balıklara el yapımı yemler ve hazırlanışları...
Gönderim Zamanı: 20 Mart 2012 17:34
Balık EtleriBalıkçılıkta bilindiği gibi bir balık için en iyi yem diğer bir balıktır. Fakat devamlı aynı tür balık eti ile bir balığı beslemek bazı problemler yaratabilir. Örneğin sazan balığının çiğ eti balıklar için tehlikeli olabilir. Çünkü çiğ sazan balığı eti bin enzşm olan Thiaminoze içerir. Bu enzim önemli bir vitamin olan Thiamine'i etkisiz hale getirir. Böyle bir gıdaise balıkta vitamin noksanlığına neden olabilir.
Fakat akvaryum balıkçılığında eve balık alındığındaözellikle beyaz renkli balık etlerinden bir parça iyice ezilerek (bezden veya tel elekten geçirilerek ) balığın büyüklüğüne göre verilebilir.Doğal olarak verilecek miktarın fazla olmaması gerekir.Özellikle kuru yem yanında bazı balıklar için balık etini yem olarak kullanmak çok olumlusonuçlar verebilir. Bazı balık etleride haşlandıktan sonra yem olarak kullanılabilir. Fakat küçük boylu akvaryum balıklarına ancak çok güç durumda kalındığında taze balık eti verilebilir. Çiğ verilen et eğer hemen yenilmez ise kısa sürede bozulur ve kokuşmalara neden olur. Bazı balık etleri de yağlıdır ve suya atılınca su üzerinde yüzen yağ lekeleri meydana getirdiğini görebilirsiniz.Kurutulmuş TubifexAxelrod tubifexlerden yapılabilecek ve yavru balıklar için ideal olduğunu önerdiği bir yem yapma yolu göstermektedir. Bir sanayi kolu olarak yapılan bu yemin hazırlanması şu şekilde olmaktadır. Genellikle tubifex bilindiği gibi organik atıkların hattaşehir lağımlarının aktığı kanal kıyılarında bulunan çamurumsu artıklar içerisinde bol olarak bulunur. Bu gibi yerlerden tercihen suyu nispetentemiz olan yerlerden elde edilen tubifexler akar su içerisinde 2-3 gün süre ile tutulurlar. Buzaman içerisinde tubifexlerin iç organları boşalacak ve balıklar için zararlı olabilcek bir çokbakteri temizlenmiş ve ortadan kalkmış olacaktır. Sonra kurtlar bol su ile yıkanır ve dönerli birkurutma (satrifüjlü,Tıpkı otomatikçamaşır makinerinde olduğu gibi dönerek suyunu alan bir alet) kabında suyu alınır ve nisbeten yüzeysel suyunu kaybetmiş olur. Bukurutma sadece 1-2 dakika sürmelidir. Bundan sonra kurtlar 1-2 cm. kalınlıkla yayılır. Küçük kareler halinde kesilir. (tercihen 5x5) ve buzlukta bu kalıplar halinde dondurulur. Bu kaplar birkurutma dolabındaözel bir yöntemle çok düşük sıcaklıkta kurutulur. Böylece tubifexlerde suyun %96'sı buharlaşmış olur. Bu şekilde elde edilen tubifex fazlası uzun süre saklanabilir ve her türlü balık ve balık yavrusu için ideal bir yem olarak kullanılabilinir.Karides ve Teke EtleriKarides ve benzericanlıların kurutulmuş et ve kabukları akvaryum balıkları için çok değerli bir yemdir. Proteince ve balıkların iskelet yapısı için çok gerekli olan kalsiyumca zengindirler. Ülkemizde tatlı, yarı tuzlu sulardan veya denizlerden toplanan küçük boylu karidesler (bazı yerlerde küçük boy karidesler teke olarak isimlendirilir) kurutularak pazarlanmaktadır. Bu yemler un haline getirilerek yedirilirler. Gordonformülü içerisine katılarak daha iyi değerlendirilmiş olunabilinir. Bu karidesleri eğer kendiniz yakalamak isterseniz büyük tatlı su birinkintileri veya diğer bölgelerdeki dizboyunuzu geçmeyen fazla akıntısı olmayan yerlerde bol miktarda ilkbahardan sonbahara kadar yakalayabilirsiniz.Toprak SolucanlarıÇokçeşitli toprak solucanı türleri var ise de burada söz konusu edeceğimiz, hepimizin bildiği tarla solucanlarıdır. Bucanlı pek çok hayvan ve balık tarafından sevilerek tüketilir.Özellikle büyük akvaryum balıkları, örneğin: japon balığı, çiklit, astronot ve iri çöpçüler için değerli bir yemdir.
Toprak solucanlarının nasıl toplanabileceği konusunda pek fazla yazmaya gerek yok sanırım. Bahçelerde bir kürek ile kaldırılacak yumuşak toprak altında her yerden toplanabilinir. Eğer her gün bir kaç tane lazım ise bellenecek yerlerdenkolayca sağlanır. Daha fazla miktarda isteniyorsa toplanıp içi topraklı nemli bir naylon torbada fazla miktarda tutulabilinir. Bina içinde de basit bir yolla üretmek mümkündür.
Bu amaçla 50*50*30 cm. boyutlu (veya benzer) bir kasa hazırlanır. Humuslu gevşek yapılı toprak ile doldurulur. Bu toprağa bir kova dolusu çürümüş yaprak ve 2-3 adet doğranmış çiğ patates ilave ediliri üzeri nemli bir çuval ile örtülür ve içerisine 100-150 civarında olgun solucan konulur. Haftada 1 veya 2 kg. yulaf veya patates ezmesi de yem olarak verilir ise 1-2 ay sonra çok sayıdagenç solucan elde edilmiş olur ve yıl boyu buradan solucan sağlanabilinir. Sadece toprağın devamlı ılık bir yerde ve rutubetli kalması sağlanmalıdır.
Çok küçük balıklara verilmek istendiğinde verilmek istendiğinde kaynar suda haşlayıp çok küçük doğranır ise yine çok yararlı bir yem olarak kullanılabilinir.Tatlı Su ve Deniz MidyesiHer ikicanlının eti de yumuşak ve proteince çok zengindir. Bu nedenle pek çok akvaryum balığı için değerli bir yem gözü ile bakılabilir. Fakat yem olarak kullanılacak her ikicanlının da başlangıçta mutlakcanlı olarak temin edilmesi gerekir.Canlı midyeler kaynamış suya atılarak öldürülür ve haşlanarak pişirilir. Etler balıkların büyüklüğüne göre parçalanarak yedirilir. Özellikle iri balıkların beslenmesinde yararlanılacak bir besin kaynağıdır.Mercan EtiBuffalo başlı kırmızı japon balıklarının üretiminde çipura, mercan ve benzeri balık eti kullanmanın bu balığın üretimindeki başarıda en önemli sır olduğu çok ünlü bir japon yetişticiri tarafından kaydedilmiştir. Bu üretici yemleme yöntimini basitçe şu şekilde tarif etmiştir.
Balık eti kemiklerinden temizlenir, İyice kaynatılarak pişirilir. Tuz kesinlikle kullanılmaz ve etler balıklara yedirilir.Artemia SalinaSpirulina, balık eti (% 15-20), soya fasülyesi (% 35), süt tozu (% 35), yer fıstığı (% 25), taze yumurta (% 12) veya tahıllar (% 8-14) gibi doğal besinlerin çok daha üzerinde, % 60-70 protein içeriğine sahiptir (Richmond, 2004).
