağı sağlam kapanır böyle kutuları atmayıp saklama kabı olarak kullanabilirsiniz örnek amaçlı verdim bunuda.
Kısa sürede karmakarışık bunları yazdım daha ekleyecek aklıma karıştırsam bağışıklık üzerine çok şey çıkacaktır ama şimdilik buna vakit ayırabildim. Anlayanlar anlamayanlara anlatsınlar :). Konuyu okuyup geçmeyelim, bir balık nasıl rahat ettirilir aklınıza gelen şeyleri sizde ekleyin, beslenmeden konfora kadar olabilir bu püf noktalar, bu konu tüm hobicilere böylelikle faydalı olabilir düşüncesindeyim, umarım tecrübelerimi en uygun şekilde aktarabilmişimdir, sürçüli lisan ettimse eksik noktalarım, devrik cümlelerim olmuşsa affola, vakit buldukça düzeltirim zamanla :) Sağlıklı hobiler.[EDIT]mesutok,2016-12-23 14:46:35[/EDIT]

Selamlar ellerine sağlık kardeşim. Çok güzel ve faydalı bir paylaşım olmuş [:iyi:]

Ellerinize sağlık hocam [:iyi:]

Emeginize sağlık Mesut Bey, çok faydalı bir paylaşım olmuş. Devamını bekliyoruz [:iyi:]

Çok şeyler yazılabilir akla geldikçe de, ben devamını forumdaki arkadaşlardanda bekliyorum, herkez kendi tecrübe ve deneyimlerini eklesin, sohbet sohbeti açar, çok uzun yıllar bir balığı yaşatabilmişlerse, işte o balıkların bağışıklık sistemleri oldukça kuvvetli kalmıştır düşüncesindeyim, bunun püf noktalarını paylaşmak isteyen arkadaşlar eklemelerini yapabilirler konuya.

Müthiş...[3)]