Allelopati

  Herkese selamlar.Karasal bitkilerde görülen Allelopati denilen olay bitkinin köklerinden toprağa verdiği kimyasallarla başka bitkilerin buyumesini,yaşamasını engelleyen davranıştır.Karasal bitkilerde bu olay yaygındır.Kafama takılan soru geçenlerde de bir abimle sohbet ederken tankında anubiasların deli gibi ürediğini,büyüdüğünü fakat en basit eledoa,zeytin,tütün,saz gibi bitkilerin kesinlikle yetişmediğini ve 2 gün içerisinde eridiğini söyledi.Mesela şuan 1 yıllık tankımda cüce anubias,glosso,hemiantus ve marsilea var fakat ben de tankta asla ve asla zeytin yaşatamadım   brsorkac2011-04-15 08:45:09

Bahsettiginiz durum kara bitkilerinde bile nadir görülmekle beraber (ceviz incir) su bitkilerinde çok zor çünki salgılamış olsa bile suya karışacagı için o derece etkisi olmazdı helede büyük tanklarda bende hem anubias hemde zeytin var çok da iyiler bence sıcaklıgı düşürüp zeytininizin köklerine gübre yerleştirin zeytin sıcaklıga duyarlı bir bitki..

25 derecede olmuyorsa bi sorun var demektir.

[QUOTE=brsorkac]  Herkese selamlar.Karasal bitkilerde görülen Allelopati denilen olay bitkinin köklerinden toprağa verdiği kimyasallarla başka bitkilerin buyumesini,yaşamasını engelleyen davranıştır.Karasal bitkilerde bu olay yaygındır.Kafama takılan soru geçenlerde de bir abimle sohbet ederken tankında anubiasların deli gibi ürediğini,büyüdüğünü fakat en basit eledoa,zeytin,tütün,saz gibi bitkilerin kesinlikle yetişmediğini ve 2 gün içerisinde eridiğini söyledi.Mesela şuan 1 yıllık tankımda cüce anubias,glosso,hemiantus ve marsilea var fakat ben de tankta asla ve asla zeytin yaşatamadım   [/QUOTE]

Birincisi allelopati sadece köklerden salgılanan kimyasalları kapsamaz. Genel olarak bir canlının başka bir canlının gelişimini veya varlığını engelleme çabası olarak özetlenebilir. Akavryumda bitkilerin köklerinden daha çok yapraklarından allelopatik kimyasalların salgılandığını görebiliriz.

Hangi bitkinin hangi allelopatik kimyasalları salgıladığı ve bunların diğer canlılara etkileri halen tam olarak bilinmemektedir ve bilimsel açıdan bu konu henüz olgunlaşmamıştır. Benim tahminim, belki onlarca yıl sonra bu olayın bir bilim dalı olarak görülebileceği üzerindedir. Bu denli kapsamlı bir konuda şu anki bilimsel bilgiler hakikaten pek çok şeyi açıklamakta yetersizdir.

Mesela dev sazın çok miktarda bulunduğu ve su değişiminin çok az yapıldığı bir ortamda bitkinin salgıladığı kafeik aside(ingilizce arama yapacaklara:caffeic acid) çok benzer bir kimyasal birikim yaparak nitrosomanos'ları önce üreyemez hale getiriyor, sonra da nüfusları azalıyor.(bakteriostatik etki) Bu durum da azot döngüsünün bizim için en önemli kısmı olan nitfirikasyon sürecini kesiyor. Bu kimyasal hatırladığım kadarıyla bitkilerde kansere karşı dayanıklılık sağlarken hayvan metabolizmasında kanserojen etki yapabiliyor.

Bunun gibi pek çok bitki salyangoz gibi yumuşakçalara karşı kimyasallar salgılıyor. Kimileri yüzeylerinde pek çok yasuna karşı etkili kimyasallar salgılıyor.

Kimi bitkiler yenmemek için capsaicin ve benzeri acı maddeler salgılıyor.

Yani olay sadece bitki-bitki etkileşmesi değil. Esasen bitkiler diğer bitkilerden çok başka tür canlıları hedef alıyorlar, bunu da koruma amacıyla yapıyorlar. Fakat farklı ekosistemlere ait bitkielri aynı yere koyunca bu tip allelopatik etkileşimleri görme ihtimalimiz de artıyor.

Allelopatik olarak etkileşime giren bitkileri aynı yerde yaşatmak kimi zaman mümkün olmayabilir ama bu tip etkileşmelerin en azından olumsuz etkilerinden kurtulmak için benim tavsiyem su değişim sıklığını arttırmaktır. Bu tip kimyasallar genelde suda kısa sürede parçalanmayan, bitki yoğunluğu fazla akvaryumlarda birikim yapabilecek kimyasallardır.

Mesaja ek: Yahu Benan senmişsin, şimdi gördüm. Benim bitkilerim nerrede?
onuruygun2011-06-12 02:19:01