Yavru balık üretiminde ve değerli akvaryum balıklarının beslenmesinde çok yayrarlanılan bir canlıdır. En önemli özelliği çok tuzlu sulardan (özellikle ülkemizde tuzlalardan) toplanan yumurtaları uzun süre saklanabilir. ve istenildiğinde bu yumurtalardan larva çıkarılarak yavru veya balık beslenmesinde kullanılabilir.Akvaryum balıklarına vermek için yumurtaları 1 litreye 35 - 40 gr oranında kaya tuzu ilave edip akvaryum içersinde pet şişelerde gerekli ortam hazırlanır.Yumurtaların çıkabilmesi için su sıcaklığı 26 °C - 28 °C olması ve havalandırma sağlanmalıdır.Bilhassa pet şişe içersine verilen havanın çok ince tanecikler çıkarması artemia yumurtalarının açılması için daha sağlıklı olacaktır.Kaliteli artemialarının 1.5 gün içersinde uygun ortam şartları hazırlandığında kabuklarından çıktıkları gözlenmektedir.Takriben 1.5 günle 2 gün arasında kabuklarından çıkmaktadırlar.Kabuklarından çıkan artemia'lar en kısa zamanda balıklara verilmesinde yarar vardır.Çıkan artemialar doğduklarında var olan yumurta sarılarını tüketirler.Bunun için protein değerlerini kaybetmemeleri fazla beklenmeden verilmelidir.Artemia'ları bulundukları yerden almak için havalandırma kesilir,genelde artemia'lar ışık olan bir yerde toplanırlar.Bir pipet yardımıyla veya tülbentle tatlı suda süzlüp akvaryum balıklarınıza verebilirsiniz. Ülkemiz akvaryumcularından da temin imkanı var olup,paketler halinde yumurtaları sağlanmaktadır.
Spirulina
Spirulina’nın içerdiği besleyici elementler, vitaminler ve mineraller doğal olduklarından, sentetik yolla elde edilenlerden farklı olarak insan vücudunda birikime neden olmaz ve atılır (Richmond, 2004).
Spirulina’ nın sahip olduğu yüksek proteine ek olarak, %20 karbonhidrat, %5yağ, % 7 mineraller ve % 3-6 arasında su (nem) vardır.Bundan dolayı Spirulina, et veya süt ürünlerinden elde edilen proteinlerin tersine, düşük yağlı, düşük kalorili ve kolesterolsüz bir protein kaynağıdır (Richmond, 2004).
Spirulina’nın doğal ve zengin vitamin içeriği, insan besini olarak kullanılmasında diğer bir önemli nedenidir (Richmond, 2004).
Spirulina’nın vejeteryanlar için önemi, vitamin B12 bakımından yüksek değerde olmasından kaynaklanmaktadır (US-RDA’nın tavsiye ettiği dozun % 533’ü). Spirulina vitamin B12 açısından dünyanın en zengin doğal kaynağıdır(Richmond, 2004).
Spirulina, kuru ağırlığının yaklaşık % 1’ini oluşturan GLA (Gamma-linolenic asit) bakımından zengin bir doğal kaynaktır.GLA, prostaglandin sentezi ve metabolizmasında gerekli olup PGE1, kan basıncının ayarlanması, kolesterol sentezi, yangı ve hücre üremesinin de içinde bulunduğu, vücut içindeki pek çok esansiyel görevlerde rol alır. GLA’nın, kalp rahatsızlığında ve kadınların regl dönemlerindeki stresi azaltıcı özelliği vardır(Richmond, 1986).
Spirulina eşekotu yağından 3 kat daha fazla GLA içermektedir. GLA düşük kan kolestrolüne ve yüksek kan basıncının ayarlanmasına yardımcı olur (Henrikson, 1993).
Spirulina hücrelerinin sahip olduğu bu özellik, intestinal malabsorpsiyon şikayeti olan veya zor sindirilebilen kompleks proteinlerden kaçınması gereken yaşlı kişiler için önemlidir (Richmond, 2004).
Spirulina, yaraların iyileştirilmesinde rol oynar. Tedavide kremler, yumuşak preperatlar, solüsyonlar ve süspansiyonlar halinde farklı şekillerde uygulanabilir (Richmond, 2004).
Spirulina’da bulunan fikosiyaninin genel anlamda bağışıklık sistemini desteklediğini ve çeşitli hastalıklara karşı koruma sağladığı belirtilmiştir. Çin bilim adamları, fikosiyaninin beyaz kan hücrelerini ve toksik maddelerden ya da radyasyondan zarar gören kemik iliği hücrelerini düzenlediklerini savunmaktadırlar(Zhang, 1994).
Spirulina yüksek düzeylerde Beta-karoten, Demir ve Çinko içermekle birlikte Selenyum, Mangan, Bakır, Krom, vitamin C ve E içermektedir. Bu antioksidant mineraller ve vitaminlerin bağışıklık sistemini uyardıkları, özellikle kansere karşı korumada rol oynadıkları ve yaşlanmayı yavaşlattıkları belirlenmiştir(Henrikson, 1993).
Araştırmalardan alınan sonuçlara göre ; Spirulina , bağırsak fonksiyonlarını ve sindirim hızını arttırmaktadır. Spirulina, E.coli ve Candida gibi zararlıları durdurucu, Lactobacillus ve Bifidobacteria gibi yararlı mikropları harekete geçirmektedir (Jassby, 1988).
Anti kanser koruyucusu olan beta karoten meyve ve sebzelerde oldukça zengindir. Yaklaşık 10 gram Spirulina’daki Beta-karotende, 6 tane pişmemiş havuçtaki kadar vitamin A vardır. Beta karoten göz bozukluğunun giderilmesine oldukça iyi gelmektedir (Annapurna, 1991).
Spirulina önemli miktarda vitamin E içermektedir. Vitamin E, bağışıklık sistemi için gereklidir ve kuvvetli bir antioksidantdır. Spirulina’daki Kalsiyum miktarı ile sütteki Kalsiyum miktarı birbirine eşdeğerdir. Kalsiyum kuvvetli diş, kemik gelişimi ve kallojen yapımına yardımcı olur. Ayrıca vitamin E, vücudun demir alımına, sinirlerin yatışmasına, kalp kasının büzülmesine, sinirlerin iletiminde ve kanın pıhtılaşma düzenlemelerinde önemli rol oynar. Spirulina pirinçten daha fazla Potasyum içerir. Potasyum, kasların gerilmesinde gerekli bir çok enzimin aktivitesini düzenler. Potasyum, sinir fonksiyonlarını düzenler, normal kan basıncının korunmasına yardımcı olur, hücrelere besleyici elementlerin taşınımı için gereklidir ve kasların dinlenmesine yardımcı olur (Fox, 1996)
Spirulina, ıspanaktan %5000 daha fazla Demir içerir. Demir kırmızı kan hücrelerine oksijen taşıyan, bir protein olan hemoglobin sentezinde, vücut fonksiyonları ve bağışıklık sisteminin korunmasında görev almaktadır. Spirulina’nın yüksek demir ihtiva etmesi, anemi hastalığında önem taşımaktadır. (Takeuchi, 1978).
Yaşlı insanlar için enerji destekleyicidir. Japonya’da 50 yaşın üzerindeki insanların %73’ü Spirulina yemektedir. Spirulina iştah açıcı değildir. Vücudu uyuşturan içermez. Yemekten 1 saat önce alınan Spirulina tabletleri veya Spirulina suyu iştahın azalmasına ve daha az yemek yenmesine neden olmaktadır. 10 gram Spirulina sadece 36 kalori içermektedir(Seshadri ve Bai, 1992).
Buradaki Bilgiler yararlı ve işinize yarayabilecek bilgilerdir.Bunların ve daha fazlasını kitaplardan öğrendiğim bilgiler kısa ve öz olarak yukarıda da verilmiştir.internet ortamında buldum ve sizlerle paylaşıyorum...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir