60lt High Tech İlk deneyim (bütün ayrıntılarıyla)
Merhaba,
Daha once yeni katılanlar başlığında bitkili akvaryum denemem ile ilgili başlık açtım ama burdan devam etmek istiyorum, bir hayli ilerledim ve özellikle akvaryum.com’dan çok şey öğrendim, bu yüzden de boynumun borcu olarak hem öğrendiklerimi paylaşmak hemde yaptığım yanlışlar var ise, sizinlerin yorumuyla düzeltmek isterim.
Herşeyi yazamadım, zaman oldukça güncelleme yapacağım.
Düzeni kısaca özetler isem:
60lt ithal Xilong marka akrilik akvaryum
2,5lt JBL Aquabasis + 4kg Lav Kırığı + 9kg
Hagen Kum’dan oluşan zemin
Sunsun Dış filter (200lt/saat)
Kendi yaptığım (Akvaryum ile birlikte Led
lamba gelmişti) 4x15W T8 Işık düzeni (şu an 2 Grolux + 2 JBL Solar Tropic ve 2
tanede yine JBL reflektör)
Ista 0.5L CO2 set
Isıtıcı: Eheim Jager 50w, Tetratec 50w, Hydor
200W Dış Isıtıcı
Eheim 200 Hava pompası
Balıklar: 10 kardinal tetra (hepsini ne
yazıkki beyaz benekten kaybettim), 6 Neon tetra, 10 Ember tetra, 6 Kırmızı
burun, 2 Sae, 2 L144 Vatoz, 10-15 Kiraz karides, Helena, Nerite, Poso
Yellow Rabit Salyangoz
Bitkiler:
Başlangıçta ekip sonra söktüklerim: Cabomba
Caroliniana, Lindernia Rotundifolia, Hemianthus micranthemoides, Limnophila
Aromatica
Şu an olanlar: Hemianthus Callitrichoides
(Cuba), Glossostigma Elatinoides, Heteranthera Zosterifolia, Rotola
Rotundifolia, Ludwiga Brevipes, Nesaea Crassicaulis, Pogostemon Stellata
(Tropica), Alternanthera Reineckii, Bucephalandra
Son bir haftadır deneme olarak tek dal
diktiklerim: Alternanthera reineckii 'Rosanervig', Ludwigia repens 'Rubin', Staurogyne
repens ve adını unuttuğum Bacopa caroliniana’ya benzeyen ama kırmızı bir tür.
Gübre: Almanya’dan aldığım Aqua Rebel NPK
ve Micro gübreler
Testler: Tetra PH, KH, GH, NH2, JBL SO2
(Silkat) ve FE
Yemler: Tropica Vitality&Colour
Granulat, Sera Vipagran, Sera 0-Nip, Sera Granulat Menü
İlaçlar ve Katkılar: Sera Nitrivec, Azoo Aquagard (Aqutan), Tetra AlgoStop Depot, JBL Algol
Resimler:
İlk Kurulum – 9 Ocak 2015
23
Ocak 2015
6
Şubat 2015
13
Şubat 2015
21
Şubat 2015
8
Mart 2015
21
Mart 2015
AKVARYUM:
60lt Xilong İthal Akrilik:
60lt ithal akrilik akvaryumu üstü kapalı olduğu için seçtim, üzerinde gelen şelale filtre ile başlamaya karar vermiştim fakat iç filtreler bence Nano’larda kesinlikle düşünülmemeli. Hele bitkili sistemde göresellikte çok önemli olduğu için her santimetreküpü hesapladığınızdan direk çıkarmanızı öneririm. Zaten içerideki sirkülasyonda çok fazla oluyor ve hem balıkları yoruyor hem bitkiler için iyi değil. Işık sistemleri kesinlikle yetersiz ve yine camlar akrilik olduğu için temizlik, çizilme riski yüzüne daha zor. Bu yüzden benim tavsiyem bitkili bir system kurmayı planlıyorsanız ve high-tech ilerleyecek iseniz cam akvaryumlar çok daha iyi bir seçenek. Dennerle, Juwel ve tabi ki ADA’nın akvaryumlarından bulabiliyorsanız ne ala ama onlarda size zorla aldırttıkları aksesuarlar yüzüne (led sistemleri vb.) inanılmaz pahalı fiyatlara çıkıyorlar (burda ADAyı zaten konu dışı bırakıyorum, hava borularını bile adamların 60lt, cam akvaryum fiyatına satılıyorlar) yani diğer türlü çin malı ithal akvaryumlar çok da uygun değil, yeni başlangıç bile olsa sizi çok kısıtlıyorlar. Benim bu seçimdeki tek kriterim üzerinin tamamen kapatılmasıydı ki bunun bile çözümleri varmış cam akvaryumlarda sonradan öğrendim.
Birde bombeli yapısını size çok hoş geliyor
akrilik akvaryumların ama ben hayal kırıklığına uğradım. Özellikle panaromik
bakış ve kesintisiz seyir keyfi diye birşey yok. Köşeler mercek etkisi yaptığı
için daha da rahatsız oluyorsunuz, yani ilk bakışta bütünlük hoş ama içini
doldurana kadar bu sürüyor. Sonrasında karşısına oturuduğunuzda köşelere denk
gelen yerlerde sürekli kafayı ileri geri yapıp ordaki mercek etkisinden kaçmaya
çalışıyorsunuz. Ve yine temizlik köşelerde sıkıntı.
ZEMİN:
En altta daha önce aldığım yaklaşık 4kglık beyaz silisyum kum serdim, üstüne 2,5lt Aquabasis + üstüne 4kg lav kırığı + üstüne 10kg hagen kum kullandım. Hagen’e 7 adet JBL misket gübreleri de gömdüm ama çok derine gömemediğim için dikimlerde ne yazıkki patlattım çoğunu ve sakal yosunun ana nedenlerinden birisi ne yazıkki bu misket gübreler, tavsiyem mümkün olduğunca dibe saklayın başınıza iş açıyorlar.
Lav kırığını biraz kalın almışım, dikimde
zor oluyor. Özellikle kalın gövdelileri dikerken hageni geçip lav kırığına
ulaştığınızda çok zorlanız gerekiyor, buda bitikiyede zarar veriyor.
Hagen gerçekten zemin bitkileri için
birebir, ama siyah olması bence doğallığı bozuyor, bird dahaki sefere daha
doğal renklerdeki (Amazonia, Monado) malzemeyi seçeceğim.
BİTKİLER:
Düzeni defalarca değiştirdim, başta daha hızlı büyüyenlerden yana tercihimi kullandım ama zemin için en zorları seçtim: Cuba ve Glassostigma. Aslında bütün düzenide bu ikisinin ihtiyaçlarına gore yapmaya çalıştım.
Kurulumda kullanıp sonra söktüklerim:
Cabomba
Caroliniana: Heryere dağılan iğne yapraklarıyla
beni kendilerinden nefret ettirdiler. Evet çok hızlı büyüyorlar, baştaki çin
malı Led sisteme bile hayır demediler ama yaprakları heryerde uçuştukca
sinirimi bozdu. Zamanla yapraklarında kararmalar meydana geldi (yeni kurulum
nedeniyle sanırım). Kökleri çok güçlü değil, o yüzden hemen zeminden
ayrılabiliyorlar.
Lindernia
Rotundifolia: Hızlı büyüyen bir cins, güzel bir
peyzaj ile hoş durabilirler. Ama sanırım daha geniş bir alana çok fazla
dikilince güzel duracaklar. Benim gibi 4-5 gövde ile çok hoş durmadılar. Fazla
dallanmadığı içinde hacimli olmuyorlar kısacası.
Hemianthus
micranthemoides: Bana Cuba diye satıldı, satan
arkadaşlarında iyi niyetini bildiğim için karıştıklarına eminim. Başta emers
olarak gerçekten küçük yapraklılar ama hele benim başlangıçtaki led sistemde
yetersiz ışık altında bir anda kocaman yaprakları oldu. Ilk birkaç haftayı
atlatıp adaptasyonu sağlayınca inanılmaz hızlı yayılmaya başladılar. Zor bir
cins deniyor ama bence cuba’nın yanında melekler. Fakat benimle tanışmaları
yanlış anlaşılma ile olduğu için pek ısınamadık ve yerlerini cuba’lar aldı.
Hala birkaç kökü var, aralardan sürekli
çıkıyorlar.
Özellikle çalı görünümü gibi bir peyzaj ile
kayaların önünde kullanılabilirler.Fakat bazı yerlerde zemin bitkisi diye
geçmiş nasıl yayıyorlar merak ettim, yada cuba’dan sonra zemin bitkisi tanımı
çok daraldığı için ben pek anlayamadım.
Limnophila
Aromatica: Ne yazıkki yanlışlıkla Pogostemon Stellata
ile karıştırıp son kökünüde budamada çıkarmışım.
Kalın gövdeli olduğu için dikimi kolay ama
tutunması sıkıntılı. Adaptasyonu uzun sürüyor ve bu arada bütün yapraklarını
döküyor.
Ama estetik olarak güzel bir bitki, tabi
yine grup halinde dikilmeli ve budamasıda yine kademeli olmalı, alt kısımlar
özellikle kalın gövdesinde dolayı güzel durmuyor.
Şu
an akvaryumda olanlar:
Hemianthus Callitrichoides (Cuba):
Herkesin bildiğin gibi adamı bu hobyden
soğutacak huyları var, nazlı, kaprisli.
Açık söyliyeyim daha cuba cuba dedikleri
nedir anlamış değilim. Zorluk kısmında tamam harbi kök söktürdü, hertürlü
zorluğu çıkardı. Zor adapte oldu, büyümedi, yosun mıktanısı gibi herşeyi üstüne
çekti; beni uğraştırdı.
Ama en zoru dikimi. Yani diktiğinizi
sanıyorsunuz ama bir elma salyonguz yetiyor havalandırmaya. Yada yosun
kaplanmış yüzeyini temizleyeyim diyorsunuz bir anda elinizde kalıyor.
Bence bütün tropica ve diğer videolarda
yanlış bir dikim öneriliyor. Öbek öbek dikildiğinde yerinden çıkması gerçekten
kolay. Ben en iyi verimi tek tek köklerin ayırıp diktiğimde aldım, ama tabi oda
ayrı bir işkence.
Yosun nedeniyle de bir kör döngüye
giriyorsunuz, saç ve geyik boynuzu denilen staghorn üzerinden eksik olmuyor ama
temizlerkende zemini darmadağan ediyorsunuz bu yine yosunu tetikliyor.
Fakat yinede benim için cuba bir test
aracı. Yani akvaryumda işler tam kitabına göre yapılmıyorsa bunu cuba’dan
rahatlıkla anlıyorsunuz. Işık az mı, CO2 yetersiz mi, gübreleme yetersiz mi?
Test almanıza gerek yok, cuba hepsini söyler.
Glossostigma Elatinoides:
Cuba ile zemini yarıyarıya paylaşıyorlar.
Cuba’nın yarı zorluğunda bile değil bence; yayılması da çok çok daha hızlı.
Yine adaptasyonu da çok uzun sürmedi. Zemini kaplaması ise daha seyrek olduğu
için cuba gibi değil, ve kayalara denk geldiğinde de hiç çekinmeden sarmaşık
gibi yukarılara tırmanıyor.
Sakal yosununa biraz meyilli gibi, yine
aralarda staghorn denilen geyikboynuzu yada saç yosununa da çok rastlıyorum.
Temizlerken bazen kökünden geliyorlar, cubaya (tabi tutunmuş) göre kökleri daha
zayıf bence.
Heteranthera Zosterifolia:
Hacimli bir bitki, çok çok hızlı büyüyor.
Hatta durmadan budamak gerekiyor.
Sakal yosunu çok denk geliyorum, direk
yapraklarını budayarak kurtulmam gerekiyor.
Üstten budayıp tekrar ektiğinizde aynı
yerden çok fazla gövde oluyor ve bu da zemine yakın bölgeyi balıklar için bile
girilemez hale getiriyor. Özellikle gövdeden köklenme olduğunda tam bir saç
yumağına dönüyor alt kısımlar.
Hacimli görüntüsü güzel olmasa açıkcası
uğraşmayıp direk sökerim. Farklı büyüme hızları olan bitkiler bence çok
seçilmemeli, özellikle bunun gibi hızlı büyüyenler nedeniyle haftalık budama
bile az kalıyor düzeni korumak için.
Rotola Rotundifolia:
Yine kararsız kaldığım bir tür. Bazen
sökmek istiyorum, yine en önemli sorun benim için hızlı büyümesi. Haftalık
budama bile yetersiz, 3 gün içinde 10cmden fazla boy atabiliyorlar.
Renkleri güzel, ve bir arada 20-30 gövde
ile güzel bir görüntü oluşturuyorlar.
Tutunmaları da çok iyi değil kolay
havalanabiliyorlar budarken.
Ludwiga Brevipe:
Favorilerimden birisi, orta hızlı büyüyor
diyebilirim. Renkleri yeşil kırmızı arası değişiyor. Tek sorunları direk yukarı
değilde akvaryumun ön camına doğru büyümeleri, budayıp tekrar dikme ile çözmeye
çalışıyorum, ama yine bildiklerini okuyorlar.
Kökleri çok güçlü, kolay kolay yerlerinden
çıkmıyorlar.
Nesaea Crassicaulis:
Yine nazlılardan birisi, büyümesi
diğerlerine gore çok daha yavaş. Adaptasyonu da çok uzun sürdü ve yapraklarının
hepsi döküldü.
İnternetteki resimlerine bakıp bakıp
nezaman bu hacmi alacağım diye merak ediyorum. Fakat nano akvaryumda çok umudum
yok, yaprakları çok uzun olduğu için geniş bir alan istiyor güzel bir peyzaj
için.
Sakal yosununa meyilli, zaten yavaş
büyüyenlerden direk yosun oluyor.
Gövdeleri kalın, bu yüzden budayıp tekrar
dikmek kolay ama sonra tutunması için dikkat etmek lazım.
Pogostemon Stellata (Tropica):
Tek tropica bitkim. Advance kategorisinde,
yani ömür törpüsü. Adaptasyonu nerdeyse bir ay sürdü. O sürede tık yoktu,
üstüne üstlük yosunlanma çok yaptı.
Şimdi kendine geldi ve büyümeside hızlı ama
alt kısımlarda yine yosun çok oluyor.
Gövdesi kalın olduğu için ve kökleri de çok
güçlü değil, kolayca yerinden çıkıyor.
Alternanthera Reineckii:
Adaptasyonu çok uzun sürdü, hala hatta
kendine gelmiş değil, neredeyse bir ay olacak dikeli. Dikmesi de sıkıntı,
göveyi çokmu gömdüm yoksa yukarıda mı kaldı diye tereddüt ediyorsunuz, bir
tanesi gövdeden çok kök verdi.Ama “mini”leri herzaman seviyorum, akvaryumumda
herzaman yeri olur.
Sakal yosununa meyilli bi hayli, büyümesi
de yavaş benimkilerin.
Bucephalandra:
Pek bilinen bir tür değil Türkiye’de. Hiç
bir yerde rastlayamadım, birkaç başlıkta bahsedilmiş. Bana emers olarak geldi,
yine mini yapraklarıyla çok güzel duruyorlar, fakat adaptasyonları 1 ay olacak
hala geçmedi ve bu sürede de çok sakal yosunu yaptılar. Yapraklarını hep
budadım.
Şu an koyu yeşil renklerini de kaybettiler
hafif sarıya çalıyor, umarım kendine gelir.
Kayalara tutturdum, toprağa gömmeye gerek
yok.
Zor bir tür bence hem yetiştirmesi (pek
fazla bilgi yok) hemde peyzajı zor; ama çok özel bir tür, cuba gibi kaprisine
katlanırım kendine gelecek ise.
Son
bir haftadır deneme olarak tek dal diktiklerim:
Bu hafta bitkicimden aldığım deneme
türlerim, genelde kırmızı türleri seçtim.
Alternanthera reineckii 'Rosanervig', Ludwigia
repens 'Rubin', Staurogyne repens ve adını unuttuğum Bacopa caroliniana’ya
benzeyen ama kırmızı bir tür.
Şu an 2 gün geçtiği için kendileri hakkında
bir bilgim yok.
BALIKLAR:
Kardinal Neon Tetra:
Cuba gibi akvaryumun testleri. Yanlış
birşey yapıyorsanız direk bunlardan izleyebilirsiniz. 10 adet ekledim
(kurulumdan 3 haftasonra) 2. Gün iki tanesi adapte olamadı ve öldü.
Sonraki bir ay içinde de ne yazıkki beyaz
benek yüzüne hepsini birer birer kaybettim.
Renkleri çok güzel ve bitkili akvaryumda
gerçekten olmalı ama bu hassasiyetleri nedeniyle, kurulum zamanlarında
kesinlikle uzak durun.
Ben su değişimlerinde (50%) ısı değişimi
nedeniyle hasta ettim ve diğer ember tetralara da bulaşmasına rağmen kardinaller
bu hastalığı üzerlerinden atamadılar.
Ember Tetra:
Kardinal alırken hadi bunlardan da alayıp
diyip tanıştığım bir tür. Boyları ufak ve ben daha narin olurlar diye düşündüm
ama hepsinden daha açık gözler.
Beyaz benek hastalığını kendi başlarına
yendiler, çok dayanıklılar ve ürkeklikleri de çok fazla yok.
Genelde büyük hacimli akvaryumlarda
görüyorum, sürü halinde dolaşıyorlar, bende biraz daha dağınıklar; hatta bir
iki tanesi tek takılıyor ama onlarda bir bölgeyi kendilerine yer ediniyor ve
kimseyi yaklaştırmıyorlar.
Neon Tetra:
Başta kardinallerin yanında bir tane küçük
vardı, kardinallerle birlikte beyaz beneği kaptı ama sonrasında hepsin ölürken
o hayatta kaldı. Çok daha dayanıklılar ve hızlıca da boy attı. Şimdi 6 adetler,
sürü davranışı kardinallere göre daha az.
Kırmızı Burun Tetra:
En yeni misafirler. Hepsinden daha iyi sürü
davranışı var, ama 3. Günde birini kaybettim, bir anda öldü. Karinaller gibi
hassas olduklarını bir çok yerde okumuştum, şu an için diğerleri mutlu gözüküyor
ama umarım kaybım olmaz.
FİLTRE
Sunsun HW-603B:
Küçük hacimlerde iç filtrenin hata olduğunu
hemen anlayıp Sunsun HW-603B dış
filter aldım. Fiyatına göre bence mükemmel bir ürün, dış filtre tecrübem yok,
ama ana kriterlerden birisi sessizlik olduğu için bu konuda çok iyi olduğunu
söyleyebilir. Akvaryum salonda tv’nin yanında duruyor ve en ufak bir ses yok
(digiturk receiver’ın sesinden belki duymuyoruzdur ama gerçekten sesi çok az)
Normalde bu filtre de akış yukarıdan aşağı şeklinde ilerliyor ama ben yine
internette gördüğüm kurulumlardan motoru üst vanaya takarak akışı diğer bir çok
filtrede olduğu gibi aşağıdan vermiş oldum. Bununda aslında sessizliğe katkısı
oldu, normalde motor aşağıdaki vanaya monte durduğundan biryere temas
edebiliyor, ozamanda titreşim sesinden dolayı bir uğultu oluyor, fakat üst kısımda
ise tamamen havada durduğu için ses soluk yok. Temizlik konusunda da çok
tecrübelerim yok ama çok kısa sürede darmadağan (söküm, ekim işleri nedeniyle)
olan akvaryumu hemen berrak hale getiriyor. En önemli olumsuzluğu sadece giriş
bölümde vanası olması, bu temizlikte özellikle sıkıntı oluşturuyor. Diğer bir
konuda sınırlı filter haznesi (brut 2lt), 50-80lt sistem için aslında yeterli
gelebilir ama aldığınız seramik halka, zeloid, karbon, matrix gibi
materyallerden fazla fazla koymak istiyorsunuz fakat birer avuç zor sığıyor. O
yüzden mekanik temizlikten feragat etmek zorunda kalabiliyorsunuz.
400lt/saat lik bir performans söylenmekte
ama 200-250lt/saat olarak ölçtüm. Sanırım içerisinde malzeme koymazsanız anca
400lt/saatlere ulaşır. Zaten internette de birçok kullanıcı 200lt civarı
olduğunu söylüyor. Fakat bu iyi bir durum, 60lt için 400lt/saat çevirim çok
fazla gelirdi, şu an bence sirkülasyonu tam benim akvaryum için. Ama
80-100ltniz var ise tavsiye etmiyorum. Dediğim gibi 30-60lt arasına anca yeter.
Filtre malzemesi olarak alttan üste
sırasıyla seramik halka,Seachem Matrix,
Aktif karbon (kısa süreliğine), Biyolojik sünger ve elyaf kullanıyorum. İlk
başlarda Zeloid kullanmıştım ama
bitkili sistem için uygun olmaz cümlelerini duydukca çıkardım. Fakat zeloid var
iken su çok daha berraktı.
Giriş ve çıkış apartları yeterli gözükmete
fakat benim akvaryumun üstünde plastik çerçeve olduğu için u borular dar kaldı
o yüzden istediğim gibi monte edemedim. Bu yüzden 50TL’ye aldığım filtreye 14
TL daha masraf yapıp “u” borular almak zorunda kaldım.
ISITICI
Hydor
200W Dış Isıtıcı:
Isıtıcı kullanmıyorum, ev merkezi system
olduğu için sıcaklık 23-26 C arası değiştiğinden ve aydınlatma da extra 2 C
sıcaklık sağladığından ısıcı kullanmamaya karar vermiştim, fakat bunun yanlış
bir karar olduğunu yavaş yavaş daha iyi anlıyorum. Çünkü ısıyı sabit
tutamıyorum, değerleriniz hep uygun aralıkta olsa da (24-28 C) gün içinde +1 ,
2 derece oynadığı için bence sağlıklı değil. Özellikle balıklar beyaz benek
olduktan sonra değerini daha iyi anlıyorum. Isıtıcı su değişimlerinde örneğin
farklılık varsa bile bunu hızlıca eski değere getirebiliyor, ama ısıtıcısız su
değişimleri daha tehlikeli oluyor. Ama burda da yine yer ve görsellik sorunu
karşıma çıktı. Bu yüzden dış filtreye takılan ısıtıcalara bakıyorum, Hydor’un
200W modelini yurtdışından sipariş ettim (ebay’den az kullanılmış buldum, burda
150TL’yi buluyor fiyatı), bence kağıt üzerinde çok daha iyi bir seçenek ama
elektrik tüketimi konusunda çekincelerim var. İlerleyen aşamalarda sizlerle
sonuçlarını paylaşırım.
Yine elimde Eheim Jager ve Tetra’nın 50w’lık
ısıtıcıları var yedek olarak, şu an sadece su değişimlerinde ısıyı aynı
seviyeye getirmek için kullanıyorum.
IŞIK SİSTEMİ
4x15W – 2 Grolux + 1 Aquastar + 1 Daylightstar:
10 gün boyunca akvaryum ile gelen LED
sistemi kullanmak zorunda kaldım. Ama yine söylüyorum özellikle çin malı
akvaryumlarda ışık sistemine dair en ufak bir bilgi olmuyor, sadece watt’ı
biliyorsunuz, ama neye karşılık geliyor, ne kullanılmış, Kelvin ne, Lumen ne
bilmediğiniz için tamamen gözü kapalı ilerliyorsunuz. Bu yüzden kendim oturup
kapağa 4 tane T8 floresanın montajını yaptım, Tridonic marka elektronik balast alıp
kapağa zaten sığmadıkları için dışarıda bıraktım ve 2 Grolux + Aquastar + Daylightstar ile devam
ettim.
Fakat özellikle bitkilerin büyümelerinden
pek hoşnut kalmadığım için 3 hafta once Aquastarı ve Daylightstar’I çıkarıp iki
tane JBL Solar Tropic aldım, yine işi garantiye almak için 2 tane de en öne ve
en arkaya reflektör taktım. Reflektörlerin önemli bir katkısı bir tarafı uzun
olduğu için ön ve arka cama direk vurak ışığı kesebiliyorum, buda camdaki
yosunlaşmayı bi hayli engelledi.
Fakat JBL’lerin etkisini birebir ölçemedim
çünkü bu arada CO2 düzeyiminde az olduğunu testlerden öğrendiğim için miktarı
artırdım. Bu yüzden şu an gelişmeler çok iyi; fakat saç yosunu sorununa onlarda
engel olamadı (ki büyük ihtimalle tabanı kurcalamam ve yem neden oluyor)
1 haftaya kadar ışıklandırma süresi 8 saatti:
3 sabah 3 öğleden sonra 2 gece olarak; bunu 10 saate çıkardım 4-3-3 olarak;
yosunda bir artış görmedim ama bu arada CO2 tüpüm bittiği için tam gözlemleme
fırsatım da olmadı.
CO2 Sistemi:
İsta'nın 0.5lt'lik advance setini aldım. İçinde 3 in 1 difüzör, sürekli C02 test'de var. Başlarda teste güvenip yeşil olduğu ayarda yani 3 saniyede 1 damla olarak CO2 veriyordum ama yosun sorunu iyice artınca ve sonradan PH ve KH testleri edinince aslında İsta'nın testinin dediği gibi suda 30ppm değil ancak 10-12 ppm CO2 olduğunu anladım. Bu yüzden oranı saniye de 1 damla olarak değiştirdim. Şu an Ph 6.5 seviyelerinde ve 30-35ppm civarı bir oran elde ediyorum. Tüpü alalı 2,5 ay oldu ve ben 2,5 ayın nerdeyse 2 ayını 3 yada 2 saniyede 1 damla olarak verdim. Sadece son 2 haftadır saniyede bir damlaya döndüm. Zaten geçen günde tüp bitti.
Bu arada 24 saat veriyorum, ilk ay akşamları kapatıyordum. Kısacası saniyede 1 damla ile bu tüp ancak bir ay gider gibime geliyor. Zaten yedek tüp bakmaya da başladım. Ama salonda kurulu olduğu için, yine 0.5 yada 1lt lik bir tüp daha alıp yedekleme yapacağım.
Ben yine de bir 3 ay gider diye düşünüyordum, ayda bir bitmesi adamı bir hayli yorar bence.
Şimdilik bu kadar, fırsat buldukca başlğı güncelleyeceğim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben de sizin ile aynı marka ve ölçülerde akvaryuma sahibim. Bu kavaryumlar için belirttiğiniz konuların çoğuna katılıyorum sadece benim sizden farklı olarak tabi zevk meselesi ama bu akvaryumların plazmatik görüntüsü hoiuma gidiyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Dün çektiğim bir video da eklemek istiyorum, Roso salyangoz bütün azmiyle yukarı tırmanıyordu. (biraz kalitesiz ama ipad ile anca bu kadar oluyor)
[VID]vimeo.com/122930473[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
http://www.akvaryum.com/Bitkiler
http://www.akvaryum.com/Tatlisu
Ps. Videoyu farklı açılardan çekmeniz daha güzel olurdu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
http://www.akvaryum.com/Bitkiler
http://www.akvaryum.com/Tatlisu
Ps. Videoyu farklı açılardan çekmeniz daha güzel olurdu.
[/QUOTE]
Teşekkür ederim ilginiz için. Hala kendimi çok amatör gördüğüm için sanki biraz daha var gibime geliyor genel yorumlara eklemek için düşüncelerimi.
Farklı videolarda eklemeye çalışacağım.
Teşekküler
[QUOTE=ParadoX] Çok şık bir tankınız var, hayırlı olsun. Çok da kapsamlı bir tanıtım olmuş, sizi tebrik ediyorum. Darısı başıma [/QUOTE]
Teşekkür ediyorum umarım bir faydam dokunmuştur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir