Baktığımız balığı yemek...
Gönderim Zamanı: 03 Kasım 2010 13:45
Bu kadar yaptığım masrafa değmezdi .Astarı yüzünden pahalıya gelir aynı paraya bir kilo lüfer alır yerdim.Balıkların şahı nede olsa Denizden babam çıksa yerimd derdim ama bunlar nasıl olsa göl balığı sorun yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Kasım 2010 13:55
Bu hayvanları zaten yeteri kadar tutsak ediyoruz.Bir de üzerine yiyelim mi bunları
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Kasım 2010 18:18
.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Kasım 2010 17:37
[QUOTE=ubirkol]Merhabalar,
Konuyu yeni gördüm. Yenir ya da yenmez tartışmasına katılmak gibi bir niyetim yok. Akvaryumundan kimsenin balığını çıkartıp da yemeyeceğini düşünüyorum. Yalnız takıldığım nokta; balık yemlerinin içindeki hormon vs. şeklindeki yorumlar. Neden derseniz, içeriğinde ne olduğunu bilmeden vardır düşüncesiyle böyle cümleler kullanmış arkadaşlar.
Ben bahsettiğiniz yorumlardan birini yazdım, mesleğim petrokimya olunca haliyle organize sanayi bölgelerinde çok zamanım geçti çok fabrika gezdim gıda fabrikalarıda buna dahil ve inanın modern gıda sektöründe bırakın balık yemini insanlar için üretilmiş gıdalara bile öyle şeyler katılıyorki sizleri sevdiğim için anlatmıyorum anlatsam birçogumuz market alışverişi yapamaz hale gelir ama en basitinden birini söyleyeyim, şekeri küp haline getirmek için kemik kullanlır ama ne kemik yaz aylarında güneşin anlında dağlar gibi yığılır orda kokuşur üzerinde kalan bi cimcik etler kurtlanır sonrada bu kemikler küp şeker için kullanılır.
Gelelim hormon konusuna hormon aslında genel bir terim olarak kullanılır hormonları canlılar kendi bünyesinde üretir ve kullanır (sadece ihtiyacı kadar) bu üretimin hammaddesi aldığı gıdalardır fakat siz bu zinciri bozar ve yapay bir gıda oluşturursanız terim anlamıyla bu hormon olur yediğimiz aburcuburların üzerindede bu yazar şu aromalı bu aromalı diye ki kim ne derse desin bence doğal olmayan herşeyin sağlığa mutlaka bir zararı vardır, benim kastettiğim hormon budur yani yapay olarak doğal denge bozularak oluşturulmuş gıda.
Gelelim domuz yağı ve kıkırdağı konusuna, ithal yemlerde kesinlikle kullanılıyor domuzun bir özelliği vardır toksik maddeleri vicudunda biriktirir kesildiğinde eti en az 72 saat buzlukta dinlendirildikten sonra yenilebilir yoksa insanı zehirler hatta aşırısı ölüme bile götürebilir ki köylerde avlanan yaban domuzlarının etinden köpeklere az miktarda verilir köpek afiyetle yer ama zehirlenir 6-8 saat kendine gelemez. Yemlerde kullanılan domuz ürünleri böyle bir hassasiyet gösterilip frigoda dinlendiriliyormu? Bence tam bir muamma görmek lazım.
Domuz ürünlerinin tüm canlılar üzerinde bir etkisi daha vardırki oda doyma hissini yok etmesi bu yüzden çok yem verince balık hepsini yer ve karnı patlayarak ölür ben bizzat deneyerek tecrübe ettim bir süre balığa ev yapımı domuz ürünleri içermeyen yem verilince istediğiniz kadar aşırı yem atın karnını doyurduktan sonra hiç yüzüne bile bakmıyor hatta tadını sevip çok yemişse bi zaman yemden en uzak köşede resmen şişmiş insan gibi hareketsiz duruyor.
İçeriklerini genel olarak söyleyeyim. Balık unu, balık yağı, spriluna, soya vb. ana maddelere vitamin ve mineral katkıları yapılır. Yani bizim de tükettiğimiz corn flakes gibi düşünebilirsiniz. :)
Hormon vs. olduğunu ben duymadım. Duyan, gören, bilen varsa anlatsın...
Ha bunun yanında hormonlar zararlı mıdır? O da ayrı bir tartışma konusu. Yediğimiz yiyeceklerle birlikte almamız gereken vücudumuza yararlı olan hormonlar yok mudur? Ben eğitim olarak böyle şeyler okumadım. O sebeple yorum yapamıyorum. Sadece soruyorum.
[/QUOTE]Ben bahsettiğiniz yorumlardan birini yazdım, mesleğim petrokimya olunca haliyle organize sanayi bölgelerinde çok zamanım geçti çok fabrika gezdim gıda fabrikalarıda buna dahil ve inanın modern gıda sektöründe bırakın balık yemini insanlar için üretilmiş gıdalara bile öyle şeyler katılıyorki sizleri sevdiğim için anlatmıyorum anlatsam birçogumuz market alışverişi yapamaz hale gelir ama en basitinden birini söyleyeyim, şekeri küp haline getirmek için kemik kullanlır ama ne kemik yaz aylarında güneşin anlında dağlar gibi yığılır orda kokuşur üzerinde kalan bi cimcik etler kurtlanır sonrada bu kemikler küp şeker için kullanılır.
Gelelim hormon konusuna hormon aslında genel bir terim olarak kullanılır hormonları canlılar kendi bünyesinde üretir ve kullanır (sadece ihtiyacı kadar) bu üretimin hammaddesi aldığı gıdalardır fakat siz bu zinciri bozar ve yapay bir gıda oluşturursanız terim anlamıyla bu hormon olur yediğimiz aburcuburların üzerindede bu yazar şu aromalı bu aromalı diye ki kim ne derse desin bence doğal olmayan herşeyin sağlığa mutlaka bir zararı vardır, benim kastettiğim hormon budur yani yapay olarak doğal denge bozularak oluşturulmuş gıda.
Gelelim domuz yağı ve kıkırdağı konusuna, ithal yemlerde kesinlikle kullanılıyor domuzun bir özelliği vardır toksik maddeleri vicudunda biriktirir kesildiğinde eti en az 72 saat buzlukta dinlendirildikten sonra yenilebilir yoksa insanı zehirler hatta aşırısı ölüme bile götürebilir ki köylerde avlanan yaban domuzlarının etinden köpeklere az miktarda verilir köpek afiyetle yer ama zehirlenir 6-8 saat kendine gelemez. Yemlerde kullanılan domuz ürünleri böyle bir hassasiyet gösterilip frigoda dinlendiriliyormu? Bence tam bir muamma görmek lazım.
Domuz ürünlerinin tüm canlılar üzerinde bir etkisi daha vardırki oda doyma hissini yok etmesi bu yüzden çok yem verince balık hepsini yer ve karnı patlayarak ölür ben bizzat deneyerek tecrübe ettim bir süre balığa ev yapımı domuz ürünleri içermeyen yem verilince istediğiniz kadar aşırı yem atın karnını doyurduktan sonra hiç yüzüne bile bakmıyor hatta tadını sevip çok yemişse bi zaman yemden en uzak köşede resmen şişmiş insan gibi hareketsiz duruyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Kasım 2010 17:56
[QUOTE=yakuplu]
Ben bahsettiğiniz yorumlardan birini yazdım, mesleğim petrokimya olunca haliyle organize sanayi bölgelerinde çok zamanım geçti çok fabrika gezdim gıda fabrikalarıda buna dahil ve inanın modern gıda sektöründe bırakın balık yemini insanlar için üretilmiş gıdalara bile öyle şeyler katılıyorki sizleri sevdiğim için anlatmıyorum anlatsam birçogumuz market alışverişi yapamaz hale gelir ama en basitinden birini söyleyeyim, şekeri küp haline getirmek için kemik kullanlır ama ne kemik yaz aylarında güneşin anlında dağlar gibi yığılır orda kokuşur üzerinde kalan bi cimcik etler kurtlanır sonrada bu kemikler küp şeker için kullanılır.
[/QUOTE]
Üfff içim sıkıldı. Bu anlattığınız şeyin iğrenç olması bir yana, vejetaryen olmamdan dolayı da ayrıca rahatsızlık duydum bundan. Bir daha küp şeker kullanmam. Peki toz şekerde de geçerli mi bu, herhangi bir hayvansal ürün bulaşıyor mu toz şekere de?
Ben bahsettiğiniz yorumlardan birini yazdım, mesleğim petrokimya olunca haliyle organize sanayi bölgelerinde çok zamanım geçti çok fabrika gezdim gıda fabrikalarıda buna dahil ve inanın modern gıda sektöründe bırakın balık yemini insanlar için üretilmiş gıdalara bile öyle şeyler katılıyorki sizleri sevdiğim için anlatmıyorum anlatsam birçogumuz market alışverişi yapamaz hale gelir ama en basitinden birini söyleyeyim, şekeri küp haline getirmek için kemik kullanlır ama ne kemik yaz aylarında güneşin anlında dağlar gibi yığılır orda kokuşur üzerinde kalan bi cimcik etler kurtlanır sonrada bu kemikler küp şeker için kullanılır.
[/QUOTE]
Üfff içim sıkıldı. Bu anlattığınız şeyin iğrenç olması bir yana, vejetaryen olmamdan dolayı da ayrıca rahatsızlık duydum bundan. Bir daha küp şeker kullanmam. Peki toz şekerde de geçerli mi bu, herhangi bir hayvansal ürün bulaşıyor mu toz şekere de?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Kasım 2010 19:45
O balığı yemeye kalkışsak bile neyimize yetecekBoşverin şu konuyu hepinize benden kiremitte balık
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2010 15:20
[QUOTE=ISLAK]
[QUOTE=yakuplu]
Ben bahsettiğiniz yorumlardan birini yazdım, mesleğim petrokimya olunca haliyle organize sanayi bölgelerinde çok zamanım geçti çok fabrika gezdim gıda fabrikalarıda buna dahil ve inanın modern gıda sektöründe bırakın balık yemini insanlar için üretilmiş gıdalara bile öyle şeyler katılıyorki sizleri sevdiğim için anlatmıyorum anlatsam birçogumuz market alışverişi yapamaz hale gelir ama en basitinden birini söyleyeyim, şekeri küp haline getirmek için kemik kullanlır ama ne kemik yaz aylarında güneşin anlında dağlar gibi yığılır orda kokuşur üzerinde kalan bi cimcik etler kurtlanır sonrada bu kemikler küp şeker için kullanılır.
[/QUOTE]
Üfff içim sıkıldı. Bu anlattığınız şeyin iğrenç olması bir yana, vejetaryen olmamdan dolayı da ayrıca rahatsızlık duydum bundan. Bir daha küp şeker kullanmam. Peki toz şekerde de geçerli mi bu, herhangi bir hayvansal ürün bulaşıyor mu toz şekere de?
[/QUOTE]
Ben bahsettiğiniz yorumlardan birini yazdım, mesleğim petrokimya olunca haliyle organize sanayi bölgelerinde çok zamanım geçti çok fabrika gezdim gıda fabrikalarıda buna dahil ve inanın modern gıda sektöründe bırakın balık yemini insanlar için üretilmiş gıdalara bile öyle şeyler katılıyorki sizleri sevdiğim için anlatmıyorum anlatsam birçogumuz market alışverişi yapamaz hale gelir ama en basitinden birini söyleyeyim, şekeri küp haline getirmek için kemik kullanlır ama ne kemik yaz aylarında güneşin anlında dağlar gibi yığılır orda kokuşur üzerinde kalan bi cimcik etler kurtlanır sonrada bu kemikler küp şeker için kullanılır.
[/QUOTE]
Üfff içim sıkıldı. Bu anlattığınız şeyin iğrenç olması bir yana, vejetaryen olmamdan dolayı da ayrıca rahatsızlık duydum bundan. Bir daha küp şeker kullanmam. Peki toz şekerde de geçerli mi bu, herhangi bir hayvansal ürün bulaşıyor mu toz şekere de?
[/QUOTE]
Lütfen sormayın inanın bir anlatırsam markete gidemez olursunuz ki ben midesiz biriyim kolay kolay tiksinmem yinede çok az ürünü marketten alırım bu yüzden sorma nasıl yapılıyor ye gitsin işte işin o kısmına girilirse okuyacak herkes istifra eder...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2010 18:45
Arkadaşlar Tatlı su balıklarının %100 ü zehirsizdir ve hepsi yenilebilinir ama lezzet konusunda takıntılıyım Varsada zehirli öldürecek derecede değil yani sadece baş dönmesi hafiften baş ağrıması ateşlenme gibidir ama yenilebilinir deniz canlılarının ise %40 dan azı zehirsizdir geri öldürecek veya felç bırakacak derecede zehirlidir. Bildiğim bu kadar asıl konuyo gelince gölde felan yakaladığım güzel ve 15 cm yukarsıysa ilk önce akvaryuma azcık yem sonra ızgaraya :D
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2010 18:53
Mantıklı düşünürsek yenilecek boydaki frontosanın fiyatı malum onu satar gider 10 kilo hamsi alırım çatlayana kadar yerim. :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2010 18:56
Koray tekmen
''Mantıklı düşünürsek yenilecek boydaki frontosanın fiyatı malum onu satar gider 10 kilo hamsi alırım çatlayana kadar yerim. :)'' ALINTI
HAKLISINIZ :D AMA AFRİKADA NEREDEN BULUCANIZ HAMSİYİ :D
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2010 19:02
Kurbanlık aldığımız hayvanları bile yerken gözümün önüne bakışları geliyor, kendi balığımı asla yiyemem. Ama şuda var ; ÇİN' de yenen o kadar böceği düşünürsek bizim balıklar lokum gibi gelmiyorda değil hani
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2010 19:37
Menimen14 lepistesin tadı nasıl yanlış anlaşılmasın arkadaşlar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Kasım 2010 21:12
Barajdan 2 adet kızıl kanat yakaladım 2 3 hafta baktım.Dayım yeğen şunları pişirelim dedi moralim bozuldu zaten yer sıkıntımda vardı 10.köy ALİCAN arkadaşımıza hediye etmiştim oda neyaptı bilmiyorum :) (alican balıkları yediysen özelden mesaj at ) :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Kasım 2010 19:04
[QUOTE=urukhrai]
Tüm Tilapia türleri yeniyor. Ekonomik değeri de çok yüksek bir Chiclidae türüdür. Çok hızlı ürer ve polikültür yetiştiriciliklerinde de kullanılır. Harika bir akvaryum chiclidae'sidir. Türkiye'de hiçbir akvaryumcuda tilapia sp. görmedim. Halbuki bu balık müthiş hızlı büyür. 10 tanesini küçük bir gölete bırakın 6 ayda orada kaynaştıklarını görürsünüz.
urukhrai 2010-11-24 19:05:52
Ben hiç kendi yetiştirdiğim balığı yemedim. (Profesyonel aquaculture uygulamaları/çiftlik dışında akvaryum için konuşursak) Yemeyi de düşünmem bu arada...
[/QUOTE]
Son birkaç yıldır supermarket balık reyonlarında satışa sunulan Panga Fileto adlı balık filetosu, aslında bildiğimiz köpekbalığı tabir edilen akvaryum Pangasius pangasius'un filetosudur. Kilosu 15 TL civarında satılıyor. Uzakdoğuda nehir ağızlarında bu balık 1 metreyi geçebiliyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir