amerikan sincapı
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2011 10:18
Arkadaşlar Ben Bursa'da yaşayan 20 yıldır balık ve kuş besleyen biriyim. Burdaki pet shoplarda son bir aydır amerikan sincapı satılıyor. Bu hayvanlardan besleyen ve fiyarlarını bilen varmı. Bakımı ve beslenmesi nasıl. Akvaryumculara pek güvnmediğim için sormak istemiyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2011 10:31
Bunlara mı benziyorlar Şaka şaka
Bakımları hakkında hiçbir bilgim yok ama sincap diyince daha hareketli, kafeslerinde bolca tırmanma yeri, saklanma yeri, ve geniş alana ihtiyaç duyarlar gibime geliyor. Akvaryumcuya sorsanız hamster evinde bile kalır der kesin ama.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Eylül 2011 16:44
Sincap beslemeye başlamadan önce dikkat etmeniz gereken 3 şey vardır. Şu 3 soruyu kendinize sorun öncelikle;
1. Yeterince ve gerekli zamanım var mı?
2. Onun için iyi bir yaşam alanı oluşturabilir miyim?
3. Onu hayatının sonuna kadar, terk etmeden ya da doğaya salmadan besleyebilir miyim?
Özellikle sonuncusu çok önemlidir. Bu hayvanı alıp 3 ay - 5 ay besleyip sonra da bakamayacağınıza kanaat getirip tam size alışmışken doğaya bırakırsanız bu hayvan hemen yem olur. Evcil bir vahşi hayvan doğada yaşayamaz. Kesinlikle bir kere aldıktan sonra bırakmamalısınız. Hareketli bir hayvandır. Bir kümes hayvanı değildir. Alıp bir kafese kapatıp yemini suyunu vermeye benzemez. Her gün belli sürelerde odada serbestçe dolaşmasına izin vermelisiniz. Ama aşırıya kaçıp sizin odanızı kendi yaşam alanı olarak belirlemesine de izin vermemelisiniz. Yani kendi yerinin kafesi olduğunu bilecek ama devamlı da orda durmayacak.
Yaşam Alanı
Gelelim 2. soruya; yani kafesine, evdeki yaşam alanına. Olabildiğince büyük bir kafes olmasına özen göstermelisiniz. Burada evinizdeki alan problemi ortaya çıkar. Kafesi kendiniz yapabileceğiniz gibi büyükçe bir papağan kafesi de alabilirsiniz. Ya da özel yaptırırsınız. Kapalı bir balkonunuz varsa, çok soğuk olmamak şartıyla, bu balkonun bir köşesine bir tel örgü çekmek suretiyle dev bir kafes yapabilirsiniz. Odanın içinde bunu yapmak zor olacaktır. Yaratıcı olun. Önemli olan mümkün olduğunca büyük ve kolaylıkla hareket edebileceği bir alan yaratmaktır. Unutmayın zamanının önemli bir bölümünü burada geçirecek. Kafesin yüksekliği de önemli; 60-70 cm. Büyük olması onun için daha yararlı olacaktır.
Kafesin iç tasarımı sizin yaratıcılığınıza ve fantezinize kalmış. Kafesin içinde karanlık bir oyuk şarttır. Bunu isterseniz bir kütüğü oyarak yapın, isterseniz kuşlar için yapılan ve bütün kuşçularda bulabileceğiniz ağaç yuvalıklar ile temin edin. Unutmayın bu onun saklanacağı, uyuyacağı, korktuğunda kaçabileceği, kısaca kendini güvende hissedebileceği yer olacak. İçine en az 20’ye 20 cm boyutlarında pamuklu bir bez ya da herhangi yumuşak bir şeyler koyarsanız iyi olur. Kafesin tabanına yumuşak parçalar koyarsanız, yuvasını kendi yapabilir. Temizlik açısından tek bir parça bez çok daha pratik olacaktır.
Suluğunu da standart bir kemirgen suluğu olarak alırsanız iyi olur. Doğada tüm kemirgenler gibi suyu yalayarak içerler. Acil durumlarda içine yem bırakıp gidebileceğiniz üstü açık bir yemlik olursa bu da çok işinize yarayacaktır. Yapabiliyorsanız kafesin bir yerine derince bir kap içinde toprak koyun. Bu hem doğal içgüdülerle yem saklama isteğini karşılar hem de toprakla oynamayı sevdiklerinden iyi vakit geçirmesini sağlar.
Kafese, oynayabileceği oyuncak tipi nesneler koyarsanız bu çok hoşuna gider ve onunla vakit geçirir. Kafesin tabanına, kum, talaş, gazete gibi şeyler koyabilirsiniz. Ama bu hayvanların dışkısı zararsız olmasına rağmen idrarı tüm kemirgen hayvanlarınki gibi çok kötü kokar. Bunun için çözüm tabana özel bir kedi kumu koymak olacaktır. Pet Shop’larda tester’larını görmüşsünüzdür. Sıvıyı anında emerek kimyasal reaksiyonla bünyesine katan bir tür kristaldir. Bir kere tabana 1 parmak kalınlığında sererseniz 1 ay süre bu şekilde devam eder. Sıkça altını değiştirmek zorunda kalmazsınız.
İlgi ve Bakım
İlk sorduğumuz soru yeterince ve gerekli zamanım var mı? idi. Bu da oldukça önemli bir nokta. Bu hayvanlar beslenmesi çok zevkli ama bir o kadar da ilgi isteyen hayvanlar. Aldığınızın ilk 1 ay çok önemlidir. Devamlı elde beslenmesi ve zamanın çok büyük bir bölümünün ayrılması gerekir. Çünkü içgüdüsel olarak vahşi hayvanlardır. Size alışmasını sağlayacak en önemli yol ise sürekli olarak onunla ilgilenmeniz, elinizde bolca vakit geçirmesi ve sürekli olarak elde beslenmesidir. Unutmayın yem sizin en büyük kozunuz. Bu ilk bir aylık dönemde sürekli olarak elde beslerseniz sizin vazgeçilmez bir parçanız olur. Çok iyi koku aldıkları için sizin teninizin kokusuna alışmış ve artık sizi kokunuzdan tanır hale gelirler. Evdeki kimseyi yabancı görmemeli ve herkese alışık olmalıdır. Zaten sevimliliğiyle herkesin sevgisini ve ilgisini kazanacaktır. Bu sizin için de bir avantaj olur. Yoğun olduğunuzda her zaman ona ilgi gösterip vakit ayırabilecek birileri olursa evde bakımı daha da kolay olur. Eğer ilk aşamada gerekli ilgiyi göstermezseniz yabani yetişebilir. İşte o zaman kafeste bir oraya bir oraya rutin hareketler yapan sıkıcı yabani bir sincabınız olur. Size bir kere alıştıktan ve güvendikten sonra ne yaparsanız yapın kesinlikle size saldırmaz.
Beslenme
Çok fazla yiyecek seçebilir. Şu var ki bir tek besine alıştırırsanız devamlı onu yer, fakat belli bir süre sonra ondan sıkılır ve üzerine bile bakmaz. Sincabınıza vereceğiniz temel besinler: fındık, yer fıstığı, ceviz, Antep fıstığı, kestane, badem, ay çekirdeği, bulabilirseniz çam fıstığı, palamut, çeşitli meyvelerin tohum ve çekirdekleri vb. olabilir. Ama şunu unutmayın verdiğiniz fındık, fıstık, ceviz vs. tuzsuz ve pişmemiş (çiğ) olsun. Ve mümkün olduğunca kabuklarıyla birlikte verin. Yavruyken kendiniz kırabilirsiniz. Ama biraz daha büyüyüp dişleri ve çeneleri güçlenince kabukları ile birlikte verebilirsiniz. Bu hem dişleri için de faydalı olacaktır. Besin çeşitliliği ne kadar çok olursa o kadar iyi olur ve gerekli tüm besin maddelerini, omega3,6 yağ asitlerini ve diğer mineral ve vitaminleri almış olur. Tüm bu yiyeceklerin yanı sıra meyvelerin etli kısımlarından da bazen vermelisiniz. Çok fazla verirseniz ishale neden olabilir. Çok sevdiği bir yiyeceği ödül olarak kullanabilirsiniz. Son olarak diyet listesi için; mısır, keçiboynuzu, nohut, leblebi, salatalık, havuç, arada sırada kıvırcık, marul vs. Bu gibi bazı sebze ve bakliyat türü gıdalar ile besin zenginliğini artırabilirsiniz. Ve bazı meyvelerin kurutulmuş halini de küçük miktarlarda verebilirsiniz. Çok tuzlu ve aşırı şekerli gıdalara kaçmamaya özen gösterin. Unutmayın hiçbir şeyin aşırısına kaçmayın. Bunlar sadece yiyecek zenginliğini artırmak için verebileceğiniz ek gıdalar. Bunların aşırısı veya tek çeşitliliği ishal ya da alerjik vakalara sebep olabilir.
Saygılar.
1. Yeterince ve gerekli zamanım var mı?
2. Onun için iyi bir yaşam alanı oluşturabilir miyim?
3. Onu hayatının sonuna kadar, terk etmeden ya da doğaya salmadan besleyebilir miyim?
Özellikle sonuncusu çok önemlidir. Bu hayvanı alıp 3 ay - 5 ay besleyip sonra da bakamayacağınıza kanaat getirip tam size alışmışken doğaya bırakırsanız bu hayvan hemen yem olur. Evcil bir vahşi hayvan doğada yaşayamaz. Kesinlikle bir kere aldıktan sonra bırakmamalısınız. Hareketli bir hayvandır. Bir kümes hayvanı değildir. Alıp bir kafese kapatıp yemini suyunu vermeye benzemez. Her gün belli sürelerde odada serbestçe dolaşmasına izin vermelisiniz. Ama aşırıya kaçıp sizin odanızı kendi yaşam alanı olarak belirlemesine de izin vermemelisiniz. Yani kendi yerinin kafesi olduğunu bilecek ama devamlı da orda durmayacak.
Yaşam Alanı
Gelelim 2. soruya; yani kafesine, evdeki yaşam alanına. Olabildiğince büyük bir kafes olmasına özen göstermelisiniz. Burada evinizdeki alan problemi ortaya çıkar. Kafesi kendiniz yapabileceğiniz gibi büyükçe bir papağan kafesi de alabilirsiniz. Ya da özel yaptırırsınız. Kapalı bir balkonunuz varsa, çok soğuk olmamak şartıyla, bu balkonun bir köşesine bir tel örgü çekmek suretiyle dev bir kafes yapabilirsiniz. Odanın içinde bunu yapmak zor olacaktır. Yaratıcı olun. Önemli olan mümkün olduğunca büyük ve kolaylıkla hareket edebileceği bir alan yaratmaktır. Unutmayın zamanının önemli bir bölümünü burada geçirecek. Kafesin yüksekliği de önemli; 60-70 cm. Büyük olması onun için daha yararlı olacaktır.
Kafesin iç tasarımı sizin yaratıcılığınıza ve fantezinize kalmış. Kafesin içinde karanlık bir oyuk şarttır. Bunu isterseniz bir kütüğü oyarak yapın, isterseniz kuşlar için yapılan ve bütün kuşçularda bulabileceğiniz ağaç yuvalıklar ile temin edin. Unutmayın bu onun saklanacağı, uyuyacağı, korktuğunda kaçabileceği, kısaca kendini güvende hissedebileceği yer olacak. İçine en az 20’ye 20 cm boyutlarında pamuklu bir bez ya da herhangi yumuşak bir şeyler koyarsanız iyi olur. Kafesin tabanına yumuşak parçalar koyarsanız, yuvasını kendi yapabilir. Temizlik açısından tek bir parça bez çok daha pratik olacaktır.
Suluğunu da standart bir kemirgen suluğu olarak alırsanız iyi olur. Doğada tüm kemirgenler gibi suyu yalayarak içerler. Acil durumlarda içine yem bırakıp gidebileceğiniz üstü açık bir yemlik olursa bu da çok işinize yarayacaktır. Yapabiliyorsanız kafesin bir yerine derince bir kap içinde toprak koyun. Bu hem doğal içgüdülerle yem saklama isteğini karşılar hem de toprakla oynamayı sevdiklerinden iyi vakit geçirmesini sağlar.
Kafese, oynayabileceği oyuncak tipi nesneler koyarsanız bu çok hoşuna gider ve onunla vakit geçirir. Kafesin tabanına, kum, talaş, gazete gibi şeyler koyabilirsiniz. Ama bu hayvanların dışkısı zararsız olmasına rağmen idrarı tüm kemirgen hayvanlarınki gibi çok kötü kokar. Bunun için çözüm tabana özel bir kedi kumu koymak olacaktır. Pet Shop’larda tester’larını görmüşsünüzdür. Sıvıyı anında emerek kimyasal reaksiyonla bünyesine katan bir tür kristaldir. Bir kere tabana 1 parmak kalınlığında sererseniz 1 ay süre bu şekilde devam eder. Sıkça altını değiştirmek zorunda kalmazsınız.
İlgi ve Bakım
İlk sorduğumuz soru yeterince ve gerekli zamanım var mı? idi. Bu da oldukça önemli bir nokta. Bu hayvanlar beslenmesi çok zevkli ama bir o kadar da ilgi isteyen hayvanlar. Aldığınızın ilk 1 ay çok önemlidir. Devamlı elde beslenmesi ve zamanın çok büyük bir bölümünün ayrılması gerekir. Çünkü içgüdüsel olarak vahşi hayvanlardır. Size alışmasını sağlayacak en önemli yol ise sürekli olarak onunla ilgilenmeniz, elinizde bolca vakit geçirmesi ve sürekli olarak elde beslenmesidir. Unutmayın yem sizin en büyük kozunuz. Bu ilk bir aylık dönemde sürekli olarak elde beslerseniz sizin vazgeçilmez bir parçanız olur. Çok iyi koku aldıkları için sizin teninizin kokusuna alışmış ve artık sizi kokunuzdan tanır hale gelirler. Evdeki kimseyi yabancı görmemeli ve herkese alışık olmalıdır. Zaten sevimliliğiyle herkesin sevgisini ve ilgisini kazanacaktır. Bu sizin için de bir avantaj olur. Yoğun olduğunuzda her zaman ona ilgi gösterip vakit ayırabilecek birileri olursa evde bakımı daha da kolay olur. Eğer ilk aşamada gerekli ilgiyi göstermezseniz yabani yetişebilir. İşte o zaman kafeste bir oraya bir oraya rutin hareketler yapan sıkıcı yabani bir sincabınız olur. Size bir kere alıştıktan ve güvendikten sonra ne yaparsanız yapın kesinlikle size saldırmaz.
Beslenme
Çok fazla yiyecek seçebilir. Şu var ki bir tek besine alıştırırsanız devamlı onu yer, fakat belli bir süre sonra ondan sıkılır ve üzerine bile bakmaz. Sincabınıza vereceğiniz temel besinler: fındık, yer fıstığı, ceviz, Antep fıstığı, kestane, badem, ay çekirdeği, bulabilirseniz çam fıstığı, palamut, çeşitli meyvelerin tohum ve çekirdekleri vb. olabilir. Ama şunu unutmayın verdiğiniz fındık, fıstık, ceviz vs. tuzsuz ve pişmemiş (çiğ) olsun. Ve mümkün olduğunca kabuklarıyla birlikte verin. Yavruyken kendiniz kırabilirsiniz. Ama biraz daha büyüyüp dişleri ve çeneleri güçlenince kabukları ile birlikte verebilirsiniz. Bu hem dişleri için de faydalı olacaktır. Besin çeşitliliği ne kadar çok olursa o kadar iyi olur ve gerekli tüm besin maddelerini, omega3,6 yağ asitlerini ve diğer mineral ve vitaminleri almış olur. Tüm bu yiyeceklerin yanı sıra meyvelerin etli kısımlarından da bazen vermelisiniz. Çok fazla verirseniz ishale neden olabilir. Çok sevdiği bir yiyeceği ödül olarak kullanabilirsiniz. Son olarak diyet listesi için; mısır, keçiboynuzu, nohut, leblebi, salatalık, havuç, arada sırada kıvırcık, marul vs. Bu gibi bazı sebze ve bakliyat türü gıdalar ile besin zenginliğini artırabilirsiniz. Ve bazı meyvelerin kurutulmuş halini de küçük miktarlarda verebilirsiniz. Çok tuzlu ve aşırı şekerli gıdalara kaçmamaya özen gösterin. Unutmayın hiçbir şeyin aşırısına kaçmayın. Bunlar sadece yiyecek zenginliğini artırmak için verebileceğiniz ek gıdalar. Bunların aşırısı veya tek çeşitliliği ishal ya da alerjik vakalara sebep olabilir.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir