7. Diskus Championat- Sonuçlar ve Resimler
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bizi gururla temsil ettiniz,emeklerinize ve elinize sağlık.Umarım seneye daha iyi bir puanlama ile bitiririz yarışmayı.Çok güzel anlattınız baştan beri sanki bizde orada yarışıyor gibi olduk.Teşekkür ederim.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Mert bey ülkemizi duisburg’ta bu yıl yalnız bırakmadığınız için sizi ve celalettin beyi kendi adıma tekrar kutlar, medeni cesaretlerinizden dolayı ayrıca sevgilerimi sunarım.
Elinizde sizi TÜRKBAYRAK’lı hazır görünce gerçekten insan duygulanmıyor değil, fakat sizde takdir edersinizki, bize uzak olana ulaşmak, onu arzulamak, istemek, kafaya takmak başladığınız işin yarısını bitirmekle eş değer. İnsanımız isterse herşeyi yapar, özellikle biz çılgın TÜRKLER. Bundan sonraki duisburgta yarışıp ülkemizi temsil edecek arkadaşlarımın en az sizin kadar arzulu ve çoşkulu olacaklarından hiç kuşkum yok.
Benim forumda Bora beye yakındığım konu şuydu aslında, sanırım kendisi tarafından tam anlaşılamadım veya ben anlatmak istediğimi kendisine tam iletemedim. Burada kendisine konu dağılmasın diye cevap yazma gereksinimi görmediğim gibi; yorumunuda kamuoyuna bırakmıştım, yazarsam da Bora beyin belirtiği üzere konuyu dipsiz kuyuya atıp konunun başka yerlere çekilmesinden ve aynı zamanda da yarışma sonrası insanların şevkini kırmak istemeyişimdendir.
Sizinde belirtiğiniz üzere ”ARTIK ZAMANI GELDİ” madem artık yavaş yavaş uluslararası yarışmalarda boy gösterip biz de varız demek istiyoruz, bu konuda celalettin beyle discus severlere bir öncü hareketi içinde bulundunuz, orada kendinize yeni edinimler ve dostlar kazandırdığınız muhakkak, hatta bir dahaki sefere nasıl bir balık götüreceğinizi şimdiden tasarlamışsınız. Size şimdiden muvaffakiyetler dilerim.
Fakat bazı şeyleride görmezlikten gelmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
Bora bey ve siz aslında discustan gayet iyi anlayan insanlarsınız, fakat her nasılsa savunduğunuz bu konuda ikinizide, kendinizle çelişkiye düşmüş gördüm, “ONLARIN BALIĞI İLE ONLARI VURMAK-GEÇMEK”, sözü kulağa çok güzel geliyor. Buraya kadar çok iyi hatta mükemmel. İyide arkadaşlar kendimize masal anlatmaklada bu işler çözülmüyor. Uluslar arası bir arenadasınız ayağınızı yere sağlam basmak zorundayız. Bu iş bir kereye mahsus değil. Bakın üzerine basarak söylüyorum; bugün uzak doğuluların 8-9 sene önce uğraşıp demode ettiği cinsler bize yeni yeni geliyor. Ayrıca adamların bir sonraki duisburg’ta yarışmaya çıkaracağı ırkları çoktan belirlediler. Şimdi herkes gibi bende soruyorum elimizdeki bu balıklarlamı onları geçeceğiz. Benim anlatmaya çalıştığım mevzu bu. Yoksa adamları gözümde bende büyütmüyorum mutlaka bu işleri onlardan daha iyi yapılabilirliğinin kanaati içindeyim, fakat imkanlarımızın buna pek müsayit olmadığını beyan etmek istedim, ayrıca sonuçta içimize sinsede sinmesede biz bu adamların balıklarını üretiyoruz durum bundan ibaret,
Sizin burada sunduğunuz çözüm yolu bence şimdiden tartışma konusu, açığımızı onların yaptığı çaprazlamalarını satın alarak aradaki 10-15 senelik farkı bir şekilde kapatmaktan bahsetmişsiniz. İyide üstatım karamsar olmak istemiyorum fakat TÜRKİYE şartlarında kaç kişi işini gücünü bırakıp, aile bütçesinden özel bir para ayırarak yurtdışına çıkıp sizin söylediğiniz balıkları yerinde görerek yeri geldiğinde büyük paralar verecek, büyük emekler sonucu üretim ve büyütme gibi uzun bir süreç yaşayıp, ayrıca tekrar çaprazlama, seleksiyonlar ile yeni bir ırk yaratacağımızı ve bu ırkın bizi tatmin edeceği şimdiden mubala konusu, üretimler ve çaprazlamalar sonucu yeni bir tür yaratmanın bir zaman dilimi nedir acaba? Ömrümüzden ne kadar gidecek. Her halde rakiplerimiz bu süre zarfında bizi beklemeyeceklerdir. Hem sonra bu kadar para verdikten sonra yurt dışına çıkıp, hiç üretim yapma telaşına düşmeden, kendi egomuzu bir şekilde tatmin edip, kendime karizma yaparım diyorsanız, madem bu kadar para vereceğiz o zaman neden bu adamların ayaklarına gidiyoruz, madem öyle amazon nehrinden F0 vahşileri alalım, yoksa F1’lerlemi olur, bir şekilde yarışmaya da katılabiliriz.
Tam bir handikap içindeyiz balığı kimden alacaksın onlardan, kimden kopya çekeceksin onlardan, nerden başlayacağımızı bilmiyoruz, elimizde bir programımız yok, iyi de adam sana emeğini bir seferde verirmi, ayrıca unutmayalımki bu adamlar 3 kuşaktır discus üretiyor, aramızdaki uçurum farkı işte burada başlıyor. Fakat her işte olduğu gibi daha işi öğrenmeden, işin başka şeylerini öğrenmemizde üstümüze yok, belki buradan yırtabiliriz.
Discus üretimi konusunda biz de varız diyorsak, bunun hobici dayanışması ile olacağını, fakat benim akvaryum camiası içinde gördüğüm çekememezlik ve çamur atmaları başka bir sektörde bu kadar görmek mümkün değildir. Sanırım ticari rekabet anlayışı sonucu insanların birbirlerinin varlığına tahammülleri kalmadığı gibi, bırakın balık üretmeyi,
Bireysel hırslarımızı bir tarafa bırakıp, önce kendimizi düzeltmemiz gerekiyor, bu işlere saygı çerçevesinde kimsenin kalbini kırmadan, birbirimizi baltalamaktan, çamur atmaktan vazgeçip önce iyiye nasıl gidebiliriz mücadelesinde vermekte yatıyor, sadece discus üretiminin bir yere kadar olup, gerekirse böyle organizasyonlara günler öncesinden lobi faaliyetlerine katılıp, yarışmaya katılacak arkadaşlarımızı bir şekilde maddi ve manevi desteklemek, ayrıca dış camiada yeni dostlar edinmek gerekliliğine inanıyorum, bu işin yapılması için koşullar sağlanmalı gerek çekeslovakya örneği gibi bir kooperatifleşme, modeli örnek alınmalı yoksa başka modellermi aranmalı ve gerekli şartlar (son elektrik zamları ortada) sağlandığı takdirde bizimde yurtdışına balık ihraç etmemiz hiç de uzak gözükmüyor, zaten bu balıkların arasından çıraracağız yarışmaya girecek balıkları, bunu da kamuoyunun takdirine bırakıp, güzel bir rekabet ortamında bu işe bir hobi gözüyle devam edersek, zaten başarı kendiliğinden gelecektir. Bora beyin belirttiği üzere, uzak doğuda ki üreticilerin üretimhanelerinde 2-3 ırk üzerine yoğunlaştığı, demek oluyorki her taraftan uzanmak yetmiyor bazen bu işe konulu yapmakta fayda var. Ben tekrar görüşümde ısrarlıyım F0 larla F1leri kırma metodlarını geliştirerek bir yere varabiliriz.
İnşallah iyi bir konu yakalamışımdır şimdiden bütün arkadaşlarımın bu konuya kendi görüşlerini aksetmesini en azından TÜRKİYE olarak ilerideki dönemlerde ne yapabileceğimizi ve ülkemizi temsil edecek yarışmacıları hangi zor koşulları beklemekte olduğunu bilmekte yarar görüyorum.
Uzun oldu kusura bakmayın aslında bu konuda o kadar söylenecek söz varki ilk aklıma gelen bunlar oldu. Forum için yeni bir tartışma konusu yarattığım için herkesten özür diler, saygılarımı sunarım kalın sağlıcakla…
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Daha önce fotoğraflarla sizlerle aktardığım Şampiyona görüntülerinin şimdide birbirinden güzel video görüntüleri ile sizlere sunuyorum. Tetra,Sera JBL gibi firmaların yanında Alman ve Uzakdoğulu Discus üreticilerinin Standlarına konuk olucaksınız. Ayrıca 50 Tonluk Dev Tank ve 25 cm'lik yarışma'nın en büyük discus'unuda keyifle izleyin.
Şampiyon Adaylarına gelince onlar başka bir alem, söyliyecek birşey yok seyredin kararı siz verin.
Ayrıca yakın bir zamanda sizlere bir başka sürprizimde olucak. Keyifli seyirler..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
sizlere bir başka sürprizimde olucak. Keyifli seyirler..[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir